İstanbul’un tarihi yarımadası yerli ve yabancı turistlerin en gözde gezi alanları olmaya devam ediyor. Yarım adanın tarihi olarak anılmasının sebebi en eski yerleşim yeri olması ve pek çok tarihi yapıyı içerinde barındırmasıdır. Peki, tarihi yarım ada olarak bilinen yer neresi? İşte detaylar…
İstanbul tarihi yarımada Suriçi olarak da bilinen İstanbul’un en eski yerleşim yeri olarak bilinir. İçerisinde Roma İmparatorluğundan Osmanlı İmparatorluğuna ait pek çok tarihi eser barındırmaktadır. Peki, bu tarihi yarımada sınırları içerisinde nereler var? İşte, yarımada ile ilgili detaylar…
TARİHİ YARIMADA SINIRLARI NEREYİ KAPSIYOR?
İstanbul tarihi yarımada bugünkü Fatih belediyesi sınırları içerisinde yer alan kısımdır. 2008 yılına kadar Fatih Belediyesi ve Eminönü Belediyesi olarak iki ilçeyi kapsıyordu. 2008 yılında Eminönü belediyesi kaldırılarak sınırları Fatih Belediyesine dahil edilmiştir.
Burası Tarihi yarımada ve Suriçi olarak da adlandırılır.
Haliç’ten başlayıp, Eyüp Sultan sınırlarında kesişen tarihi surlarla devam edip, Zeytinburnu sınırlarına kadar ulaşan ve Marmara denizi ile birleşen tarihi surlarla çevrili olan bölgeye tarihi yarımada deniliyor. Kısaca Hali, İstanbul boğazı ve Marmara denizi ile çevrili olan kısımdır.
Batı sınırını Bizanslıların inşaa ettiği Tarihi Suralar oluşturmaktadır. Güneyde Marmara denizi, doğuda İstanbul boğazı ve kuzeyde haliç bulunmaktadır.
TARİHİ YARIMADAYA VERİLEN İSİMLER
Tarihi yarımadada ilk yerleşim yeri M.Ö. 685 yılında Megara'dan gelen Yunanlar tarafından Byzantion adıyla kurulmuştur. Tarih boyunca pek çok isim verilmiştir.
Çeşitli dil ve medeniyetlerde farklı şekillerde adlandırılan İstanbul, Grekçe'de “Vizantion”,
Latince'de; Bizantium, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma,
Rumca'da; Konstantinopolis, Istinpolin, Megali Polis, Kalipolis,
Slavca'da; Çargrad, Konstantingrad,
Vikingce'de; Miklagord,
Ermenice'de; Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli,
Arapça'da; Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma,
Selçuklular'da; Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul,
Osmanlıca'da; Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, Istanbul, Islambol, Darü's-saltanat-ı Aliyye, Asitane-i Aliyye, Darü'l-Hilafetü'l Aliye, Payitaht-ı Saltanat, Dergah-ı Mualla, Südde-i Saadet isimleriyle anılmıştır.
DİĞER BİLGİLER İÇİN TIKLAYIN
SURİÇİ’NDE BULUNAN TARİHİ YAPI VE ESERLER
Bölgenin tarihî yarımada olarak adlandırılmasının nedeni İstanbul'un en eski yerleşim yeri olması ile birlikte, içinde barındırdığı sayısız tarihî yapılar ve tarihi eserlerdir.
Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinden kalma onlarca saray, cami, kilise, çeşme, dikiltaş ve konut tarihî yarımadanın simgelerini oluşturur.
15.910.168 m² yüzölçümü ile Tarihî Yarımada 12 Temmuz 1995 tarihli 6848 numaralı bir kararla I. derece arkeolojik, kentsel-arkeolojik, kentsel-tarihi sit alanı ilan edilmiştir.
TARİHİ YAPILAR
Ayasofya Camii ve Müzesi, Sultan Ahmet Camii, Topkapı Sarayı, Süleymaniye Camii, Tarihi Kapalı Çarşı, Yerebatan Sarnıcı, Fener Rum Patrikhanesi, Yeni Camii, tarihi Mısır Çarşısı, at pazarı ve Kadınlar Pazarı, Ayın biri Kilisesi, Fatih Camii, Mimar Sinan Camii, Hırka-i Şerif Camii, Beyazıt Camii, Tarihi İstanbul Yangın Kulesi Mimar Sinan Türbesi, Kanlı Kilise, Mihr-i Mah Camii, Dikilitaş, Çemberlitaş, Gülhane Parkı, ve Tarihi Bizans Surları Başta olmak üzere yüzlerce tarihi yapı ve tarihi eser Fatih ilçesi yani Tarihi yarımada sınırları içerisinde yer almaktadır.
