Filistinli yönetmenlerden Hollywood’a açık mektup

Filistinli yönetmenlerden Hollywood’a açık mektup

Aralarında Hany Abu Assad, Elia Suleiman’ın da bulunduğu 65’ten fazla Filistinli yönetmen, Hollywood’u Filistinlileri ‘insanlıktan çıkmış’ bir profilde sunmakla suçladıkları bir açık mektup yayınladı. Hollywood’a “Bizi yaratıcılığımızla değil, sadece kimliğimizle hedef alan acımasız sansüre karşı sanatımızı savunmak için neden her zaman ‘boks eldivenlerimizi’ giymek zorundayız?” sorusunu yönelten yönetmenler, adaylığı engellenmek istenen Gazze filmine sahip çıkan Emmy yönetimine teşekkür etti.

Aralarında iki kez Oscar’a aday gösterilen Hany Abu Assad, ünlü yönetmen Elia Suleiman ve BAFTA ödüllü Farah Nabulsi’nin de bulunduğu 67 Filistinli film yapımcısı Hollywood’u, Gazze’de devam eden katliama destek olmakla suçlayan bir açık mektup yayınladı. Yönetmenler Hollywood’u, Filistinlileri beyazperdede ‘insanlıktan çıkmış’ bir profilde göstermekle de itham etti. Cannes ödüllü Michel Khleifi ve Filistin’in şu anki Oscar adayı olan ‘From Ground Zero’ adlı kısa film derlemesinin 22 yönetmeninin de imza attığı açık mektupta ayrıca, Batı eğlence sektöründeki bazı kişilerin, bu zor zamanlarda bile Filistin halkına karşı gösterdiği insanlık dışı tutum ve ırkçılık kaynaklı kötü muamele de dile getirildi. Filistin Film Enstitüsü’nün önceki gün yayımladığı ve sinema sektörünü eyleme davet ettiği ‘Soykırım Zamanlarında Sinema Sektörü için Protokol’ başlıklı bildiri ile eş zamanlı gelen açık mektup, yeni kültür sanat sezonu öncesi sinema dünyasındaki çalışmalara bu yıl Filistinle dayanışmanın damga vuracağının habercisi niteliğinde.

foto1.jpg
Farah Nabulsi

‘NEDEN HER ZAMAN BOKS ELDİVENLERİMİZİ GİYMEK ZORUNDAYIZ?’

Yönetmenler, açık mektupta Hollywood’u, Filistinlileri beyazperdede ‘insanlıktan çıkmış’ bir profilde göstermekle itham ederken, şu soruyu da yöneltti: “Filmlerimiz aracılığıyla, Filistinlilere karşı on yıllardır işlenen suçların aklanmasını ve/veya meşrulaştırılmasını sağlayan basmakalıp, insanlıktan çıkarıcı ‘değersiz, tek kullanımlık varlıklar’ imajını tersine çevirmek için alternatif anlatılar, tasvirler ve imajlar sunmaya çalıştık. Ancak, bizi yaratıcılığımızla değil, sadece kimliğimizle hedef alan acımasız sansüre karşı sanatımızı savunmak için neden her zaman ‘boks eldivenlerimizi’ giymek zorundayız? Açık mektup şu ifadelerle sona eriyor: “Bu ‘insanlıktan çıkmış’ profilin Filistinliler olarak varlığımız için nasıl bir tehlike oluşturduğundan derin endişe duymakla birlikte, ‘güç haklı çıkarır’ inancı hüküm sürdükçe, Batı da dahil olmak üzere dünyadaki pek çok ırksallaştırılmış topluluğu da benzer bir akıbet riskiyle karşı karşıya bıraktığının bilincindeyiz. Yaşamak istediğimiz türden bir dünyanın vizyonerleri olan film endüstrisindeki uluslararası meslektaşlarımızı, bu soykırıma ve onu mümkün kılan silme, ırkçılık ve sansüre karşı seslerini yükseltmeye; bu tarifsiz dehşetle suç ortaklığını durdurmak ve sona erdirmek için insani olarak mümkün olan her şeyi yapmaya; Filistinlileri insanlıktan çıkarma ya da İsrail’in bize karşı işlediği suçları aklama ve meşrulaştırma konusunda derin suç ortaklığı bulunan yapım şirketleriyle çalışmaya karşı durmaya çağırıyoruz.”

foto2.jpg
Elia Suleiman

TAKDİR GAZZE FİLMİNİN ARDINDA DURAN EMMY’E

Öte yandan mektupta Hollywood’a yönelik sert eleştirilerine rağmen, Gazze odaklı bir belgeselin 2024 Emmy adaylığından diskalifiye edilmesi girişimlerine karşı ‘baskılara karşı durduğu ve ifade özgürlüğünde ısrar ettiği’ için Uluslararası Emmy Ödülleri’ne teşekkür edildi. Filistinli gazeteci, aktivist ve film yapımcısı Bisan Owda’nın kaleme aldığı ve İsrail’in evlerini bombalamasından kaçan ailesinin durumunu anlatan Peabody Ödüllü ‘Ben Gazze’den Bisan ve Hala Hayattayım”, Haber ve Belgesel dallarında Emmy’ye aday gösterilmişti. Ancak ABD merkezli İsrail yanlısı bir grup, Debra Messing, Sherry Lansing, Rick Rosen ve Haim Saba gibi isimlerin imzaladığı ve Owda’yı ABD tarafından terörist olarak tanımlanan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (PFLP) ile bağlantılı olmakla suçlayan bir mektupla adaylığın iptal edilmesi çağrısında bulunmuştu. Buna karşılık NATAS Başkanı Adam Sharp, Owda’nın adaylığının iptal edilmeyeceğini belirterek, örgütün Owda’nın söz konusu olaya karıştığı iddialarına ilişkin ‘bu haberleri doğrulayamadığını’ ve ‘bugüne kadar, materyali inceleyen bağımsız gazetecilerin editoryal kararını bozmak için hiçbir gerekçe bulamadığını’ belirtti.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN