İçişleri Bakanı Soylu, Yunanistan'ın Ege'de ölümle karşı karşıya bıraktığı kaçak göçmenlerin görüntülerini paylaşarak AB'ye sert tepki gösterdi: FRONTEX'in görmezden geldiği bu cinayetlerin hesabı Yunanistan'dan sorulmayacak mı?
Yunanistan'ın Ege'de kaçak göçmenlere yönelik kötü muamelesini gözler önüne seren görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AB İçişleri Komiseri Ylva Johansson'a seslendi.
TWİTTER'DAN AB'YE SESLENDİ
Soylu, paylaşımında, Yunanistan unsurlarınca darbedilen ve Türk kara sularına geri bırakılmak üzere bindirildikleri can salının patlaması sonucu denize düşen 5 kaçak göçmenden 3'ünün hayatını kaybettiğini belirterek "Sayın Ylva Johansson, Yunanistan'ın işkence ve insanlık dışı muameleleri artık cinayete dönüşüyor. FRONTEX'in görmezden geldiği bu cinayetlerin hesabı Yunanistan'dan sorulmayacak mı?" tepki gösterdi.
Dear @YlvaJohansson
— Süleyman Soylu | Maske???? Mesafe↔️ Temizlik???? (@suleymansoylu) December 21, 2020
Torture and inhumane treatment by Greece has now turned into murder.
Won’t Greece be held responsible for these murders ignored by @Frontex?@EU_Commissionhttps://t.co/ac1KIifyRr pic.twitter.com/nsrXRBdcgL
Soylu, İngilizce ve Türkçe olarak yaptığı paylaşımlara AB Komisyonu ve FRONTEX'in Twitter hesaplarını da ekledi.
"BİZİ ZORLA MOTORSUZ LASTİK BOTA BİNDİRDİLER"
Görüntülerde ise Türkçe bilen bir göçmen tarafından Yunanistan birliklerinin kendilerine yapılan kötü muamele anlatılıyor.
Olay günü saat 10.00'da Çanakkale'den botla denize açıldıklarını aktaran göçmen, yaşadıkları korku dolu dakikalara ilişkin şunları söylüyor:
"Saat 12.00'de Yunanistan polisi bizi yakaladı. Sonra bizi 4-5 saat gezdirdiler. Sonra bizim paralarımızı aldılar, çantalarımızı aldılar, vurdular, sonra kadınların saçlarını çektiler. Sonra bir tane ayrı bot getirdiler. Zorla 5 tane insanı bota aldılar. Bota bunlar binerken bot patladı.
Sonra 2 kişi sağlam çıktı, 3 kişi öldü. Ölmüş insanları ayrı bir bota, bizi ayrı bir bota koydular. Saat 06.00'da bizi zorla 3 tane motorsuz lastik bota bindirdiler. Tam denizin ortasında bizi bıraktılar. Ben de Türk Sahil Güveliğini aradım, gelip bizi kurtarın diye. Türk Sahil Güvenliği de geldi bizi kurtardı."