Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ uğradığı saldırı sonrası ilk defa parti binasına gitti: Şimdi gönül isterdi ki Bahçeli Gelecek Partisi Genel Merkezine gelsin, 'geçmiş olsun' desin.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ uğradığı saldırı sonrası görevine döndü.
Özdağ, evinin önünde uğradığı saldırıdan 14 gün sonra ilk kez parti genel merkezine gelerek çalışmaya başladı. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Özdağ, "Dışarıda hava güzel. Aynen Nazım Hikmet'in söylemiş olduğu gibi 'bugün beni dışarı çıkarttılar, güneşe çıkarttılar' diyerek bir şiiri vardı. Bugün ben güneşe çıktım" dedi.
"GÖNÜL İSTERDİ Kİ BAHÇELİ 'GEÇMİŞ OLSUN' DESİN"
Özdağ, saldırıdan günler sonra parti genel merkezinde çalışmalara başladı. ANKA’ya konuşan Özdağ, "Türkiye'de bütün siyasetçilere düşen görev, bütün insanları kucaklamak, yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları kaldırmak, ifade hürriyetini sağlamak. Ve bayramda mümkünse bütün siyasiler bayramda birbirlerinin evlerine gitsinler. Şimdi gönül isterdi ki Bahçeli Gelecek Partisi Genel Merkezine gelsin, 'geçmiş olsun' desin. 'Bunlar hakkında gereğini yapıyorum' desin. Bakın Türkiye'de nasıl bir siyasi iklim oluşur" sözleriyle tüm siyasilere çağrıda bulundu.
Özdağ, şunları söyledi:
“Arkadaşları burada karşılayayım diyerek dışarı çıktım. Bugün Cuma namazına gittim. Dışarıda hava güzel. Aynen Nazım Hikmet'in söylemiş olduğu gibi 'bugün beni dışarı çıkarttılar, güneşe çıkarttılar' diyerek bir şiiri vardı. Bugün ben güneşe çıktım. Gerçi ben de 7 yıl cezaevlerinde güneşe, gökyüzüne, rüzgara hasret yaşadım. Bugün dışardayım. Türkiye'yi çok seviyorum.
Türkiye'de bütün siyasetçilere düşen görev, bütün insanları kucaklamak, yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları kaldırmak, ifade hürriyetini sağlamak. Ve bayramda mümkünse bütün siyasiler bayramda birbirlerinin evlerine gitsinler. Şimdi gönül isterdi ki Sayın Bahçeli Gelecek Partisi Genel Merkezine gelsin, 'geçmiş olsun' desin. 'Bunlar hakkında gereğini yapıyorum' desin. Bakın Türkiye'de nasıl bir siyasi iklim oluşur. Önce kardeşlik hukukunu oluşturmamız gerekiyor. Siyaset kardeşliği, vatandaş kardeşliği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde yaşama kardeşliği. Onun borcu. Biz dövüşürsek aşağıdakiler neler yapıyor. İşte siyasetçiler kötü dil kullanıyor, aşağıdakiler eline sopa, silah alıyor. Onu, bunu susturmaya çalışıyorlar. Talimat almadan da yapabilirler, durumdan vazife de çıkarabilirler, birileri provokatör olarak da bunları tahrik edebilirler. Geçmişte yaşadık bunu. O nedenle Türkiye güzel.”