‘Örgüt propagandası’ yaptığı iddiasıyla hakkında 7,5 yıl hapis cezası istenen TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Fincancı'nın tutukluluğuna devam kararıyla duruşma 11 Ocak'a ertelendi.
"Örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla tutuklu yargılanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında açılan davanın ikinci duruşması bugün saat 13.30 itibarıyla İstanbul Çağlayan Adliyesi 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Fincancı hakkında 7 yıl 6 ay hapis cezası isteniyor. Şebnem Korur Fincancı, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edecek davanın duruşması için salona getirildi. Çeşitli illerden baro başkanları da duruşma salonuna geldi. Duruşmayı çok sayıda milletvekili, siyasi parti ve kitle örgütü temsilcisi de izliyor.
'UTANÇ DEVAM EDİYOR'
Duruşma öncesi adliye önünde TTB'den şu açıklama yapıldı:
"Bir hafta önce Çağlayan Adliyesi’nin önünde, iki aya yakın bir süredir ülkemiz demokrasisi ve hukuku açısından yaşadığımız utanç verici bir dönemin bir nebze olsun sonlanması için toplanmıştık. Ancak o utanç hala devam ediyor. Çünkü Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hala cezaevinde. Üç gün önce de açıldığını tesadüfen öğrendiğimiz üzere Merkez Konseyi’nin tüm üyelerine yönelik olarak örgüt üyeliğinden soruşturma açılmasıyla bu utanç büyütülerek devam ettiriliyor. Buradan da anlaşılacağı üzere tüm bu hukuksuz süreçlerin hedefi Türk Tabipleri Birliği’nin örgütsel bütünlüğüdür. Bizler, bu soruşturma dosyasının içinin boş olduğunu biliyoruz, nasıl doldurulmaya çalışılacağını da tahmin edebiliyoruz ve tekrarlıyoruz; biz hekimler üzerinden yeni bir korku iklimi yaratmanıza müsaade etmeyeceğiz.
'BU HUKUKSUZ SÜRECİN SONLANDIRILMASINI UMUYORUZ'
Hukuki hiçbir dayanağı olmayan bir kararla halen tutuklu bulunan Merkez Konseyi Başkanımız Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın ikinci duruşması biraz sonra başlayacak. Tamamen siyasi hedeflerle ve açık bir hukuksuzlukla sürdürülen bu sürecin bugün sonlandırılmasını umut ediyoruz.
Yaşamını İnsan Hakları ihlalleri ve işkenceye karşı geçiren bir bilim insanının geçen hafta birçok sağlık sorunu olduğu kamu otoritesine defalarca bildirildiği halde, ellerindeki kelepçe bir saniye dahi açılmadan, bir cezaevi nakil aracıyla Ankara’dan İstanbul’a getirilmesi, ülkemiz adına bir utanç vesikası olarak tarihe geçmiştir.
'MÜCADELEMİZİ HEP BERABER SÜRDÜRECEĞİZ'
Bugün, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve tabip odalarımızın örgütsel bütünlüğü ile buradayız ve Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın derhal serbest bırakılmasını ve hakkındaki suçlamaların düşürülerek beraatini bekliyoruz.
Uluslararası ve Ulusal meslek ve emek örgütleri, İnsan hakları kuruluşları, barolar, sendikalar, partiler, Dünya Tabipleri Birliği ve Avrupa Hekimler Daimi Komitesi başta olmak üzere evrensel hekim örgütleri ve sayısız miktarda dostumuz ve yol arkadaşımız aynı taleple, Şebnem Hoca’nın serbest kalmasını bekliyor.
Bizler görevimizin başındayız ve inanıyoruz ki hocamız bugün özgürlüğüne kavuşacak. Bizler hekimlik değerleri, bilimsel düşünce özgürlüğü, mesleki bağımsızlık, meslek örgütü özerkliği ve toplumun sağlık hakkı için mücadelemizi hep beraber sürdüreceğiz.
MSB'NİN DAVAYA KATILMA TALEBİNE RET
Duvar'ın haberine göre; Milli Savunma Bakanlığı avukatları bir kez daha katılma talebinde bulundu. Mahkeme heyeti talebi geçen duruşmadaki aynı gerekçe ile tekrar reddetti.
Duruşma öncesinde Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi’ne gelenler Fincancı’nın serbest bırakılmasını istedi.
Davanın 23 Aralık’ta görülen ilk duruşmasında karar çıkmamıştı. Mahkeme heyeti duruşmayı altı gün sonraya, 29 Aralık saat 13.30’a ertelemişti.
'BU TALİMAT DEĞİL DE NEDİR?'
Mahkeme, avukatların usule ilişkin itirazlarını reddetti. Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasına başlayan Fincancı, şunları söyledi:
"Savcı beye teşekkür etmek istiyorum. Çünkü uzun ve bilim dışı ifadeler ile iddianameyi epey sadeleştirmişsiniz. Ama intihalden kurtulamamışsınız. Yaşananların sizin üzerinizdeki etkisini bilemiyorum. Ancak süreç inanılmaz bir algı ile yürütülüyor. Benim için vatandaşlıktan çıkarılsın deniyor. Kimi kimin vatanından çıkarıyorlar? Bu hafta sonu Milli Savunma Bakanlığı 'Kimyasal silah iftirasında bulunanları milletimiz asla affetmeyecektir' dedi. Şimdi bu talimat değil de nedir? Siyasi otorite tamamen algılarla hareket etmektedir. İlk duruşma sırasında adliye çevresinde yoğun bir güvenlik önlemi alındı. Yarattıkları bu algı sizin kararınızı etkilemeye yöneliktir.”
Fincancı'nın avukatları reddi hakim talebinde bulunp mahkeme heyetinin dosyadan el çekmesini istedi. Duruşma 11 Ocak'a ertelendi.
NE OLMUŞTU?
Şebnem Korur Fincancı, ekim ayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi sınırları içerisinde kimyasal silah kullandığına yönelik çıkan iddialara ilişkin, "Bölgenin bağımsız heyetler tarafından etkin biçimde araştırılması gerektiğini" söyledi.
Fincancı’nın yaptığı bu açıklamanın ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Ekim’de Fincancı hakkında soruşturma başlattığını duyurdu. Bunun üzerine 26 Ekim’de İstanbul’da gözaltına alınan Fincancı, götürüldüğü Ankara’da ifadesinin ardından 27 Ekim’de tutuklandı.
Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Fincancı hakkında, 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası istenen iddianameyi kabul etti. Mahkeme, yargılamaya yetkili mercinin İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi olduğuna hükmederek, yetkisizlik kararıyla dosyayı İstanbul'a gönderdi. Çağlayan Adliyesi 24. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı kabul ederek ilk duruşmanın tarihini 23 Aralık 2022 Cuma günü olarak belirledi.