ABD tarafından 3 Ocak 2020'de hava saldırısıyla öldürülen İranlı General Kasım Süleymani'nin vasiyeti yayımlandı.
Vasiyetin 40’ıncı günde yayımlanması dikkati çekti.
Besmele ile başlayan vasiyetnamenin bir bölümü şöyle:
Allah'ım! Beni asırdan asıra, zamandan zaman taşıdın ve benim öyle bir zamanda ortaya çıkmama izin verdin ki, Masumların zamanına yakın ve asrın en önemli velilerinden biri olan salih kul büyük Humeyni dönemini derk etmemi ve onun askeri olmamı sağladın. Eğer Muhammed Mustafa'nın sahabelerinden olma inayetine sahip olamasam da eğer Ali bin Ebu Talib'in ve masum ve mazlum evlatlarının döneminden mahrum olsam da, yine de beni onların izlediği ve kainatın ve dünyanın canı olan canlarını verdikleri yolda karar kıldın.
Allah'ım! Sana şükürler olsun ki, salih kul aziz Humeyni'den sonra büyük bir mazlum olan ve bugün, İslam'ın, Şia'nın, İran'ın ve İslam'ın siyasi dünyasının hekimi olan diğer bir salih kulun yani saygıdeğer Hamanei'nin (canım ona feda olsun) yolunda karar kıldın.
Allah'ım' Sana şükürler olsun ki, beni en iyi kullarının yani mücahitlerin ve şehitlerin yanında karar kıldın ve onların cennet misali yanaklarını öpmeyi ve ilahi kokularını solumayı bana nasip ettin.
Allah'ım! Ey Aziz ve Kadir ve ey Rahman ve Rezzak, utanç ve şükürle alnımı huzuruna getiriyorum, sana şükürler olsun ki, beni Şii mektebinde Fatıma'yı Ether'in ve evlatlarının yolunda ve İslam'ın geçek kokusunun yolunda karar kıldın ve beni Ali bin Ebu Talip'in ve Fatım'yı Ether'in evlatları için göz yaşı dökmekle nasiplendirdin, bu, en yüksek ve değerli nimetlerinden ne büyük bir nimettir, bu, öyle bir nimettir ki onda nur ve maneviyat vardır, içinde huzur olan bir sabırsızlık, içinde nur ve maneviyat olan bir gamdır.
Allah'ım! Sana şükürler olsun ki, beni fakir ama dinine bağlı, Ehi Beyt'e aşık bir anne babayla nimetlendirdin ve beni pak yolda karar kıldın. Senden acizane onları cennette velilerinle mahşur etmeni ve ahirette onların huzurunu ve varlığını derk edenlerden olmayı nasip etmeni niyaz ediyorum.
"ALLAH'IM! SENİN AFINNA ÜMİDİM VAR"
Ey Aziz ve ey eşi benzeri olmayan Halik ve Hekim olan Allah! Elim ve yolculuk çantam boş, ben azıksız bir şekilde senin af ve keremine sığınarak sana geliyorum. Benim bir azığım yok, çünkü kerim olan birinin yanında fakirin azık getirmesine ne gerek var!
Senin ümidinle fazl ve kereminle doluyum, kendimle birlikte sana iki kapalı göz getirdim ve bütün kirliliklerin yanında onun serveti çok değerli bir zahiredir ve o, Fatıma'nın Hüseyinine dökülen göz yaşıdır, Ehli Beyt'e dökülen göz yaşıdır, mazlumu, yetimi, zalimin kuşatması altındaki mazlumu savunmak için dökülen göz yaşıdır.
Allah'ım! Ellerimde ne sunmak için ne de savunma gücüne sahip hiçbir şey yok ama ellerimde bir şey zahire ettim ve ona umut ediyorum ve o da bu ellerin her zaman sana yönelmesiydi. Onları sana doğru kaldırdığımda, onları yere, dizlerime koyduğumda, dinini savunmak için onlarla silah tuttuğumda, bunlar benim elimin serveti oldular ve ben bunları kabul etmiş olmanı umut ediyorum.
Allah'ım! Ayaklarım halsiz, takati yok. Cehennem köprüsünden geçecek cesareti yok. Normal bir köprüden geçerken bile ayaklarım titriyor, vay bana ve Sıratına ki, bir saç telinden bile daha ince ve kılıçtan ise daha keskin; ama titremeyeceğime ve kurtulacağıma dair bir umudum var. Ben bu ayaklarla senin haremine ayak bastım, evinin etrafında döndüm ve Hüseyin ve Abbas'ın türbelerinde yalın ayak dolandım ve bu ayakları büküp topladım ve dinini savunmak için onlarla koştum, düştüm kalktım, ağladım, ağlattım, güldüm, güldürdüm, bu düşme ve kalkmalara umut ediyorum ve bunların hürmetine onları bağışla.
Allah'ım! Başım, aklım, dudaklarım, kulaklarım, kalbim ve bütün uzuvlarımın hepsi, "Ya Erhamerrahimin" ismine umut ediyorlar, beni kabul et, pak olarak kabul et, Öyle kabul et ki seni görme liyakatine sahip olayım, seni görmekten başka bir şey istemiyorum, benim cennetim senin yanındır, Ya Allah!
...
"DEĞERLİ KİRMAN HALKINA HİTABEN..."
8 yıllık kutsal savunma sırasında büyük fedakarlıklarda bulunan ve İslam' çok yüksek düzeyde mücahitler vermiş olan sevgili Kirman halkına hitaben de bir kaç sözüm var. Ben onlardan her zaman utanıyorum. İslam için sekiz yıl bana güvendiler. Kerbela-5, Fecr-8, Tarik'ul Kudüs, Feth'ül Mübin, Beyt'ül Mukaddes gibi savaşlara evlatlarınızı gönderdiniz ve Mazlum İmam Hüseyin bin Ali aşkıyla Sarallah isimli değerli ve büyük bir askeri birlik kurdunuz. Bu birlik keskin bir kılıç gibi defalarca halkımızı ve Müslümanları sevindirdi ve onların hüznünü giderdi. Azizler! Ben bugün ilahi takdir esasınca sizin aranızdan ayrıldım. Ben sizleri annemden, babamdan, evlatlarımdan, kardeşlerimden daha çok seviyorum. Çünkü onların canın bir parçası ve onların da benim canımın bir parçası olmasına rağmen sizlerle onlardan daha fazla birlikte oldum. Onlar da benim canımı size ve İran halkına nezir ettiğimi kabul ettiler.
SÜLEYMANİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ
ABD, 3 Ocak 2020 tarihinde Bağdat Havalimanı'nda İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'yi hava saldırısıyla öldürüldü. İran ise 8 Ocak'ta ABD kuvvetlerinin konuşlandırıldığı el-Esed ve Erbil üslerine füze saldırısı düzenledi.
O dönem iki ülke arasında günler süren gerginlik, had safhaya ulaşmıştı.