Üniversite eğitiminin ardından yönetici olarak bir şirkette çalışan 31 yaşındaki Emine Çölkuşu, aldığı radikal kararla yöneticilikten hayvanlığa geçti. Kendi isteğiyle mesleğini değiştiren genç kadın aynı zamanda tüm hayatını da değiştirirken, kısa sürede büyük bir başarıya imza attı…
Yozgat Çayıralan’a bağlı Güzelyayla Köyü’nde dünyaya gelen ve 13 yaşındayken ailesi ile beraber Ankara’ya göç eden Emine Çölkuşu, 2017 yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü’nden mezun oldu. Ankara’da yaklaşık 15 yıl yaşayan baba Hamdi Çölkuşu, 2019 yılında 15 büyük hayvan alarak köyüne tekrar yerleşti.
Üniversite eğitiminden sonra bir şirkette yönetici olarak çalışma hayatına atılan Emine Çölkuşu da 2021 yılında işini bırakarak köyüne döndü ve babasından besiciliği devraldı. Hayvanların tüm bakımını üstlenen Çölkuşu, yaptığı işten ne kadar mutlu olduğunu AA muhabirine anlattı…
15 OLAN HAYVAN SAYISINI 210 YAPTI
Köye git gel yaptıkça hayvanlarla arasında bir bağ oluşturduğunu ve daha fazla dayanamayarak tamamen köye yerleşme kararı aldığını söyleyen Çölkuşu, "Daha sonra 15 olan hayvanımızı artırmak için elimizden ne geliyorsa yaptık. Doğan dişi buzağıları damızlık olarak bıraktık. Erkekleri satıp düve alarak hayvanlarımızın sayısını 210'a kadar çıkarttık. Bu zaman aralığında üretmek bize gurur verdi." dedi.
Günlük süt üretiminin 250 litreyi bulduğunu da belirten Çölkuşu, şunları söyledi:
"Köyümüz ilçeden uzak, çok yağış alan bir bölge olduğu için süt satışında zorluk yaşadık. Biz de bunu peynir ve tereyağı yaparak değerlendiriyoruz. Ankara'da, İstanbul'da ve diğer illerde müşterilerimiz var, ürünlerimizi dondurulmuş şekilde muhafaza ederek kargoyla ulaştırıyoruz. Bu işten çok memnunum ve çok çok mutluyum. Kadın elinin değdiği her yer ayrı bir güzelleşiyor. Mesleğimizde cinsiyet ayrımı kesinlikle yoktur."
Hayvanların bakımının özellikle buzağı olduğu dönemde zorlaştığını vurgulayan Çölkuşu, "Buzağılar, bir bebek kadar ilgi istiyor. Doğduğu andan itibaren gece gündüz onlara odaklıyoruz. Onlar büyüdüğünde buzağı zamanları gözümüzün önüne geldiğinde gurur duyuyoruz. Satarken çoğu zaman ağlıyorum. Zayiat olduğu zamanlar da oluyor, o zaman çok üzülüyorum. Hatta birkaç gün yasta gibi geziyorum."
“ONLAR BİZİM İÇİN BİR NİMET”
Köydekilerin ilk başta kendisine farklı tepkiler verdiğini söyleyen Çölkuşu, "Genellikle benimle gurur duyuyorlar. İlk başlarda 'Hayvanlarla ilgilenmek için mi geldin, sen üniversiteyi bunun için mi okudun?' ya da 'Masa başı iş bırakılıp gelinir mi?' gibi tepkiler alsam da orada sabah saat 8'den akşam 6'ya kadar kapalı alanda bulunmaktansa burada köyümde doğayla iç içe olmak beni gerçekten daha mutlu ediyor. Hayvancılıktan yüzde yüz memnunum. Hayvanları çok seviyorum. Onlar bizim için bir nimet diyebilirim" sözleriyle köyünde ve hayvanlarla iç içe olmaktan ne kadar mutlu olduğunu anlattı.