Çok ama çoook netameli bir konu,ama zaman zamanda üstüne üstüne gidilmesi gereken bir konu.Bence batının bizimle bizimde biz kaldığımız sürece bu problematik bitmeyecek gibi.Bizim değerlerimizle batının problemi bitmez,biz ise sürekli yumşak karın üretmeye devam ettiğimiz sürece,batıya koz vermemiz başta kendimize zarar vermektedir.Birkere demokrasi ve insan hakları bağlamınde inanımızın önü açılıp fikir ve ifade hürriyetleri güvence altına alınmalı.Ne zaman batı için raporlar yayınlayacağız.

5 yildiz

asıl soru batı dünyası ile sağlıklı bir ilişki kurulabilirmi diyorsunuz elbette kurulabilir milli menfaatlerden vazgeçer batının dikte ettiği politikaları izlerseniz neden olmasın.bir sorunuzda farklı bir iktidar bati ile güvenlik riski taşımayan bir ilişki kurabilir mi. el cevap elbette.kuzey ıraka karışmaz,suriyede kurulmaya çalışan pkk devletine itiraz edip operasyonlar düzenlemez.karabağ sorununa el atmaz,doğu akdenizin gazını yahudi rum ve batıya bırakır vb elbette olur

iktidarlardan bagimsiz ulusal politikalari anlasak zaten sorun olmayacak

Suriyede ki ypg yapılanması bizim suriyeye müdahalemiz sonrası ortaya çıktı.. Miyop bakış açısının bir sonucu başımız belaya girdi

KÖKSAL, YPG Türkiyenin bölgeye girmesinden çok önce vardı. Ve Türkiye'e karşı teör eylemleri yapıyordu.

ypg"ye müdahale etmeden önce salih müslimi yöneticilerimiz ankarada kırmızı halılarla karşıladık. daha sonrada işin başka noktalara gittiği anlaşılınca YPG kırmızı çizgimiz oldu. (öngörüsüzlük)

Son okur, Salih Müslim Türkiyeye gelmesinden kimler rahatsız olmuştu bir araştır.

YPG nin tarihini okursan 2011 yılında kurulduğunu göreceksin.

Sağol köksal, Türk ordusu da Suriye'ye ilk harekâtı Şah Fırat Operasyonu ile 22 Şubat 2015'te gerçekleşmiştir. Yani PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde YPG olarak yerleştikten sonra...

1974 Kıbrıs barış harekatında meşhur Ecevit’e verdiği mektup var, koyduğu silah kısıtlaması var, bir tatbikatta savaş gemimiz “ muavenet”i batırması var, barış harekatında Trump’un mektubu var, F-16 savaş uçağı vermemesi var, Bedevi’ye selam duruyor bizim Reis’e telefon açıp hatır sormaması var. Arkadaş daha ne olsun, böyle dost düşman başına.

Ecevit’ e meşhur mektup filan yok o İnönü’ yedir 1, Türkiye 1945 sonrası Batıya yaklaşmak ve sonra Nato’ ya girmek için çok çaba göstermiştir 2, K. Irak’ ta zaten bir Kürt devletçiği kurdu önce kırmızı çizgi idi şimdi paşa paşa işbirliği yapıyoruz 3. ABD son kırk yılda Sovyetler dahil onlarca devleti ortadan kaldıran hamleler yaptı, bunların hepsi otoriter, gelişmeden uzak ülkelerdi ve içlerinde tek bir demokrasisi gelişmiş medeni ülke yok 4. Beğenmesek de batı açık ara gelişmiş ülkeleri kapsar5

Doğru diyorsun o mektup rahmetli İnönü’ye verilmişti, teşekkür eder özür dilerim.

İnönüye mektup düşmanlık hanesine neden yazılıyor.içeriğini durumunu bilmeden uydur uydur yaz. Televizyondaki hükümet memurlarının dediklerini tekrarlama sonucu bu tuhaf fikirler oluşuyor

İnönü’ye yazılan mektup ve içeriği internette vardır. İnönü’ nün cevabı da meşhurdur “ yeni bir dünya kurulur, Türkiye yerini alır”. ABD kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder, bunlar bazen bizimki ile çelişir. Geçmişte ve bu gün olduğu gibi gelecekte de olacaktır. Türkiye İnönü, Ecevit, Demirel gibi liderler döneminde de menfaatlerini savunmuştur. Ancak dış politikada da Atatürk tarafından uygulanan politikalar ekseni en geçerli olandır. Gerisi laf ebeliğinden öte gitmez.

ne diyor mektubta?

siz ABD nin bu ulkeye ne kadar cok mektup yazdigini pek bilmiyorsunuz neredeyse hepsine yazdi... once arastirin sonra yaziniz ...

Erdoğan’ın veto gerekҫeleri Nato ülkelerinin ҫok büyük bir ҫoğunluğu iҫin geҫerli. Ayrıca Erdoğan, Avrupa‘da Putin’in Ukrayna iṣgali neticesi oluṣan korku atmosferinin büyüklüğünün farkında değil galiba. Isveҫ ve Finandiya Avrupa Birliğinin insan hakları, ifade özgürlüğü bakımından önde gelen üyeleri. Türkiye’ye Avrupa Birliği üzerinden bunun bedelini ödetecekler diye endiṣeliyim.

2.syf.Ben böyle bir türkiyeyi görmek istiyorum.Bu türkiyenin önünde engel olan hiç ama hiçbir siyesetci istemiyorum.Buna kimsenin hakkı da yoktur.Tüm insan hakları odaklı tedbirleri alıp,Milli birlik ve bütünlüğe zarar verecek,tüm şer odaklarını milletin önünde teşhir edip,hayat hakkı da tanınmamalıdır.G.Paylan vari,dışgüç kafalılarla açık seçik tartışıp,devlet ve millet bütünlüğü de Ermenisiyle,Kürdüyle ve diğer etnisite arılımına geçit olamaz.Ama gerçekten temel insan hakları odaklı olmalı.

yani mevcut durum KAOS teorisi ile tam bir uyum icinde olup en kucuk bir aykirilik yoktur cozum aramiyorlar sadece yonetiyorlar duzen yerine kaosu .. yonetiyor..eski kuramlar yetmiyor yenisi bu

finlandiya ve isvece gelince enerji ve guvenlik acisindan ABD bagimlisi olduklari surece ki su anda o haldeler NATO da olup olmamalarini hic bir onemi yok hatta olmasalar bu durum daha da tercih edilir. zaten ne diyor gidin halledin baba ne ben taviz falan vermem... cok acik

menderes demirel inonu ecevit donemlerinde de sorun hep vardi lozanda imzayi attiklarinda da onlar acisindan bitmemistiki. bir gn kur bsk sormuslardi pkk ne zaman bitecek diye kisa kesin bir yanit vermisti Bitmeyecek....

G.21. seviyeye düşmüş bir durumda, bizim dış politikamız, tribünlere oynuyor. Küme düştükçe bunun dozu artacaktır. Enerjimizi gelişmeye değil, tribün politikasına harcadık.

Veto ABD yi yola getirirmi bilemem ama seni getiremeyeceginden eminim.

seçimler mevcut ekonomik gidişatta RTE için çantada keklik değil. Bu nedenle, klasik numarayı görebiliriz: NATO vetosu ile son dakikaya kadar gerginlik dozunu artıracak en sonunda oyu SATACAKtır. Swap ile mi olur başka bir şey mi ama seçime "ekonomiyi toparlıyoruz" mesajı ile girmek için ne söylendi, söyleniyor ve söylenecekse hepsi "dış politikada olur" denip oy para için satılacaktır. Yani Nato'nun iki üyesi hayırlı olsun...

CB Ben olduğum müddetçe Natoya giremezler demiş. CB Ben olduğum müddetçe papaz hapisten çıkamaz demişti. Papaz Amerikada

Erdoğan İttihat ortaklığının ortaya attığı argümanları ülkenin aydını da kabul edip bunun üzerine yazı yazıyorsa bu ülke hiçbir sorununu çözemeyecek demektir.

yazılır çizilir sonra bir bakarsınız devran dönmüş. ben demedim o dedi.bir muhteşem dönüşü daha görürüz. bu ülke iktidarın muhteşem dönüşleri ile meşhurdur. cemal kaşıkçı suudi arabistan 15 temmuz BAE mursi mısır rahip bronson ABD deniz yücel almanya

ABD.nin ebedi dostları yoktur çıkarları var-dır...Trump döneminde diplomatik dile de gerek duymadı..Ben ne dersem o olur,,,
Editörün notu: Hiçbir ülkenin ebedi dostu olmaz.

Keşke;Bunu dostum Trump,dostum PUTİN kardeşim Esat,rabbim affetsin aldatıldık diyenler anlayabilseydi...

Türkiye de kendinden zayıf olanlara ayni şeyi yani ben ne istersem o olur diyor

Batı bizim maraba kendisinin de ağa olduğu bir ilişki biçimini arzu ediyor.Tanzimattan bu yana biz böyle bir ilişki biçimini kabul ettik. Şimdi biz bu ilişki biçimine itiraz ediyoruz ama bunu kabul eden bizleriz. Kusuru Batıda aramak yerine kendimizde arayalım

Maraba olmanı istediği sonucuna nasıl vardın?

Neymiş efendim.
●Yedi düvele ayar veriyor muşuz...
●Türkiye düşmanlarını dize getiriyor muşuz vs.vb...
●ABD'li papaz, ALMANYA'lı gazeteci, Suriye'li mülteci, Kafasına çuval geçirilen MEHMETÇİK ve nicesi olaylarda nasıl DİK(!) durup eğilmedilerse yine DİMDİK(!) duracaklar...
Haydi hep birlikte DİK DUR EĞİLME ;
▪AK paydaş,
●AK yoldaş,
●AK yandaş seninle(!)...

„Sormayın efendim sormayın! Çile içer, çile yerim. Her anımda bir imtihan. Kovmak ile gitmez öte. Ramak kaldı bir cinnete.“ (Şairin hoşgörüsüne sığınarak.) Sanki çatır çatır bir savaşın ortasındaymış da, silahsız ve cephanesiz kalmış gibi bu neyin dayatması? Millet Bahçesine dinazor.

Köy okulları yeniden açılıyormuş... Türkiye'de; İnönü, Ecevit, Demirel, Çiller, Yılmaz, Erbakan, Erdoğan, Bahçeli kısaca tüm liderler Türkiye'nin menfaatlerini savunmuştur ama herbirinin 'Türkiye'nin Menfaatleri' anlayışı farklı... Köy Enstitüleri'ni yere göğe sığdıramayanlar 'Türkiye'nin Menfaatleri'ni farklı... Tasarladıkları için bunu sevindirici bir durum olarak karşılamayacaklardır...Oysa bu hükümetin köy okulları projesi de Türkiye'nin menfaati için....

Ne demiş İttihat Terakki Paşa: "İçerde sıkışırsan dışarda savaş. Birlik ve beraberliğe en fazla muhtaç olunan zamanlarda kimse ağzını açamaz. İnsanlar açlığı bile unutur."

tebrik ediyorum

Keşke şeytan olmasaydı ve keşke insanlar eşit olsaydı

Ateş yemek te pişirir evi de yakar iyiye kullanmak lazım şeytan da aynı

65 yorumun hepsini okudum, birbirinden farklı çok güzel görüşler var ; bize pek bir şey kalmamış. Bana göre şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor; hem ülkeleri yöneten liderlerin ve hem de devletlerin hiç biri dürüst ve samimi degil , hep bencilce ve artniyetli tutum ve davranış içindeler. Bence öncelikli olarak bunun halledilmesi gerekir . Tabii ki bu nasıl olacak , bütün mesele bu !

Natonun yada ABD nin bize tehdit oluşturduğu tümüyle kasıtlı olarak söylenmiş bir yalan NATO yada ABD yüz yıllık Türkiye tarihinde biz kez olsun Türkiyeyi tehdit etmedi. Var diyen Örneklesin. Ambargo uyguları haşhaşı yasakladı gibi saçmalıklardan da uzak durun

Köksal, Amerika bile şaşırıyordur "bu Köksal bizden mi bahsediyor" diye. :))

Patroitler sınırdan neden çekildi...sizce

Sizce? Kıyas kabul edilebilecek şeyler değil. Rusyanın Kars ve Ardahan ile Boğazlarda hak istediğini unutmayın. Hele hele Osmanlıyı yıkan güç olduğunu unutmayın. Öyle elçiye tokat atan padişah parodisi seyrederek tarih bilinci kazanamazsınız.

Kuzey Irak'ta uçuşa yasak bölgeyi rahmetli Menderes yaptı ABD napsin kilometrelerce öteden buralarda!!!!!!

Ekonomik kriz çıkınca sorumlu kim oluyor ABD ve AB. Ekonomimize komplo kuruyorlar. Ama kesinlikle bizim hükümet yöneticler ekonomi bakanı Erdoğan olmuyor. PKK sorunu ortaya çıkınca kim sorumlu oluyor tabi ki ABD dış güçler israil ermenistan yunanistan italya fransa.. Bizim hiç bir sorumluluğumuz kesinlikle yok. Demokrasi insan hakları ekonomik refah yandaş kayırma ırkçılık bizde hiç olmadığı için PKK diye bir sorunumuz da olmaz. ABD PPK yı destekliyor yaptırıyor kesin bilgi yayalım !!!!

çekiç güç'ten, darbeler tarihinden haberin var mı?

Değerli yorumcular ABD kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder ve kendince de haklıdır. ABD kendi çıkarlarını koruyacak ciddi bir maddi, manevi ve fiziki güce sahiptir. Nato ve ABD ile diğer ülkelerinde sorunları vardır, örneğin Fransa, hatta Yunanistan bir ara ayrıldı sonra yalvar yakar geri girdi. ABD Kürtler dahil herkesi satar, sadece kendi işine bakar, biz Uygurları satmıyor muyuz! ABD bizden ne çekinir ne de takar!

Düşmanlıkla anlaşmazlığı birbirine karıştırıyorsunuz. Üstelik akla hayale gelmez şeyleri de düşmanlık diye yazıyorsunuz. Patriotlar Suriyeden füze saldırısı gelir diye kondu. Suriye bize bir adet füze göndermedi göndermezdi niyeti de yoktu . Uçuş yasağı ırakta saddam kuzey ırağa girmesin diye ilan edildi. Çeliç güç yine Irakla ilgili bir konu. Darbelere gelince darbeler her ekonomik kirzden sonra türkiyede ordunun yönetime el koumasıdır. ABD taraftarı hükümetlere dar mi yaptırdı?

Turump ekonomimizi mahvederim dedi ya

K.Irak, Suriye konusu BOP kapsamında çok önceden karara bağlandı. Rusya'nın müdahalesi işi karıştırdı. yurdum insanı umarım bir gün bunu anlar. İsveç ve Fınlandiya gibi iki kenar ülkesi iç politikaya alet ediliyor. nerdeyse beka meselesine eklendi. yine bir şeylere örtü olacak.

Asıl soru: Veto ABD’yi hizaya getirebilecek mi?....bizde kirk kafadan KIRK SES cikarsa cok zor olur diş siyaset...Asil SORUN bu...ic politika ile diş siyaset apayri konular...bunu bazıları anlamıyor...neye,kime,nasil hizmet ediyor anlamış değiliz.bu mantalite ile .**bize hizmet etmedikleri aşikar...**

Ukrayna-Rusya savaşında Türkiye Putini rahatsız etmeyecek politika izliyor, Finlandiya-Isveç Nato üyeliği konusunda da öyle. Karşılığında ayçiçek yağı geliyor, buğday vs geliyor, oligarklar parasını Türkiyeye getiriyor vs vs. Şimdi de Lavrov: Türkiye kuzey Suriyedeki gelişmelere kayıtsız kalamaz diyor. Yani, Nato matoyu boşver, ABD yi de boşver, Isveç-Finlandiyayı onaylama, sen ıperasyonunu yap diyor. Uzun vadede sağlıklı bir politika mı bu?

Ahmet Bey, bizim artık kimseyi hizaya sokacak durumumuz kalmamıştır. Hizaya gelmekten, hizaya getirilmekten, tükürdüğümüzü yalamaktan, sürekli dönmekten başımız dönmüştür. Dış politikadaki içler acısı halimimiz; tarih kitaplarındaki yerini almış, dış politika derslerinde konu olarak anlatılmaktadır. Haklarımızı helal etmiyoruz, seçimi bekliyoruz.

''Hizaya gelmekten, hizaya getirilmekten, tükürdüğümüzü yalamaktan, sürekli dönmekten başımız dönmüştür..." diye hükümeti eleştirmişsin... Hükümet tam da istediğiniz gibi .. Eğilip-bükülmeden hareket edecek... ama ... Cebi doluyken... canımız sana feda...senin yolunda milim sapmam diyen...% 92 destek veren seçmen... Birden söylenmeye, hoşnutsuzluk göstermeye başlıyor....

elimize geçen bu güzel fırsatı sonuna kadar kullanmalıyız , iktidar da her şeyi yanlış yapmıyor milli çıkarlar söz konusu olduğunda bir olmak gerekmiyor mu ?

Demokrat parti ve devamı olan Adalet partisi ABD yanlısıydı. Askeri darbeler bu iki iktdara karşı yapıldı. ABD yaptırıyorsa kendinden yana olan iktidara mı yaptırıyor?

Sn yazar hele anlativer akp yaptıklarının dile ilgisinin olmadığını.bunu en iyi sen anlatırsın. Aklı başında Kimseyi dinlemiyorlar belki seni dinlerler.

Batı hiçbir zaman güçlü, tam bağımsız bir Türkiye istemez. Bir şekilde, borçlu, güvenlik kaygıları olan, kontrol edebileceği şekilde yönetilen, kaotik bir ortamı olan Türkiye Batı'nın çok işine gelir ve bu normaldir aslında. Bunu Batı'ya rağmen başarmak için çok çalışmak ve ahlaklı olmak gerekir.

Hem birlik olalım hemde kendi başıma istediğim gibi ülkemi yönetirim yok. Birliğin kanunlarına kurallarına uymak demek bağımsız olmamamk demek değildir.Türkiyenin Nato ya hem de AB ye girip tam demokrasi , adalet, hukuk ve insan haklarına kavuşmasıni ve AB nin ve NATO nun kurallarına bağlı kalması demek Nato da ve AB de kalmamızı istemeyen ülkeyi kendi hukuksuzluklarına göre yönetmek isteyen iç vesayet rejminin ve avrasyacıların propoğanda teknikleridir.

Bulut cok dogru bir yazi ama millet in aklina bir dusmanlik cakmislar oysa biz ab ye yillardir ikircikli davraniyoruz seninde yazdigin gibi Bizim kiler millete parmak sallamaya alismis demokrasi Kim biz Kim ?biz kiyamete kadar bøyle gideriz bosuna kafa yormayin

O zaman batının hiç korkmasına gerek yok bu kafa ile Türkiye ne bağımsız ne de güçlü olabilir. Türkiyeyi güçsüz yapan zaten bu anlayış!

Uyanık tüccar tavrıyla NATO ve bunun üzerinden batı ülkelerini tehdit edip durmaktansa çıkarsınız batının bütün kurumlarından bakarsınız işinize hiç olmazsa kuş mu,devemi yani demokrasi mı yoksa diktatörlük mü olduğumuz tam anlaşılır,millette ne olduğunu nereye götürüldüğünü tam manası ile anlar.

Yerli ve milli iç-dış politika: Gücü gücü yetene!

Biz göle maya atalım' da ya tutarsa. Aklı selim herkes biliyor ki bu ülkelerin natoya girip girmeyeceyine Amerika karar verir. Bizim yapacağımız ne koparirsak kâr, Çünkü Amerika akşam sabah vızır vızır PKK ya silah taşıyor tinlamiyor , sen kalkmış şunu almam bunu kabul etmem diyorsun kim inanır.

Türkiye natodan çıksın. Tam bir diktatör ülke olsun. Nasılsa özgürlük haklar ve adalet denilen şeyler batılılar için icat edilmiş.

Allah islah etsin bu konuda Reise karşı olanları

Dünyada her ülke kendi menfaatine göre iş yapıyor. Bizim yanlışımız, kendi zafiyetlerimizi-çözümsüzlüklerimizi, karşıt güçleri günah keçisi yaparak-şeytanlaştırarak popülist politikalarla, örtmeye-aşmaya çalışmamızdır. Bugün ABDye sövenler, yarın Biden Erdoğan'ı ABDye davet edip, 1 saat 46 dakika görüşsün, görün bakalım nasıl stratejik manşetler atıyorlar!

Isvec ve Finlandiya'yi veto etme tehdidi icerde siyasi kazanc elde etmek icin cikarilan bir gerginlik. Yani secimde milliyetci oylari alip Uskudari gecmek icin. Secim bir yil sonra oldugundan, gundemden dusmesin diye mumkun oldugu kadar uzun bir sure bu sorunu suruncemede birakmayi dusunuyorlar. Iktidar bu yontemi referandumdan once de kullandi. Bu gerginligin de gecmiste oldugu gibi iktidara faydasi, ulkemize zarari var. Bati medyasi da bu olayin ic tuketimle ilgili oldugunda hemfikir.

Abd yle sorun s400 almakla başladı. F 35 leri vermemekle devam ediyor. Abd tarafından pek kaale alınmıyor uz artık. Türkiyenin ekonomik olarak zayıfladığı ıda görüyorlar. Ekonomik olarak sıkıştırabilirler. Zaten yapıyorlar.

İçinden geçtiğimiz dönem "İnsan Çağı"nın "global hakimiyet savaşları" dönemidir. Bu savaş global ölçekte "soğuk savaş" olarak, uluslar düzeyinde ise "sıcak savaş" olarak sürmektedir. İnsanlardaki "breysel kurtuluş" düşüncesi/anlayışı yerini "ulusal (nasyonal)/küresel kurtuluş" anlayışına terk etmedikçe, İnsanlar arası kavgalar/gerginlikler/çatışmalar/savaşlar son bulmayacaktır.

Bu güvenlik kaygıları, iktidarın kendi güvenliği mi!? Yoksa gerçekten ülkenin güvenliği mi!? Gibi soruları da akla getirmiyor değil...

İkdardan ziyade bir kişinin güvenliği der gibi oluyor insan.

Nato ya da ABD ile aramızda güvenlik sorunları olmasa bile başka sorunlar olmalıdır, olmak zorundadır. Türkiye'de hükümetin dış politika tercihleri bunu gerektirir. Eger sorun gerçekten güvenlik ve özellikle de pkk-ypg olsaydı, en büyük anlaşmazlığımız Rusya ile olurdu.

Farklı bir iktidar NATO ile sorunsuz bir diyalog kurmak için ABD'nin şu an izlediği politikaları bu haliyle kabul edemez... İktidara geldiğinin ertesi günü, hem Avrupa ile hem de ABD ile bu hükümetin yaşadığı aynı sorunları yaşar.

nato silahları ile dolu depolarımız..çıkınca yerine silah koyacak para lazım önce..diğer konulara girmiyorum.

Hiç pazarlık yapmadan evet denilse.....düşünceniz ne olurdu Ahmet hocam...

Olmazdı. Seçim yaklaşıyor, bu fırsat kaçar mı?