İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mardin’in Derik Belediyesi’ne kayyum olarak atanan ve PKK'lı teröristlerin şehit ettiği Muhammed Fatih Safitürk'ün katil zanlısının yakalandığını duyurdu. Soylu,Trabzon'da yaptığı açıklamada da "Bu sabah birisini yakaladık. Şerefsiz, kravat giyinmiş, takım elbise giyinmiş." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Muhammed Fatih Safitürk cinayetinin planlayıcısının yakalandığını duyurdu. Soylu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada;
"Muhammet Fatih Safitürk Sana borcumuzu ödeyemeyiz. Ancak bil ki katliamını planlayanı aldık. Elimizde... Sağolun arkadaşlar" dedi.
KRAVAT TAKMIŞ, TAKIM ELBİSE GİYMİŞ
Çaykara ilçe meydanında vatandaşlara hitap eden Bakan soylu konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
"Bu sabah birisini yakaladık. Şerefsiz, kravat giyinmiş, takım elbise giyinmiş. Evlatlar, bu son Viranşehir patlaması var ya, o Viranşehir patlamasının o planını yapanı aynı zamanda da o bizim Muhammet Fatih Safitürk evladımız var ya sizin de evladınız, onun katlini planlayanı bu sabah böyle alıverdiler. Kandil'den it gibi havlayanlar var ya it gibi havlayanlar. Buradan, Çaykara'dan söylüyoruz, bilin ki Kandil'den it gibi havlamanıza da müsaade etmeyeceğiz sizin, bunu bilin. Biri çıktı dedi ki 'TC'yi tükürüğümüzle boğarız', nerede şimdi? Kodeste. Sen bu milletin birliğine, beraberliğine, bu ülkenin hürriyetine, bayrağına, selametine oradan lafının ölçüsünü bilmeden ortaya koyarsan bu millet de bu devlet de gereğini yerine getirir. Sadece o mu? Havaya girdiler, milletimizi tehdit ederek aldıkları oylardan sonra musluklardan kan akıttılar, hatırlıyorsunuz. Çocukları tehdit ettiler, aldıkları oylardan sonra özerklik ilan edeceğiz dediler. Havaya girdiler, afra tafra yaptılar ya hadi ufak bir cesaretiniz varsa o gün ağzınızda lafları geveliyor söylüyordunuz, sözde işler yapıyordunuz. Hadi bakalım ufak bir cesaretiniz varsa bugün özerklik ilan edin de alalım boyunuzun posunuzun ölçüsünü hadi bakalım."
Karar gazetesi önceki günkü manşetinde PKK'lıların saldırı öncesi nasıl plan yaptığını tüm detaylarıyla ortaya koymuştu.
HAİN PLANIN TÜM DETAYLARI ORTAYA ÇIKTI
Mardin Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk’ün, 10 Kasım’da makamında bombalı saldırıyla şehit edilmesini soruşturan Mardin Başsavcılığı, 12’si tutuklu 15 şüpheli hakkında iddianame hazırlamıştı. İddianamedeki tespitlere göre, patlamadan hemen sonra hükümet konağının arkasında bir çift eldiven bulundu. Eldivenden alınan kıl örneği üzerinde yapılan incelemede de, DNA’nın Diyarbakır Deve Geçidi Mevkiinde bomba yüklü traktör ile saldırı hazırlığındayken öldürülen Kurtay Faraşin kod adlı PKK’lı terörist Ozan Çelik’in adına ulaşıldı. Çelik’in 2013’te soyadını değiştiren kardeşi Şerif M.’nin de kaymakamlık yazıişleri şefi olarak çalıştığı belirlendi.
PKK terör örgütünün emri ile hareket eden şüphelilerden Kaymakamlığın Yazıişleri Şefi Şerif M, Diyarbakır Çınar ilçesinden M.D., A.D., F.D. ve A.D. ile olan bağlantısıyla patlayıcı maddeyi temin etti. Olaydan bir gün önce de patlayıcı hükümet konağına sokuldu ve Yazıişleri Müdürü Tahsin E.’ye teslim edildi. Şüpheliler saldırı hazırlığı yaparken PKK’dan gelen talimatlar doğrultusunda birbirlerini kontrol ettiler ve örgüt içi disiplini sağladılar. Şüphelilerden V. E. örgüt adına kontrol görevini üstlendi. Yapılan tespitlerde patlayıcı madde şüpheli Tahsin E. tarafından, kaymakamın makam koltuğunun yanındaki masa hizasındaki küçük dolaba yerleştirildi. Şüpheli Tahsin E., patlayıcı maddenin uzaktan kumandasını uhdesinde bıraktı. Ertesi gün de olaydan birkaç dakika önce patlayıcı kumandasını erkekler tuvaletinde bekleyen zabıta görevlisi V. E.’ye teslim etti. V. E. de daha sonra kumandayı Şüpheli Şerif M.’ye verdi. Ş.M. de bombayı patlattıktan sonra kumandayı tuvalet borusuna attı. Eldivenleri de pencereden attı.
‘BOMBAYI KARGODAN ALDIM’
Şehit yakını kadrosundan hizmetli olarak çalışan ve aynı zamanda dosyanın şüphelilerinden de olan D.A. ilk ifadesinde, Şerif M. ile 3 şüphelinin suikast planını kaymakamlık makamının yanındaki odada yaptıklarını anlattı. D. A., dikkat çeken ifadesinde şunları söyledi: “7 Kasım’da Şerif M., beni odasına çağırdı. Ben de gittim. Odasında F. B. ile N., Z., ve Z., isimli bayanlar vardı. Ben yanına geldiğimde odada konuşuyorlardı.
Şerif bana bir plan yaptıklarını, kargo paketiyle bomba geleceğini ve 10 Kasım’da saat 12:05’te kaymakam beyin odasında patlatacaklarını söyledi. Bayanlar tamam dedi ben karşı çıktım. Bunun üzerine bana, ‘Sen şehitlik kadrosuna mı güveniyorsun? Bunu yapmazsan seni mahvederim’ dedi. 8 Kasım’da Şerif beni tekrar çağırarak kargonun geldiğini ve gidip almamı söyledi. Ben de öğlen saat 12 gibi kargoyu alıp geldim ve kargoyu Şerif’e verdim. Paketi yanımda açtı ve o esnada bomba ve kumandayı gördüm. Daha sonra Şerif odadan çıkmamı istedi. Şerif’in odasını temizlerken, beni tehdit etti. Kimseye bir şey söyleme dedi. Bombayı kaymakamın odasına koyacağını, lavaboda beklememi, kimseyi odaya almamamı istedi. Sekreterlik kapısından kaymakamın odasına girdi ve bombayı yerleştirdi. Avuç büyüklüğündeki bomba koli bandıyla sarılıydı. Kaymakamın odasına kimse gelmedi. Birileri gelse engelleyecektim. Odadan çıkınca beni, bu olaydan kimseye bahsetme diye tehdit etti. 10 Kasım’da işe geldim. Saat 12’ye kadar yazıişleri müdürü odasının yanında sandalyede oturdum. Saat 12:05’te patlama oldu.”
İddianamede D.A.’nın daha sonra PKK korkusu nedeniyle ifadesinden döndüğü belirtildi. Bu ifadeye karşın, iddianamede bombayı odaya yerleştiren kişinin de Yazıişleri Müdürü Tahsin E. olduğu belirtildi. Şüphelilerden Şerif M. ise ifadesinde son 1 aydan bu yana kaymakamlık makamına Safitürk olmadan girmediğini iddia ederek, “Benim burada olmamın nedenlerinden biri FETÖ’cüler hakkında işlem yapmış olmamdır” diye savunma yaptı.