FBI'ın ABD'deki Reza Zarrab davasında tanık yaptığı 17 ve 25 Aralık kumpasının aktörlerinden eski polis Hüseyin Korkmaz hakkında tutuklama kararı verildi. Adalet Bakanlığı, ABD'den iadesi için talepname hazırladı.
Takipsizlikle sonuçlanan "17 ve 25 Aralık" soruşturmalarında kumpas kurup yargısal darbeye teşebbüs ettiği iddiasıyla her iki davada yargılanan FETÖ sanığı eski komiser Hüseyin Korkmaz hakkında iki ayrı mahkemece yokluğunda tutuklama kararı verilerek, ABD'den iadesi için talepname hazırlandı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, takipsizlikle sonuçlanan "17 Aralık soruşturması"nda kumpas kurup usulsüzlük yaptıkları iddiasıyla terör örgütü FETÖ'nün firari elebaşı Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürlerinin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 67 sanığın yargılandığı davada yeni bir gelişme yaşandı.
Bu dava kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan sanık Korkmaz'ın ABD'deki Hakan Atilla davasında tanık olarak ifade vermesi üzerine harekete geçen mahkeme heyeti, Korkmaz hakkında, yokluğunda tutuklama kararı verilmesine hükmetti. Heyet, ayrıca Korkmaz'ın iadesi için ABD'deki adli makamlara gönderilmek üzere iade talepnamesi hazırlayarak, söz konusu talepnameyi ilgili bakanlığa gönderdi.
25 ARALIK DARBEYE TEŞEBBÜS DAVASINDA İADESİ İSTENDİ
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), takipsizlikle sonuçlanan "25 Aralık soruşturması"nda usulsüzlükler yaptığı ve şüphelilere kumpas kurarak darbeye teşebbüs ettiği iddiasıyla firari sanık Fetullah Gülen ile eski Emniyet Müdürü Yakub Saygılı, Hüseyin Korkmaz'ın da aralarında bulunduğu 10’u tutuklu 69 sanığın yargılandığı davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de, aynı gerekçelerle sanık Korkmaz hakkında yokluğunda tutuklama kararı verdi.
Heyet, bu dava kapsamında da Korkmaz'ın iadesi için ABD'deki adli makamlara gönderilmek üzere iade talepnamesi hazırlayıp ilgili bakanlığa gönderdi.
KORKMAZ'IN DAVA GEÇMİŞİ
ABD'deki davada tanıklık yapan FETÖ sanığı Hüseyin Korkmaz ise "17 ve 25 Aralık" kumpas davalarında firari sanık olarak bulunuyor.
"25 Aralık" davasının iddianamesinde, Korkmaz'ın ''silahlı terör örgütüne üye olma'', ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'' ve ''Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal casusluk maksadıyla elde etmek'' suçlarından hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Hüseyin Korkmaz, "25 Aralık" kumpas davasında tutuklu yargılanırken, 9 Şubat 2016'da yapılan 2. duruşmada oy çokluğuyla tahliye edilmişti. Korkmaz, cezaevi çıkışında "Hiç görev almadım, alakamın hatta bilgimin bile olmadığını, herkes gibi medyadan 25 Aralık tarihinde öğrendiğim bir dosya ile ilgili 17 ay 10 gündür tutukluydum. İlk defa hakkımda adil bir karar verildi.'' ifadesini kullanmıştı.
Korkmaz ''17 Aralık" kumpas davasında da tutuksuz sanık olarak yer alıyordu. Bu davanın iddianamesinde ise, Korkmaz hakkında ''silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek"' suçlarından hapis cezası isteniyordu.
Bu davanın 8 Haziran 2017'de yapılan duruşmasında, aralarında Hüseyin Korkmaz'ın da bulunduğu tutuksuz 5 sanık hakkında FETÖ'nün şifreli mesajlaşma programı olan "ByLock" kullanıcısı olduğunun belirlenmesi üzerine yakalama kararı çıkarılmıştı.
İDDİANEMEDEKİ SUÇLAMALAR
İddianamelerde, davanın diğer sanıkları Mehmet Fatih Yiğit'in 17 Aralık operasyonunun komiseri Hüseyin Korkmaz'a "Ben 'dönemin başbakanı' şeklinde yazıyorum." dediğinde, Hüseyin Korkmaz'ın da bu durumu memnuniyetle karşıladığı belirtilmişti.
Yine sanık Korkmaz'ın, davanın iddianamesinde, sanık polislerin kendi arasında kullandığı belirlenen spark yazışma programında "Nefes aldırmayacağız, tüm kabineyi buraya toplayacağız." şeklinde yazdığı bilgisi yer almıştı.
İddianamede, sanık Korkmaz hakkında, Başbakan-Mit Müsteşarı buluşması, Çek Cumhuriyeti'nde yapılan enerji ihalesi görüşmeleri görüntülerinin elde edilmesi ve dinlemeler yapılmasına ilişkin suçlamalar da yer alıyor.
KORKMAZ'IN ABD'DEKİ İFADESİ
ABD'deki davada verdiği tanık ifadesinde, ABD Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) kendisine 50 bin dolar verdiğini ve ABD'de oturduğu evin kirasını ise savcılığın ödediğini söyleyen Korkmaz, ABD'ye geldiği günden beri hiç çalışmadığını ancak çalışma başvurusunda bulunduğunu ve olumlu yanıt aldığını anlatmıştı. ABD hükümetinden yardım alıp almadığı sorusuna Korkmaz, "Savcılık 3 defa 300 dolar, toplamda 900 dolar verdi. FBI 50 bin dolar verdi. Oturduğum apartmanı savcılık tuttu, kirasını savcılık ödüyor." yanıtını vermişti.
Firari Korkmaz, Şubat 2016'da serbest bırakıldıktan sonra ağustosta Türkiye'den nasıl kaçtığı hakkında bilgiler vermiş ve 17 Aralık operasyonuna ait belgeleri nasıl beraberinde kaçırdığını anlatmıştı. Kokmaz, deliller ve ailesiyle beraber Türkiye'den kaçışına ilişkin "Bir kaçakçı buldum, beni kaçırmasını istedim. Kara sınırından kaçtım." demişti.
İlk girdiği ülkeden pasaport temin edemediğini, başka bir ülkeye geçtiğini ve orada da pasaport alamadığı için üçüncü bir ülkeye gittiğini ifade eden Korkmaz, bu ülkede kendi adına düzenlenmiş bir pasaport edindiğini anlatmıştı. Bu ülkelerden Türkiye'ye iade edileceğinden korktuğunu belirten firari FETÖ üyesi Korkmaz, daha sonra ABD'ye kaçmaya çalıştığını anlatmıştı. Korkmaz, Amerikan emniyet kuvvetleriyle irtibata geçtiğini, onların "katkısıyla" ABD'ye kaçtığını ve beraberinde getirdiği delilleri havalimanında teslim ettiğini belirtmişti.
İSTANBUL/AA