Yakın Doğu Üniversitesi’nin Dünya Gıda Güvenliği Günü kapsamında düzenlediği “Gıdalarda Taklit ve Tağşiş” etkinliğinde, sahte gıda ürünlerinin halk sağlığına etkileri ve bu sahtekarlıkla mücadele yöntemleri ayrıntılı olarak ele alındı.
Yakın Doğu Üniversitesi’nin Dünya Gıda Güvenliği Günü’nde düzenlediği “Gıdalarda Taklit ve Tağşiş” etkinliğinde, sahte gıda ürünleri ve bu sahtekarlıkla mücadele yöntemleri ele alındı. Gıda sahtekarlığının en çok yapıldığı ürünler vurgulandı ve gıda güvenliğinin nasıl sağlanabileceği tartışıldı.
Etkinliğe, Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri, Tarım Dairesi Müdürü Ercan Akerzurumlu, Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Beste Oymen, öğretim üyeleri, araştırmacılar ve öğrenciler katıldı.
Prof. Dr. Nevzat Artık, dünya çapında her yıl 700 milyon insanın kirlenmiş gıdalardan kaynaklanan hastalıklardan etkilendiğini ve bu vakaların yüzde 40’ının beş yaş altı çocuklardan oluştuğunu belirtti. Gıda sahtekarlığında yüzde 47 ile yanlış etiketlemenin ilk sırada olduğunu, seyreltme ve ürün ilavesinin ise yüzde 20 oranında olduğunu ifade etti.
ZEYKOOP Başkanı Dr. Mehmet Güler, 2023’te Türkiye’de 1,7 milyon ton zeytin ve 216 bin ton zeytinyağı üretildiğini hatırlattı. Küçük ve orta ölçekli üreticilerin bilgi ve teknoloji eksikliği nedeniyle maliyetlerinin yükseldiğini vurguladı.
İLK SIRADA ZEYTİNYAĞI VAR
Dr. Şebnem Güler, taklit ve tağşişin en yaygın olduğu ürünlerin başında zeytinyağının geldiğini belirtti. Zeytinyağını süt, bal, safran, balık ve kahvenin takip ettiğini söyledi. Naturel zeytinyağına farklı bitki yağlarının eklenmesi ve riviera tipi yağların natürel zeytinyağı adı altında satılması en yaygın tağşiş örneklerindendir.
