Konya'da sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin boyutları bir kez daha ortaya çıktı. Bir hasta yakını, annesinin ölümünden doktorları sorumlu tutarak onlara saldırdı. Saldırı sırasında doktorlara müdahale etmeleri engellendi ve hasta, gerekli tıbbi müdahaleyi alamadı.
Konya'da yaşanan dehşet verici olayda, bir hasta yakını, annesinin ölümünden sorumlu tuttuğu doktorlara saldırdı. Olay, dün akşam saatlerinde Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi'nde meydana geldi.
Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Elif Sivri'nin oğlu H.A.S., annesinin ölümünden doktorları sorumlu tutarak yoğun bakıma girdi. Burada görevli Dr. Yasin Esen ve Dr. Erol Mangır'a saldıran H.A.S., doktorları darp etti. Hafif yaralanan doktorlar, güvenlik görevlilerinin ihbarı üzerine gelen polis ekipleri tarafından hastaneden uzaklaştırıldı.
Doktorlar hafif yaralanırken, ihbar üzerine hastaneye polis ekipleri sevk edildi. Doktorların şikayeti üzerine H.A.S. gözaltına alındı.
YOĞUN BAKIMA GİRİP SALDIRDI
Doktorlardan Erol Mangır, yaşamını yitiren hastanın tedavisinin 35 gündür sürdüğünü belirterek, “Bugün hastamız biraz daha kötüleşmiş, entübe edilmişti. Ailesine detaylı bilgi verilmişti. Sonra oğlu olduğunu öğrendiğimiz bir kişi elini kolunu sallayarak yoğun bakıma girip önce Yasin hocamızı darbetti. Ben de müdahale etmek istedim ancak yüzüme 2 kez darbe aldım ve boğazım sıkıldı.” dedi.
"BELKİ DE HAYATTA OLABİLİRDİ"
Doktor Mangır, saldırıya ilişkin çarpıcı bir gerçeği de açıkladı.
“Bizim üzüldüğümüz kendimize gelen zarar değil, hastaya 45 dakika boyunca müdahale etmemiz gerekiyordu ama daha 6’ncı dakikasında hasta yakını tarafından engellendik. Hastamız şu an belki hayatta olabilirdi.” diyen şöyle devam etti:
“Hastamız tekrar hayata dönebilirdi ancak her şeyden önce kendi annesinin canına kendi kastetmiş oldu. Biz sağlıklı bir şekilde sağlık dağıtmak istiyoruz. Böyle kendini bilmez 3-5 insanın canice ve magandaca tavırları yüzünden hem hastalarımızın canı tehlikeye düşüyor hem de kendi canımız tehlike içerisinde.
Her gün 06.00’da geliyorum, akşam eve gittiğimde hangi hastaya ne yapabilirim diye düşünüyorsam, herkesin aynı bilinçte olması gerekiyor.”