Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkan Vekili Ömer Fatih Sayan, Türkiye'de 2009 yılında mobil işletmecilerin toplam gelirinin yüzde 2,3'ü data hizmetlerinden elde edilirken, 2015 yılı ilk çeyreği itibarı ile bu oranın yüzde 30'a ulaştığını belirtti.
Sayan, Qualcom Mobil Geniş Bant Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, internetin dil, siyaset ve coğrafyada sınırları ortadan kaldırarak bireyleri tarihte olmadıkları kadar güçlü ve etkili bir konuma getirdiğini kaydetti. Bu manada kişisel girişimcilerin ve yenilikçi fikirlerin dünyayı etkilemeye başladığını belirten Sayan, yeni bir dönemin yaşandığını kaydetti.
Artık evlerin garajlarında Apple markasının temellerinin atıldığı ya da chat odalarında Apache gibi web sunucularının ortaya çıktığı bir dünyada yaşandığını aktaran Sayan, dünyanın dijitalleştiğini belirterek, "Dijitalleşmedeki yüzde 10'luk artış; ülkelerin Gayrisafi Yurt içi Hasılalarında yüzde 0,50-0,62 oranında artış sağlamakta, işsizlik oranını yüzde 0,84 azaltmakta, küresel innovation-yenilikçilik sıralamasında ise 6 basamak öne geçirmektedir" dedi.
Sayan, Avrupa Birliği Komisyonu'nun Avrupa Sayısal Gündemi 2020 çerçevesinde; elektronik haberleşme sektöründe Avrupa Tek Pazarı'nın oluşturulmasına genişbant yatırım ortamının iyileştirilmesi ve rekabetin geliştirilmesi için düzenleme yapma kararı aldığı bilgisini verdi.
Günümüzün en önemli elektronik haberleşme unsurlarından birinin genişbant internet olduğuna işaret eden Sayan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bildiğiniz gibi genişbanttaki yüzde 10'luk artışın GSYİH'da yüzde 1,2 artışa yol açması ispatlanmış bir veridir. Yine bölgeler arasındaki sayısal uçurumun azaltılmasının en önemli aracı olarak genişbantın ülke sathına yayılması kabul görmektedir.Artık hedefimiz her eve telefon değil, her eve yüksek hızlı internet ve genişbant oldu. Bu realiteler göz önüne alındığında; Türkiye olarak ICT sektörünü stratejik sektör olarak görüyoruz."
"Gelecek 5 yıl sonunda dünya data trafiği 10-15 kat artacak"
Sayan, Türkiye'nin son 13 yılda bilgi teknolojileri ve iletişim alanında büyük bir sıçrama yaptığını belirterek, "Türkiye'de bugün itibariyle 72 milyonu aşan mobil telefon abonesi bulunmaktadır. 0-9 yaş nüfus hariç tutulduğu zaman nüfusun tamamı mobil telefon abonesidir" dedi.
3G abone sayısı 59 milyonu aşarken, 3G hizmetiyle birlikte mobil bilgisayardan ve cepten internet hizmeti alan mobil genişbant abone sayısının da 34 milyona yaklaştığı bilgisini veren Sayan, genişbant internet abone sayısı 2003 yılında sadece 20 bin civarında iken bugün 49 milyona ulaştığını, bu rakamın Avrupa'daki birçok ülkenin nüfusundan bile fazla olduğunu söyledi.
Internet World Stats verilerine göre genişbant abone sayısında son 10 yılda en hızlı internet kullanıcı sayısının arttığı ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu vurgulayan Sayan, Türkiye'de data trafiğinde son 1 yılda mobilde yüzde 100'den fazla, sabitte ise yüzde 50'den daha fazla artış olduğunu dile getirdi.
Dünyada da benzer bir durumun yaşandığını anlatan Sayan, "Bu artışın temel sebepleri arasında, akıllı telefonlar, tabletler ve makineler arası iletişim (M2M) gibi yenilikçi uygulamaların kullanımındaki hızlı artış, yeni teknolojilerin kullanıcıları tatmin eden yüksek veri hızları ve artan video tüketimi yer alıyor" ifadelerini kullandı.
Yapılan hesaplamalara göre gelecek 5 yıl sonunda dünyada data trafiğinin 10-15 kat artacağı, mobil data trafiğinin ise daha fazla yükseleceğinin öngörüldüğünün altını çizen Sayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kısa dönemde tedbir alınmadığı takdirde altyapı şebekelerimiz, yani sabit ve mobil alt yapımızda tıkanmaların meydana geleceği tahmin ediliyor. Bu risk sadece Türkiye için değil tüm dünya ülkeleri için geçerlidir. Alt yapıyı ve teknolojiyi geliştiremezsek; kısa bir süre sonra sabit ve mobil alt yapıda tıkanmaların olması kaçınılmaz. Artan veri talebini karşılamak ve mobil genişbant hizmetlerde sürdürülebilir büyümeyi yakalayabilmek için, söz konusu hizmetlerde kullanılmak üzere ilave spektrum tahsisi yapılması gerektiğini biliyoruz. Politika belirleyici olarak hem bakanlığımız, hem de BTK olarak bizim önem verdiğimiz bazı noktalar bulunmaktadır.
3G yetkilendirmesi ile 3G işletmecilerine ülkemizdeki Ar-Ge faaliyetlerini ve yatırımlarını teşvik etmek amacıyla bir takım yükümlülükler getirilmişti. Söz konusu Ar-Ge şartlarının bundan sonraki yetkilendirmelerde de devam ettirilmesini planlıyoruz. Gerek patent sayısı, gerek Ar-Ge faaliyetine baktığımız zaman Ar-Ge mühendisliği yapan firmalarca gerçek anlamda Ar-Ge yapılmadığını gözlemliyoruz. Bununla ilgili hem denetimlerimiz vasıtasıyla, hem de TÜBİTAK ile bir takım çalışmalar yapıyoruz. Ar-Ge'nin tanımını net olarak belirleyip Ar-Ge mühendislerinin Ar-Ge yapmalarının daha sıkı takipçisi olacağız. 3G'de olduğu gibi KOBİ'lerin desteklenmesi amacıyla KOBİ'lerden alım yapılma şartına büyük önem veriyoruz. Yerli ürün kullanımına verdiğimiz önemin göstergesi olarak 3G yetkilendirmesinde olduğu gibi, bundan sonra da artan oranda yeni yükümlülükler getireceğiz."
"Mobil veri trafiği 2009 yılına göre 50 kattan fazla arttı"
Sayan, günümüzde eğitimden bankacılığa, enerjiden sağlığa, tarımdan turizme kadar hayatın her alanında bilgi teknolojilerinin kullanılmaya başlandığını ve bu nedenle bilgi teknolojilerinin hayatın vazgeçilmez parçası haline geldiğini söyledi.
Bahsedilen alanlarda meydana gelebilecek herhangi bir kesinti ya da olumlu bir gelişmenin vatandaşları doğrudan etkilediğini belirten Sayan, internet kesilince eczanelerde, hastanelerde oluşan kuyrukların, yapılamayan bankacılık işlemlerinin, bilişim arızaları sonucu kesilen elektrikler veya bilgi teknolojileri sayesinde halka sunulan yeni bir hizmetin doğrudan bütün vatandaşları etkilediğini kaydetti.
Siber ortamda bu kritik altyapıları hedef alan kötü niyetli faaliyetler olarak adlandırılan siber saldırıların da yaygın hale geldiğini, bu tür saldırılara karşı altyapıların korunmasının oldukça önem arz etmeye başladığını vurgulayan Sayan, siber güvenliğin sağlanması için bazı çalışmalar yapılarak önlemler alınmasının zorunluluk haline geldiğini belirtti ve bu bağlamda Bakanlar Kurulu Kararı ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı başkanlığında Siber Güvenlik Kurulu kurulduğunu hatırlattı.
Türkiye'nin kendi yenilikçi potansiyelini hayata geçirip, kendi markalarını oluşturamadıkça teknolojiyi ithal eden ülke pozisyonundan kurtulamayacağını anlatan Sayan, "Kamu tarafından gerçekleştirilmesi gereken en önemli hedef; bilgiye erişimin önündeki tüm engellerin ortadan kaldırılarak kolay, güvenli ve ucuz şekilde vatandaşın kullanımına sunabilmektir" şeklinde konuştu.
2015 yılı ilk çeyreği itibarı ile toplam mobil veri trafiğinin 2009 yılına göre 50 kattan daha fazla arttığının altını çizen Sayan, şunları kaydetti:
"Ülkemizde 2009 yılında mobil işletmecilerin toplam gelirinin yüzde 2,3'ü data hizmetlerinden elde edilirken, 2015 yılı ilk çeyreği itibarı ile bu oran yüzde 30'a ulaştı. Yani trafik 50 kattan fazla artarken, işletmecilerin geliri 15 kat artmış. Diğer bir ifade ile bu, 2009 yılında ödediğimiz para ile 3 kat daha fazla veriye eriştiğimiz anlamına geliyor. Ancak bu da yeterli değil. Mobil genişbant hizmetlerinin tüm vatandaşlarımıza makul fiyatlarla sunulması, önümüzdeki yıllarda da bu hizmetin yaygınlaştırılarak hızlı erişimle sağlanması önemli."
İSTANBUL/AA