Gazze’deki ablukayı kırmak için insani yardım götürürken İsrail’in saldırarak 10 aktivisti şehit ettiği Mavi Marmara gemisi satıldı. İsrail’le yapılan anlaşmadan sonra, müzeye dönüştürme projesi imkansızlıklar nedeniyle gerçekleştirilemeyen gemi, artık ticari seferlerde RO-RO olarak kullanılacak.
HABER MERKEZİ/İSTANBUL
Dünyanın bir çok ülkesinden Sivil Toplum Kuruluşları’nın temsilcilerin de katılımıyla 2010 yılında Gazze’ye insani yardım taşırken İsrail askerleri tarafından baskına uğrayan ve 10 kişinin şehit olduğu 60 kişinin de yaralandığı Mavi Marmara gemisi satıldı. Haydarpaşa Limanı’nda 8 yıl bekletilen geminin bundan sonra RO-RO gemisi olarak kamyon taşıyacağı öğrenildi. Erdoğan Bey isminin verileceği gemide yapılacak değişikliklerle, yolcu salonları kesilecek ve güvertesi de hangara dönüştürülecek. Katliamın ardından müzeye dönüştürüleceği ifade edilen geminin satışı hakkında açıklamada bulunan İHH, satıştan elde edilecek tüm gelirin abluka altındaki Gazze’de yaşayanlar için kullanılacağını kaydetti. Mavi Marmara gemisinin, yaşanan olayların ardından 8 yıldır ülkemiz limanlarında demirlemiş durumda beklediğini kaydeden İHH, şu açıklamayı yaptı: “Mavi Marmara’nın misyonu gereği ve yüksek bakım maliyetlerinden ötürü farklı bir şekilde değerlendirilmesi konusunda çeşitli girişimlerde bulunuldu. Fakat bu konuda olumlu bir sonuç alınamadı. Tüm bu sebeplerden dolayı geminin satışının yapılmasına ve satıştan elde edilecek tüm gelirin abluka altındaki Gazze’de yaşayan insanların hayatını kolaylaştıracak projelerde kullanılmasına karar verildi.”
İHH Genel Başkan Yardımcısı Serkan Nergis de, Mavi Marmara’nın müze olması için uzun zaman çeşitli girişimlerde bulunduklarını ancak bir sonuç alamadıklarını belirtti. Nergis, “Mavi Marmara için en büyük isteğimiz müze olmasıydı. Bu geminin yola çıkış nedenini, misyonunu, yaşananları herkese anlatalım istedik ama bir türlü bu isteğimiz yerine gelmedi. Mavi Marmara 8 yıldır limanda demirliydi ve bakım maliyetleri karşılaması zor bir hal almıştı. Gelinen bu noktada en doğru karar geminin satılması ve elde edilecek gelirin tamamının Filistin için kullanılmasıydı” şeklinde konuştu.
‘BİR SEMBOL OLMALIYDI’
Mavi Marmara katliamında şehit edilen Furkan Doğan’ın babası Ahmet Doğan da, geminin gelecek nesiller için korunması gerektiğini söyleyip, “Mavi Marmara’nın müze olması için epey uğraşıldı ama olmadı. Bence Mavi Marmara ruhunun yaşatılması için satılmayıp kalması lazımdı. Liman liman gezip Mavi Marmara ve Filistin davasının anlatılması için bir sembol olabilirdi. Geminin misyonunu gelecek nesillere aktarması açısından olduğu haliyle korunması iyi olurdu. Ancak malesef olmadı” dedi.
‘GAZİ GEMİYİ YOK OLMAKTAN KURTARDIK’
93 metre uzunluğunda 20 metre genişliğindeki yolcu gemisi Türkiye Gemi Sanayi A.Ş tarafından 1994 yılında Haliç Tersanesi’nde yapılmıştı. Bin 100 yolcu kapasiteli gemi 2010 yılı başında İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından 800 bin dolara satın alınmıştı. Gemi 3 ay içinde hizmete gireceği, Dilovası-Marmara Ereğlisi ile Marmara Ereğlisi-Bandırma arasında her gün sefer yapacak. 7.5 yıldır Haydarpaşa Limanı’nda demirli bekletilen gemini satın alan ve RO-RO olarak kullanacak olan armatör ve işadamı Erdoğan Tümsek, gemiyi Gazze’den önce tanıdığını ve Haydarpaşa’da çürümeye terk edilmesine dayanamadığını belirtti. Gemi için “Adeta çürümeye terk edilmişti” diyen Armatör Tümsek, “Mavi Marmara benim için bir gazidir. Gazi gemiyi kurtarmanın gururunu yaşıyoruz. Sahip çıkarak yok olmasının önüne geçtik. Halkımıza başka bir ulaşım aracı olarak hizmet verecek” dedi.