Son dönemin en popüler yiyeceklerinden olan Dubai çikolatasına karşı her geçen gün ilgi artıyor. Sosyal medyada sık sık karşımıza çıkan Dubai çikolatası, hem çocukların hem de yetişkinlerin ilgisini çekiyor. Gelen son uyarı ise herkesi korkuttu. Dubai çikolatası bu şekilde ise sakın ağzınıza sürmeyin! Uzmanlar üstüne basa basa uyardı. Kanser riskini arttırıyor, sakın para verip almayın.
Dubai çikolatasına her geçen gün ilgi giderek daha da artıyor. Sosyal medyada sık sık videoları dönen Dubai çikolatası ne kadar zararsız gözükse de insan vücuduna oldukça zarar verebilmekte. Uzmanlardan yapılan son uyarı ise bunu kanıtladı. Eğer Dubai çikolatası böyle görünüyor ve kokuyorsa, ağzınıza bile sürmeyin. Kanser riskini arttırıyor.
DUBAİ ÇİKOLATASI BU ŞEKİLDE İSE SAKIN AĞZINIZA SÜRMEYİN!
Beslenme ve Diyet Uzmanı Gamze Çakaloğlu, Dubai çikolatası alacakları uyardı. Merdiven altında üretilen Dubai çikolatalarının oldukça risk barındırdığını ifade eden Çakaloğlu, "Dubai çikolatasında antep fıstığındaki 'küf ve aflatoksin’ sarılık, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve karaciğer kanseri riskini artırıyor." dedi.
Dubai çikolatasını merdiven altı üretimi konusunda uyaran Beslenme ve Diyet Uzmanı Gamze Çakaloğlu, "Sosyal medyanın da etkisiyle son günlerde gündemden düşmeyen Dubai çikolatasında kullanılan Antep fıstığında 'küf ve aflatoksin' iddiası ortaya atıldı. Gıda mühendisleri, Dubai çikolatasında kullanılan fıstığın mutlaka ‘boz fıstık’ olması gerektiğini söyledi. Antep fıstığında oluşabilen küf ve aflatoksinin, insan sağlığı üzerinde ciddi tehlikeler oluşturuyor." şeklinde konuştu.
UZMANLAR ÜSTÜNE BASA BASA UYARDI: KANSER RİSKİNİ ARTTIRIYOR
Çakaloğlu, aflatoksinin Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus gibi küf türleri tarafından üretilen toksik bir bileşik olduğunu söyledi. Karaciğer üzerinde yıkıcı etkilerinin olduğunu aktaran Diyetisyen Çakaloğlu, şunları söyledi:
"Aflatoksin maruziyeti, akut ve kronik zehirlenmelere yol açabilir. Akut zehirlenme durumunda karaciğer hasarı, sarılık, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve ölüme kadar varabilen sonuçlar ortaya çıkabilir. Kronik maruziyet ise karaciğer kanseri riskini artırır, hepatosellüler karsinom gelişiminde rol oynar. Bunun yanı sıra, aflatoksin bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyonlara karşı vücut direncini zayıflatır. Büyüme geriliği ve beslenme yetersizlikleri gibi sorunlara da yol açar. Küfler ise toksik etkilerinin yanı sıra alerjik reaksiyonlara, astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına neden olur. Bağışıklık sistemi zayıf bireylerde ciddi enfeksiyon riskleri oluşturur."
KOKUSU VE GÖRÜNÜME DİKKAT EDİN
Antep fıstığı gibi kuruyemişlerde küf ve aflatoksin oluşumunu engellemek için doğru hasat, kurutma, depolama ve işleme yöntemleri son derece önemli olduğunu da aktaran Diyetisyen Çakaloğlu, "Fıstıkların nemli ortamlardan uzak tutulması, uygun sıcaklık ve nem seviyelerinde saklanması gerekiyor. Tüketiciler ise ürünlerin görünümünü ve kokusunu incelemeliler. Küflü veya garip kokulu fıstıkları tüketmemeliler." ifadelerini kullandı.