Resmi olmayan sonuçlara göre İBB Başkanlığı'nı kazanan CHP'li Ekrem İmamoğlu, AA Genel Müdürü Şenol Kazancı'nın ismini anmadan 'istifa' çağrısında bulundu. İmamoğlu, "Benim cebimdeki paranın bir kısmı şu anda AA'nın genel müdürünün cebinde. Gitsin AK Parti'de siyaset yapsın" dedi.
Yüksek Seçim Kurulu ve Anadolu Ajansı verilerine göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanan Ekrem İmamoğlu, Ankara seyahati öncesi Atatürk Havalimanı'nda kameraların karşısına geçti.
İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bugün ayın 2'si. Günler hızlı geçiyor. Ben seçimden sonra Ankara'ya Anıtkabir'i ziyareti planlamıştım. Bu benim manevi planımdı çocuklarımla beraber. Anıtkabir ziyareti yapacağız saat 15:00'da. Akabinde genel merkezi ziyaret edeceğim, genel başkanımla bir ziyaretim var. Ardından da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i ziyaret edeceğim. Sonra geri döneceğiz.
Bugün Miraç Kandili, mübarek olsun. İslam aleminin ve milletimizin Miraç Kandili mübarek olsun. Günahlarından arınan, iyiliklere uzanan bir gece olsun hep beraber. Kötülüklerden uzak, yanlışlardan uzak, doğruları kabul eden ve hoşgörüsü yüksek bir topluma dönüşelim.
Seçim gündemi devam diyor. Bu gündem devam ederken aslında hiç de hoş olmayan ortamlar da yaşıyoruz. Sabırla takip ediyorum ama sabır kadar inancım, kararlılığım en üst seviyede, bunun bilinmesini istiyorum. Çok şey birbirine karıştı, beni çok üzüyor.
AA MÜDÜRÜNE İSTİFA ÇAĞRISI
Neler derseniz; devletin imkânları, makamları, kurumları neye hizmet edeceğini şaşırmış durumda. Devletin kurumları derken tekrar Anadolu Ajansı'nın altını çizmek istiyorum. Devletin haber alma ajansı. Benim cebimdeki paranın bir kısmı şu anda AA'nın genel müdürünün cebinde. Niye derseniz? Hepimizin vergisiyle Anadolu Ajansı görev yapıyor ve Türkiye'nin haber alma kaynağı durumunda ama vazifesini yerine getirmiyor. Şu anda tahmin ediyorum mahcubiyet içerisinde ama mahcubiyeti şu: 'Yav keşke haberleri zamanında ve doğru verseydim' mahcubiyeti değil, 'ben niye istediğim adaya kazandıramadım' mahcubiyetini yaşıyor. Bu çok acı bir durum. Genel müdürü veya kimse meshulü derhal istifa etmeli. Gitsin siyaset yapsın kardeşim. Gitsin AK Parti'de ya da hangi partiyi uygun görüyorsa orada siyaset yapsın. Ama bir devletin kurumunun başındaysa bürokrat olma bilincini, ahlakını, vicdanını taşısın.
YILDIRIM'I TEBRİK EDERİM' DERDİM, DEMİYORUM ÇÜNKÜ...
Her yol mübahtır anlayışı şu anda zehir gibi kurumlarda ve devletin bazı yetkililerin beyninde geziyor. Partizanlık zaten bir zehir demiştim. Çok enjekte edilmiş durumda her ortama. Ama ben bu sürecin bir panzehiri olmaya geliyorum. Düzelteceğiz, bu sorunları aşacağız.
AK Parti genel merkezinde yapılan toplantılar 'adayımıza nasıl kazandırırım' toplantıları olunca olmuyor. 16 milyon İstanbullu var, İstanbullu, İstanbul ittifakı kazanmıştır. Islak imzalı tutanaklar, hesaplamalar var, sonuç ne biliyoruz. Bu kadar inançlı olmamızın arkasında bu var. Sonuç karşı tarafından lehinde olsaydı bu kardeşiniz çıkar, milletin huzurunda, "Sayın Binali Yıldırım tebrik ederim' derdim, demiyorum çünkü ben kazandım. Ama Sayın Yıldırım'ı da teessüfle izliyorum."