Çanakkale'nin simgesi Troya Antik Kenti'nde yapılan kazılarda, önemli buluntulara ulaşıldı. Uzmanlar bulunan, 3 bin 500 yıllık ok ucu ve aşık kemiğinin antik dönemin günlük yaşamı hakkında bilinmeyenleri gün yüzüne çıkaracağını ifade etti.
Arkeolojik keşfin yapıldığı Troya'da çalışmalar 12 aydır sürüyor. Kazı heyeti başkanı ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aslan, bu sene "Son Tunç Çağı kalesi" olarak adlandırdıkları prehistorik höyüğün içinde farklı alanlarda çalıştıklarını söyledi.
Prof. Dr. Aslan, buldukları kemikten yapılmış iki ok ucunun iyi korunmuş durumda olduğunu dile getirdi.
Bunların hem av hem de savaş için kullanıldığını söyleyen Aslan, "Bir okun ucuna takılarak kullanılıyor. Arkeolojik tahribat tabakalarında da bu tür ok uçlarına rastlayabiliyoruz. Deri işlemede, deriden yağ çıkarmada kullanılan bızlar var. Troya'da çok fazla görmediğimiz aşık kemiği çıktı. Bunların hepsi aynı tabakadan birbirine bağlantılı şekilde çıktı" diye konuştu.
Şu anda kazı yapılan yerde "Troya 6" ve "Troya 7" olarak tanımladıkları ve Homeros Troyası ile ilişkilendirilen, milattan önce 1500-1600'lerde başlayıp 1200'lere kadar devam eden savunma duvarı ve saray yapılarının kronolojik ilişkilerini anlamayı ve spesifik olarak daha iyi tarihlendirmeyi amaçladıklarını anlatan Aslan, şu bilgileri verdi:
"Troya'nın en büyük saray yapılarından biri olan ve 1893-1894'te keşfedilmiş ama daha sonra 1930'lardaki Carl Blegen dönemi kazılarında açığa çıkarılmış '6 M Sarayı' olarak tanımlanan en büyük saray yapılarından birinin önünü kazıyoruz. Sağımızda da Troya 6 kale duvarı var. Bu ikisi arasındaki sur yapısı ile saray yapısı arasındaki dolguyu, bunların arasındaki ilişkiyi anlamak için çalıştık."