Havalar soğudu, tatlı yeme isteği arttı. Ama bu durum kilo artışına yol açabilir. Hem formunuzu korumak hem de üşümemek istiyorsanız beslenmeye dikkat ederek bunu başarabilirsiniz. Beslenme uzmanı Sevil Nas Şan, tatlı patatesten lahanaya, zerdeçaldan ıhlamura neyi nasıl tüketeceğinizin formülünü verdi.
Özellikle havaların soğumasıyla tatlı veya karbonhidrattan zengin yiyeceklere eğilimimiz artar. Oysa ki bunlar kan şekerimizde ani yükselmelere neden olacağından çabuk acıkma ve sürekli bir şeyler yeme isteğini artırır. Çabuk yorulma ve uyku haline yol açar. Medical Park Fatih Hastanesi beslenme ve diyet uzmanı Sevil Nas Şan, tatlı ve hamur işleri yerine enerjinizi yükseltecek yiyecek önerilerinde bulundu...
Kök sebzeler: Kabak, tatlı patates, havuç, lahana gibi kök sebzeleri sindirirken vücut daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar. Bu da vücut ısısını artırır.
Tarçın: Kan şekeri düzeyini dengede tutar. Lif içeriği yüksek olan tarçın vücut ısısını artırır, tatlı isteğini azaltır. Toz tarçını süt ve yoğurda; çubuk tarçını suya ya da çaylara ekleyebilirsiniz.
Taze zencefil: Bağışıklığı güçlendiren zencefil vücut ısısını artıran besinlerin başında gelir.
Havlıcan: Çin zencefili olan havlıcan vücut ısısını artırır. 1 bardak sıcak suya, ıhlamura veya yeşil çaya yaklaşık 1 çay kaşığı havlıcanı ince kıyıp, 5 dakika bekletip içebilirsiniz.
Karabiber: Karabiberde bulunan biberin maddesi sinir sistemimizi uyararak ısı üretimini artırır.
Zerdeçal: İçindeki kurkumin etken maddesi bağışıklık sistemini güçlendirir. Antikanserojen olmasının yanı sıra vücut ısısını yükseltir.
Acı biber: İçerisindeki kapsaisin metabolizma hızını, dolayısıyla vücut ısısını artırır.
Ihlamur: Virüslerin neden olduğu hastalıklara karşı savunucu olan ıhlamur, terlemeyle birlikte vücut ısısını artırır.
Demirden zengin besinler: Demir ve mineral eksikliğinin neden olduğu anemi sorunu olanlar daha fazla üşür. Kırmızı et, pekmez, siyah çekirdekli kuru üzüm gibi demiri zengin besinler kansızlık sorununa fayda sağlayarak ısınmayı artırır. Her gün 2 çorba kaşığı pekmez (kan şekeri ile ilgili sorunumuz yoksa), 2 yemek kaşığı siyah kuru üzüm ve günde bir kez 120-150 gram kırmızı et tüketmek faydalı olacaktır.
Yeşil çay: İçindeki kateşinler sayesinde güçlü antioksidan olan yeşil çayı günde 3 fincan içerek hem metabolizma hızını hem vücut ısısını artırırsınız. Poşet kullanılacaksa sıcak suda 1 dakika; demleme şeklinde yapılacaksa kaynayan suda 5 dakika demlenmesi yeterli olur.
GÜNDE 2 FİNCAN İÇEBİLİRSİNİZ
Sevil Nas Şan, evde kolayca hazırlanabilecek bir çay tarifi de verdi: “Bir fincan yeşil çaya veya ıhlamura; bir dal tarçın, bir çay kaşığı rendelenmiş taze zencefil, yarım çay kaşığı karabiber, bir çay kaşığı zerdeçal, bir kabuklu dilimlenmiş limon koyun. 10 dakika beklettikten sonra içebilirsiniz. Bu karışımdan günde 2 fincan içmek hem vücut ısınızı hem de bağışıklığınızı artırır.”
#SUDİYETİ Mİ? YAPMAYIN!
Kilo vermenin hızlı ve sağlıksız yollarına bir yenisi daha eklendi ve sosyal medyada #waterfast yani #sudiyeti adıyla yeni bir diyet yöntemi trend oldu. Bu diyetin kim tarafından ortaya atıldığı ve ne zamandır var olduğu bilinmese de Instagram’da #waterfast hashtagi altında 17 bin 600’ün üzerinde paylaşım gerçekleşti.
Independent gazetesinde yer alan habere göre isminden de anlaşılacağı üzere bu diyeti yapan bireyler hiçbir şey yemiyor ve sadece su içiyor. Ancak bu diyetin tehlikesi konusunda uzmanlar uyarıda bulunuyor. New York Post’a konuşan sosyal hizmetli Joanne Labiner bu diyetin tehlikeli olduğunu söyleyerek “Aslında bu tam olarak bir yeme bozukluğu” diyor. ‘The Low-Fad Diet’ adlı kitabın da yazarı olan diyetisyen Jo Travers ise bu diyette birçok yanlış olduğunu belirterek “Bir kere ne vitamin ne de mineral alabiliyorsunuz. Bir çok vitamin suda çözünür ve depolanmadığı için gün boyunca vücut bu vitaminlere ihtiyaç duyar. Protein de almıyorsunuz. Bu da vücudun hayatta kalmak için gerekli amino asitleri hormon ve enzimleri dönüştürmek için kas dokularını parçalaması anlamına gelir. Yani aslında ölüm orucu gibi ve çok ciddi sağlık riskleri bulunuyor” dedi.
