Türkiye'de 650 bin civarında olduğu tahmin edilen üstün zekalı ve dahi çocuğun, kendilerine özel okul ve müfredat olmaması nedeniyle normal okullarda okumak zorunda kalmasının, başarısızlığın yanı sıra mutsuzluğa neden olduğu belirtildi.
Tüm Üstün Zekalılar Derneği (TÜZDER) Başkanı Tunahan Coşkun aptığı açıklamada, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) uluslararası öğrenci değerlendirme programı olan PISA'nın 2015 araştırması kapsamındaki 3. raporuna göre, Türkiye'deki öğrencilerin genel manada mutsuz olduğunu söyledi.
Bunun çeşitli nedenleri olduğunu anlatan Coşkun, bunları ortadan kaldırmak için yöntemler bulunması gerektiğini dile getirdi.
Coşkun, normal öğrencilerden ziyade bu konuda asıl sorunun üstün zekalılarda görüldüğünü anlatarak, "Maalesef Türkiye'deki üstün zekalıları değerlendiremiyoruz. Bu çocuklara uygun eğitim alacakları özel müfredat ve okul yok. Acilen bu kişilere uygun müfredat ve eğitim ortamı oluşturulmalı. Bu çocuklar, özel çocuklar. Bu kişilerin kendi akranlarıyla eğitim almaları gerekiyor. Ayrıca, onlara eğitim verecek eğitimcilerin de yetiştirilmesi gerekiyor." diye konuştu.
ÜATÜN ZEKALI ÇOCUKLAR MUTSUZ
Üstün zekalı çocukların okullarda mutlu olması ve kendilerini ortaya koyabilmeleri için 3 temel şeyin önemli olduğunu vurgulayan Coşkun, şöyle devam etti:
"Bunlardan birisi akran zenginliği. Yani üstün zekalı bir çocuk takvim yaşına değil, zihin yaşına göre akranlarıyla birlikte olmalı. İkincisi zihinsel doygunluk. Okullarda 80-90 IQ'ye göre düzenlenmiş müfredatı, 130-140 IQ'lü bir öğrenciye verdiğiniz zaman, bu çocuklar zihinsel olarak aç kalıyor ve mutsuz oluyor. Üçüncüsü ise üstün zekalı öğrencilerin eğitim ortamları. Var olan ortamlarda söz konusu kişiler mutsuz oluyor. Özellikle teorik eğitimlerden. Bu kişilerin mekanlarında farklılaştırmaya gidilmeli. Pratik eğitim verilmeli. Ayrıca, bu kişileri değerlendirmeye yönelik projeler geliştirilmeli."
TÜZDER Başkanı Tunahan Coşkun, bu durumun hem çocuklar hem de ülke için kayıp olduğunu vurgulayarak, "Üstün zekalı çocukların ihtiyaçlarına bakınca, mutlu olmalarını sağlayacak bir ortam maalesef yok. Normal çocuklar temel düzeyde programla, normal bir okulda mutlu olabilecekken üstün zekalı çocuklar bu şartlarda mutlu olamıyor. Çünkü 2-3 yaşında okumayı öğrenmiş bir çocuğa 6 yaşında hala okumayı öğretmeye çalışmak onlardaki mutsuzluğu artırıyor. Yani Türkiye'deki üstün zekalı ve dahi çocuklar, müfredat ve okul yoksunluğu nedeniyle diğer çocuklara göre çok daha mutsuzlar." diye konuştu.
Türkiye'de 650 bin civarında üstün zekalı çocuk olduğunu tahmin ettiklerini ve bunun çok ciddi bir potansiyel olduğunu dile getiren Coşkun, "Nüfusun yüzde 2'sine yakın bir oranda da dahi diye nitelenen çocuk var, Türkiye'de ne kadar üstün zekalı olduğu ve bunların nerede olduğu tam olarak bilinmiyor. Maalesef bu konuda yapılmış düzgün bir çalışma yok. Ülkenin zeka haritasına ihtiyaç var. Önce bunların tespit edilmesi lazım. Sonra da bunlara uygun mekan ve müfredatın oluşturulup, değerlendirilmesi gerekiyor. Hadi diyelim üstün zekalı çocuklar karma eğitim alabilir ancak en azından mutlaka bu yüzde 2 içinde yer alan dahi çocukların ayrı eğitim almaları hayati önem taşıyor." ifadelerini kullandı.
İSTANBUL/AA