İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, 19 Mart sabahı yaşanan polis baskınından, çocuklarıyla geçirdikleri günlere; kamuoyunun tepkisinden cezaevi ziyaretlerine kadar süreci tüm açıklığıyla anlattı. Eşinin tutuklanmasını ‘halkın iradesine yönelik bir müdahale’ olarak niteleyen İmamoğlu; “Ortada suç yok, bu bir siyasi operasyon. Türkiye bu tür hukuksuzlukları unutacak bir ülke değil. Milyonların vicdanlı sesi bizi ayakta tutuyor.” dedi.
Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart sabahı evine düzenlenen polis operasyonuyla gözaltına alınıp tutuklanması, ülke gündeminde geniş yankı uyandırdı. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı seçilen İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından eşi Dilek Kaya İmamoğlu, NEFES’e verdiği röportajda “Ortada bir suç yok, bu açıkça siyasi bir operasyondur,” dedi.
İmamoğlu, yaşananların sadece bir tutuklama olmadığını, halkın iradesine yönelik bir müdahale olarak gördüğünü ifade ederek, eşinin ve kendisinin yaşadığı duyguları detaylı şekilde aktardı.
19 Mart sabahı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası eşi Dilek İmamoğlu NEFES’e konuştu. Polis baskınını “Türkiye’nin unutamayacağı bir sabah” olarak niteleyen İmamoğlu, “Ekrem halkın iradesini temsil ediyor. Bu tutuklama ona değil, millete yapıldı,” dedi. Cezaevi ziyaretlerinden kamuoyu tepkilerine kadar süreci anlatan İmamoğlu, “Türkiye artık bu adaletsizlikleri unutacak bir ülke değil,” diye konuştu.
“TÜRKİYE ASLA UNUTAMAYACAĞI BİR SABAH YAŞADI”
Dilek İmamoğlu, 19 Mart sabahı evlerine yapılan polis baskınını şu sözlerle anlattı:
“Türkiye asla unutamayacağı bir sabah yaşadı. Defalarca milletin oylarıyla iktidar karşısında kazanmış, İstanbul’un seçilmiş başkanı şafak operasyonuyla gözaltına alınıyor. Çağırılsa ifadeye gidecek olan Ekrem’in pek çok polisle yapılan bir operasyonla gözaltına alınması, bu ülkenin hukuk sistemine güven duyan herkesin hafızasında derin bir iz bıraktı. Çocuklarımız da elbette etkilendi. Ama her şeye rağmen güçlü duruyorlar. İçinde büyüdükleri değerler sistemi, bu yaşananların doğru olmadığını anlamaları için yeterli. O sabah yaşananları sindirmek kolay değil ama ülkece birbirimize tutunduk. Milyonların vicdanlı sesi ailemize de güç veriyor.”
“İLK TEPKİM SESSİZLİK”
İmamoğlu, eşi hakkında çıkan tutuklama kararını duyduğu ilk anı ve çevresindekilerin tepkisini şöyle anlattı:
“Belli adımların atılacağının işaretleri zaten herkes tarafından uzun süredir görülüyordu. Aylardır yürütülen algı çalışmaları ve yalan haberlerin sistematik bir şekilde dolaşıma sokulması bu adımların sinyaliydi. Yine de hukukun ve adaletin bu kadar pervasızca yok sayılacağına inanmak istemiyordum. Kararı duyduğumda yanımda oğlum, sayın Özgür Özel ve bizimle birlikte bekleyen arkadaşlarımız vardı. İlk tepkim sessizlik oldu; yaşananların gerçekliğini aklım, kalbim, vicdanım kabul edemedi çünkü. Ama ardından bu adaletsizlik karşısında hep birlikte daha da kenetlendik ve güçlü bir şekilde harekete geçtik. İrademizi göstermek için hemen Ekrem’in Cumhurbaşkanı adaylığı için oğlumla oy kullanmaya gittik.”
“EKREM ÇOK KARARLI”
Dilek İmamoğlu, Silivri’deki duruşma salonunda eşini gördüğü anda hissettiklerini şu ifadelerle dile getirdi:
“Tabii ki tarif edilemez, çok büyük bir üzüntü hissettim. Ekrem, eşim ve çocuklarımın babası olduğu için değil sadece; ülkem için, ülkemin çocukları ve gençleri için, ülkemin adaleti, özgürlüğü ve gelecek günleri için bir kez daha iliklerime kadar çok derin bir acı duydum. Çünkü duruşma salonunda adaletsizce yargılanan Ekrem ile birlikte aynı zamanda 16 milyon İstanbullunun seçilmiş temsilcisiydi, halkın iradesiydi. Yaptığı savunma tarihe geçecek bir savunmaydı. Ekrem’in vicdanı çok rahat. Adil, demokratik ve eşit bir gelecek için mücadele etmeye çok kararlı. Biz de hem ailesi hem de milyonlarca vatandaşımız olarak onun arkasında, aynı onun gibi başımız dik, vicdanımız rahat duruyoruz. Ekrem’den aldığımız güç, adalete ve demokrasiye duyduğumuz inançla onu ve halkın iradesini, ülkemizin geleceğini savunmaya devam edeceğiz. Her şeye rağmen, ülkeye ve bize bu acıları çektirenlerin geleceği kararttıklarını idrak etmelerini diliyorum.”
“O VİDEOYU BEN ÇEKTİM”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltı anlarını duyurduğu videonun nasıl çekildiğini Dilek İmamoğlu şöyle açıkladı:
“Bu tür anlarda duygularınızı bastırıp doğruyu, gerçeği kamuoyuyla paylaşmak için adım atmak gibi bir sorumluluğunuz oluyor. Videoyu çekerken tek amacım Ekrem’in yaşananları halkla paylaşmasına yardımcı olmaktı. O an hem öfke ve üzüntü duyuyor hem de büyük bir kararlılık hissediyordum. Ekrem’in gözaltı sürecini ve sesini millet ile paylaşılmasına yardımcı olmak benim tüm topluma olan bir görevimdi.”
“BU DAYANIŞMA, ADALETE OLAN İNANCIN BİR GÖSTERGESİ”
Tutuklama sonrası düzenlenen protestolar ve alışveriş boykotlarına dair görüşü sorulan İmamoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu kadar güçlü kitlesel tepki beni çok güçlendiriyor ve duygulandırıyor ama şaşırtmıyor. Çünkü bu toprakların insanı neyin doğru neyin yanlış olduğunu çok iyi bilir. Alışveriş boykotuna da bireysel olarak destek verdim. Bu dayanışma, adalete olan inancın bir göstergesi ve bir mücadelenin sembolüydü.”
“TÜRKİYE BU TÜRLERİ UNUTACAK BİR ÜLKE DEĞİL”
İmamoğlu, yaşanan sürecin zamanla unutulabileceği yönündeki iddialara karşı şu sözleri kaydetti:
“Milletimiz ‘artık yeter’ dedi. Milyonlarca vatandaş, haftalardır sadece Ekrem’in tutuklanmasına değil tüm hukuksuzluklara karşı sesini çıkarıyor, bir araya geliyor, mücadele ediyor. Herkes Ekrem’in tutuklanmasının kendi iradesine yapılan bir darbe olduğunu biliyor. Türkiye artık bu tür adaletsizlikleri unutacak bir ülke değil. Özellikle gençlerin hafızası çok güçlü ve geleceği, hukuku ve adaleti korumaya kararlılar.”
“ORTADA BİR SUÇ YOK”
Eşine yöneltilen suçlamalar hakkında değerlendirme yapan Dilek İmamoğlu, net bir şekilde şu ifadeleri kullandı:
“Ortada bir suç yok. Bu çok açık. Bu yaşananların tamamı siyasi bir operasyon. O nedenle sürekli delil oluşturmaya uğraştıkları bir çaba içindeler. Bu süreci bir hukuk devleti sınavı olduğunu düşünüyorum.”
“ONUN EN BÜYÜK GÜCÜ ÜLKESİNE DUYDUĞU İNANÇ”
Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya paylaşımlarının kamuoyuna umut verdiği yönündeki yorumlar üzerine, Dilek İmamoğlu şu açıklamayı yaptı:
“Tam olarak topluma hissettirdiği gibi işinin başında, umutlu ve her zaman olduğu gibi çok güçlü. Onun en büyük gücü ülkesine duyduğu inanç, halkla kurduğu bağ ve milletine duyduğu güven. O yüzden kendisini milletine emanet etti. Bu bağ ve güven, ona moral veriyor.”
“CEZAEVİ ZİYARETLERİ ZOR AMA ÖNEMLİ”
Silivri Cezaevi’ndeki görüşmeler hakkında konuşan Dilek İmamoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Cezaevi ziyaretleri hem en çok ihtiyaç duyduğumuz hem de tabii ki zor gelen anlar… Birbirimize iyi geliyoruz. Her görüşmemiz, onun moralinin ne kadar yüksek olduğunu ve sağlıklı olduğunu kendi gözlerimle görmem açısından çok önemli. Şu ana kadar Silivri’de 4 kez görüşebildik.”
“TAKVİM ÖNGÖRMEK ZOR”
Dilek İmamoğlu, yargı sürecine dair beklentileriyle ilgili olarak ise şu değerlendirmede bulundu:
“Hukuka inancımı korumak istiyorum ama takvim öngörmek çok zor.”
“GÜNLERİMİ DAYANIŞMA İÇİNDE GEÇİRİYORUM”
Son olarak Dilek İmamoğlu, günlük yaşamında neler yaptığına ve çocuklarıyla süreci nasıl yönettiklerine dair şunları söyledi:
“Hayatım doğal olarak çok değişti. Günlerim; Ekrem’in ve bu süreçte haksız yere tutuklanan herkesin durumunu ve yaşanan gelişmeleri takip ederek, dayanışmasını gösteren çok kıymetli isimlerle görüşerek ve toplumdan gelen yoğun destek mesajlarını alarak geçiriyor. Halkımızın dayanışması, milyonların vicdanlı sesi bana ve ailemize büyük moral veriyor. Bir yandan da çocuklarımız için bu süreci dikkatle yürütmeye gayret ediyorum. Özellikle kızımız Beren’in eğitimini aksatmayacak şekilde kendi günlük rutinini devam ettirmesine özen gösteriyorum.”