Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Srebrenitsa katliamı anısına toprağa verilecek 33 kurbanın cenazelerini taşıyan konvoyun geçiş törenine katılmasının ardından kullanıcılar da ‘Srebrenitsa katliamı nedir? Srebrenitsa ne zaman oldu? Srebrenitsa neden oldu?’ gibi sorulara yanıt aramaya başladı. 24 yıl önce yaşanan Srebrenitsa Katliamı 1991-1995 Yugoslavya İç Savaşı'nda Sırp Cumhuriyeti Ordusu'nun Srebrenitsa'ya karşı giriştiği Krivaya '95 Harekâtı sırasında 1995 yılının temmuz ayında yaşandı. Bu katliamda binlerce Bosnalı, General Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla katledilmişti. İşte aradıklarınız…
Bir dizi ziyaretler için gittiği Bosna Hersek’e Srebrenitsa Soykırımı kurbanları anısına düzenlenen geçit törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin doğusundaki Srebrenitsa'da yaşanan soykırımın 24. yılında toprağa verilecek 33 kurbanın cenazelerini taşıyan konvoyun geçiş törenine eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Srebrenitsa kurbanlarının uğurlandığı törene katılmasının ardından Srebrenitsa katliamı kısaca nedir? Srebrenitsa katliamını kim, neden yaptı? Srebrenitsa katliamında Türkiye ne yaptı? gibi sorular da sorgulanmaya başlandı. Tüm bu gelişmeler karar.com’da…
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, SREBRENİSTA SOYKIRIMI KURBANLARINI ANDI
Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'da yaşanan soykırımın 24. yılında toprağa verilecek 33 kurbanın cenazelerini taşıyan konvoy, başkent Saraybosna'dan Potoçari Anıt Mezarlığı'na uğurlandı. Törende cenazeleri taşıyan araç, Devlet Başkanlığı Konsey Binası önüne geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler ile Bosnalı vatandaşlar burada, soykırım kurbanları için dua etti ve aracın üzerine çiçekler yerleştirdi.
Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayytip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanında Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konsey üyeleri Şefik Caferoviç ve Zeljko Komşiç, Bosna Hersek Halklar Meclisi Başkanı Bakir İzzetbegoviç, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da katıldı.
SOYKIRIM KURBANLARI 11 TEMMUZ'DA DEFNEDİLECEK
Bu sabah Visoko şehrinden hareket eden konvoy, Saraybosna'dan geçerek Potoçari Anıt Mezarlığı'na ulaşacak. Soykırım kurbanları 11 Temmuz'da düzenlenecek cenaze töreninin ardından burada toprağa verilecek. Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladiç komutasındaki Sırp askerler tarafından işgal edilmesinin ardından, en az 8 bin 372 sivil Boşnak, ormanlık alanlarda, fabrikalarda ve depolarda hunharca katledilmişti. O dönemde gömüldükleri toplu mezarlardan çıkarılan ve kimlik tespitleri yapılan kurbanlar, her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.
SREBRENİSTA KATLİAMI NEDİR?
Temmuz 1995’de Yugoslavya iç savaşı sırasında Sırp ordusu, “Krivaya 95 Harekatı”nın bir parçası olarak Srebrenitsa’yı işgal etmiştir. Yaşanan bu olay bir işgal olarak kalmamış bir katliama dönüşmüştür. Çünkü Bosna – Hersek’in Srebrenitsa kentinde en az 8.372 kişi “Ratko Miladiç” komutasındaki ağır silahlı Sırp ordusu tarafından öldürülmüştür. Yapılan katliamda genç yaşlı demeden binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Yapılan katliama Sırp ordusunun yanı sıra, Bosna-Sırp ordusunun “Akrepler” olarak bilinen özel birlikleri de katılmıştır. Ne Birleşmiş Milletler’in Srebrenitsa’yı güvenli bölge ilan etmesi ne de kentte bulunan 600 Hollanda Barış Gücü askeri katliama mani olamamıştır. Srebrenitsa olayı, II. Dünya Savaşından sonra Avrupa’da yapılan en büyük insan katliamı ve etnik soykırım olarak Dünya tarihine kazınmıştır.
SIRP ASKERLERİNİN KENTE OLAN TACİZLERİ SIKLAŞTI
Yugoslavya’nın düşmesinin ardından, 1992 yılında Sırplar Yugoslav halklarına katliam uygulamaya başlamışlardır. Olaya müdahil olmak isteyen Birleşmiş Milletler 6 bölgeyi güvenli ilan etmiştir ve bu bölgelerden biri de Srebrenitsa’dır. Savaştan önce 24.000 nüfusu olan bu kent mülteciler ve dışardan kente sığınan insanlarla birlikte 60.000 nüfusa ulaşmıştır. Nüfusun artmasıyla bu kent artık hastalıklarla, açlıkla mücadele etmeye çalışan bir toplama kampına dönüşmüştür. Kenttekilerin kendilerini korumak için edindikleri silahlar da BM (Birleşmiş Milletler) güçleri tarafından güvenlik gerekçesiyle toplanmıştır. Sırp devlet Başkanı Radovan Karadziç’in emriyle, Ratko Mladiç komutasındaki Sırp askerlerinin kente olan tacizleri sıklaşınca kamptaki insanlar silahlarının geri verilmesi için başvuruda bulunmuş; fakat kampın Hollandalı komutanı Thom Karremans bu isteği geri çevirmiştir. BM güçleri ise sadece kent üzerinde iki tane F16 uçurarak tepki vermişlerdir. Hollandalı askerler Bosna’daki BM Barış Gücü Komutanı Fransız generalden aldıkları emirle bir gece yarısı kenti boşaltmış ve bulundukları kampı içindeki 25.000 mülteci ile birlikte Sırplara teslim etmişlerdir. Hollandalı komutan tarafından Sırplara satılan (bu olay video kasetle kanıtlanmıştır) kent bir hafta süren katliamla Sırplara yenik düşmüştür.
Ratko Mladiç
MLADİÇ'İN EMRİYLE KATLİAMLAR BAŞLADI
Srebrenitsa kırsalında bin kişiyi esir alan grup, Ratko Mladiç’in emriyle esirleri öldürmeye başlamıştır. Daha sonra kimlik tespiti yapılmaması için cesetler askerler tarafından parçalanarak Kremetorium’da yakılmış ve toplu mezarlara gömülmüşlerdir. Yaklaşık 5 gün süren bu katliama Avrupa devletleri sanki gizliden gizliye destek verirmiş gibi sessiz kalmışlardır. II. Dünya Savaşından sonraki en büyük insanlık kıyımı yaşanan Srebrenitsa, Sırp katillere boyun eğmiştir. Katliam’dan 13 yıl sonra Sırbistan’ın Sermiyan köyünde yakalanan Sırp komutan Ratko Mladiç, Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından müebbet hapse çarptırılmış; fakat infaz için 16 yıldır aranan Ratko Mladiç’in, Sırbistan hukukunun içinde yapılması gereken bazı düzenlemelerden sonra Lahey’e sevk edileceği bildirilmiştir. Bütün dünyanın kayıtsız kaldığı (başta Türkiye…) bu vahşetin izleri halen silinememekte ve yeni toplu mezarlar bulunmaya devam edilmektedir.
DİĞER GELİŞMELER İÇİN TIKLAYIN
1995 Temmuzu’nun sonlarına doğru yapılan katliamda, kenti Sırp askerlere teslim eden Hollanda askerlerinin çoğu daha sonra ülkelerine döndüklerinde psikolojik tedavi görmek zorunda kalmıştır. Hollanda hükümeti hiçbir sorumluluk kabul etmezken, kenti bırakarak Sırpların katliamına göz yuman 600 hafif silahlı Hollanda askerinin büyük bir bölümü pişmanlıklarını her fırsatta dile getirmişlerdir. Srebrenitsa kentinde yaşadıkları anları kitaplaştıran askerlerden biri olaydan dolayı yaşadığı pişmanlığı şu sözlerle ifade etmiştir “Ölmek istiyordum, masum insanları koruma sözü verdiğimiz halde bize sığınan insanları koruyamadığımız için kendimi affetmiyorum” İşte bu sözler, kentte uygulanan etnik kıyımın en büyük belgesidir. Srebrenitsa kentinde kurulan BM kampında tercümanlık yapan Hasan Nuhanoviç anılarında şunları paylaşmıştır; “Hollandalı askerlerin bulunduğu kampa gelerek, kampa sığınan insanların teslim edilmesini isteyen Sırp komutan, aksi takdirde kampın bombalanacağını açıklamıştır.” Hollanda askerlerinin kendi canlarını kurtarmak için insanları tek sıra halinde teslim ettiğini aktaran Hasan Nuhanoviç kamp etrafında boğazlanan insanların çığlıklarını ve yalvarmalarını unutamadığını söylemiştir. Ne acıdır ki kampa sığınan ve Sırp askerlerine teslim edilen insanların arasında Nuhanoviç’in 18 yaşındaki erkek kardeşi Muhammed, annesi ve babası da vardır. Yaşadığı o günleri gözyaşları içinde anlatan Hasan Nuhanoviç katliamcılardan birçoğunu teşhis etmesine rağmen cezalandırılmadıklarını, hatta annesinin katili olan kişinin devlet dairesinde memur olarak görev yapmaya devam ettiğini belirtmiştir. Halen Saraybosna’da yaşamaya devam eden Hasan Nuhanoviç, yaşadığı bu üzücü ve kan donduran anıları 2007 yılında yazdığı “ Birleşmiş Milletler Bayrağı Altında-Srebrenitsa Katliamı” adlı kitabında paylaşmıştır…