KARAR TV'deki Bi' Karar Ver programına katılan Buğra Kavuncu, 'İBB yönetiminde giderler konusunda var ama gelirler konusunda şeffaflık yok' dedi.
MUSTAFA SİVİŞ
Elif Çakır ve İbrahim Kahveci'nin yorumuyla KARAR TV'de yayınlanan Bi' Karar Ver, gündemin nabzını tutmaya devam ediyor.
19 Şubat 2024 Pazartesi günü izleyenleriyle buluşan bölümün konuğu, İYİ Parti İstanbul Büyükşehir Adayı Buğra Kavuncu oldu.
31 Mart yerel seçimlerine ve Ekrem İmamoğlu'nun 5 yıllık performansına dair kritik değerlendirmelerde bulunan Kavuncu, 'İBB yönetiminde giderler konusunda var ama gelirler konusunda şeffaflık yok. İkincisi, bir şeffaflık yokluğu da iş kazaları konusunda var. Ben yıllarca yöneticilik yaptım, finansal durumunuz kadar kurumunuzda yaşanan iş kazaları sayısı sizin yöneticilik kalitenizi gösterir. Bu rakamların net şekilde açıklanması gerekiyor. Dolayısıyla gelir kalemi ve iş kazalarına dair verilere net biçimde ulaşamıyoruz' ifadelerini kullandı.
İşte, Buğra Kavuncu'nun birbirinden kritik tespitleri...
'MUHALİF BASIN A HABER GİBİ DAVRANIYOR'
'Bu kutuplaşmış yapı Türkiye’yi aşağıya çekiyor ve ülke aşağıya çekildikçe bu iki yapı kendilerine konfor alanı yarattı. Bu çok net, konfor alanlarında çok mutlular. Biz bu konforu bozmaya hala devam ediyoruz. Benim adaylığımdan rahatsız olunması, çok ağır hakaretlerde bulunulması, muhalif dediğimiz televizyon kanalları dünkü tanıtım toplantımızı ekranlara taşımadı, medyanın ilgisi sıfır. Zamanında bize her türlü imkanı veren muhalif kanallar, şimdi bildiğiniz A Haber gibi davranmaya başladı. A Haber’in zamanında yaptığını şimdi bu kanallar yapıyor.'
'Ne yaptılar mesela? 2 gün geldiler, gezdiler dolaştılar ve ben de ‘Ne güzel seçim sonuna kadar haber yapacaklar’ dedim. Ama meğer açık arıyorlarmış. Fatih’te o kadar güzel seçim çalışmalarımız oldu ki arkadaşlara akşam yayınlara bakın takip edin dedim. O kadar geldiler ve sadece Ayasofya’nın önünde seçmen bir kadının ‘Keşke ittifakı bozmasaydınız’ cümlelerini haber yaptılar. Aradım ‘Yaptığınız ayıptır ve bu habercilik değildir’ dedim. Dolayısıyla biz bu mücadeleyi sonuna kadar devam edeceğiz ve konfor alanını bozacağız. Biz eskiden ittifaktan dolayı o konfor alanlarından bir tanesini sanki muhafaza ediyorduk. Eskiden bozmuyorduk artık bozacağız. Ne zaman seçimlere hür ve müstakil gireceğiz dedik, işte ‘şu il ve ilçede ceketimi koysam alırım’ dönemi bitti.'
'İSTİFALAR SİSTEMATİK BİR KURGU'
'İlçe başkanlarının bir kısmı, çok acıdır bu, ittifakla birlikteliğin bazı arkadaşları İYİ Partili değil de Ahmetci, Mehmetci yaptığının çok açık bir göstergesidir. Perşembe günü il başkanlığında aday getiriyor, her şey normal. Konuşuyoruz falan hiç sorunumuz yok, kargaşa ve muhalefet yok. Cuma günü bir bakıyorsanız ilçe binasının içerisinden açıklama yapıyor. Pazar günü bizim Haliç kongre merkezinde tanıtım toplantımız vardı, tam o saatlerde bir ilçede belediye meclis üyesi ‘Biz istifa ediyoruz ve falancayı destekliyoruz’ diye açıklama yaptı, böyle bir şey olabilir mi? Ama bunlarında sistematik bir şekilde kurgu olduğu çok net ortada. Ben bunun bir el tarafından sistematik olarak kontrol edildiğini düşünüyorum. Çünkü yaşanan bu durumu anlayamıyorum. Kampanyayı konuşurken bir anda aynı gece insan nasıl istifa eder? Son 1 hafta 10 günde olan istifaların sistematik bir kurgu olduğunu düşünüyorum.'
'YÜZDE 70 İTTİFAK İSTEMEDİ'
'O dönemde bizim ittifak meselesine çok sarılmamızdan dolayı belki de çok özdeşleşmişiz. Şimdi de ayrı hareket edince bir tepki oluyor olabilir. Ben de ‘Peki biz bunları aday gösterdik ama her ikisi de Cumhurbaşkanlığı için Kemal Bey’i aday gösterdi’ diyorum. Sonra seçim bitti ve kongreye giderek CB adayı gösterdikleri kişiyi CHP genel başkanlığı için uygun görmediler. Herkes buna normal diyecek, bir şey yok diyecek, biz ayrı bir partiyiz, ona göre bizimki çok ama çok daha normal, biz de böyle bir karar aldık. Şundan eminim bu bizim ne kadar haklı olduğumuzu da gösteriyor. Dün ilçe başkanı istifa ediyor, ondan iki gün önce başka bir ilçe başkanı istifa ediyor. Bu anlaşılabilir bir şey değil.'
'Hür ve müstakil olarak siyasi hayatımıza devam etmek yönünde bir karar aldık. Parti kimliğimizi muhafaza etmek için genel seçimlerden sonra bu kararı aldık. Bu kararın alınmasında parti içerisinde aktif rol aldım. Genel idare kurulunda oylama yapıldı ve böyle bir karar çıktı. 3 arkadaşımız hariç diğer 47 arkadaşımız seçimlere hür ve müstakil gidilmesi yönünde karar verdi. Sayın Özgür Özel, iş birliği yapalım önerisi getirmişti. Genel İdare Kurulu'nun kararı yüzde 70 civarında müstakil hareket etmek çıktı.'
'İBB ŞEFFAF DEĞİL'
'İBB yönetiminde giderler konusunda var ama gelirler konusunda şeffaflık yok. İkincisi, bir şeffaflık yokluğu da iş kazaları konusunda var. Ben yıllarca yöneticilik yaptım, finansal durumunuz kadar kurumunuzda yaşanan iş kazaları sayısı sizin yöneticilik kalitenizi gösterir. Bu rakamların net şekilde açıklanması gerekiyor. Dolayısıyla gelir kalemi ve iş kazalarına dair verilere net biçimde ulaşamıyoruz. Elbette genel ekonomiden mutlaka etkilenir, İBB’yi yönetmekte tabi ki zorluk yaşanır fakat geçtiğimiz zaman İBB bono ihraç etti, yani kağıt sattı ve bunu hazinenin onayıyla yaptı. Yüksek borçlandı ama yine de bir şey yapıldı. Yani geç oldu güç oldu ama hazine ile belediye arasında bir uzlaşı sağlandı. İstanbul’un kullanabileceği çok fazla kaynağı var.'
EKREM İMAMOĞLU’NU NASIL BULUYORSUNUZ?
'İl başkanlığı olarak gerçekten sokaktan hiç ayrılmadık, hiç kopmadık. İBB adayı olmamda da bu çok etkili oldu. Mahalle mahalle İstanbulluyu dinledik, problemleri dinledik ve bu raporu Ekrem Bey’e vermiştik. Ben İmamoğlu’nun iyi niyetli bir çaba gösterdiğine eminim ama İstanbul’da trafik yoğunluğu artmış. Tabi ki 5 yılda tüm sorunlar çözülecek diye bir şey yok ama ulaşımla ilgili trafik iyi değil. Net kronik problemler var: imar, trafik. Bunlarla ilgili gözle görülür, el ile tutulur bir düzelme yok. Yani bu konuşulması gereken alanlar, bizim de ana 4 vaadimiz bu sorunların üzerine oturmuş.'
