Türk Tabipleri Birliği Başkanı (TTB) Şebnem Korur Fincancı’nın, ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması bugün İstanbul Çağlayan Adliyesi 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme Fincancı'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 28 Aralık’a ertelendi.
'Terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla tutuklanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, İstanbul Çağlayan Adliyesi 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklu halinin devamına karar verirken, duruşmayı ise 29 Aralık 13.30’a erteledi.
Mahkeme heyeti duruşma salonuna saat 09.43’te girdi. Şebnem Korur Fincancı da mahkemede salonunda hazır bulundu. Avukatlar daha büyük salona geçilmesi için mahkeme başkanından talepte bulundu. Ancak mahkeme başkanı talebi reddederek duruşmayı başlattı.
Mahkeme heyeti, Şebnem Korur Fincancı savunmasını üç avukatla sınırlandırdı. Avukatlar mahkeme başkanından kararın kaldırılmasını istedi. Başkan, ‘743 avukata söz veremem’ diyerek avukatların taleplerini reddetti. Avukatların ısrarları sonrasında çok sayıda avukatın ismini aldı.
Mahkeme başkanı, Fincancı'ya 'sen' diye hitap edince avukatlar itiraz ederek, nezaket kuralları gereği müvekkillerine 'sen' yerine 'siz' diye hitap etmesini istedi. Hâkim ise "Ne diyeyim, sanık kendisi" dedi. Avukatlar ise müvekkilleri sanık olduğu için istediği gibi hitap edemeyeceğini söyledi.
'SUÇ İŞLEMEDİĞİM İÇİN BEYANDA BULUNACAĞIM'
Savunmasını oturarak veren Fincancı şunları söyledi:
"İfade tarzınızdan zaten hakkımda hüküm verdiğinizi düşünüyorum. Yaş olarak sizin zamanlarınızda hukuk fakültelerinde ders vermiş biri olarak bana 'sen' diye hitap edemezsiniz. İstanbul’a getirilme koşullarım da çok kötüydü. 64 yaşındayım. Çeşitli hastalıklarım var, sevk araçları insan sağlığına zararlı. Bugün ağrım vardı, bu ağrıyla savunma yapacağım, savunma değil bir suç işlemediğim için beyanda bulunacağım. O güvenlikli aracın içinde benim elimde silah mı vardı da elimde kelepçe ile 5,5 saat boyunca yolculuk yaptım. Benim tek silahım kalem.
'BİLİMSEL VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜMÜ KULLANDIM'
Yıllarımı verdiğim Adli Tıp’a bilimsel bir tartışma yerine linç girişiminde bulunanlara tıp dışı insanlara bir sözüm var. Tıbbi görüşüm kriminalize edildi. Ortada bir suç iddiası varsa, o suçu gizleme çabası da vardır. Devletlerin işlediği suçların devletlerden bağımsız kişilerin araştırmaları var. O yayında kısaca ön tanımdan söz ettim. Videoda bazılarında kimi belirtiler vardı. Ama etkilenmemiş olanlar da vardı. Etkilenenlerden birinin ağzında köpükler geliyordu. Bir araştırma ihtiyacından söz ettim. Bilimsel ve ifade özgürlüğü hakkımın kullanıldığı görülebilir.”
'LİNÇ GİRİŞİMİ BAŞLATTILAR'
Propaganda iddiasıyla yargılandığı yayının 7 dakikalık bir konuşma olduğunu kaydeden Fincancı şöyle devam etti:
Bana sorulan sorulara yanıt verdim. Yayında kısaca bir ön tanıdan bahsettim. Videoda, karanlık bir ortamda görünen kişilere etki eden maddeler vardı. Videodaki kişide ağzından gelen kanlı köpükler ve ani kasılmalar vardı. Videodaki belirtiler üzerine yaptığım, belli ki bir toksik oluştuğu üzerine yaptığım konuşma bir ön tanıdır. Hekim, sesini duyuramayanların avukatı olmalı. Zarar verenin değil, görünür kılanın cezalandırıldığı bir ortamda ne yazık ki zorunlu emekliliğim geldiği için emekli oldum. Almanya'dan döndüğüm halde kaçacağım ihtimaliyle beni tutukladılar. Adli tıp uzmanlığıma rağmen, iddiaları soruşturmayıp, linç girişimini başlattılar.
SAVCI, TUTUKLULUĞUN DEVAMINI İSTEDİ
Fincancı’nın üç avukatının konuşmasından sonra mahkeme başkanı, duruşma savcısına Fincancı’nın tutukluluğuyla ilgili ya da hazırsa esas hakkındaki mütalaasını sordu. Duruşma savcısı da mütalaasının hazır olduğunu söyledi. Avukat beyanlarının ardından mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, Fincancı'nın iddianamedeki suç ile 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Savcı, Fincancı'nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme Fincancı'nın tutukluluğunun devamına karar verdi. Duruşma 28 Aralık’a ertelendi.
HEKİMLER ADLİYE ÖNÜNDE BEKLEYİŞTE
Fincancı'nın tutuklu olarak yargılandığı davanın ilk duruşma öncesi polis, adliye önündeki alanı bariyerlerle kapattı. TTB üyeleri ve siyasi parti temsilcileri duruşma öncesi adliyenin yakınındaki metro durağı çıkışında basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına hekimler beyaz önlükleriyle katıldı.
Basın açıklamasını okuyan TTB 2. Başkanı Ali İhsan Ökten, Çağlayan Adliyesi’nin önünde, 2 aya yakın bir süredir ülkenin demokrasisi ve hukuku açısından yaşadığı utanç verici bir dönemin sonlanması için toplandıklarını belirtti.
'BERAAT BEKLİYORUZ'
Fincancı’nın derhal serbest bırakılmasını ve hakkındaki suçlamaların düşürülerek ilk duruşmada beraatini beklediklerini kaydeden Ökten şunları söyledi:
"İnsan hakları kuruluşları, emek ve meslek örgütleri, barolar, sendikalar, Dünya Tabipleri Birliği ve Avrupa Hekimler Daimi Komitesi başta olmak üzere evrensel hekim örgütleri ve sayısız miktarda dostumuz ve yol arkadaşımız aynı taleple, Şebnem Hoca’nın serbest kalmasını bekliyor. İnanıyoruz ki hocamızı bugün karanlığa karşı Beyaz Önlüklerimizle karşılayacağız. Hekimlik değerleri, bilimsel düşünce özgürlüğü, mesleki bağımsızlık, meslek örgütü özerkliği, ve toplumun sağlık hakkı için mücadelemizi hep beraber sürdüreceğiz.”
NE OLMUŞTU?
Şebnem Korur Fincancı, TSK'nin sınır ötesi operasyonlarında kullandığı silahlara ilişkin iddiaları nedeniyle 26 Ekim 2022'de İstanbul'da gözaltına alındı. Ankara'ya getirilen Fincancı, emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Şebnem Korur Fincancı'nın "Terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla 7.5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Fincancı, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.