Tehdide karşı ortak tavır

Tehdide karşı ortak tavır

Rahip Brunson için Türkiye’yi alenen tehdit eden Washington’un ilan ettiği yaptırımlara Ankara aynı sertlikte tepki gösterdi. Trump’ın ‘tehdit diplomasisine’ karşı tüm Türkiye siyasi görüş farkı gözetmeden aynı safta bir araya geldi.

ABD’nin FETÖ zanlısı Rahip Andrew Brunson’un serbest bırakılması baskısına diren Türkiye’ye yaptırımlar için ilk adımları Türkiye’yi birleştirdi. STK’lardan siyasi partilere kadar bütün Türkiye ABD yaptırımlarına karşı tek ses oldu.  TBMM’de grubu bulunan 4 parti de bu isyana ses oldu ABD karıtı ortak bir bildiriye imza atte. AKParti, CHP, MPP ve İyi Parti’nin ortak açıklamasında, “ABD’nin tehditlerine halkımızın ortak dayanışması ve kararlılığı ile ‘hayır’ diyoruz” dendi.

18-08/03/screenshot_2.jpg

ABD Hazine Bakanlığı, Pastör Brunson’ın suçsuz olduğu halde ev hapsinde tutulduğunu savunarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e yönelik yaptırımlar uygulama kararı almıştı. Dört partinin açıklamasında “Türkiye hükümetinin iki bakanına yönelik ABD’nin yaptırım kararını şiddetle protesto ediyoruz. İcra organının uluslararası mütekabiliyet çerçevesinde gereken karşılığı vermesinin hak olduğunu kamuoyuna duyururuz” ifadeleri yer aldı. Açıklamada, “ABD’nin tehditlerine halkımızın ortak dayanışması ve kararlılığı ile ‘Hayır’ diyoruz” denildi. Bildiride ABD’nin gerek darbeci FETÖ tehdidi gerekse de Suriye’de Türkiye’nin kaygılarını göz önüne almadan bu konuları iç siyaset malzemesi olarak kullanmasına da tepki gösterildi.

ABD’nin yaptırım kararına sert bir tepki de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan geldi. Akar, “Kabul etmiyoruz, korkmuyoruz!” ifadesini kullandı.

Öte yandan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Singapur’da bugün ikili görüşmede bulunması bekleniyor. Çavuşoğlu ve Pompeo, daha önce Suriye’deki gelişmeler, FETÖ lideri Fetullah Gülen’in iadesine yönelik süreç, F-35 savaş uçaklarının Türkiye’ye teslimatı Türkiye’de yargılanmasına devam edilen Amerikalı Papaz Andrew Brunson gibi konularda son dönemde sık sık telefon görüşmeleri yaptı.

Bu arada ABD ile Türkiye arasındaki kriz derinleşirken diplomatik temaslar da sürüyor. Ankara’dan uluslararası ajanslara bilgi veren isimsiz kaynaklar sürdürülen görütşmelerin olumlu yönde ilerlediğini açıkladı ancak bilgi vermedi.

İKİNCİ ADIM GECE YARISI GELDİ

ABD Hazine Bakanlığı’nın iki bakana yaptırım kararının ardından Washington’dan Türkiye’ye yönelik ikinci tehdit adımı da Senato’dan geldi. ABD Senatosu, 716 milyar dolarlık 2019 savunma harcamaları yasa tasarısını 10’a karşı 87 oyla onayladı. Üzerinde uzlaşma sağlanan tasarıda, Türkiye’ye F-35 yeni nesil savaş uçağı teslimatının geçici olarak durdurulması da yer alıyor. Tasatının yasalaşması için ABD Kongresi’nin her iki kanadında da onaylanan tasarının Başkan Donald Trump tarafından da imzalanması gerekiyor. Tasarının Türkiye’ye yeni nesil F-35 savaş uçaklarının teslimatı ile ilgili bölümde ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’dan tasarının yasalaşmasından sonra 90 gün içerisinde Türkiye - ABD ilişkilerine yönelik bir rapor hazırlaması talep ediliyor. Pentagon raporu Kongre’ye sunuluncaya kadar F-35’lerin Türkiye’ye teslimatının durdurulması isteniyor.Raporda ayrıca Pentagon bütçesinde Suriye’nin kuzeyindeki faaliyetlerde kullanılmaz üzere 550 milyon dolar ayrılması planlanıyor. Bu rakama Pentagon’un daha önce kuracağını açıkladığı ‘Sınır Ordusu’nun eğitim ve donatım masrafları da dahil.

KEPAZELİĞİN SOMUTLAŞMIŞ HALİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım kararına tepki gösterdi.  “Bu durum kepazeliğin somutlaşmış halidir” diyen Bahçeli şunları kaydetti: “ABD yönetimini tesir altına alan karanlık zihniyetin halen görevlerini başarıyla yürüten iki bakanımız hakkında almış olduğu yaptırım kararları hukuken geçersiz, ahlaken çürük, esasen yok hükmündedir. Türk milleti emperyalizme kan veren Evanjelist komployu, Türk ve İslam düşmanlığına istikamet çizen Siyonist kumpas ve kuşatmayı müteneffir bir tavırla izlemektedir. ABD yönetimi haddini çoktan aşmış, kırmızı çizgiyi çoktan geçmiş, hakkında şaibe ve şayiaların zirve yaptığı tartışmalı bir Papaz uğruna müttefiklik müktesebatını hiçe saymıştır. Ülkemizin Pensilvanya’daki haini iade taleplerine adalet hatırlatması yapan ABD’nin, konu Papaz olunca takındığı kuru inadı maksatlıdır, alçak bir tertibin ispat ve iraesidir.  Papaz isteyen papaz vermeye de hazır olmalıdır. ABD Hazine Bakanlığı’nın sözde yaptırım kararlarına mütekabiliyet ilke ve esasları kapsamında aynen misillemede bulunulmalı, Türkiye’ye parmak sallayanlara haddi bildirilmelidir.

AMERİKA'DA BİR MALIMIZ VAR O DA FETÖ BIRAKMAYIZ

ABD yaptırımlarının hedefindeki iki isimden biri olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu , sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan, ABD’nin kendisi ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül için aldığı yaptırım kararına ilişkin değerlendirmede bulundu. Soylu, paylaşımında “Amerika’da bir malımız var; Fetö. Onu da orada bırakmayız, alacağız” ifadelerine yer verdi.   Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de ABD’ sosyal medya hesabından şu mesajla yanıt verdi: “Benim bu topraklarda yaşamak ve bu topraklarda ölmek dışında bir düşüm olmadı. ABD’de veya Türkiye dışında herhangi bir ülkede ne bir dikili ağacım ne bir tek kuruş param da yoktur.”

SCAPARROTTİ ÖNCE İNCİRLİK’E  SONRA BRUNSON’A GİTTİ

ABD Avrupa Kuvvetleri ve NATO Müttefik Kuvvetler Harekat Komutanı Orgeneral Curtis Michael Scaparrotti, Adana’daki İncirlik Üssü’ne gelerek, incelemelerde bulundu. Orgeneral Scaparrotti, sabah saatlerinde, Suriye ve Irak’ta terör örgütü DEAŞ’a karşı oluşturulan koalisyon güçleri ABD, İngiltere, Suudi Arabistan ve Katar’ın uçakları ile Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı 10’uncu Tanker Üs Komutanlığı’nın konuşlu olduğu İncirlik Üssü’ne uçakla geldi. ABD 39’uncu Kanat Komutanlığı’nın da bulunduğu İncirlik Üssü’nde Türk ve ABD’li yetkililerle görüştü. İncirlik Üssü’nde incelemelerde bulunan Scaparrotti’nin, Adana’dan İzmir’e geçeceği belirtildi. Orgeneral Scaparrotti’nin Türkiye’deki görüşmelerinde, ağırlıklı olarak Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelerin ele alındığı bildirildi.

56 YILDA 7 BÜYÜK KRİZ

ABD’nin skandal yaptırım kararı iki ülke ilişkilerindeki ilk büyük kriz değil. Özellikle 1960’lı yıllardan sonra neredeyse her 10 senede bir iki ülke arasında derin bir kriz yaşanıyor. 1974’te Kıbrıs Harekatı sonrasında Türkiye’ye silah ambargosu uygulayan ABD’nin, İncirlik dahil Türkiye’deki 21 üssünün kullanma hakkı askıya alınmıştı.  Brunson gerilimi, Washington-Ankara hattında daha önce çıkan krizleri de akıllara getirdi. BBC Türkçe’ye konuşan Türkiye’nin eski Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu iki ülke ilişkilerinde bugüne dek öne çıkan 6 krizi ve yaptırımlar sonrası ABD-Türkiye ilişkilerinin olası seyrini değerlendirdi:

1- 1962 - KÜBA FÜZE KRİZİ

Ekim 1962’de patlayan “Küba Füze Krizi” ABD ve Sovyetler Birliği’ni, nükleer savaşın eşiğine getirdi. Sovyetler, Küba’dan nükleer silahlarını çekeceğini ancak önce ABD’nin Türkiye ve İtalya’daki nükleer başlıklarını geri çekmesi gerektiğinde ısrar etti. Türkiye’den silahların kaldırılması kararının ‘Ankara’ya danışılmadan alınması’ krizin dokusunu oluşturuyordu.

2- JOHNSON MEKTUBU

ABD’nin 36’ıncı başkanı Lyndon B. Johnson, 5 Haziran 1964’te dönemin Başbakanı İsmet İnönü’ye ilettiği mektubunda Türkiye’ye karşı oldukça sert ifadeler kullandı. “Karşınızda Rusya’yı bulursanız yanınızda biz olmayacağız” ifadelerinin yer aldığı mektuba dönemin Başbakanı İsmet İnönü’nün yanıtı ise “Yeni bir dünya kurulur. Türkiye de o dünyada yerini alır” olmuştu.

3- HAŞHAŞ KRİZİ

İki ülke arasındaki kirizlerden biri de 1974’te dönemin başbakanı Bülent Ecevit’in haşhaş ekimini yeniden başlatmasıyla patlak verdi. Krizi üretimin kontrolü ve sınırlandırılmasıyla aşıldı.

4- İNCİRLİK ÜSSÜ KAPATILDI

ABD, 1974 yılında Kıbrıs Harekâtı sonrası Türkiye’ye silah ambargosu uygulamaya karar verdi. Süleyman Demirel’in başbakanlığındaki Türkiye de bu ambargoya misilleme olarak 25 Temmuz 1975’te, ülke sınırları içinde ABD’nin kullanımındaki İncirlik Üssü ve diğer 21 ABD üssünün kullanımını askıya alarak yanıt vermişti. Bu merkezler arasında o dönem SSCB’yi takip eden Sinop ve Samsun’daki en büyük radar üsleri de vardı. ABD Kongresi’nin Eylül 1978’te ambargoyu kaldırması sonrası, İncirlik Üssü eskisi gibi faaliyet göstermeyi sürdürdü.

5- 1 MART TEZKERESİ

ABD’nin Irak’ı işgal sürecindeki 1 Mart tezkeresi de iki ülke arasındaki en ciddi krizlerden oldu. Tezkere, gönderildiği TBMM’den geçmedi. Tezkerenin geçeceği beklentisiyle büyük bütçe ayıran ve harekete geçen Washington’da bu karar büyük iz bıraktı. 

6- 2003 - ÇUVAL SKANDALI

4 Temmuz 2003’te Irak’ın Süleymaniye kentinde Amerikan askerleri, Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı subayların bulunduğu karargâha baskın düzenledi, buradaki Türk askerlerinin başlarına çuval geçirilerek gözaltına alınması Türkiye’de infial yarattı.

7- 2017 - VİZE KRİZİ

8 Ekim 2017’de ABD, Türkiye’deki konsolosluk çalışanı Metin Topuz’un FETÖ soruşturmasında tutuklanması sonrası, Türkiye’den yapılan vize başvurularını süresiz olarak askıya aldı. Türkiye’nin de aynı şekilde karşılık verdiği kriz 28 Aralık 2017’de iki ülkenin tüm vize kısıtlamalarını kaldırmasıyla son buldu.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN