İmralı’daki değil Kandil’dekiler…
"Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek. Zannediliyor ki her yer şu anda toz pembe, onların da kendi içinde ayrı bir hesaplaşmaları var, bu hesaplaşmayı da yapacaklar” demişti Cumhurbaşkanı Erdoğan. O sıralar İstanbul seçimi için Öcalan’dan mektup getirildiği, ya da Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılmadığı zamanlardı.
İmralı’dan sadece “Devlet” haber alıyor, muhtemel ki sayın Cumhurbaşkanı’nın sözleri de “Devletin aldığı bilgi” ile ilgiliydi. Ancak şu ana kadar İmralı’dan Demirtaş’a yönelik bir “Hesap sorma” girişimi olmadı.
Ama şimdilerde Kandil’den bir ses geldi. Acaba sayın Cumhurbaşkanı’nın kastettiği de buna benzer bir “hesap sorma” mıydı, bu “Hesap sorma”dan sonra Demirtaş, Erdoğan’ın beklediğini hissettirdiği çizgiye gelir mi, bilmiyorum.
Hep deniyordu ya, “HDP terörle, Kandil ile arasına mesafe koysun.” HDP o noktada sınırlı adımlar atıyor ama Demirtaş’ın gittikçe daha netleşen bir tavrı var. Mersin’deki saldırıyı -bunu HDP de yaptı- çok net ifadelerle kınadı. Demirtaş, 2012’deki “Apo’nun heykelini dikeceğiz” şeklindeki sözlerini “Hem bağlamından koparılmaya hem yanlış anlaşılmaya çok müsait bir ifade” şeklinde niteledi. Sonra;
“Bugün tahliye olsanız, çıkar çıkmaz yapmayı planladığınız proje/plan/ eylem planı nelerdir, ilk atacağınız adım ve önceliğiniz ne olur?” şeklindeki soruyu şöyle cevaplandırdı:
“Sanırım halkın bizden en ciddi beklentisi toplumsal barışı sağlamakta sorumluluk almamızdır. Ben de Kürt sorunundan kaynaklı her türlü şiddet yönteminin kalıcı olarak son bulması için elimden gelenin fazlasını yaparım. Artık silahlar susmalı ve siyaset konuşmalı. Silah, bir hak arama yöntemi olamaz, bu soruna mutlaka ama mutlaka siyasi ve barışçıl bir çözüm bulunmalı. Yani ilk işim barış için girişimde bulunmak olur. Bunu de en makul şekilde, kimseyi incitmeden, acıları yarıştırmadan, hukuk içinde ve TBMM zemininde başarmak zorundayız.”
İşte bu Demirtaş’a, yani “Edirne’deki”ne karşı İmralı’dan değil ama Kandil’den bir tehdit geldi. İlk tehdit şuydu:
“Kürt halkını ve değerlerini korumak için kendini feda edenlerin, hangi gerekçeyle olursa olsun düşman diliyle kınanması ancak sindirilmişlikle ifade edilebilir. Bu dili kullananlar halkın değerlerini temsil etmiyor”
Ardından bir tehdit daha geldi. Bu defa imzalı bir yazıyla: Haberi Serbestiyet’ten alıntılayan t24 şöyle verdi:
“PKK’ya bağlı Lekolin sitesinde, Alişar Piran takma adıyla yayımlanan yazıda Selahattin Demirtaş’ın son dönemdeki açıklamalarını “En hafif tabiriyle münafıklık” olarak niteledi.”
Baştan sona PKK jargonuyla “Demirtaş sorgulaması” niteliğinde olan yazı şu ifadelerle devam ediyor:
“Selahattin Demirtaş kuşkusuz bir devrimci değildir, hiç bir zaman da olmamıştır. Demirtaş’ın direniş cephesinde gedikler açmaya, zayıflatmaya çalışan tutum ve anlayışları en hafif tabiriyle münafıklıktır. Demirtaş’ın pişmanlık belirtileri göstererek düşmana teslim olma yaklaşımı bakımından tarihe not düşürülmesi gereken önemli bir noktadır. (…) Demirtaş, Mersin Mezitli’deki iki kadın gerillanın gerçekleştirdiği eylemi de ilk kınayanlar listesine girmiş. Niye son hızla kınama açıklaması yapıyor; çünkü soykırımcı sömürgeci faşist rejime karşı içine girdiği pişmanlık tutumunda samimiyetini göstermeye çalışmaktadır.”
Demirtaş, peş peşe yaptığı açıklamalara PKK’dan böyle tepkiler gelebileceğini bilmeyecek birisi değildir. Mersin saldırısından sonra İçişleri Bakanı tarafından yargısız infazla “Katil” diye damgalanmış olmayı da yaşayan Demirtaş, sitemini şu sözlerle dile getirdi:
“Mahallenin ‘delisi, popülisti, tek adamı, sinmişi’ ya da karşı mahallenin ‘teröristi, katili’ olarak yaftalanmayı göze alıyorum.”
Bazan insan, ülkeyi yönetenlerin İmralı’ya ya da Kandil’e mi yoksa Demirtaş’a mı daha mütehammil olduğu noktasında şaşkınlığa düşüyor. Mütehammil mi desem, daha çok tercih edilebilir mi desem bilmiyorum.
Ama sanki siyaset alanında bir rakip yerine, dağda bir grup olması tercih ediliyor gibi gözüküyor. Bu normal olabilir mi? Neden böyle bir tercihte bulunulur? Neden İmralı’dakinin Edirne’dekine tercih edildiğine dair bir görüntü verilir? Sizin bir cevabınız var mı?















Ama sanki siyaset alanında bir rakip yerine, dağda bir grup olması tercih ediliyor gibi gözüküyor. Neden böyle bir tercihte bulunulur? Bir soru da benden: Laiklik ilkesi katı bir şekilde uygulanılan dönemde neden başörtülü hizmetçilere hiç kimse ses etmiyordu da memur, amir, bürokrat, milletvekili olup başörtülü olanlar hedef alınıyordu?
Yanıtla (6) (9)Kamu görevi, serbest görev!
Yanıtla (1) (0)birisi işçi kadrosunda,ve öyle bir yasak devlet çalışanı fabrikaveya başka yerde uygulanmadı. Öteki saydıkların devleti temsil ediyor ,devlet memuru kadrosundaydı. ayrıca yazı ile alakası yok sorduğunuzun.yetmedimi örtülü örtüsüz;dünü tartışmak... ana yada baba yasa ,sulandırmadan tek madde getirin insanlar istediği gibi giyinir deyin bitsin bu olmaz mı yani. sizde örtü çözülmesin diye korkan, terör bitmesin isteyenler gibisiniz.hatta aynı kişilersiniz.
Yanıtla (0) (0)Kūrdler ve Tūrkler arasında
Yanıtla (9) (4)Yūz yıllık sorunu kimler
Evrensel Hukuk ve
Kūrdler kendi Adıyla Anayasada
Yer almak şartıyla ve Katliamların önūne Demokratik bir Anayasayla çıkıp
Çözerse
Çözen Liderlerin
Heykeli de DĪKĪLĪR.
Eli de ÖPŪLŪR.
Nobel Baŕış Ödūlūnū hak eder.
Türk, kürt, laz, çerkez vs.kardeşiz, bu devletin vatandaşıyız, bu vatanın evladıyız,sorunumuz yok,teröre bulaşmayan herkes kardeşimdir,pkk lı kürt kardeş değildir,Türkiyede kürt sorunu yoktur, kendini kürt olarak tanımlayan vali, kaymakam, m. vekili, bakan, hakim savcı olabiliyor, itiraz edende yok, neyin hesabı yapılıyor, pkk yüzünden bütün kürtler zan altında bırakılamaz, pkk üzerinden ayrım var denilemez.
Yanıtla (0) (4)Perinçek çubbeli dostluğuna bir sözün varmı merak ediyorum yanlıştan dönmekde erdem
Yanıtla (1) (1)Ülkemizdeki derin cevreler uluslar arasi gücler barisiin ve demokrasinin yerlesmesini istemiyorlar Yazniz da ima ettiginiz seye katiliyorum
Yanıtla (2) (0)Var tabiyki; siyasi çıkarların ulusal çıkarların önüne geçirilmesidir. Başka ne olabilir ki?
Yanıtla (2) (0)Sayin Erdogan, diyor ki, Türkiye de yolsuzlugu rüsveti biz kaldiracagiz, diyor. Türkiye yi 20 yildir papua yeni gine liler yönetiyormus.
Yanıtla (2) (0)Reis.....perincekle milli mutabakat hukumeti kuruyor. .........buna nedersin sn taşgetiren.
Yanıtla (6) (1)Siyaset bezirgânlarının sermayesi terörden ibaret de, o yüzden!..
Yanıtla (3) (0)Reis Suriye'ye sefer düzenliyor bekleyin geliyorum diyordu ne oldu at palavrayi millet yesin Yunanistan'a bir gece ansızın diyordu. Yeter aptal olmaktan yorulduk Ajdanin palavra palavra şarkısını çalacağız.
Yanıtla (4) (1)Neden İmralı’dakinin Edirne’dekine tercih edildiğine dair bir görüntü verilir? diye sormuş yazar. Bunu bilmeyecek ne var? Edirne deki seni başkan yaptırmayacağız dedi. İmralı daki başkan yaptıracağım dedi. Bu kadar basit.
Yanıtla (11) (1)Neden insanlarımız anlamıyor milletin köle gibi birilerine çalışması ve ses çıkarmamak için sürekli düşmana ihtiyac vardır millet köleliğe devam etsin birileride milletin parasından servet kazansın bu bir asırdır böyle maalesef olan gariban çocuklarına oluyor en çok vatan millet bayrak denenenler bunun bitmesini istemiyor çünkü onları geçim kapısı o
Yanıtla (7) (0)Turkiyenin kaderi mi 40-50 sene terorle mucadele etmek.dunyada boyle bir devlet var mi?ortada bir bataklik var devamli sivrisinek uretiyor,biz ucan sivrisinekleri yakakayip onlari yok edecegimizi soyleyerek icerde boburleniyoruz.batakliga dokunamiyoruz,bazen batakliga su tasiyanlarla siyasi rant icin isbirligine -ibb secimlerinden once okunan mektuplar,tv konusmalari gibi-giriyoruz.bu zihniyetle bu sorun cozulemez.
Yanıtla (11) (1)7 haziran 1 kasim arasinda yasananlar akp nin kara kutusudur.bu tarih araligi seffaflasmadan, akp nin teror konusundaki samimiyeti her zaman sorgulanacaktir.
Yanıtla (5) (0)Tarafsız
Yanıtla (0) (1)''....Ama sanki siyaset alanında bir rakip yerine, dağda bir grup olması tercih edenler...'' Terör faaliyetlerinden sonra en çok bağıranlar da onlar. Sebep açık. Kamplaşmanın bir enstrümanı da düşman üretme değil mi?
Yanıtla (3) (1)İnsan alışan bir varlık olarak muhtemel ki ,mevcut konumuna alışıp kar zarar hesabı yapıyor. Pastasına eli uzanan daha tehlikeli , uzaktan tehdit naraları atana göre...
Yanıtla (4) (1)Demirtaş"ı destekliyorum . Dağlar, insanlar hatta ölüm bile yorulduysa , Şimdi en güzel şiir barıştır. Savaştan beslenenlere lanet olsun diyorum.
Yanıtla (19) (1)Chp başörtüsü serbestisi için yasa teklifi verir, Rte kürsüden bütün "öfke sanatı"nı kullanarak "adamsan" lı konuşma yapar. Demirtaş terörü hemen kınar... Öteki öfke sanatçısı Demirtaş'a terörist der ağzına geleni söyler. Fotoğraf net değil mi? Bu iktidar kavgadan terörden öfkeden düşmanlıktan emzikteki bebek gibi besleniyor. Barıştan kardeşlikten hukuktan şeffaflıktan hesap vermekten ölesiye korkuyor. Korkuları arttıkça daha çok öfke sanatları duyacağız.
Yanıtla (19) (2)Sorunuza cevap var Sayin Tasgetiren, Imrali'daki de iktidardakiler de sorunun cozumunden yana degil. Yani baris ve demokrasiden yana degil. Hem Imrali'daki hem de devletin basindaki sorunun cozumsuz birakilmasindan nemalaniyor. E bir de biliyorsunuz Demirtas 'Seni baskan yaptirmayacagiz' dedigi icin cezaevinde sucsuz yere yatiyor.
Yanıtla (12) (3)o'da ''ben karışmam halk bilir ne yapacağını'' dese mesela.. çıkar mı ki içerden? öyleyse çok kolaymış. ben olsam hemen derhal yarın..
Yanıtla (0) (2)Geçmişte yaptığı bariz hatalara rağmen bu makale benim Demirtaş'a olan öfkemi yatıştırdı.Belkide siyasiler içinde işi en zor olan sayın demirtaş'tır.Yakındak kandil diye birşeyin kalmıyacağını sanıyorum?(İnşaallah)Bugünün dünyasında kandilin yeri yoktur.
Yanıtla (15) (2)''Kürt sorunundan kaynaklı her türlü şiddet yönteminin kalıcı olarak son bulması için..'' işte sihirli cümle. TR'nin değil illegal yöntemi tercih edenlerin düşünüp karar vereceği bir mesele. işte son cümle:''ya adam gibi adam olur, lordlar kamarasına oturursun, yada maşanın tuttuğu kor olur, işi bittiğinde wc deki kovaya konulan k.ç yıkanan su olursun''. (kor eninde sonunda söner yada su ile söndürülür).
Yanıtla (1) (3)Demirtaş Korkmasın. Pkk nın kürtleri ve HDP yi esir almasına izin vermesin. Bu Terör belasına gövdesini siper etsin. Kolay değil kendi ve ailesinin can güvenliği bile tehlikede. Ancak Gerçek Liderler zor zamanda ortaya çıkar. Demirtaş tercih yapmak zorunda. Türk ve Kürt halkı bu yolda ona her türlü desteği verecektir.
Yanıtla (17) (1)İki taraf da Demirtaş'a ve silahsız çözüm isteyenlere saldırıyor. Sahip çıkmak lazım. İslam kardeşliğinin zamanı gelmiştir. Zalimler için yaşasın cehennem
Yanıtla (16) (2)Cumhurbaşkanı yolsuzluğun olmadığı bir ülke yaratacağız dedi. Doğru 21 yildir cehape iktidarda ve yaşanan bütün yolsuzlukları crhaaapeee yaptı.
Yanıtla (10) (1)Terörden medet uman her kim varsa (Kürt, Türk, Alevi, Sünni, Siyasetçi, Gazeteci, Asker, İç güç, dış güç) Allah hepsinin belasını versin.
Yanıtla (13) (1)Merak edenler için makaleden bir paragra…Peki devlet, kendisine bu kadar büyük bir alan ve yapıp-ettiklerine meşruiyet sağlayan PKK’nin silahından rahatsızlık duyuyor mu ya da çekiniyor mu? Zannetmiyorum. Aksine devleti endişeye sevk eden bir şey varsa, o da silah ve şiddet değil, sivil ve demokratik siyasettir. Yarım asra yakın bir süredir dağda olan ve her birini yakından bildiği PKK’liler değil, demokratik siyaset yoluyla iktidara ortak olabilecek sivil aktörler devletin korkulu rüyası olur.
Yanıtla (9) (1)Dağdakilerin Demirtaş'a tercih edilmesinin nedeni gayet açık değil mi hocam. Tamamen Türk insanının PKK nefreti üzerinden oy devşirmek. Sosyal medyadaki bütün AKP sempatizanlarının kullandığı tek argüman bu. Çünkü atacak başka barutları yok. Anlatacak bir hikayeleri hiç yok. 3 Y diyerek geldiler üzerine tüy diktiler.Hicap duymadan yolsuzlukları biz bitiririz demeleri ise tam rahmetli Levet Kırca'lık.
Yanıtla (11) (3)Neden yeni CHP değilde eski CHP tercih ediliyorsa, aynı sebeple dağdakiler tercih ediliyor.
Yanıtla (8) (0)Tüm bu gerçekler bütün çıplaklığıyla ortadayken, sivil siyaseti ve barışı savunan Demirtaşı yıllardır içeriye hapsedenlerin, neye hizmet ettikleri açık değil mi? Yaşasın zalimler için Cehennem. Weyl olsun süfli çıkarları için memleketi ateşe atan zalimlere, muhterislere ve çıkarlarına tapanlara.
Yanıtla (8) (3)Pkk ve hdp argümanı ''gollük pas''dan bile değerli bir koz (muhalefete saldırmak) olduğu için olabilir mi iktidar için.?Bundan dolayı çözümsüzlük daha güzel sonuç veriyor iktidar için.Onlarda tepe tepe kullanıyor bunu.
Yanıtla (4) (0)Kurt bulanık havayı severmiş te ondan.
Yanıtla (2) (1)Ahmet hocam, 50 küsur yaşındayım. Son 30 yıldır konuyla ilgili okumalarım, gözlemlerim gün geçtikçe artan şekilde beni şu noktaya getirdi. Son paragrafınız, devletin mi desem, derin devletin mi desem bilmiyorum, PKK ile olan ilişki ve politikasının, (PKK ve Öcalanın piyasaya çıkışından beri) net bir özeti. Sorunuza cevabım da şu; Güç ve otoriteden rant devşirenler, hep terörün varlığını gerekçe yaparak bu amaçlarını gerçekleştirirler. Yazınızdaki güncele dair gözlem ve tesbitlerinizde bunu t
Yanıtla (9) (0)Demirtaş ve bölge halkı çocuklarının ellerinden alınıp kandil ağalarının keyfine hizmet etmesinden bıkmışlar..Demirtaş silahla çözülemeyeceğini gördü,,.Halkın desteği Demirtaşa döndü... Kandil ve İmralı bunu görüyor...Abd,ve AB,verdikleri destekleri çekseler sadece uyuşturucu satıcılığıyla dayanamazlar.,Demirtaş düzgün insan uyuşturucu satıcısı ve piyon olmuş bir örgütle bir arada olmak istemiyor...Serbest kaldığında korumak lazım...Çözülürse Demirtaş ile çözülür...
Yanıtla (25) (6)Ayni fikirdeyiz..KORUMAK LAZIM..Düşmanı coook olur şimdi..
Yanıtla (4) (0)Demirtaş sorumluluk alarak geç ya da değil ama olması gerekeni söylemiş . HDP yönetimi , parti ileri gelenleri neden böyle bir durumda kendisine destek olmazlar ve yalnız bırakırlar anlamak mümkün değil . Silahla nereye kadar , öldürerek katlederek nereye kadar ! Çözüm ancak konuşarak tartışarak ve siyaset eliyle olmalı.
Yanıtla (7) (0)Sorunuzun cevabı, Vahap Coşkun hoca geçen hafta yazdı. Devlet, silahtan değil, siyaseten korkuyor.
Yanıtla (7) (1)Demiştaşın saldırıyı kınaması ile ilgili açıklamalarından iktidar mensupları rahatsız oldu. Neden acaba? sorunun demokratik yollarla çözümünü istemiyorlar mıydı? Galiba terör ve şiddet karşılıklı birilerinin işine geliyor....
Yanıtla (8) (0)Mahallenin ‘delisi, popülisti, tek adamı, sinmişi’ ya da karşı mahallenin ‘teröristi, katili’ olarak yaftalanmayı göze alıyorum.”...Sn.Demirtaş'in bu aciklamasi gayet Akillica..Bu Düşünceyi sarsilmaz temel alarak ve *pratigi* ile yürünurse ONU AÇIKTIR ..ama zirvalayan kan/dil artik bisey degil..Kayyum var orada..ing/abd ve altina ne yazarsan sırıtmaz..Çünkü Turkiye Cumhuriyetinin Birlik icinde olup,,güçlü olmasını isteyen Dunyada Ulke var mi.?. Emin degiliz..
Yanıtla (2) (0)Var cevabımız çatışma kaos ölüm kan gözyaşı bundan beslenenler var. Kutuplaşma otekilestirme düşmanlastırma ve sürekli tehdit algısının varlığı birilerini besleyen unsurlar oldu tabiki varlığını bu felaketlere dayandıran yapılar asla demokrasi huzur barış istemezler çünkü demokrasi barış huzur ortamı bu parazit zihniyetin sonu olur o yüzden kaosu çatışmayı severler...
Yanıtla (4) (0)Tıpkı AKP'nin oy kaybettiği Hdp'nin yüzde 13 oy aldığı 2015 Haziran seçimleri sonrası olduğu gibi AKP'ye destek veren Kandil Hendek Olayları ile Hdpnve Demirtaş'ın önünü kesmişti.
Yanıtla (4) (0)Amaç çözüm değil.kedinin fare ile oynadığı gibi oynamak.adam 5 yıldır yatıyor hala suçlu bulunup da yargilanmadi.boyle adalet mi olur.suçunu bul uygula.Bu yönetime nasıl güveneyim Allah aşkına.yazık.
Yanıtla (6) (0)Yakında teröristleri TRT’ye çıkarırlar Ahmet Bey. Artık herşeyi bekliyoruz bu ekolden !
Yanıtla (12) (3)Sn,Tasgetiren,cevap çok basit çünkü sn,Demirtas ülkenin kaderini değiştirebilecek genç bir siyasetçi olarak görülüyordu maalesef bizde olan başarılı insanları al aşağı etme hastalığı sonucu bu durumu yasiyoruz
Yanıtla (25) (3)Ben biliyorum cevabı, çoğu okurun bildiği gibi. Ama herhangi bir yerde dile getirsen hemen tehdit, şantaj, küfür, hakaret, ev adresi isteme noktasına geliyor olay. Sabır 9 ay kaldı. Çözüm önerileri dillendirilecek ve sorun çözülecek. 120 tane kalmış teröristin ayakkabı numarasını bil ama 120 teröristin ülkeyi bileceğini düşün. Allah Allah. Bunlar herkesi capcahil sanıyor.
Yanıtla (10) (2)Bu ayrisma yeni degildir. HDP secmeninin ezici cogunlugu siddet yorgunu ve sorunlarin demokratik yollarla cozumlenmesini istiyor. SD bu egilimin sozculugunu yapiyor. Aralarinda tam mutabakat olmamakla birlikte Kandil ve Ocalan ise siddet yoluyla bir devlet olusumundan yanadirlar. Bunlarin tabanda gucu az ama kadro duzeyinde hegemonyasi vardir. HDP'yi net politika izlemekten alikoyan bu ikili yapidir. KK birinci gruba, iktidar ikinci gruba oynuyor. Tablo simdilik boyle.
Yanıtla (18) (1)Sayın hocam; seksen dörtten bu güne binlerce vatan evladı şehid oldu. Hedefte TC var, bölmek, yıkmak, eğer tekin durmazsak her zaman bu tehlikeyi yaşayabiliriz. Saddam Kürtleri katlettiği zaman, bize sığındılar, Suriyeli Afgan, Ukraynalı bize sığınıyor, biz şefkatli bir milletiz, Kürt kardeşlerimizin çok azı bizi bölmek için onları kullandıklarının farkında değiller , temennim odur ki emperyalistler tarafından kullanıldıklarının farkına varırlar, kendi ülkelerinde huzur içinde yaşarlar..
Yanıtla (11) (22)“Neden İmralı’dakinin Edirne’dekine tercih edildiğine dair bir görüntü verilir? Sizin bir cevabınız var mı?” Çok önemsememek gerek Kürt siyaseti de sözde açılım hikayesi ile liberallerin AB hikayesi ve solcuların 12 eylül ile hesaplaşması hikayesi ile 2010 referandumunda uyutulduğu gibi uyutulmuş çekimser kalarak dolaylı destek olmuştu! Onlar da kendi açtıkları yolun kurbanı oldular!
Yanıtla (13) (3)