Cumhurbaşkanı’yla görüşen Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu Karar’a konuştu. “Erdoğan, başta Madımak faciası olmak üzere faili meçhul olayların yeniden ele alınacağını söyledi” dedi.
EROL METİN
Çarşamba günü gerçekleşen buluşmada Başkanlık sistemi konusunda partisinin görüşlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ileten Temel Karamollaoğlu, seçim barajının tamamen kalkması gerektiğini belirtti.
‘Prensipte başkanlık sistemine itirazımız yok’ demiştiniz. Referandumda tavrınız ne olur?
Nasıl bir başkanlık sistemi, öncelikle onu görmemiz icap eder.
Cumhurbaşkanı’yla görüşmeniz oldu. İçerik neydi?
Birisi, dış politikayla ilgiliydi. Başkanlık sistemiyle ilgili görüşlerimizi de dile getirdik. Yani cumhurbaşkanı icranın başıdır, güvenoyuna ihtiyacı yok. Seçildikten sonra kendi bakanlar kurulunu belirler. Ancak Meclis üçlü kuvvetler ayrımı prensibinde ayrı bir entididir. Halkın seçtiği Meclis’in şahsiyetinin olabilmesi için bazı prensip noktalarında anlaşmaya ihtiyaç var. Meclis kanunları, bütçeyi, denetim vazifesini yapar. Bu arada cumhurbaşkanının fesih yetkisi olursa Meclis şahsiyet kazanamaz.
Meclis’in ikinci plana itilmemesi yönünde görüşlerinizi dile getirdiniz mi?
Bu çok önemli. Bir son nokta da seçim barajının kalkması icap eder.
Seçim barajı masada mıydı?
Buna artık ihtiyaç yok, baraj kalksın dedik. Meclis’te muhalif kesim temsil edilmeli ki eğer bir kavga olacaksa Meclis’in içinde olsun, sokakta değil. Belki biraz geriye çekilebilir intibaı bende uyandı ama biz barajın tamamen kalkmasını istiyoruz.
Madımak olaylarında Sivas belediye başkanıydınız. Olayları yatıştırma çabasındayken bir anda suçlu ilan edildiniz...
Cumhurbaşkanı’yla görüşmemizde de bu konu gündeme geldi. Buna benzer faili meçhulleri tekrar gündeme getirmeyi düşünüyorlar. Cumhurbaşkanı Türkiye’de geçmişte yaşanan yanlışlıkları dile getirince ben de Madımak’ın gündeme gelmesi gerektiğini söyledim. Çünkü orada bir sürü karanlık nokta var. Mahkeme safahatı bile net değil. Önümüzdeki günlerde bir şeyler olabilir.
Rahmetli Erbakan, Gülen’e çok mesafeliydi. Gülen’le ilgili uyarıları oluyor muydu?
Zaman zaman çok zecri adımları oldu. Belki de 1980’lerde Erbakan Hoca’nın bazı noktalardaki kesin talimatından dolayı bunların Milli Görüş'e tepkisi o kadar büyük oldu.
Nasıl bir talimat?
Bazı yerleri ele geçirmeye çalıştılar, Erbakan Hoca ona mani oldu. Hoca, ‘Bunlara izin vermeyin’ demişti. Ondan dolayı belki ‘Biz bu adamlarla yola gidemeyiz’ dediler ve bize karşı ciddi bir mücadele içine girdiler.
15 Temmuz darbe girişimi...
Böyle bir ihtilal denemesinin yapılabileceğine ihtimal vermemiştim. Cenab-ı Hak ellerini ayaklarına doladı. Milletin ortaya çıkması, Cumhurbaşkanı’nın tavrı takdire şayan.
Fatih Erbakan’ın listenizde yer alacağı iddia edilmişti...
Görüştük, olmadı. Daha sonra da görüşmelerimiz oldu. Biz Fatih’i, Hocamızın emaneti olarak görüyoruz. Bu problemin de zaman içinde tamamen halledileceğine inanıyoruz.
ŞANGAY MAKUL ARAYIŞ
Şangay 5’lisi tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bana göre makul bir arayış. Çünkü bugüne kadar dostluk içinde geldiğiniz ülkelerin size karşı tavırlarında farklılık meydana gelirse elbette yeni arayışların içerisine girersiniz. Evet Rusya’yla yakınlığımız artmalı. Çin’le mutlaka yeni arayış içine girmeliyiz ama bizim için ileride bize esas dost olacak olanlar, bugün o fotoğrafın net olmadığı görülse bile İslam ülkeleriyle olan birlikteliktir, bağlantısız ülkelerle olan birlikteliktir.
HALEP’TEKİ VAHŞET BUGÜN DURDURULMALI
Halep’teki katliam nasıl son bulacak?
Türkiye’nin ne yapıp yapıp İran’la bir masaya oturması, Rusya’yla masaya oturması gerekir. Biz daha önce gittik Esad’la konuştuk. O zaman Esad’la konuşulabilirdi. Bugün konuşulamaz. Bitti. Çünkü bir vahşet tablosu var Halep’te. Bunun bugün durdurulması lazım, yarın değil.
