KARAR TV ekranlarında yayınlanan Bi' Karar Ver'e konuk olan Ali Bayramoğlu, 'DEM Parti %90 ihtimal ile Başak Demirtaş’ı aday gösterir. Tabi ki bu benim tahminim. Selahattin Demirtaş geri dönülmez bir siyasi figür haline geldi' dedi
MUSTAFA SİVİŞ
Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un yorumuyla ekranlara gelen Bi' Karar Ver, gündemin nabzını tutmaya devam ediyor. 5 Şubat Pazartesi günü yayınlanan programın konuğu, Ali Bayramoğlu oldu.
DEM Parti'de yaşanan aday düğümüne ilişkin kritik değerlendirmelerde bulunan Bayramoğlu, 'Bana göre, DEM Parti %90 ihtimal ile Başak Demirtaş’ı aday gösterir. Tabi ki bu benim tahminim. Yani DEM Parti ile Demirtaş arasında sorun var ama HDP ile de arasında zamanında tartışmalar vardı. Selahattin Demirtaş, geri dönülmez bir siyasi figür haline geldi. Güneydoğu ve doğuda kitleler tarafından Demirtaş’a büyük bir destek var. O da bunun farkında ve dikkatli bir şekilde bu durumu kullanıyor. Bu fikri dışlayamazlar.' ifadelerini kullandı.
İşte, Ali Bayramoğlu'nun Türkiye siyasetine ilişkin birbirinden kritik yorumları...
YRP’NİN SEÇİMLERE ‘MUSTAKİL’ GİRME KARARI
'Genç Erbakan babasından bazı özellikleri almış. Bir şeyi anlatma, pazarlama ve bir şey inşa etme konusunda Necmettin Erbakan ile benzerlik taşıyor. Konuşmasına bu açıdan baktığınızda bir rasyonelliği var. Küçük oy oranlarına sahip olduğunu söylediğimiz bu parti, gün geçtikçe oyunu artırarak anketlerde %5’lere kadar yaklaştı. Böyle bakarsak, bunun gibi bir partinin büyümesi ittifaklı mı olur ittifaksız mı olur? İttifaksız olur. İttifak yaptığı taktirde bir hengamenin içerisine girer, büyük bir lokmanın parçası haline gelir. Kendisi açısından kendi varlığı üzerinden bir siyaset yürütmesi yanlış değil. Dindar kesimde siyasete dair bir reaksiyon olduğunu düşünüyorum.'
SAADET PARTİSİ VE YRP'NİN SEÇMENDEKİ KARŞILIĞI
'Saadet Partisi, yerel değerleri evrensel değerler ile buluşturma arzusunu daha net ifade eden bir parti. Kürt meselesinden, Osman Kavala’ya ve Selahattin Demirtaş’a kadar alanlarda daha reformist ve muhalefetin cephesine kayan bir siyaset yürüttü. Oradaki dindarlık veya dindar söylem bir karşılık bulmadığına göre diğer taraftaki dindarlık, daha otoriter söylem ağır bastı. Genel manada Erdoğan hareketin önüne geçti ve buna bir reaksiyon olarak Yeniden Refah Partisi oylarını arttırdı. Burada baktığımız zaman Yeniden Refah Partisi Saadet Partisi’ne göre sağ seçmen gözünde daha sahici.'
DEM PARTİSİ’NİN İSTANBUL’DA ADAY ÇIKARMA KARARI RASYONEL Mİ?
'Bu, temenni edilen bir karar değil. Keşke böyle bir karar vermeseler. Keşke HDP’nin izlemiş olduğu ‘Türkiyelilik’ halini daha çok benimseseler veya elden bırakmasalardı. Ama maalesef DEM Parti’de bunu görmüyorum. İlk olarak seçimlerde alınan yenilgi, ikinci olarak Kandil, Brüksel gibi siyaset dışı odakların daha çok devreye girmesi, üçüncü olarak da HDP’li ve DEM’lilerin taban dediği Güneydoğu ve doğudaki genç, yoksul kitlelerde izlenen HDP politikasını kuvvetli eleştirmesi DEM Partisi ile birlikte Türki bir eğilim yerine Kürdi bir yönelimi ortaya çıkarttı. Bu rasyonel bir tercih midir, söylemek zor ama Kürt hareketi ‘Yapılanlardan sonuç alınamadı ve bundan sonra tersi yapılarak Kürt hareketinin menfaatine şeyler yapılmalı’ yönünde bir tutum benimsendi. Bu kendi içerisinde rasyoneldir. Bu doğru istikamet değil ama baskın kararın bu olduğunu görüyoruz. İttifakı savunan yumuşak söylem ve bunu dile getirenler DEM Parti’den tasfiye edildi. Bu durum, DEM Parti içerisinde daha başıboş, kaotik ve müdahalesi kolay bir yönetim izlenimi veriyor. Demirtaş’ın savunmasından örnek verelim, önemli bir konuşmaydı. Kendisini lider olarak gören ve Kürtlerin ne olduğunu, ne yapması gerektiğini tanımlayan bir konuşmaydı. Bu konuşma, DEM’in gidişatını, partinin gidişatını, Kürt hareketinin içerisindeki dengeleri gören ve aynı zamanda siyasetin öbeğinde olarak onu yönetmek isteyen bir aktörün, bu gördüklerinden ötürü almış olduğu bir pozisyon ve strateji. Başak Demirtaş’ın da böyle bir hamlenin sonucu olarak eşi tarafından teşvik edildiği kanaatindeyim. Dolayısıyla böyle bir iklim var. Yani HDP ve DEM arasındaki fark bu. Birisi Türkiyelilik kavramını daha fazla savunuyordu, diğeri ise Kürdiliği ön plana çıkartıyor.'
'Bana göre, DEM Parti %90 ihtimal ile Başak Demirtaş’ı aday gösterir. Tabi ki bu benim tahminim. Yani DEM Parti ile Demirtaş arasında sorun var ama HDP ile de arasında zamanında tartışmalar vardı. Selahattin Demirtaş geri dönülmez bir siyasi figür haline geldi. Güneydoğu ve doğuda kitleler tarafından Demirtaş’a büyük bir destek var. O da bunun farkında ve dikkatli bir şekilde bu durumu kullanıyor. Bu fikri dışlayamazlar.'
'Sonuç olarak bilmediğimiz, ummadığımız şeyler olabilir. Daha uzun vadede Kürt hareketinin çalışabileceği, iş tutmak isteyeceği yer, iktidardır. Çünkü güç odağıdır. Ve iktidarı, Kürt meselesini kuşatan koşullarda değişiklikler olabilir. Bu değişiklikler de Kürtler ve Türk Devleti arasında bir dizi yeni temasın kapısını açabilir. Bu da mutlaka Kandil’de dikkate alınan bir analizdir. Bir diğer taraftan da psikolojik olarak başarılı olamadılar. Oyları, yüzde 11’den 8’e düştü.'
YRP TEKRAR BİR PAZARLIK YAPAR MI?
'Yeniden Refah Partisi’nin tekrar bir pazarlık yapacağını düşünmüyorum. Bu siyaset ve her şey son dakika değişebilir, burada söz konusu olan Erbakan ve Erdoğan olunca işler değişebilir ama tekrar bir pazarlık yapılacağını düşünmüyorum.'
İMAMOĞLU TABANDA İTTİFAK KURABİLİR Mİ?
'Öyle bir denklem ortaya çıkarsa, etmeyebilir. Buradaki konulardan birisi şu, İmamoğlu diye bir faktör var. Seçimlere girdiğinde bir ilçe belediye başkanıydı. Sahaya çıktı, meydana indi, hitabeti iyiydi ve tutturmuş olduğu kültür savaşı karşıtı dil, yerindeydi. Genç, dinamik ve bütün popülist beklentilere uygun bir liderdi. Arkasında 4 senelik belli bir siyasi yol var. Bunların kimisi başarısızlık etaplarıydı ancak gelinen nokta son derce başarılıydı. Hangi açıdan başarılıydı? Kemal Kılıçdaroğlu’nu partinin başından yolladı. Şu anda belki Özgür Özel’in de üzerinde ya da onunla denk bir CHP yöneticisi. Ve Tayyip Erdoğan’ı hala yenebilecek, onun karşısında durabilecek tek kişi. Bunları şunun için söylüyorum, kimi seçmenler ana yarışın iki büyük parti arasında olacağını düşünerek kendi adaylarından ziyade Ekrem İmamoğlu’na oy verebilir. Ya da aynı şeyi Murat Kurum için tercih edebilirler. Yeniden Refah Partisi’nin anketlerden %5 çıkıyor olmasının bir anlamı olmuyor olabilir. Ama burada pek çok seçmen İmamoğlu değil de Kurum kazansın diye sandık başında başka türlü bir ittifak yapabilir. Bu siyasi partiler arasında değil, seçmenler arasında bir ittifaktır. Aynı şey İmamoğlu için de geçerlidir ve ben onun böyle bir gücü olduğunu düşünüyorum. Mesela İYİ Parti’deki bu çözülme devam ederse, İYİ Partili seçmenlerin hatırı sayılır bir kısmının İmamoğlu’na gidebileceğini varsayabiliriz. Bu durum neden HDP, DEM seçmeni için geçerli olmasın? DEM Parti adına bir kişi oy vermiyor, yüzbinlerce seçmeni var. Dolayısıyla İmamoğlu yerel seçimlerde bir cazibe merkezi olabilir. Bütün bunlara rağmen bir güç gösterebilir.'