Yeni single çalışması ‘İçimde Ölen Biri Var’ ile müzikseverlerin karşısına çıkan Can Gox, ölümsüz parçalara yaptığı eşsiz yorumlarla dillerden düşmüyor. Gox “Neşet Ertaş, Cem Karaca, Aşık Veysel gibi isimlerin insanlıklarından bir damla bize bulaşsa dünya böyle olmazdı. Lise öğrencileri bu parçaları avaz avaz söylediği zaman gözlerim doluyor. Bu da benim kârım” diyor.
IŞIL ÇALIŞKAN / İSTANBUL
Daha önce Neşet Ertaş ve Nesimi gibi ustaların şiirlerini, parçalarını seslendiren Can Gox’un birçok şarkısı dizilerde ve filmlerde kullanıldı. Gox, bu kez Ahmet Kaya’nın ‘İçimde Ölen Biri Var’ isimli parçasına yaptığı cover’ı single olarak sevenleriyle buluşturdu. Gox’la yeni çalışmasını, müziğin geldiği yeri ve rock ile mekân kültürünü konuştuk.
* ‘İçimde Ölen Biri Var’ı tercih etmenizin sebebi nedir?
Bu benim eskiden beri çok sevdiğim ve inandığım bir şarkıydı. Gündelik hayatta da etrafına baktığın zaman herkesin içinde binlerce kişinin öldüğünü hissedebiliyorsun. Onun için her gün bir ayrılık ve veda. Bir günaydın ve merhaba, kalmamış hiçbir yerde. ‘Yanımdasın susuyorsun, susuyor konuşmuyorsun’ sözlerini de insanların yanyana WhatsApp’tan mesajlaşmasına yoruyorum. Depremler zaten hep beynimizde. Onun için bizi çok anlatan bir şarkı.
* Daha önce Ömer Hayyam, Nesimi, Neşet Ertaş’tan parçalar, şiirler yorumlamıştınız. Ahmet Kaya’nın müziğe katkısını ve sizdeki yerini nasıl anlatırsınız?
Ahmet Kaya duyguları çok derin bir insan. Hayatı yaşayarak, tırnaklarıyla kazıyarak elde etmiş. Eleman olarak çalıştığı küçücük bir dükkandan çıkıp ufak ufak çala çala başlamış. Başarmak için çok çaba sarf etmiş ve sonrasında da duruşunu kaybetmediği için benim hayatımda yer buluyor. Ahmet Kaya bazen yanlış bazen doğru anlaşıldı. Yurt dışındaki zamanlarının çok zor geçtiğini biliyoruz. Bu Boğaz’ı göremeyip bu topraklarda olamamak gibi bir cezalandırmayla karşılaşmış. Onun da yerli mi yersiz mi olduğuna ben karar veremem ama halk, şarkılarını hala dinliyorsa demek ki önemli bir adammış...
* Önemli isimlerin parçalarını cover’lamayı, bir anlamda gelecek nesillere aktarmak olarak görmek mümkün mü?
El vermek. Şarkıdaki bir metin ve beste kuvvetliyse türkü mantığıyla yaklaşmak gerekiyor. Bir taraftan Neşet Ertaş’ı, Nesimi’yi liselere kadar ezberletebilirsek bu bizim kârımızdır. Çünkü Neşet Ertaş, Cem Karaca, Aşık Veysel gibi isimlerin insanlıklarından bir damla bize bulaşsa dünya böyle olmazdı. Lise öğrencileri bu parçaları avaz avaz söylediği zaman gözlerim doluyor. Bu da benim kârım.
* Müzik türlerinin arasındaki duvarların yıkılması sizi nasıl etkiledi? Bu durum cover yapmaya yönlendiriyor mu?
Cover’a yönelmemin sebebi aslında türsüzlük değil. Üretkenlikle de alakalı bir şey. 90’lardaki gibi bir piyasa yok artık. Caz ve blues kulübü görmüyorum. Şu an mekânlar mecburen event üzerinden döndüğü için bu durumu çok etkiledi. Mobil aplikasyonlarla herkes ‘Bu gece ne var?’a döndü. Ve mekân önemli değil. Onun için sen bugün rock bar açarsan kısıtlı kalıyorsun. Zaten rock ölmüş durumda. Alternatif müzik de yükselmişti ama yavaş yavaş düşüşe geçti. Artık her şey moda. Şimdi kıyafeti ve müzik inançları değişik insanları bir yerde toplayabiliyoruz.
* “Rock müzik öldü” dediniz, bunu neye bağlıyorsunuz?
Ölmedi, can çekişiyor... Hayat döngü olduğu için tekrar başa dönecektir. Şimdi yavaş yavaş geri gelmeye başladılar. Guns’n Roses yeniden turlamaya başladı, Rolling Stones durmadan turluyor. Scorpions dünya veda turnesi yapıyor ama bitmiyor... Gelip geçici olan şeyler saman alevi gibi olduğu için 6-8 ay gibi süre sonra yok olduğunda kafanı çevirdiğinde yine bizim eski tayfaya dönüyor. Moda müzik bitiyor. Şu anda emekleme seviyesine düştü rock müzik. Fakat 10 sene içinde yine eski sağlam rock sound’larını duyacağız. Çünkü kayıt ortamlarını bile insanlar analoğa döndürmeye çalışıyor.
* ‘Kaybedenler Kulübü Yolda’ geliyor. Bu kez Can Gox’u oyuncu olarak mı göreceğiz?
Evet bir sürprizim var. Bir de şarkım var. Müzikleri Toygar Işıklı yapıyor. Ocak sonrasında seyirciyle buluşacak. Ben de heyecanla bekliyorum. Güzel bir sahnedeyim. Rolüm yok ama çok özel bir sahnede gözüküyorum. Sürpriz olsun.
KLİP İÇİN BATMAN’DAN EDİRNE’YE KADAR YER ARIYORUZ
* Önümüzdeki projelerinizden bahseder misiniz?
Önümüzdeki günlerde Seren Saraç’la bir düet gelecek. Çok gelecek vadeden ve piyasadan biraz da sakladığımız biri. Sesi muhteşem. Şarkı seçme aşamasındayız. Büyük ihtimal bu düet bir cover olur. Konservatuvar öğrencisi. Piyano da çalıyor. Bunların hepsi bir arada olunca neden olmasın... Bir single gelecek, benim bestemden. Aranje aşamasında. Bir tane daha cover’ımız var. O da çok yakında gelecek. Klip olaylarını biraz daha viral olarak çekmeyi düşünüyorum. Türkiye’nin çok farklı ve dokunulmamış yerlerini arıyoruz. Batman’dan Edirne’ye kadar yer arıyoruz. Çok keyifli ve görsel olarak çok önemli yerlerde bu klibi doğal ortamda çekmeyi düşünüyorum.
* Müzikleriniz sık sık dizilerde kullanılıyor. Dizi projelerine müziğinizi verme kriteriniz nedir?
Öncelikle diziyi araştırıyoruz. Benim için yönetmen ve müziğin nerede kullanılacağı çok önemli. Şarkım dizinin içine gömülsün istemiyorum. Sahneye veya filme destek olsun ve onun için bir rol oynasın, yükseltsin istiyorum. Ama aşağılarda fon tarafında olması beni duygusal olarak kırıyor... Mehmet Ada Öztekin benim için çok özel bir adam. Kuzey Güney’de kullandı ‘Haydar Haydar’ı ve sahneyi patlattı. ‘Bodrum Masalı’nda da ‘Unutama Beni’yi kullandı. ‘Kaybedenler Kulübü’nde de aynı şekilde. O film benim müziğe dönmemdeki sebeptir. Eğer o müzik kırılması olmasaydı ben şu an bir holding bünyesinde direktör ve ya genel müdür yardımcısıydım.