Selam diyarı Kudüs’ten selam!

Kudüs’teyim. Pazar gecesi dönüyoruz inşallah. Buraya 4 yıl önce Nuri Pakdil Usta ile gelmiştim. TİKA Başkanı Serdar Çam, İbrahim Kiras, İsmail Kılıçarslan, Taha Kılınç. Başka güzel arkadaşlar da vardı. Mescid-i Aksa Kütüphanesine girmiştim. Kitapları, dergileri algılamaya çalışmıştım. Çocukluğumdan beri bir özgürleşme mücadelesinin sembolü durumundaki Kubbetüssahra’nın, Kıble Mescidinin içine girdim, namaz kıldım. Ömrümün sürdürmeyi en sevdiğim eylemlerinden biri olan Müslümanlarla tanışma eylemimi kararlıkla sürdürmüştüm. Kudüs’ü zengin bir şekilde kavrayabildiğimi söyleyemem o ziyaretimizde. Şimdi de ziyaretimiz henüz bitmemiş olmakla beraber Filistin’de bilmem, tanımam gerektiğine inandığım birçok husustan, kimseden halen haberim yok. Çok güzel gençlerle, çocuklarla, amcalarla, dedelerle karşılaştım, tanıştım, sohbet ettim. Ramazanın nasıl bir güzellik olduğunu Mescid-i Aksa’da hissediyor olmak; ömrümüzün bundan sonrasında yapmamız gerekirken yapmadıklarımızı da hissederek hissediyor olmak elbette mühim.

Mirasımız Derneği vesilesi ile Türkiye’den birçok gazeteci, televizyoncu arkadaşla geldik buraya. Batılılaşma İhaneti’nin, Büyük Türkçe Sözlük’ün değerli müellifi D. Mehmet Doğan ağabeyle ve ismini İbrahim Kiras Ağabeyin şiir kitabının isminden alan Gerçek Hayat Dergisi yayın yönetmeni Kemal Özer Ağabeyle birçok kelimelerin kökenini yokladık.

Siz bu satırları okurken büyük sürgünün yıldönümü Nekbe’den sonraki ilk Cuma namazını Mescid-i Aksa’da kılmış olacağız inşallah. Kızım buraya gelmeden önce, “baba orada seni öldürürlerse” demişti. Burada ölünür mü, şehid mi olunur? Şehidliğin/şahidliğin hakkı verilemeden geri mi dönülür? Bu sorular burada dursun.

Kendilerine selam olsun; Hz. İbrahim ve Hz. Yusuf Peygamberlerimizin kabr-i şeriflerini ziyaret ederken El Halil’de, Filistinli ilkokullu çocuklarla ve hocaları ile sohbet ettik. Onlara “Alimin her sözü birer incidir/ Cahilin her sözü binler incitir” beytini hediye ettim. Aldılar, ezberlediler. Dualaştık vedalaştık. Anadolu Ajansından Esad kardeşim ile şiirin Filistin gençlerine neler yapabileceğini konuştuk. 5 bölgesi ile paramparça ve sahipsiz Filistin’de hangi gazetelerin, dergilerin, yayınevlerinin, tekkelerin, zaviyelerin, şeyhlerin, alimlerin, yazarların, şairlerin, mütefekkirlerin, kurra hafızların, yürüyüşünü Ömer Karaoğlu, Taner Yüncüoğlu, Ahmet Özhan, Yahya Soyyiğit hattından sürdüren hangi müzisyenleri olduğunu konuştuk. Bunları Türkiye’deki Filistin duyarlığına sahip insanlar olarak pek bilmediğimizi, bilmeye pek de gayret etmediğimizi konuştuk.

Kudüs, Mekke ve Medine için “kutsal toprak” tamlamasını kullanmamamız gerektiğini; “kutlu, mübarek, mukaddes” demek gerektiğini Üstad Sezai Karakoç’un öğütlediğini de konuştuk. Velhasıl çok şey konuştuk, çok güzel insanlarla tanıştık, kucaklaştık. Ümmetin tüm garipliği ile, sahipsizliği ile hala çok güzel olduğunu iliklerime kadar hissettim. Ümmeti asla satmamak gerektiğini, ümmetime asla tepeden bakmamam gerektiğini bir kere daha hissettim.

Peygamber Efendimiz zamanında çelimsiz vücudu ile Kabe’ye gidip meydan dayağı yiyip gelen Abdullah ibn Mesud’un kaderinin emanet edildiği topraklarda, iman dışında her türlü güçten mahrum edilmiş kardeşlerimiz varlık ve özgürlük mücadelesi veriyor.

En çelimsizimizin imanı kadar bir iman, onun cesareti kadar bir cesaret; bizi bundan mahrum eyleme ya Rabbi. En çok da bundan mahrum eyleme ya Rabbi…

Pazartesi Üsküdar’da Yunus Divanından Etimoloji dersimize geleceklere Kudüs’ten ne getirebilirim, ne hediye edebilirim, şu an kestiremiyorum ama senden şu an şunu rica edebilirim: Lütfen en yakınınızda alnı secdeye giden, secdeye aşık bir şairin, bir müellifin bir eseri varsa onu elinize alın, öpün. Güzelim kitabım; seni Türkiye’de ve Dünya’da güzel insanlarla tanıştıracağım inşallah deyin. Başımıza ne geliyorsa güzel kitaplara dokunamamaktan geliyor. Biliyorum ki yeryüzünde her an yeni bir yaratılma ile çok güzel şeyler oluyor ama gözümüz alıştıkça o güzelliklere kör, sağır kalabiliyoruz. Alışmak Ölümüne teslim olmaya karşı çıkan, alışmayı ölüm olarak gören bir kardeşiniz olarak secde ile manasını bulan, güzelleşen hayatımız elbette daha güzel olacak. Tüm acılara rağmen, hüzne teslim olup boğulmadan, haksızlığa sesimizi yükselterek ve ahbese teslim olmamayı ilke bilenlerden ayrılmadıkça yani sen “Kitab”a dokundukça, ona sımsıkı sarıldıkça hayatımız daha güzel olacak.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.