FETÖ’nün baskılarıyla mesleği bırakan eski ceza hakimi Habip Kılınç, tutuklu eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur’un davasına müdahil olmak istiyor. Kılınç, “Okur, hakim ve savcılar hangi çorabı giyer, özel hayatlarına kadar her şeyi bilen kişidir” diye konuştu.
Eski Asliye Ceza Hakimi Habip Kılınç, 12 yıl yurdun çeşitli yerlerinde hakimlik görevini yürüttükten sonra FETÖ mağduru olduğunu, şu an serbest avukatlık yaptığını söyledi. Kılınç, kıdemli olarak başladığı Karapınar’daki yeni görev yerinde ilk mesaisinde aynı zamanda meslek eğitim merkezinden de tanıdığı dönemin Adalet Bakanlığı Personel Daire Başkanlığı’ndaki İbrahim Okur’un kendisini aradığını öne sürdü.
Kılınç, Okur’un kendisine mahalli seçimle ilgili bir yakınına hukuk dışı yardım talebinde bulunduğunu, kendisinin bunu reddettiğini, yasal haklarını kullanacağını söyleyince Okur’un olayı ‘haksızlık olmuş’ diye düzelttiğini iddia etti.
HEDEFE KOYDULAR
Kılınç, ilçede 1997 yılında meydana gelen, 49 kişinin yanarak ölümüyle sonuçlanan trafik kazası davasına da baktığını anımsattı. FETÖ soruşturmasından yakalanan eski savcı Gültekin Avcı’nın bu davalarda görev yaptığını dile getiren Kılınç, Avcı’nın kendilerini barıştırmak istediğini; FETÖ’ye yakın olduğu söylentileri nedeniyle reddettiği Okur’un o günden sonra kendisi aleyhinde propagandalara başladığını ileri sürdü. Kılınç, FETÖ yapılanmasının kendilerine engel olanlara kumpas kurduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu işlerin arkasında İbrahim Okur ve Gültekin Avcı var. Hepsi tam tezgahçı. Beni orada kangren olarak görüyorlardı. Kaza davasıyla ilgili verdiğim kararı soruşturmaya başladılar. Evraklar gelip gitmeye başladı. Çeşitli şikayetler, mektuplar, soruşturmalar... İnsanın onur ve haysiyetini zedeleyecek iftiralara maruz kaldım. Yargılandığım davadan beraat ettikten sonra istifa ettim.”
‘DUYDUĞUNU AKTARDI’
Yaşadığı haksızlık ve FETÖ yapılanmasını HSYK ile ilgili mercilere şikayet ettiğini aktaran Kılınç, başvurularından sonuç alamadığını bildirdi. Kılınç, Okur ve Avcı’nın FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandığını anımsatarak, şunları söyledi:
“Allah’ın adaleti büyük. Şikayet haklarımı kullandım. Ankara, İstanbul’daki savcılığa müracaat ettim. Bunların davalarının takipçisi olacağım. Çünkü çok canlar yaktılar. Suçsuz yere ceza alanlar oldu. İftira atamadıklarına, ‘Görevi kötüye kullanma’ diyerek baskı kurdular. İbrahim Okur, bütün hakim ve savcıların özlük dosyalarını bire bir bilen kişidir.
Hakim ve savcıların hangi çorabı giyer, özel hayatlarına kadar her şeyi bilen kişidir. FETÖ’ye hakim ve savcıların bilgilerini aktaran kişi İbrahim Okur’dur, bu açık ve nettir. Okur, hakim ve savcıları fişleyerek FETÖ tarafından kullanılmasını sağlayan kişidir. Tespitlerim ve çevreden edindiğim bilgiler var. Kendisi de FETÖ mensubudur. FETÖ’nün talimatıyla HSYK’da bazı önemli davalara belirli kişileri atadığını biliyorum, duyuyorum.”