Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, Suriye'de siyasi sürecin başarısızlık sonuçlanması halinde muhaliflere olan desteği artıracaklarını ve Esed'in yenileceğini söyledi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, başkent Riyad'da İsviçre Dışişleri Bakanı Didier Burkhalter ile düzenlediği basın toplantısında konuştu. Cubeyr, "Suriye'de siyasi sürecin başarısızlıkla sonuçlanması halinde savaş devam edecek. Muhaliflere olan destek de artarak devam edecek. Neticede ise Beşşar Esed yenilecek" ifadelerini kullandı.
"Rusya da İran gibi rejimi kurtarmakta başarısız olacak" diyen Cubeyr, "Suriye krizi başladığında, Esed, çocukları ve masumları öldürmek, kadınlara tecavüz etmek ve evleri yıkmak için şebbihalardan destek aldı. Halkına hükmedemedi. Sonra ordusundan destek aldı yenildi. Devrim muhafızlarını gönderen İranlılardan destek aldı yenildi. Hizbullah militanlarından, Iraklı, Pakistanlı, Afganistanlı milislerden destek aldı. Ama bunlar Esed'i kurtarmada başarısız oldu. En son Rusya'dan destek aldı. Rusya da 300 bin masumun ölümünden ve 12 milyon insanın göç etmesinden sorumlu, ülkesini yıkan bir adamın yönetimde kalması imkansız. Rusya'da Esed rejimini kurtarmada başarısız olacak" şeklinde konuştu.
Esed'siz yeni Suriye'yi inşa etmenin önü açılacak
Cubeyr, "Ülkesini yıkan bir adamın yönetimde kalması imkansız. Allah'ın izniyle er ya da geç bu rejim düşecek ve Beşşar Esed'siz yeni Suriye'yi inşa etmenin önü açılacak" dedi.
Münih'teki Suriye anlaşmasının uygulanması konusunda Cubeyr, şunları kaydetti:
"Anlaşma, Suriye rejiminin, acil insani yardımların girişine izin vermesini, masum sivillere varil bombalı saldırılarını durmasını ve siyasi geçiş süresinin başlamasını öngörüyor. Rusya'nın Suriye rejimine bunların gerçekleşmesi için baskı yapması gerek. Ayrıca Rusya'nın Suriye'de ılımlı muhaliflere karşı hava saldırılarını durdurması gerek. ABD'nin de Ruysa'ya baskı yapmaya devam etmesi ve bu baskıyı arttırması gerek."
Türkiye'deki İncirlik üssüne hava kuvvetleri gönderilmesinin ardından Suriye'ye ne zaman kara kuvvetleri gönderileceğine dair Cubeyr, şunları ifade etti:
"DAEŞ ile mücadele planının bir parçası olarak uçaklarımızı İncirlik'te konuşlandırıyoruz. Suriye'ye herhangi bir kara operasyonuna özel kuvvetlerle destek vermemiz, ABD öncülüğünde uluslararası bir kara kuvvetleri koalisyonu oluşturulması kararına bağlı. Bu nedenle Suriye'ye gönderilecek karar kuvvetlerinin zamanı bize bağlı değil. Biz, 'Eğer uluslararası koalisyon bir kara gücü oluşturmak isterse, Suudi Arabistan buna katılmaya ve özel kuvvetler göndermeye hazır' dedik. Birleşik Arap Emirlikleri de aynı şeyi söyledi."
Cubeyr, ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonda yer alan kara güçlerinin bir bölümü olarak Suriye’de bulunacaklarını ifade etti.
Hac ve umre için onay verildi
İsviçre’nin Suudi Arabistan’ın İran’daki çıkarlarını temsil etmesine onay vermesi konusuna değinen Cubeyr, "Onay verilmesinin hedefi hac ve umre vazifesini yerine getirmek isteyen İranlıların işlerini kolaylaştırmayı sağlamak. Müslümanların 2 ülke arasındaki gerilimden etkilenmesini istemiyoruz. Bu sınırlı bir rol" açıklamasında bulundu.
Arabuluculuk istemediklerini ve İranlıların Suudi Arabistan'la ilişkileri düzeltmek istiyorlarsa ne yapmaları gerektiğini bildiklerini söyleyen Cubeyr, İran’ın Suudi Arabistan’a yönelik düşmanca eylemlerinin değişmesi gerektiğini, ülkenin güvenliğini sarsmak için terör hücreleri yerleştirmesinin, masumları öldürmesinin, Suudi Arabistan ve ortaklarına silah ve uyuşturucu sokmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Cubeyr ayrıca İran’ın Yemen’deki Husilere silah, para, insan gücü vermesinin, Suudi Arabistan’daki ve bölgedeki terörü desteklemesinin ve mezhepçilik fitnesini yaymasının da kabul edilemez olduğunu kaydetti.
"İran’dan beklenen şey belli"
Cubeyr, “İran komşu ülke. Bu coğrafi bir gerçeklik ve bunu gözardı edemeyiz. İran’la ilişkilerimizin daha iyi olmasını istiyoruz. İki tarafın da olumlu ilişkiler inşa etmesi gerekiyor. İran’a dostluk eli uzatıp, İran’ın buna düşmanca karşılık vermesi makul mü? İlişkilerin yeniden kurulması için İran’ın siyasetini ve bölgede yaptıklarını düzeltmesi gerekir. Şu anda arabuluculuğa gerek yok. Şimdi İran’dan beklenen şey belli" dedi.
İsviçre Dışişleri Bakanı Didier Burkhalter ise “İki tarafa da (Suudi Arabistan ve İran) çıkarlarını temsil etme, diplomatik hizmetler ve konsolosluk hizmeti sunma önerimizi sunduk. Bunu İran'la ilişkilerin kesildiği yıl başında yaptık. Tahran öneriyi kabul ettiğini bildirdi. Aynı şekilde Suudi Arabistan’a da sunduk. Cubeyr, ön onay verdi. Detaylar gelecek dönemde ele alınacak ve bundan sonra anlaşma resmi olarak açıklanacak” diye konuştu.
Riyad yönetimi, aralarında Suudi vatandaşı Şii din adamı Nemr Bakır en-Nemr'in de bulunduğu 47 kişinin idam cezasının infaz edildiğini duyurmuş, İran'ın idamlara tepki göstermesinin ardından Suudi Arabistan'ın Tahran Büyükelçiliği ve Meşhed kentindeki konsolosluk binası göstericilerce ateşe verilmişti. Suudi Arabistan yönetimi de büyükelçilik ve konsolosluk binalarına yönelik saldırıların ardından İran ile diplomatik ilişkilerini kestiklerini ve İranlı görevlilerin ülkeyi terk etmesi için 48 saat süre tanındığını açıklamıştı.
Suudi Arabistan'ın İran'la diplomatik ilişkilerini kesmesinin ardından Bahreyn ve Sudan da İran ile diplomatik ilişkilerini durdurduğunu duyururken, Birleşik Arap Emirlikleri diplomatik temsil düzeyini maslahatgüzarlık seviyesine indirme ve ülkedeki İranlı diplomatların sayısını düşürme kararı almıştı.