Günümüz Türk hikayeciliğinin 74 yaşındaki usta kalemi Şerif Aydemir için ‘Ustalara Vefa’ etkinliği düzenlendi. Etkinlikte konuşan usta yazar Mehmet Cemal Çiftçigüzeli: “Türk Dünyasının yüz akı Cengiz Aytmatov’un bütün eserlerinin özetinde beş husus vurgulanır: Çevreye dönüş, aileye dönüş, insana dönüş, ana dile dönüş ve yaradana/rabbine dönüş. Bunlardan hangisi Şerif Aydemir’de yok ki? Aydemir, günümüzün Cengiz Aytmatov’udur.”
SALİHA SULTAN
Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM), Telif Hakları Derneği ve Türk Edebiyatı Vakfı (TEDEV) iş birliğinde düzenlenen ‘Ustalara Vefa’ etkinliğinin ilk onur konuğu Türk hikayeciliğinin usta kalemi Şerif Aydemir Oldu. 2 Mart Cumartesi günü Sultanahmet’teki TEDEV Salonu’nda düzenlenen etkinlikte Aydemir’in şahsiyeti, eserleri ve edebiyatımıza katkıları konuşuldu. İki yüzü aşkın izleyicinin katıldığı etkinlik, TEDEV Başkanı Serhat Kabaklı’nın açılış konuşmasıyla başladı.
Kabaklı, konuşmasında edebiyatımızın Yahya Kemal, Ömer Seyfettin gibi usta kalemleri yaşarken adlarına kaç toplantı yapıldığının bilinmediğini vurgulayarak, “Üstadlara son dönemde elbette yapılıyor ama biz Türkiye olarak çoğu zaman insanları yaşarken takdir etmiyor, vefatlarından sonra onlara mersiyeler diziyoruz. Cafer Vayni’nin birlikte yapma teklifiyle düzenlemeye başlağımız bu ustalara saygı etkinliğimizin ilkine aynı zamanda TEDEV üyesi olan Şerif Aydemir ile başlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
TEDEV olarak ‘Yaşayan Dede Korkut Ödülü’nü ihdas ettiklerini hatırlatan Kabaklı, etkinlikte ayrıca bu seneki ödülü Şerif Aydemir’e takdim edeceklerini ilan etti.
Kabaklı’nın konuşmasının ardından İLESAM İstanbul Şube Başkanı ve Telif Hakları Derneği Başkanı Cafer Vayni’nin yönettiği panelde, Mehmet Cemal Çiftçigüzeli, Mahmut Bıyıklı, Ercan Köksal, Funda Özsoy Erdoğan konuşmacı oldu. Vayni, paneli şu ifadelerle başlattı: “Etkinlikte ‘ustalar’ ifadesini dar anlamda değil, geniş anlamda kullandık, kültür dünyamız diye daraltmak istemedik. Şerif Aydemir’in önemini konuşmacılarımız anlatacak, ancak ben son yıllardaki ‘Not Defterimden Süzülenler’ paylaşımlarına değineceğim. Benim üyesi olduğum, her ideolojiden önemli isimlerin olduğu bir felsefe grubunda Aydemir’in bu notları sürekli paylaşılır ve övgü ile söz edilir. Yani Aydemir’in yazdıkları, anlattıkları, günümüzdeki ideolojik bakış açılarının üzerine çıkmış bir durumda. Eserleri aynı zamanda ilmin de sınırları içerisinde değerlendirilen bir isim. Akademi dünyası da Aydemir’in çalışmalarını önemsiyor.”
‘HERKES ONU SUSKUNLUĞUYLA TANIR’
Yüksek lisans tezini Aydemir üzerine yapan yazar Ercan Köksal da, konuşmasında çocukluğundan başlayarak ‘bir Şerif Aydemir nasıl yetişir’ sorusu etrafında usta kalemin edebiyat dünyasını şekillendiren konulara odaklandı. Köksal ayrıca 2012 yılından beri kendisiyle şahsen tanıştığını da vurgulayarak, şunları aktardı: “O herkesin suskunluğu ile tanıdığı bir insandır. Bana anlatmadığı uzunca şeyleri yüksek lisans tezimi yazarken öğrendim. Diğer yandan sana ne kattı derseniz, bana türküleri sevmeyi öğretti Şerif Abi diyebilirim.”
‘PALTOSU’NDAN ÇIKACAK ÇOK YAZAR VAR’
Yazar Funda Özsoy Erdoğan da etkinlikte Aydemir’in ‘Mendilim Sende Kalsın’ kitabında yer alan ‘Kırçıl Palto’ hikayesinin kendisini çok etkilediğini belirterek, bu hikayeyi Rus yazar Gogol’un ‘Palto’su parelelinde incelediği bir konuşma yaptı. Erdoğan, Aydemir’in değerinin günümüz Türk edebiyatında henüz yeterince bilinmediği düşüncesini aktararak, “İnanıyorum ki gelecekte yazdığı eserlerden yani Aydemir’in paltosundan daha çok eser ve yazar çıkacaktır” görüşünü paylaştı.
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı da konuşmasında Şerif Aydemir denildiğinde Fethi Gemuhluoğlu’nu hatırladığnı belirterek, şunları söyledi: “Aydemir’de, Gemuhluoğlu’nun Dostluk Risalesi’ndeki bütün husisiyetler vardır. Herkes bilir, Gemuhluoğlu kendisine ‘Sakın aş adamı olma, aşk adamı ol’ diye nasihat etmiştir. Bugüne kadar kendisinden dünya malı üzerine bir söz duyan olmamıştır, demek ki Gemuhluoğlu’nun kendisine nasihati üzerine, aşk üzerine yaşamıştır. Bize daima hocalık, öncülük yapmıştır. Biz özellikle sivil toplum çalışmalarımızda her zaman bir gence ulaşmayı kendisinden öğrendik.”
Etkinliğe Şerif Aydemir’in okurlarının yanı sıra kültür sanat dünyasından Muzaffer Doğan, İmdat Avşar, Harun Yöndem,Kemal Bayat, Ekrem Kaftan, Serdar Üstündağ, Mehmet Nuri Yardım, Abdurrahman Türkmen, Müjdat Uluçam, Bekir Tuncer Salihoğlu, M. Sadi Karademir gibi birçok isim katıldı. ‘Ustalara Vefa’ etkinliğinin ikincisi, 16 Mart Cumartesi günü yine TEDEV Salonu’nda yapılacak, onur konuğu ise usta yazar Mehmet Cemal Çiftçigüzeli olacak.
‘NE ÇOK AKRABAM VAR, HAMDOLSUN’
Yazar Aydemir ise etkinlik sonunda bir teşekkür konuşması yaptı. Konuşmasında salonda 50 yıllık dostları bulunduğunu vurgulayan usta yazar, “Sadi Şirazi ‘İki kişi arasındaki arkadaşlık yirmi yılı geçmişse o artık akrabalığa dönüşmüştür’ der, ne çok akrabam var hamdolsun” diye konuştu. Etkinliğin yapıldığı salonda birçok etkinlikte dinleyici olduğunu söyleyen Aydemir, etkinliği düzenleyenlere şu ifadelerle teşekkür etti.
“Bu salondan Ahmet Kabaklı, Osman Yüksel Serdengeçti, İbrahim Hakkı Ayverdi, Ayhan Songur, Faruk Demirtaş gibi büyük devler geldi geçti. Yahya Kemal’in dediği gibi ‘Tekrar mülâkî oluruz bezm-i ezelde; evvel giden ahbâba selâm olsun’. Bu salona 40 yılın üstünde geldim gittim ama son yıllara kadar bu tarafa geçemedim, arkada oturup bu sohbetleri dinlemek bir alışkanlığımdı. Bugün bu etkinliği düzenleyen Cafer Vayni’ye, bu salonu açan Serhat Kabaklı’ya, konuşmacılara, kürsüde konuşanlara, ayrıca zahmet buyurup gelen bütün dostlarıma kalbi teşekkürlerimi arzzediyorum.”
ÇİFTÇİGÜZELİ: BU BEŞ HUSUSTAN HANGİSİ ONDA YOK?
Usta edebiyatçı Mehmet Cemal Çiftçigüzeli ise etkinlikte ‘Yağmur Bulutuna Sahip Yazar Şerif Aydemir’ başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Sözlerine “Öykü yazarımız Şerif Aydemir olunca akan sular durur bizde. Çünkü kültürde artık kendine sadakati öne çıkaran bir çete var. Aydemir ustayı hatırlamak, gündeme taşımak, hatırlamak bir vefa ve erdemdir” ifadeleriyle başlayan Çiftçigüzeli, eserlerinden ESKADER, TEDEV gibi kurumlardaki öncü çalışmalarına, yurt içinde ve dışında katıldığı etkinliklere, dostluk ilişkilerinden hikayelerinde işlediği temalara geniş bir Aydemir portresi çizdi.
Çiftçigüzeli, ayrıca Aydemir’in hikayelerinin Türk edebiyatındaki yerine dair şu görüşünü dile getirdi:
“Maruf Kırgız Türkü yazar, diplomat, devlet adamı, eserleri 150 dünya diline tercüme edilen Türk Dünyasının yüz akı edip Cengiz Aytmatov’un bütün eserlerinin özetinde beş husus vurgulanır. Çevreye dönüş, aileye dönüş, insana dönüş, ana dile dönüş ve yaradana/rabbine dönüş. Bunlardan hangisi Şerif Aydemir’de yok ki? Aydemir, günümüzün Cengiz Aytmatov’udur.”
OĞUL AYDEMİR: KİMİ SEVMEYECEĞİMİ BEN BABAMDAN ÖĞRENDİM
Ustalara Vefa’ etkinliğinde Aydemir’in ailesi de konuklar arasında yerini aldı. Ailesi adına bir teşekkür konuşması yapan oğlu M. Fatih Aydemir, babası hakkında kaleme aldığı bir yazıyı da konuklara okudu. Oğul Aydemir’in babası hakkında kullandı şu ifadeler ise salonda duygusal anlara sahne oldu:
“Nilgün Marmara, ‘Benim hiç gönlümü almadılar. Ben hep kendi kendime bir köşede affettim herkesi’ diyor ya, babam da öyledir. Uzun boylu kimseyle derdi olmaz. Kime kini var, kiminle geçinemiyor, hangi fikrin karşısında? diye bakınca kendisinin ifadesiyle ‘Osmanlı ve Selçukluyla husumeti olanlarla benim dostluğum olmaz’ sözü cevap olarak gelip karşıma dikiliyor. Dine, dile, devlete, bayrağa, bu kadim coğrafyanın temsil ettiklerine laf uzatanları sevmemeyi ben ondan öğrendim.”
