Selçuklu Vakfı Başkanı, KARAR yazarı Dr. Lütfü Şehsuvaroğlu ile Selçuklu Vakfınca iki yıldır mimariden musıkiye ihdas edilen Selçuklu Ödülleri'ni konuştuk. Dr. Şehsuvaroğlu, vakfın merhum siyasetçi Muhsin Yazıcıoğlu'nun emaneti olduğunu söyleyerek "Vakıf olarak her şeyden önce Muhsin Yazıcıoğlu'nun başkanlık yaptığı ilk vakıfız. Dolayısıyla Muhsin Yazıcıoğlu adına ödül ihdas etmemiz siyasette ‘başarı’ ölçüsünün mikyası… Adına ödül ihdas edilen şahıslar ise Selçuklu Vakfının dostları veya aynı dünya görüşüne sahipler" diyor.
SALİHA SULTAN
Selçuklu Vakfı, 21. yüzyılda öne çıkan demokrasi, temel insan hakları, bireyin özgürlüğü, yüksek insani ve İslami değerler konusundaki duyarlılıkları korumak, ülkemizin insan çeşitliliğini, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin yaşayan mirasını geleceğe yeni bir medeniyet tasavvuru ile taşımak gerekliliğine inananan bir vakıf olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Vakfın başkanlığını yürüten ve aynı zamanda KARAR yazarı olan Dr. Lütfü Şehsuvaroğlu'na, bu yıl ikincisi ihdas edilen ve birçok önemli isme değerli isimlerin adı verilmiş ödüller sunulan 2019 Selçuklu Vakfı Ödülleri vesilesiyle sohbet ettik.
ÖDÜLLER, ANLAMLI TARİHTE DAĞITILIYOR
-Selçuklu Vakfı Seçici Kurulu'nun belirlediği 2019 Selçuklu Vakfı Ödülleri'ni Kasım 2019'da ilan ettiniz. 29 Aralık'ta da törenle sahiplerine verdiniz. Neden yılın son günlerini beklediniz?
Her yıl aynı tarihte yapıyoruz. 28 Aralık ya da 29 Aralık'ta. Çünkü, 27 Aralık merhum Mehmet Âkif'in ebediyete uğurlanışının 83. yılı, 31 Aralık ise Seyit Ahmet Arvasi'nin. Aynı zamanda 31 Aralık değerli arkadaşım, merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun doğum günü…
"MUHSİN YAZICIOĞLU'NUN BAŞKANLIK YAPTIĞI BİR VAKIFIZ"
-Selçuklu Vakfı Turgut Cansever'den Muhsin Yazıcıoğlu’na kadar 15 alanda ödül ihdas ediyor. Ödül ihdas ettiğiniz isimleri nasıl tespit ettiniz?
Bu ikinci yılımız. Vakıf olarak her şeyden önce Muhsin Yazıcıoğlu'nun başkanlık yaptığı ilk vakıfız. Dolayısıyla Muhsin Yazıcıoğlu adına ödül ihdas etmemiz siyasette 'başarı' ölçüsünün mikyası… Adına ödül ihdas edilen şahıslar Selçuklu Vakfı'nın dostları veya aynı dünya görüşüne sahipler.
Turgut Cansever hocamız Kubbeyi Yere Koymamak kitabıyla Şehir ve Çevre Ödülü'ne adını verdi. Devlet Yüksek Ödülü'nü alması için Türkiye Yazarlar Birliği başkanlığım sırasında hayli girişimlerde bulunmuştuk, o da bunu ödülünü alırken ihsas ettirmişti. Hatta açıkça söyledi hocamız, Ankara'daki Opera binasında Sayın Abdullah Gül'den ödülünü alırken. Galip Erdem, o bir gazeteci ama her şeyden önce hepimizin abisi…
Erol Güngör keza fikriyatımıza büyük katkılar sağlamış değerli bir hocamız, Abdurrahim Karakoç, Selçuklu Vakfı'nın içinden biri, Türk şiirinin büyük ustası… Emine Işınsu Roman Ödülü'nü bu yıl ihdas ettik. Büyük romancıdır. Emine ablamıza Allah'tan şifalar diliyoruz. Sancı romanı ile 70'li yıllarda gönlümüze taht kurmuştu. Halil İnalcık tarihçiliğin sadece ülkemizde değil dünyada piri. O da yaşarken dokunabildiğimiz, sohbetlerini, konferanslarını dinlediğimiz büyük tarihçi. Aynı zamanda TYB olarak 80 yaş toyunu düzenlemiştik.
Aziz Sancar, ülkücü olmakla iftihar eden ve Mardin'den çıkarak bütün dünyaya adını duyurarak Nobel alan bir Türk ilim adamı. Seyit Ahmet Arvasi örnek bir eğitimci, Vakfımızın sevgili hocası. Benim 12 Eylül'den önce aynı gazetede yazdığımız yazar olmanın yanında Türk İslam Ülküsünde birlikte strateji geliştirdiğimiz bir çağdaş gazi dervişti o. Mimar Sinan ise asırlar evvelinde yaşamış ama el'an eserlerine dokunduğumuz büyük mimar, o da bizden…
Osman Yüksel Serdengeçti yayınlarını tek başına sürdüren yiğit adam. Ahmet Er abimiz zaten Selçuklu Vakfının iyilik meleği…
Muhsin Yazıcıoğlu'na gelince o Vakfımızın mayası. Selçuklu Vakfı'nın adının SOGEV olduğu yıllarda genel başkanı idi. Gönlümüzün tacı, medarı iftiharımız aziz şehidimiz…
Ömer Lütfi Mete de hem Yazıcıoğlunun dostu, ülküdaşı hem de şair, romancı, denemeci ve senarist olarak vakfımızın gönül eriydi. Benim de yakın arkadaşım idi. Hepsinin ruhları şad olsun.
Selçuklu Vakfı Başkanı Dr. Lütfü Şehsuvaroğlu
"MANSUR YAVAŞ, ÖRNEK BELEDİYECİLİK SERGİLEDİ"
-Turgut Cansever, Şehir ve Çevre Ödülü'nü geçen yıl AK Partili Veysel Tiryaki'ye vermiştiniz, Hamamönü’nün tarihi dokusunu ihya ettiğinden ve ilk defa bir belediye başkanının kendi binasını yıkmasından ötürü… Bu yıl Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş aldı. Neden?
Mansur Yavaş da Muhsin Yazıcıoğlu gibi Yıldırım bölgemizden… Yani aynı yurdun çocukları… Beypazarı Belediye Başkanı olarak 2004 yılında yıılın belediye başkanı unvanını kazandı. Beypazarı'nda tarihi dokuyu gün yüzüne çıkarıp şehirciliğin ve belediyeciliğin nasıl olması gerektiğinin en güzel örneğini verdi. Üç dönem aday oldu ve zorlu sınavdan başarıyla çıkarak Ankaramıza başkan oldu.
Gerek kısa sürede kamu yönetiminde gerçekleştirdiği tasarruf, gerekse belediyenin afişlerinde kendi yüz resmini kullanmaması, şehir ve çevre dokusuna riayet etmesiyle ve yolsuzlukla verdiği mücadele ile Sayın Mansur Yavaş'a Selçuklu vakfımız şehir ve çevre ödülünü vermeyi uygun buldu.
Mansur Yavaş belediye yönetiminde israfa dikkati çekti ve tasarruf nasıl yapılır gösterdi. Ayrıca çevne ve görüntü kirliliği olan bilboardlardaki insan sureti yerine sadece 'Mansur' yazısı olan afişler kullandı.
"TAHA AKYOL BÜTÜN KUŞAKLARIN GÖNLÜNÜ FETHETTİ"
-Erol Güngör Kültür ve Düşünce Ödülünü bu yıl gazetemiz yazarlarından Taha Akyol kazandı. Taha Akyol ile Erol Güngör çok eski dostlar. Her ikisi de Hergün ve Millet gazetelerinde yazdılar. Siz de o gazetelerde yazdınız daha gençlik yıllarınızdayken…
70'li yıllarda sadece gazetecilik yapmadı o. Konferanslarıyla gençliği şiddetten uzak tutmasını ve ilme, fikre yönelmesini sağladı. Türkeşli yıllarda MHP genel idare kurulu üyeliği yaptı ve o da 12 Eylül’de Yusufiyeli oldu. Bizim gibi... 1980'lerde Türkiye, Azerbaycan, Sovyetler ve Ötesi, Bilim ve Yanılgı, Haricilik ve Şia, Hayat Yolunda, Leninsiz Komünizm, Politikada Şiddet, Medine'den Lozan'a, Sovyet Rus Stratejisi ve Türkiye, Tarihten Geleceğe, Mezhep ve Devlet, Kitaplar Arasında, Gençler için Anılar, Ama Hangi Atatürk, Bilinmeyen Lozan, Rumeli’ye Elveda kitaplarını çıkar çıkmaz okurduk. Taha ağabey, ödül töreninde de yaptığı konuşmada yine bütün kuşakların gönlünü fethetti.
ELBİSTAN, EDEBİYAT DÜNYASINA ÖNEMLİ İSİMLER KAZANDIRDI
-Diğer ödüllere de bir göz atalım: Abdurrahim Karakoç Şiir Ödülü Ali Akbaş'ın. Ali Akbaş da Karakoç da Elbistanlı değil mi?
Evet çok eski iki dost. Ali Akbaş İstanbul Üniversitesi edebiyat fakültesi mezunu, öğretmenlik ve öğretim üyeliği yaptı. Türkiye Yazarlar Birliği ve Avrasya Yazarlar Birliği'nde genel başkan yardımcılığı yaptı. Halen Kardeş Kalemler dergisinin genel yayın müdürlüğünü yapıyor.
Divan dergisinde yazı kurulunda yer aldı, kanat adlı dergiyi çıkardı. Abdurrahim Karakoç'un kadim dostu ve hemşehrisi, her iki şair de Elbistanlı. Ali Akbaş, Türk dünyasında sayısız ödülün sahibi.
Kuş Sofrası TYB 1991 çocuk edebiyati ödülüne hak kazandı. 1993 yılında Kazakistan'da yapılan Türk Dünyasi Şiir Şöleninde Mağcan Cumabay ödülünü aldı. 2005 yılında Prizren'de yayınlanan Türkçem Dergisi tarafından yılın şairi seçildi. Masal Çağı, Kuş Sofrası, Gökte Ay Portakaldır eserlerinden bazıları ve geçtiğimiz yıl Bütün Şiirleri yayınlandı.
Emine Işınsu Roman ödülünü kazanan Adnan Şenel'i daha önce hiç duymamıştım, fakat sonra araştırdım ve tanımadığıma hayli hayıflandım. Çünkü o gerçekten Ahmet Ümit'ten daha polisiye bir kurguyu yeni roman tekniğiyle eserlerinde gerçekleştirmiş. Özellikle Şeytan Parçacığı müthiş... İyi bir seçim, tebrik ederim şahsen…
Çok teşekkür ederim. Doğru söylüyorsunuz. Ne yazık ki edebiyat dünyamızda kâzip şöhretler var ve popüler kültür ile sosyal medya arasında insanlar güzel romanların bile ne yazık ki pek farkına varamıyorlar. Adnan Şenel son zamanlarda yazdığı eserlerle Türk romanina yeni bir soluk kazandırdı. Kaçak Yürek, Şeytan Parçacığı, Mezardaki Göz, Elma ve Bıçak yahut Secdeden Sehpaya, Şafak Sözü, Hey Mey Moro, Ölümden Önce Aşk Vardı, Selanik İçinde Sala Okunur romanları yanında bir de sinema kıtabı var Sinema Sızlar İçimde adıyla…
Selçuklu Vakfı 2019 Emine Işınsu Roman Ödülünü Adnan Şenel'e Türk Ocakları Genel Bşk. Yrd. Prof. Dr. Filiz Avşar verdi
MERHUM HALUK DURSUN'A HALİL İNALCIK TARİH ÖDÜLÜ
-Halil İnalcık Tarih Ödülü bu yıl Ahlat’ta trafik kazasında kaybettiğimiz Kültür Bakan Yardımcısı Prof Dr Haluk Dursun'a verildi. Güzel bir kadirşinaslık örneği olmuş.
Ahlat, malumdur ki Türklüğün bin yıllık merkezlerinden biri. Ahlat mezar taşları, âbidevî yükseliyor göğe, binlerce tapu senedi olarak bin yıllık terkibimizin. Haluk, göreve giderken geçirdiği kaza sonucu ebediyete uzandı. Delikanlı çağından beri tarihî mayamızın sözcüsü olmaya gayret etti.
Aziz Sancar İlim Ödülü, 2018'de Ali Erdemir'e verilmişti. 2019 Aziz Sancar İlim Ödülüne Anadolu Mayası’nın yazarı Prof Dr Yalçın Koç layık bulundu.
Yalçın Koç, İstanbul Üniversitesi felsefe bölümünde doktora yaptı. Doğanın kuantum mekaniksel betimlemesi ve ölçme sorunu adlı teziyle 1978 yilinda doktora unvanı aldı. 1982 yılında sistematik felsefe ve mantık alaninda determinizm ve mekan çalışmasıyla doçent, 1988 yılında da Bell eşitsizliklerinin kuantum mekaniğinden çıkartılması üzerindeki sınırlandırmanın önemi çalışmasıyla profesör oldu. platon, kant, frege, freud uzmanlik alanlaridir. Princeton ve Boston üniversitelerinin felsefe bölümlerinde çalıştı.
Boğaziçi Üniversitesinde çok sayıda öğrenci yetiştirdikten sonra emekli oldu ve Antalya'nın bir köyüne yerleşti.
Anadolu Mayasi, Teoloçyanin Esasları, Tarih ve Nazariyat, Nazari Mantığın Esasları, Zihin ve Nazariyat, Şuur ve Nazariyat, Diyalektik ve Nazariyat, Finomenoloji ve Nazariyat, Nazari Musikinin Esasları gibi eserleri vardır.
Geçen yıl bu ödüle Prof Dr Turan Güven layık bulunmuştu. Turan hocamız ile Mustafa Kafalı hocamız ebediyette buluştular.
Mustafa Kafalı Hocamız hocaların hocası olarak terk-i dünya eylediği âna dek dimdik ayakta Türk gençliğine yüksek karakter âbidesi olarak hem örnek oldu, hem de kesintisiz Tarih ve Kültür eğitimini sürdürdü. Prof Kafali inkılap Tarihi Enstitüsü Başkanliği görevini sürdürdü. Uzun yıllar Türk Ocağina hizmet etti. Türk Kurultaylarının vazgeçilmez hocasiydi. Sayısız öğrenci yetiştirdi. Türk tarih felsefesinin modern çağdaki mihverleri arasındaydı. Atsız'ın nadide öğrencilerindendi.
MEDENİYETİMİZİN İKİ TEMEL GÖSTERGESİ: MİMARİ ve MUSİKÎ
-Seyit Ahmet Arvasi'nin, Turan Güven'in, Atsız'ın ve Mustafa Kafalı hocaların ruhları şad, mekanları cennet olsun. Bir tek Mimar Sinan bu asırda dokunamadıklarınızdan… Neden Mimar Sinan?
Mimar Sinan doğru asırlar evvelinden ama eserlerine hâlâ dokunuyoruz. Bir tek o farklı evet. Arzulardık ki dünya çapında çağdaş mimarlarımız olsa ve ödülü onun adına versek. Olmayınca olmuyor… Medeniyetimizin iki temel göstergesi vardır mimari ve musıkî… Haydar Çiftçi İnşaat Mühendisi ama bütün mimarlara örnek olacak bir estetik çizgiyi ortaya koydu. Başta Adliye binaları olmak üzere birçok kamu binalarında Selçuklu mimarisinin izlerini görmemiz onun eseri. Geçen Yıl bu ödül mimar Necdet Civan'a verilmişti.
Haydar Çiftçi, inşaat yüksek mühendisi olmasına rağmen mimarlık ödülüne hak kazandı. Çünk son zamanlardaki kamu binalarına, özellikle Selçuklu mimarisinin izlerinin yansıtılmasında onun başat bir rolü bulunuyor.
Törende, Abdurrahim Karakoç Şiir Ödülünü Ali Akbaş'a Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Dr. Yakup Ömeroğlu verdi
-Devam edelim… Bu yıl biyografisi filme de çekildi, epey de izleyici buldu sinemada. Naim Süleymanoğlu Spor Ödülü'nüz var sizin de.
Naim Süleymanoğlu Spor Ödülü'ne geçen yıl Gökhan Kotan layık görülmüştü. Bu yıl Spor Ödülü, Bedensel Engelliler Atletizm Takımımızdan Hamide Doğangün ile Zeynep Acet'e verildi. Her iki sporcumuz Berlin Para Atletizm Avrupa Şampiyonasında ülkemize 7 madalya getirdiler.
Hamide Doğangün 1993 doğumlu, 9 yaşında bir trafik kazası geçirdi ve yürüme yetisini yitirdi fakat o koştu ve şampİyon oldu. Bağcılar Belediyesi desteğiyle atletizme başladi.
Zeynep Acet ise 1995 yılında Batman'da doğdu doğuştan engelliydi. Paralimpik yarışlarında ülkemize madalyalar getİren her iki sporcumuzu da tebrik ediyoruz.
Osman Yüksel Serdengeçti Yayıncılık Ödülü Hasan Soydan'ındı 2018'de... Bu yıl Yayıncılık Ödülü'ne Türkiye Günlüğü nâşiri Dr. Mustafa Çalık layık görüldü. Dr. Mustafa Çalık, otuz yılı aşkın süredir bir yandan Türkiye Günlüğü dergisini çıkarıyor, bir yandan da Cedit Neşriyatı yönetiyor.
SUAT YILDIRIM'A CİNUÇEN TANRIOKUR ÖDÜLÜ
-Benim de vaktinde tanıştığım, birlikte güzel işler yaptığım çok kıymetli bir sanatkar merhum Cinuçen Tanrıkorur. Onun adına ihdas ettiğiniz müzik ödülü bu yıl kimin oldu?
Cinuçen Tanrıkorur Müzik Ödülü, TRT Akşam Sefası şefi Suat Yıldırım'a verildi. Suat Yıldırım kurduğu özel koro ile ödül töreninde konserde gerçekleştirdi. Geçen yıl da Muzaffer Şenduran bu ödülü almış ve ödül töreninde Cinuçen Tanrıkorur'un bestelerini icra ettirmişti.
Onlarca koro idare ederek çok çeşitli kurumlara Türk Sanat Müziği zevki aşılayan Suat Yıldırım bu kez, çok özel bir konser programı hazırladı. Suat Yıldırım 1983 yılında İTÜ Türk Müziği Konservatuvarı'nı başarıyla kazanarak müzik hayatına başlamış Alaettin Yavaşça, Erol Sayan, Yalçın Tura, Nida Tüfekçi, Mefharet Yıldırım, Kani Karaca gibi hocalardan dersler almış, 300 civarında bestesi bulunan bir sanatçı. Yirmi yıl boyunca TRT'de Akşam Sefası programının şefliğini yürüttü. Türk müziğini çeşitli kurumlara korolar kurarak ve çalıştırarak sevdirdi.
HEP GENÇ KALMAYI BİLEN PAMUK DEDE
-Bir de İyilik diye bir ödülünüz var, o neden?
Artık ülkemizde anlaşıldı ki eski ideolojik tasniflemenin ötesinde insanlar hangi siyasi gelenekten gelirse gelsin karşısındakine 'önce adam mı' diye bakıyor. Ahmet Er Davranış ve İyilik Ödülü Mahir Damatlar'a verildi. Mahir Damatlar, Muhsin Yazıcıoğlu'nun da kader arkadaşlarından ve Suriye’nin kuzeyinde ve genelde Türkmen bölgelerinde Türkiye'nin gönül seferberliğini organize ettiği gibi Gönüllerde Birlik Vakfı’nın Hamamönü'ndeki mahfilinde de gönül erlerini buluşturuyor. Gençlerle baş başa verip faaliyetler düzenliyor. Hep genç kalmayı bilen pamuk dede o.
-Muhsin Yazıcıoğlu Siyaset ve Yönetim Ödülü'ne bu yıl Berlin Alperen Ocakları layık görüldü. Geçen yıl bu ödül Hasan Celal Güzel adına eşi Ülker Hanıma tevdi edilmişti. Neden Berlin Alperen Ödülü bu ödüle hak kazandı?
Berlin'deki külliye, başta Türkler olmak üzere bütün Müslümanların eğitim ve yardımlaşma ocağı. Partiler üstü kalmayı bilmiş nadir yurtdışı STK’larımızdan… Kendi çapında bir büyük birliği gerçekleştirmeyi bilmiş. Bendeniz Berlin’e giderek bu teşkilatı yerinde birkaç kez inceledim. Geçenlerde bütün STK'ların biraraya getiren bir çalıştay düzenlediler.
-Ömer Lütfü Mete Sinemacılık Ödülü, İsmail Güneş'indi geçen yıl. Bu yıl Semih Kaplanoğlu...
Bu yıl bu ödülü Semih Kaplanoğlu hak kazandı. Kaplanoğlu rüya sinemasına son yıllarda çok nadide eserler kazandırdı. Türk sineması için yeni bir soluk...
-Ankara'da Ödül töreninin yapıldığı akşam bir de musıki ziyafeti vardı. Sizin güftelerinizden oluşan bir şarkı demeti. Bu şarkıların bir kısmını siz, bir kısmını da Suat Yıldırım bestelemiş. Şehit Türküsü, Sarıkamış, Kafes, Allah Var Gam Yok… tam on beş şarkı...
Suat Yıldırım 33. sanat yılını kutladı geçtiğimiz yıl. Birlikte çalışmanın hazzını duydum. Yepyeni bir album hazırlayacağız bu yıl içinde inşallah.
-Teşekkür ederim Sayın Şehsuvaroğlu, Selçuklu Vakfı'nı kutluyoruz.
Ben teşekkür ederim.
