Merkez Bankası, haftalardır rekor üstüne rekor kıran döviz kurlarına yakın dönemin er sert müdahalesini yaptı. 5 TL sınırını zorlayan dolar piyasalarda paniğe neden oldu. Tahtakale ilk kez ekepenk kapattı. Akşam saatlerinde acilen toplanan PPK 300 baz puan artırınca doların ateşi düştü. 4.92’leri gören dolar tekrar güne başladığı seviye olan 4.60’a geriledi.
Merkez Bankası, haftalardır ekonomide yangına neden olan döviz kurlarına uzun zamandır beklenen faiz sopası ile müdahale etti. Siyasi idarenin faiz inadı direnci nedeni ile uzun süredir rekor üstüne rekor kıran döviz kurları dün tarihi zirveleri gördü. Dolar 4.92 TL euoro ise 5.76 zirvesini gördü. Ekonomide ve piyasalarad paniğe neden olan yüksek dalgalanma uzun zamandır faiz artırmaması için baskı altında tutulan Merkez Bankası’nı da harekete geçirdi. Siyasilerden ilk işaret fişeği de Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’den geldi. Kurdaki yükseliş ile ilgili resmi twitter hesabından açıklama yapan Zeybekci, döviz piyasasında sağlıksız fiyat oluşumları yaşandığını ve en doğru hamlenin en uygun zamanda yapılacağı konusunda güven duyduğunu belirtti. Merkez Bankası’na isim vermeden ‘görev başına’ çağrısı yapan Zeybekci şu ifadeleri kullandı: “İlgili kurumlarımız, reel sektörün başarısının, emeğinin ve alın terinin bu doğrultuda heba edilmemesi; döviz piyasasındaki dengesizliğin kaldırılması için gerekli araç ve yetkiye sahiptir. Bu sorumluluğu alarak, en doğru hamlenin en uygun zamanda yapılacağı konusunda güvenimiz tamdır. Yetkisi olanların yetkilerini kullanırken kendi sorumluluk alanları içinde kullanmalarının gerekliliğine inanıyorum. Yapılması gerekenlerin yapılması gerektiğinin altını çiziyorum ve destekliyorum.”
Akşam saatlerinde olağanüstü toplanan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’ndan (PPK) ise son dönemlerin en büyük faiz artırımı kararı çıktı. PPK GLB borç verme faizini 300 baz puan artırdı. Böylece borç verme faizi yüzde 13.5’ten yüzde 16.5’e yükseldi.
MB politika faizini yüzde 8’de, faiz koridorunun alt ve üst bandını sırasıyla yüzde 7,25 ve yüzde 9,25 düzeyinde bıraktı. Banka geç likidite penceresi borç verme faiz oranını ise 75 baz puan artışla yüzde 13,50’ye yükseltti. Merkez Bankası geç likidite penceresi faizini en son 15 Aralık 2017’de 50 baz puan artırmıştı. Piyasanın bu faizden fonlanması nedeniyle geç likidite penceresi faiz oranı yakından takip ediliyor. PPK’dan yapılan açıklamada, “Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetin gücünü koruduğuna işaret etmektedir. İç talep büyümeye devam ederken dış talepteki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir” denildi. MB’nin kararının ardından dolar kuru 4,60’lar seviyelerine geriledi.
Bankanın bu hamlesinin ardından sosyal medya hesabından kısa bir açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise şunları belirtti: Para politikasının kredibilitesini sağlamanın ve yatırımcıların güvenini tekrar kazanmanın vakti geldi. Hükümet cari açığı düşürmek ve TCMB’nin dezenflasyon çabalarına katkı için mali disiplini korumaya ve yapısal reformları hızlandırmaya kararlı.TCMB Başkanı ve PPK üyelerinin TL’deki düşüşü ve fiyat istikrarının sağlamak için atacakları gereken her adımda tam desteğim var. Türkiye’nin hiçbir makro ekonomik problemi çözülemez değil, problemleri daha önce çözdük yine yapabiliriz.”
TAHTAKALE’DE KUR DURGUNLUĞU
Doların 4.92 liralık yeni rekoru Tahtakale’de bulunan dövizcileri hareketlendirdi. 4.92’e çıkan dolar kısa sürede tekrar 4.82’ye kadar düştü. Dövizdeki dalgalanma nedeniyle buradaki bazı döviz bürolarının tabela kapattığı yani döviz alım ve satışını kısa süreli durdurduğu görüldü. 1 Ocak 2018’den beri dolar 3.74 liradan yüzde 31.7 artışla 4.92 liraya, euro 4.49 liradan yüzde 28.3 artışla 5.76 liraya çıktı.
DURDURMAK İÇİN ELDE ÜÇ SEÇENEK VAR
Ekonomist Dani Rodrik, “Liranın serbest düşüşünü durdurmak için yalnız üç seçenek var. TCMB rezervlerini tüketmek pahasına dolar satacak. Faizlerde ciddi bir artış yapılacak. Sermaye kontrolleri. Doların yükselişine seyirci kalmak çözüm değil zira dolar bazında borçlanmış özel sektörü iflasa götüreceği gibi enflasyonu kontrolsüz hale getirecek. Bekledikçe maliyet artıyor. Bahsettiğim önlemler dahi krizi ancak geçici olarak durdurabilir. Kamu maliyesi, tasarruf politikaları, ve özel sektör finansmanı konusunda ciddi atılımlarla desteklenmeleri gerekecek” açıklamasını yaptı.
ÖZTRAK’TAN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Türk Lirası’nın değerinin serbest düşüşe geçtiğini, bir gecede dolar kurunun 10 kuruş yükseldiğini belirtti. Öztrak şunları kaydetti: “Bu, ülkeyi borca batıran, aldığı parayı da betona yatıran AKP iktidarının izlediği yanlış politikaların sonucudur. Türkiye’nin brüt dış borcunun 450 milyar doların, şirketlerin net döviz borcunun 222 milyar doların üzerine çıktığı bir ortamda, bugüne kadar önlem almak yerine ‘Türkiye’ye tuzak kuranlar’, ‘dış mihraklar’ sözleriyle durumu idare etmeye çalışan iktidar sahipleri, artık denizin bittiğini görmelidir.” Öztrak, iktidar partisinin ortağı MHP’nin, TBMM’deki Grup Toplantısı’nda erken seçim çağrısı yaptığı günden bu yana Türk Lirası’ndaki değer kaybının yüzde 18’i aştığına işaret ederek, şu görüşlerini paylaştı: “Öncelikle TBMM, seçimlerden önce OHAL’in kaldırılması için acilen toplantıya çağırılmalıdır. İkinci adım olarak, ekonomi yönetiminin üzerindeki Saray vesayeti kaldırılmalı, Merkez Bankası’nın elindeki araçları kullanmakta bağımsız olacağı topluma yazılı olarak taahhüt edilmelidir. Yine kendinden menkul teorileriyle ekonomide risk unsuru haline gelen saray danışmanlarıyla yollar derhal ayrılmalıdır.”
HANE HALKI BİLE ETKİLİ
Ekonomist Mahfi Eğilmez, ortaya çıkan ek döviz talebinin de kurların yükselişinde etkili olduğuna vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı: “Bir başka neden, kurların bu iki etki ile yükselmesinin yol açtığı ek talep artışları. Şubat ayı itibariyle reel kesimin döviz açık pozisyonu toplamı 222.7 milyar dolar. Kurların yükseldiğini gören reel kesim kuruluşları, kurlar daha fazla yükselmeden döviz alıp açık pozisyonlarını kapatmak istiyorlar. Böylece ortaya çıkan ek döviz talebi kurların daha da yükselmesine yol açıyor.” Merkez Bankası’nın faiz artırımı yoluyla müdahale etmemesinin otomatik dengelemenin işlemesini engellediğini belirten Eğilmez, “Benzer biçimde hane halkları da kurlardaki yükselmeyi görerek dövize talep oluşturuyor ve kurların daha da yükselmesine neden oluyor. Eskiden hane halkları kurlar yükseldiğinde merkezin faiz artıracağını ve dolayısıyla kurların daha fazla yükselmeyeceğini düşünürler, o aşamada ellerindeki dövizi satar ve bu kez kur düşüşüne yol açarlardı. Bu kez faiz artırımı yoluyla müdahale etmemesi bu tür bir otomatik dengelemenin işlemesini de tıkıyor” dedi.
ÖNLEMLERLE 4 LİRAYA İNEBİLİR
“Tecrübeli bir finans uzmanı ve vatandaş olarak, fikirlerimi söylemeyi görev edinme cüretim için, anlattıklarımla ilgili tüm şahısların müsamahalarına rücu ediyorum” diyen eski Albaraka Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Verçin sosyal medya hesabından şu önerilerde bulundu: “Oluşan volatiliteyi ortadan kaldırmak ve finansal istikrarı tekrar sağlamak amacıyla, Ekonomik Koordinasyon Kurulunda alt bir komite kurulmasına, bu alt kurulun, hükümete ve özerk kurullara her türlü öneri ve tavsiyede bulunabilmesine, OVP benzeri, üç yıllık bir plan hazırlamasına, siyasetçi olarak Mehmet Şimşek başkanlığında teşkiline, bu komite üyelerinin üç yıllığına seçilmesine, üyeler olarak, Maliye Bakanı, TCMB Başkanı, Hazine müsteşarı, BDDK başkanı, SPK başkanı, TBB Başkanı, TKBB Başkanı ve Sayın Mehmet Şimşek’in uygun göreceği bürokratlardan oluşmasına, karar verilmelidir. Bu önerimin en güçlü tarafı, finans piyasaları tarafından itibarı ve inandırıcılığı yüksek olan Sayın Mehmet Şimşek Bey’in bu kurula başkan ve sözcü olmasıdır. Yukarıda adını zikretmek zorunda kaldığım saygıdeğer danışmanlar ile bazı pozisyonlarda çalışmak için Ak Partiye kur yapan bazı ekonomist beylerin alınacak bu kararlarda etkili olmayacağına ekonomi kamuoyunun inanması, işin diğer önemli boyutunu oluşturmaktadır. Bu önerim uygulanırsa kurlar bir ay içinde 4.00 TL civarına inebilir. Faizler önce yükselir ve fakat programın başarısı ortaya çıktıkça kademeli olarak düşer. Örnek Rusya, Brezilya, Hindistan ve Türkiye.”
SADECE TL DEĞER KAYBEDİYOR
İş Yatırım’ın piyasa bülteninde, liranın düşüşünün devam ettiği ve Cuma gününden beri görülen kaybın yüzde 6.0’yı bulduğu belirtildi ve şu değerlendirme yapıldı: “Bu defa düşüş gelişmekte olan ülkelere yayılan bir satış dalgasından kaynaklanmıyor. Tam tersine kırılgan beşli arasında görülen real, ruble, rand, Kolombiya ve Şili pesolarında güçlü değer kazancı var. Türkiye varlıklarında Türk lirasındaki değer kaybından bağımsız bir toparlanma çabası görüyoruz. Hisse senetlerinde, devlet iç borçlanma senetlerinde, euro tahvillerde en çok değer kazanan para birimleri arasında yer aldık. Ancak yükselişin devam etmesi için Merkez Bankası’nın müdahalesi ve Türk lirasının kayıplarını kısmen geri alması gerekiyor.”