Kaşıkçı cinayetinin izini parayla silmeye çalışan Prens, son olarak Çin’deki 10 milyar dolarlık anlaşmayla dünyaya itibar ‘pazarladı’. Karşılığında, Doğu Türkistan’daki işkence kamplarını savundu. Kirli diplomasi, milyonları asimilasyona tabi tutan Pekin’in zulüm projesine en net destek oldu.
Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrasında okların çevrildiği Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Pakistan, Hindistan ve Çin’i kapsayan bölge turunda on milyarlarca dolarlık yatırım vaadinde bulundu. Fransa, İngiltere ve ABD gibi ülkelerin başkentlerinde 2018 boyunca “Suud’u dönüştürecek reformcu genç prens” sıfatıyla kırmızı halıda devlet başkanları düzeyinde ağırlanan, gazetelerde manşetleri süsleyen Bin Selman, gazeteci Kaşıkçı cinayeti nedeniyle zor bir kış geçirdi. Kaşıkçı cinayeti sonrasında Batılı liderlerin başkentlerinde ağırlamaktan kaçındığı Suudi Arabistan Veliahtı, rotasını “on milyarlarca dolar yatırım vaadiyle” doğu ülkelerine çevirdi. İmajını düzeltmek için milyar dolarlık anlaşmaları kullanan Prens Muhammed, bu amaçla Asya turuna çıktı. İlk durağı olan Pakistan’da 21 pare top atışıyla karşılanan ve en yüksek devlet nişanı takdim edilen Veliaht, İslamabad’da 20 milyar dolar değerinde yatırım öngören anlaşmalar imzaladı. Pakistan için hac kotası da 184 binden 200 bine yükseltildi. Hindistan’da da, Suudi Arabistan’la “yatırım, turizm, konut, bilgi ve enformasyon” alanlarında milyar dolarları bulan beş mutabakat zaptı imzalandı.
Prensin son durağıysa Çin oldu. Suudi Veliaht Çin lideriyle bir araya geldi. Suudi Arabistan’ın milli petrol şirketi Aramco’nun Çinli Norinco isimli holdingle Panjin kentinde 10 milyar dolar değerinde rafineri kurulması için anlaşma imzaladığı bildirildi. Çin’de devlet protokolüyle karşılanan Suudi Veliaht, itibarına yönelik desteğin karşılığını, Doğu Türkistan’daki zulüm kampları nedeniyle uluslararası baskı altında olan Pekin’e destek vererek verdi. Çin haber ajansı Şinhua, Suudi Prens’in “Suudi Arabistan, Çin’in ulusal egemenlik, güvenlik ve istikrarını koruma çabalarını destekliyor. Dışarıdan Çin’in iç işlerine müdahale edilmesine karşı çıkıyoruz” ifadelerini aktardı. Bu sözler, muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayesi sonrası, Pekin’in Suudi Arabistan’a örtülü desteğini akıllara getirdi. O dönemde Çin Dışişleri’nden yapılan açıklamada soğukkanlı infaz “talihsizlik” olarak nitelendirilmişti.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, Sincan’da milyonlarca Uygur’un “yeniden eğitim” gerekçesiyle toplama kamplarında tutulduğunu bir süredir dünya kamuoyu gündemine getiriyor. Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi’nin Çin’de ayrımcılığa uğrayan topluluklarla ilgili Cenevre’de düzenlediği toplantıya katılan insan hakları kuruluşları, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yerel yöneticilerin siyasi olarak sakıncalı tutumlar içinde olduğunu iddia ettiği bireyleri siyasi eğitim merkezlerinde alıkoyduğunu bildirmişti. Örgüt temsilcileri, herhangi bir yargı kararına dayanmadan hürriyetinden alıkonulan kişi sayısının milyonları bulduğunu dile getirmişti.
ÇİN SEDDİ'NDE İTİBAR PR'I
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, Asya turu kapsamında Pakistan ve Hindistan’ın ardından Asya turunun son durağı olan Çin’de temaslarda bulundu. Çin Başbakan Yardımcısı Han Zheng ile bir araya gelen Selman, ziyareti kapsamında Çin Seddi’ni ziyaret etti. Heyeti ile Çin Seddi’ni gezen Prens Selman, fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi.
