Mersin İdman Yurdu Teknik Direktörü Ümit Özat, ligin tamamlanmasına 5 hafta kaldığını ve halen matematiksel olarak ligde kalma şanslarının devam ettiğini belirterek, "2 haftada her şey değişebilir. Biz sonuna kadar mücadelemizi vereceğiz" dedi.
Spor Toto Süper Lig'de son 5 haftaya 21 puanla son sırada giren Mersin İdmanyurdu, hafta sonu sahasında konuk edeceği ligde 23 puanla bir üst sırada yer alan Eskişehirspor maçının hazırlıklarına başladı. Macit Özcan Spor Tesisleri'nde Teknik Direktör Ümit Özat yönetimindeki antrenmana Welliton, Serkan, Güven ve Khalili katılmadı. Isınma hareketleri ile antrenmana başlayan kırmızı lacivertli ekip, daha sonra 5-2 top kapma çalışması yaptı. İdman, teknik ağırlıklı çalışmayla son buldu.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ümit Özat, ligin ikinci yarısı itibariyle Çaykur Rizespor ve Kayserispor'un 7, Gaziantepspor'un 9, Galatasaray, Eskişehirspor ve Sivasspor'un 10'ar puan aldıklarını, Mersin İdmanyurdu'nun ise 11 puan aldığını belirterek, "Buna rağmen otoriteler tarafından küme düşme adayı en yüksek takım olarak gösteriliyoruz" diye konuştu.
'KAYBEDİLMİŞ BİR ŞEY YOK'
Tüm bunların ilk yarıdan gelen sıkıntılardan dolayı olduğunu savunan Özat, şunları söyledi:
"Ama matematiksel olarak hiçbir şey bitmiş değil. Ben ve oyuncularım sonuna kadar bu mücadeleyi vereceğiz. Biraz önce oyuncularımla da konuştum. Futbol hayatı her yerde devam ediyor. Burada olmazsa, başka yerde sürecek. Dolayısıyla en iyi şekilde çalışmaları lazım. 5 hafta uzun bir süre, ondan sonra 5 hafta dinlenme süreci olduğunu düşünürseniz, bu süreyi boş geçirmek, gidecekleri takıma hazır gitmemeleri anlamına gelir. Dolayısıyla bunları anlatmaya çalışıyorum. Önümüzde 5 maç var. Hep söylüyorum; kazanırsınız ya da kaybedersiniz. Önemli olan o mücadeleyi verebilmek. Yani pes etmediğini insanlara göstermek. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Elimizdeki imkanları değerlendirmeye çalışıyoruz. Oyuncularımın da inşallah Eskişehirspor maçında verebileceklerinin en iyisini vereceklerine inanıyorum. Hala kaybedilmiş bir şey yok."
'MERSİN KÜME DÜŞERSE, KALACAK MISINIZ?'
Özat, gazetecilerin, 'Mersin İdmanyurdu küme düşerse, takımın başında kalır mısınız?' şeklindeki sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Hayatın ne getireceğini bilemeyiz. Dolayısıyla yaşayıp görmek lazım. Aramızda ne geçecek, neler konuşacağız, oturup konuşmak lazım, değerlendirmek lazım. Mersin İdmanyurdu elbette hocasız kalmaz. Ama geçmişte Süper Lig'de çalışmadığı halde gelen insanların 2 gün, 3 gün kalıp gittiğini düşünürseniz ve eğer bu sıkıntılar devam edecekse, herkesin çok çok tercih edeceği bir yer olmayacaktır. Bunu söylerken kendi adıma konuşmuyorum. Benim derdim zaten para olsaydı, burada olmazdım. Ama buraya bir emek verdim. Bunun karşılığını sezon sonunda bir şekilde almak istiyorum. Nasıl almak istiyorum? Gökhan gibi, Ahmet gibi genç çocukları yetiştirerek almak istiyorum. Ligde kalırsak da maddi karşılığını almak istiyorum. Kalamazsak da oturup konuşmak gerekecek. Aynı sıkıntılar devam edecek mi, etmeyecek mi? Futbol enteransan, iki galip geldiniz mi 'kahramansınız', iki mağlup oldunuz mu en kötü insan sizsiniz. En yalnız insanlar antrenörler. Antrenörlere sorunsuz takım teslim edimiyor.
Antrenörlerin çalıştığı takımlardaki çalışma şartları arasında farklar var. Dolayısıyla antrenörlükte başarı göreceli bir kavram. Antrenman krizine kadar 8 maçta 11 puan almıştık. Ligin ikinci yarı fikstüründe aldığımız puana göre ya 13'üncü ya da 14'üncü sıradayız. Ve maddi manevi en sıkıntılı takımız. Belki biraz daha erken gelseydik, çok daha iyi işler olabilirdi. Bu sıkıntılar olmasaydı, belki takım ilk yarı daha fazla puan toplardı. Mersin'in birlik olması lazım. Taraftarı ile basını ile yöneticisi, oyuncusu ile birlik olması lazım. Mersin İdmanyurdu bu şehrin en büyük paydası. Ben bugün varım yarın yokum. Bir an önce hatalardan ders alınması lazım. Genç oyunculara şans verilmesi lazım. Bir an önce tesis sorununun halledilmesi lazım. Bunlar sağlanmadan başarı tek başına gelmez."
Fenerbahçe Teknik Direktörü Vitor Pereira'nın maç öncesi davranışından dolayı kendisinden özür dilediği hatırlatılan Özat, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Tabi maçın da atmosferi ile kendisi maç içerisinde gelmedi. Ben gelmedi diye nitelendiriyorum, kendisi gelemediğini söylüyor. Tabi bu bahane değil. Aranızda bir kavga olur, söz olur, dedikodu olur da gelmez. Bunu saygı ile karşılarım. Neticede hangi takım teknik direktörü olursa olsun bizim de sahamıza geldiğinde, aramızda husumet bile olsa ona bile gitmek gerekir ama gitmeseniz de çok önemli değildir. Ama hiç birbirini tanımayan 2 insanın en azında orada oynamış bir inasana gelip o maça için başarı dilemesi gerekirdi.
Maçtan sonra da 'geçmiş olsun' dedi, ben de kabul etmedim: Bunu maçtan önce yapacaktın dedim. Sonrasında hatalı olduğunu, İstiklal Marşı'ndan dolayı geç kaldığını, gelemediğini söylemiş. Dolayısıyla yapacak bir şey yok, adamı asacak halimiz yok. Özür dilemek de bir erdemdir. Belki benim davranışımda fevridir ama her misafir takım o 'hoşgeldin' mesajını almak, tokalaşmak ister. Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkasına asla yapmayız. Biz de onun gibi başkasına demez isek ya da diyemezsek, birileri de bize günü gelir aynı tepkiyi gösterir. O tepkiyi ondan verdim. Çünkü ben orada Mersin İdmanyurdu'nu temsil ediyorum. Mersin İdmanyurdu hocasının da orada misafiriniz olduğu için bir önemi vardır. Özür diledikten sonra artık onun üzerine gidecek halimiz yok. Çünkü onun da derdi başından aşkın."
FOTOĞRAFLI