"Marmara içerisinde olacak büyük bir deprem sadece İstanbul’u değil Marmara Bölgesi'ndeki hemen hemen tüm yerleşim birimlerini etkileyecektir" diyen Prof. Dr. Okan Tüysüz, gerçekleşecek Marmara depreminin İstanbul'da ağır yıkıma neden olacağını belirterek yıkılmasına kesin gözüyle bakılan bina sayısını paylaştı. İşte, Prof. Dr. Okan Tüysüz İstanbul depremi yorumu...
11 kentte büyük yıkıma yol açan 6 Şubat 2023 tarihli depremde, 53 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Türkiye, depremin yaralarını sarmaya çalışırken bir yandan da ülkenin en kalabalık bölgesi Marmara'daki olası deprem gündemden düşmüyor. Jeoloji yüksek mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, Marmara Bölgesi'ni bekleyen deprem tehlikesi hakkında Anadolu Ajansı'na bir yazı kaleme aldı.
"BU KOL BÜYÜK DEPREMLER ÜRETİYOR"
Türkiye'nin coğrafi konumu ve jeolojik yapısı nedeniyle dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birinin üzerinde yer aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Okan Tüysüz, şunları söyledi:
"Ülkenin en önemli deprem kaynaklarından biri olan yaklaşık 1600 kilometre boyundaki Kuzey Anadolu Fayı Bingöl Karlıova'dan başlayarak batıya doğru Erzincan-Niksar-Tosya-Bolu yönünde uzanıyor. Bolu'dan batıya doğru kollara ayrılan fayın kuzey kolu Düzce ve Sakarya'dan geçerek İzmit Körfezi'nden denize giriyor ve Adalar açığından geçip Kumburgaz-Silivri-Tekirdağ açıklarından geçerek Mürefte'de tekrar karaya çıkıp Saros Körfezi'nden Kuzey Ege ve Yunanistan'a kadar uzanıyor.
Ölçümlere göre bu kolda fayın 15-20 mm/yıl olan hareket hızı diğerlerine göre çok daha fazla ve bu nedenle de 'Ana Kol' olarak adlandırılan bu kolda depremler daha sık oluyor. Bolu-Geyve-İznik Gölü'nden geçen güney kol ise Gemlik körfezinden Marmara suları altına girip sahile paralel uzanıyor. Erdek'te karaya çıkarak Edremit Körfezi'ne doğru uzanıyor. Bu kol da büyük depremler üretiyor ancak daha geniş zaman aralıklarıyla."
"BELLİ BİR SÜRE SONRA ORADA YİNE BENZER DEPREMLER OLACAKTIR"
Deprem bilimindeki genel kuralı, "Bir yerde geçmişte büyük bir deprem olmuşsa, belli bir süre sonra orada yine benzer depremler olacaktır" sözleriyle anlatan Prof. Dr. Okan Tüysüz, Marmara için deprem tekrarlama aralığının dolduğunu söyledi. Prof. Dr. Okan Tüysüz, "Her ne kadar zamanını belirlemek mümkün değilse de büyük deprem olasılığı yüksektir" ifadesini kullandı.
PROF. DR. OKAN TÜYSÜZ'DEN MARMARA DEPREMİ AÇIKLAMASI
Beklenen büyük depremin yaşanması halinde ortaya konan senaryoların iç açıcı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Okan Tüysüz, en büyük hasarı Marmara Denizi kıyılarındaki yerleşim yerlerinin göreceğini anlattı. Depremle mücadelede altın kuralın, depremin en şiddetli olması beklenen yerlerde nüfusun ve sanayinin artırılmaması ve bunların tehlikenin yüksek olduğu alanlardan uzak tutulması olduğunu anlatan Prof. Dr. Okan Tüysüz, İstanbul'da bu kuralın hiçe sayıldığını ifade etti.
Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinde Türkiye'deki kentlerin ve yapıların depremlere ne derece dirençsiz olduğunun ağır bir bedelle ortaya çıktığını anlatan Prof. Dr. Okan Tüysüz, "Nüfusumuzun artmasına ve kırsaldan kente göçün hızlanmasına bağlı olarak 1950'li yıllardan bu yana giderek ivmelenen plansız kentleşme ve bir türlü gelişmiş ülkeler seviyesine çıkartılamayan yapı işçiliği ve denetimi, deprem dirençsiz kent sorununun kar topu gibi giderek büyümesini sağlarken büyük ölçüde siyasi beklentilerle çıkartılan onlarca imar affı da afet dirençsiz yapıları önlemek bir yana aksine teşvik eden bir unsur olmuştur" dedi.
"EN KÖTÜ SENARYODA BU FAYIN 7,5 CİVARI BİR DEPREM ÜRETMESİ BEKLENİYOR"
Marmara Bölgesi'nde beklenen büyük depremin İstanbul'da 700 bin yapıda hasara neden olacağını, bunların 70-80 bin tanesinin ise ya çökeceğini ya da ağır hasar alacağını anlatan Prof. Dr. Okan Tüysüz, şöyle devam etti:
"Marmara içerisinde olacak büyük bir deprem sadece İstanbul'u değil Marmara Bölgesi'ndeki hemen hemen tüm yerleşim birimlerini etkileyecektir. Bu tür bir depremin olası etkileri farklı araştırmacılar tarafından ortaya konmuştur. Okan Tüysüz ve Korhan Erturaç tarafından hazırlanan aşağıdaki haritanın ortasında siyah ile gösterilen çizgi, kırılması beklenen fayı gösterir.
En kötü senaryoda bu fayın 7,5 civarı bir deprem üretmesi bekleniyor. Haritada siyah (Şiddet 10) ve kırmızı (Şiddet 9) ile gösterilen alanlar depremde en büyük sarsıntıyı dolayısı ile de en büyük hasarı yaşaması beklenen yerleri gösteriyor. Turuncu renk bir derece daha zayıf şiddeti ifade eder.
Olası depremde en yoğun sarsıntının bu iki renk ile gösterilen alanlarda yaşanacağı öngörülebilir. Sarı, mavi ve yeşil alanlar giderek azalan şiddet dağılımını gösterir. Bu bölgelerde ise çok kötü inşa edilmiş yapılarda orta-zayıf hasar beklenebilir. Haritanın sağında hangi rengin hangi şiddete (büyüklüğe değil) karşılık geldiği gösteriliyor."