15. İstanbul Bienali 16 Eylül’de başlıyor. Bienal kapsamında video enstalasyonlarından hamamda dans performansına, karma sergilerden yemek atölyesine pek çok etkinlik yapılacak. 56 sanatçının 150 eseri, altı komşu mekanda 12 Kasım’a kadar ücretsiz görülebilecek.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) 1987 yılından bu yana düzenlediği İstanbul Bienali bu yıl 30. yaşını kutluyor. Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 15. İstanbul Bienali, 16 Eylül Cumartesi günü kapılarını açıyor.
Küratörlüğünü sanatçı ikilisi Elmgreen & Dragset’in üstlendiği ‘iyi bir komşu’ başlığını taşıyan bienalde, 32 ülkeden 56 sanatçının farklı coğrafya ve zaman dilimlerinden hikâyeler anlattığı 150 eseri sergilenecek. 15. İstanbul Bienali, Galata Özel Rum İlköğretim Okulu, İstanbul Modern, Pera Müzesi, ARK Kültür, Yoğunluk Sanatçı Atölyesi ile Küçük Mustafa Paşa Hamamı olmak üzere birbirine yürüme mesafesinde altı komşu mekânda ziyaretçilerini ağırlayacak. 12 Kasım’a kadar ücretsiz olarak gezilebilecek bienal süresince farklı alanlardan isimlerin katılımıyla gerçekleştirilecek ücretsiz etkinliklerle de iyi bir komşu başlığı üzerine düşünülmeye devam edilecek. Sanatçı ve akademisyen Zeyno Pekünlü’nün koordinatörlüğünü üstlendiği 15. İstanbul Bienali’nin ‘Kamusal Programı’ kapsamında, uluslararası konuşmacıların katılımıyla gerçekleştirilecek sempozyumlardan film gösterimlerine ve konuşmalara, yemek atölye çalışmalarından doğaçlama performanslara, çocuklar için animasyon ve tasarım atölyelerine pek çok farkı etkinlik düzenlenecek.
15. İstanbul Bienali’nin 12 Eylül Salı sabahı Özel Saint Benoît Fransız Lisesi Silüet Gösteri Salonu’nda gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı “Geçtiğimiz 30 yıl boyunca dünyanın dört bir yanından güncel akımları kentimize taşıyan, mekâna özgü üretimleri teşvik eden, tarihsel yapıların sanatla yeniden keşfedilmesine fırsat yaratan bienal, bugün yalnızca ülkemizin değil tüm dünyanın en önemli güncel sanat etkinlikleri arasında sayılıyor” dedi. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç ise toplantıda İstanbul Bienali’nin bu yılki iyi bir komşu başlığına da atıfta bulunarak “Hepimiz yaşayarak görüyoruz. Sınırların her geçen gün daha fazla sorgulandığı bir dünyayla; savaş ve gerginliklerin giderek tırmandığı zor bir dönemle karşı karşıyayız. Bu dönemde en büyük ihtiyacımız, gücünü kültürden ve evrensel değerlerden alan sanatın diline daha çok kulak vermektir. İnanıyorum ki, temel insani değerlerimizi kökten sarsan ve barışı gölgeleyen yabancılaşmaya karşı komşuluk, büyük bir kapı aralayabilir. İyi bir komşu savaş değil, kalıcı barış sebebi olabilir” diye konuştu.
MÜZİKLE, YEMEKLE, SEMPOZYUMLA TARTIŞMA
İki ay boyunca ücretsiz olarak gezilebilen 15. İstanbul Bienali kapsamında, birbirine komşu mekânlarda yer alan serginin yanı sıra, bienal süresince farklı alanlardan isimlerin katılımıyla gerçekleştirilecek ücretsiz etkinliklerle ‘iyi bir komşu’ başlığı tartışılacak. İşte o etkinliklerden birkaçı...
14 Eylül Sanatçı Konuşması: Fred Wilson. Saat 17.00-19.00 arasında, Pera Müzesi Oditoryumu’nda.
16 Eylül Seçilmiş Aileler. Saat 14.00-18.00 arasında, Pera Müzesi Oditoryumu’nda... Şükrü Argın, Joseph Massad ve Shahrzad Mojab, sempozyumu, bir kurum olarak ailenin ötesine geçen aidiyet arayışlarına, bu arayışlardan doğan çatışma ve uzlaşma deneyimlerinin topluluk ve toplumsallık düzeyindeki etkilerine ve duyguların politik aktivizmdeki rolüne eğiliyor; evleşen ortak mekânların özne ve topluluk oluşumundaki rolü gibi meselelere öncelik veriyor.
19 Eylül Komşum Yoksa Evim/Mahallem Ne ki! Saat 15.00-17.30 arasında, İstanbul Modern Sinema Salonu’nda. Mahalleler Birliği’nin katılacağı sempozyumda, kentsel dönüşüm alanında yaşayanlar, dernek ve kooperatifler üzerinden örgütlenerek evlerini, komşularını, mahallelerini, yani alıştıkları, bildikleri gündelik hayatlarını savunuyor.
3 Ekim Şehrin Hayvanları: Komşu mu, Aile Ferdi mi, Geçmişin Kalıntısı mı? Saat 18.30-20.30 arasında. Pera Müzesi Oditoryumu’nda coğrafyacı Sezai Ozan Zeybek’in katılacağı etkinlikte, köpeklerin, bebeklerin ya da mahalle kahvesinde gün deviren adamların hikâyeleri anlatılacak.
13 Ekim Komşu Tarifler. Saat 15.00-19.00 arasında. Studio-X Istanbul’daki yemek atölyesi ve panele şefler Semi Hakim ile Dalia Mortada katılacak. Sınırlara karşı bir tutum olarak farklı kültürel coğrafyalardan gelen şefler bir mutfak mekanında, geçişli kültürlerin ortak yemeklerini yeniden üretmek üzere buluşulacak. Bu performans, bölünme, çatışma ve savaş yerine ortaklıklara ve yemek kültürünün hareketliliğine vurgu yapmayı amaçlıyor.
22 Ekim Sesime Ses Ver: İstanbul’un Müzisyenleri. Saat 16.00-20.00 arasında. Salon İKSV’deki bu müzik atölyesi, göçmen müzisyenlerle kentin yerleşik müzisyenleri arasında olası müzikal işbirlikleri, geçici/kalıcı projeler ve kalıcı dostluklar inşa etme imkanı verecek bir dayanışma ağı kurmayı amaçlıyor. Atölyenin yürütücüsü Evrim Hikmet Öğüt.
DANS DA VAR ENSTALASYON
* Koreograf, dans sanatçısı, akademisyen ve hareket terapisti Tuğçe Tuna, Küçük Mustafa Paşa Hamamı’nda sunacağı performansıyla 15. İstanbul Bienali sanatçıları arasında yer alıyor. Tuğçe Tuna’nın ‘Beden Damlaları’ başlığını verdiği performansı, bienal boyunca her cumartesi 17.30 ve 20.30’da Küçük Mustafa Paşa Hamamı’nda.
* ‘Aylaklar’ sergisinde Aslı Çavuşoğlu, İnci Furni, Güneş Terkol, Yasemin Özcan ile İz Öztat & Zişan’ın ‘aylaklık’tan yola çıkarak yaptığı işleri yer alıyor. Sergi, Fransız Kültür Merkezi’nde...
* İstanbul Modern’de bulunan Latifa Echackhch’ın Silinen Kalabalık (Crowd Fade) adlı enstalasyonu ve Yonamine’in kolajları bienal sonuna kadar İstanbul Modern’de görülebilir. Hayatı boyunca Angola, Portekiz, Fransa, Almanya ve Zimbabwe gibi ülkelerde yaşayan Yonamine’in çok katmanlı kolajları büyük kentlerin sokaklarında sıkça görmeye alışık olduğumuz, yırtılmış ve yerinden sökülmüş posterlerden oluşuyor. Sömürgecilik, kentsel dönüşüm, popüler kültür ve ırkçılık eleştirisi gibi birçok öğeyi içinde barındıran kolajların çoğu, sanatçının kendi tasarımlarından veya buluntu malzemelerden oluşuyor. Marcel Duchamp ödüllü Latifa Echakhch ise İstanbul Bienali için tasarladığı enstalasyonda protesto kültürünü alışık olmadığımız bir formda karşımıza çıkarıyor. Kendi deyimiyle Fransa’da bir direniş geleneğinin içinde yetişen sanatçı, bu işinde sokak eylemlerini resmettiği freskleri imha ederek hayal ve gerçek arasında bir dünya yaratıyor.
* ’Willkommen Varsayımı: Ya da Özel Mülkiyetsizlik ve Ahbaplar’ Stephen G. Rhodes’in 2017 tarihli enstalasyon, karışık medya ve film çalışması. Küçük Mustafa Paşa Hamamı’nda.
