Dünya genelinde yapılan bir analiz, çocuklar arasında miyopluğun büyük bir hızla arttığını ve her üç çocuktan birinin uzağı göremediğini ortaya koydu. Miyopluğun özellikle kız çocuklarında daha yaygın olduğunu belirten araştırma, koronavirüs salgınının çocukların görme yetisi üzerine olumsuz etkiler yarattığını gösterdi.
Dünya genelinde çocuklar arasında giderek yaygınlaşan bir sağlık sorunu dikkat çekiyor: miyopluk.
Yapılan geniş kapsamlı bir analiz, her üç çocuktan birinin miyop olduğunu ve uzaktaki nesneleri net göremediğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, özellikle Kovid-19 salgını sırasında çocukların daha fazla ekran başında zaman geçirmesinin bu sorunu derinleştirdiğini belirtiyor.
SALGIN DÖNEMİNDE GÖRME SORUNLARI HIZLA ARTTI
BBC Türkçe'nin British Journal of Ophthalmology’de yayımlanan araştırmadan derlediği bilgilere göre; Kovid-19 karantinalarının çocukların görme yetisi üzerinde ciddi olumsuz etkiler yarattığını gösteriyor. 50 ülkeden beş milyondan fazla çocuk üzerinde yapılan bu inceleme, 1990’dan bu yana miyop vakalarının üç katına çıkarak yüzde 36’ya yükseldiğini ortaya koyuyor. Araştırmacılar, özellikle salgın sonrası yaşanan artışın "dikkat çekici" olduğunu belirtiyor.
ASYA’DA MİYOPLUK ALARM VERİYOR
Miyopluk en fazla Asya ülkelerinde görülüyor. Japonya’da çocukların yüzde 85’i, Güney Kore’de yüzde 73’ü, Çin ve Rusya’da ise yüzde 40’tan fazlası bu görme bozukluğuna sahip. Buna karşın Paraguay ve Uganda gibi ülkelerde miyop oranları yalnızca yüzde 1 civarında. Gelişmiş ülkeler arasında ise İngiltere ve ABD’de çocukların yüzde 15’inde miyop görülüyor. Uzmanlar, genetik faktörlerin yanı sıra eğitim sistemlerinin de miyopluğun yayılmasında etkili olduğunu söylüyor.
GÖRME YETİSİNİN BOZULMASI KÜRESEL BİR SORUN HALİNE GELİYOR
Araştırmaya göre, miyopluğun artışındaki temel etkenler arasında çocukların açık havada daha az vakit geçirmesi ve ekranlara daha fazla odaklanması yer alıyor. Özellikle ilkokul çağındaki çocuklarda başlayan miyopluk, gözün büyümesiyle 20 yaşına kadar kötüleşmeye devam ediyor. 2050 yılına kadar bu sorunun küresel bir sağlık krizi haline gelebileceği ve dünya genelindeki gençlerin yarısından fazlasını etkileyebileceği öngörülüyor.
KIZ ÇOCUKLARINDA MİYOP DAHA YAYGIN
Araştırmalar, kız çocuklarının büyüdükçe daha az açık hava etkinliği yapmaları nedeniyle erkeklere göre miyop olma oranlarının daha yüksek olabileceğini ortaya koyuyor. Ayrıca, kız çocuklarının büyüme süreçlerinin erkeklere göre daha erken başlaması, miyopluk riskini artıran bir diğer faktör olarak karşımıza çıkıyor. Uzmanlar, özellikle Asya kıtasında bu sorunun yüzde 69 gibi yüksek oranlara ulaşacağını öngörüyor. Gelişmekte olan ülkelerin de yüzde 40'a ulaşabileceği düşünülüyor.
ÇOCUKLARIN GÖRME YETİSİ NASIL KORUNABİLİR?
Göz sağlığı uzmanları, çocukların miyop olma riskini azaltmak için her gün en az iki saat açık havada vakit geçirmelerini öneriyor. Güneş ışığının mı yoksa dışarıda yapılan aktivitelerin mi miyopluğu engellediği tam olarak bilinmese de, açık havada geçirilen zamanın çocukların göz sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu düşünülüyor. Ayrıca çocukların düzenli göz muayenelerine götürülmesi ve ekran başında geçirilen sürelerin kısıtlanması da önemli tedbirler arasında yer alıyor.
MİYOPLUK TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?
Miyop tamamen tedavi edilemiyor, ancak gözlük veya lens kullanımıyla düzeltilmesi mümkün. Küçük çocuklarda miyop gelişimini yavaşlatabilen özel lensler de mevcut, ancak bu lenslerin pahalı olması geniş kitleler tarafından ulaşılmasını zorlaştırıyor. Uzmanlar, yüksek miyopluk oranlarının ilerleyen yaşlarda ciddi göz rahatsızlıklarına yol açabileceği konusunda uyarıyor.
EBEVEYNLERE UYARI: ÇOCUKLARINIZI GÖZLEMLEYİN
Miyopluğun genetik geçişi de önemli bir risk faktörü. Eğer ebeveynler miyopsa, çocuklarının da bu sorunu yaşama olasılığı üç kat daha fazla. Uzmanlar, ailelerin çocuklarını dikkatle gözlemlemelerini ve erken yaşta düzenli göz kontrollerine götürmelerini öneriyor.
Çocuklarda miyop belirtileri ise şu şekilde:
- Okulda tahtayı görmede ve kelimeleri uzaktan okumakta zorluklar
- Televizyona veya bilgisayara yakın oturmak ya da cep telefonunu veya tableti yüze yakın tutmak
- Baş ağrısı çekmek
- Gözleri sık sık ovuşturmak