CHP lideri Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Soylu'nun bir siyasetçinin organize suç örgütü lideri Peker'den 10 bin dolar aldığına ilişkin sözlerine "İçişleri Bakanı suçluyu niye gizliyor?" diyerek tepki gösterdi. Meclis Başkanı Şentop'a da seslenen Kılıçdaroğlu, "Bu Meclis'in onurunu korumak, bu pisliği aydınlatmak zorunda" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun TRT'de katıldığı bir programda bir siyasetçinin organize suç örgütü lideri Sedat Peker'den 10 bin dolar aldığına ilişkin sözlerine "İçişleri Bakanı suçluyu niye gizliyor?" diyerek tepki gösterdi.
Konuyla ilgili Meclis Başkanı Mustafa Şentop'a da seslenen Kılıçdaroğlu, "Şentop bu konuyu açıklamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne düşen bu kara gölgeyi kaldırmak zorundadır. Eğer Şentop konuşmuyorsa, acaba 10 bin dolar benzeri bir olay her ay ona da mı veriliyor? Sessiz kalamaz Şentop. Saraydakiler sessiz kalabilir onların tamamı zaten bir yerlerden besleniyor. Ama Şentop TBMM'yi temsil ediyor. Bu Meclis'in onurunu korumak, bu pisliği aydınlatmak zorundadır" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Çay üreticisi çıkmış hakkını istiyor. Hak istemenin suç olduğu bir dönemi yaşıyoruz. O nedenle çay konusunda Rizeli, Artvinli kardeşlerim yıllardır itiraz ediyorsunuz, yıllardır haklarınız verilmiyor. Hiç aklınıza geliyor mu ya oy verdiğiniz AK Parti yıllardır Türkiye'ye tonlarca çay ithal ediyor. Kaçak çay mı diyorsun her yerde görürsün. Biz ithalatı kesinlikle yasaklayacağız. Kaçak çayı da meydana koyup dibine kibriti vereceğiz, meydanda yakacağız. Onlar sizin hakkınızı savunamaz. Onlar sizin hukukunuzu savunamaz. Ama biz bize oy verirsiniz vermezsiniz o ayrı bir şey ama iktidar sahiplerinin her vatandaşın hakkını teslim etmesi lazım. Biz hakkınızı teslim edeceğiz, o zaman yanımıza geleceksiniz. Sizin hakkınızı hukukunuzu teslim ettiğimizi göreceksiniz. Siz sandığa gittiğinizde de vicdanınıza göre oy kullanacaksınız ben bunu çok iyi biliyorum.
'FINDIK ULUSLARARASI TEKELLERE TESLİM'
Fındığı uluslararası tekellere teslim ettiler. Bu düzen böyle giderse önümüzdeki 10 yıl içinde bütün fındık üreticileri büyük bir tekelin işçisi olacak. Fındık bahçelerini satın alıyorlar şimdi. Ne olacak peki? İşçi olacak asgari ücrete mahkum olacak. Fındık konusunda fiyatın 35 lirası olması lazım. Türk lirası zaten eridi. Bir fındık 4 dolar etmez mi? Bu fiyatı verirler mi? Endişem var, vermezler. Niye? Uluslararası tekellere hizmet ediyor bunlar. Fındık üreticisine hizmet etmezler bunlar. AK Parti İl Başkanı da üreticiyi tehdit ediyor yerel televizyonda. E biri dönüp size ayağını denk al diyor siz de gidip tıpış tıpış oy veriyorsanız elbette sizi açlığa mahkum edeceklerdir. Her birimizin uyanması gerçekleri görmesi lazım.
'MERCİMEKTEN NOHUTA İTHAL EDİYORLAR'
Türkiye Ziraat Odalar birliği 41 ilde kuraklık yaşandığını ifade etti. Dünyada ısının giderek yükseleceğini herkes biliyor. Dünyada ısı giderek yükseliyorsa tarım için önlem almak gerekiyor. Tarlaların bir şekliyle sulanması gerekiyor. Kim düşünecek bunu? İktidar sahipleri? Düşünüyorlar mı? Kesinlikle düşünmüyorlar. Burdur'a gittiğimizde dediler ki Karacaören Barajı var bize söz verdiler Bucak ovasını sulayacak diye. Yapmadılar. Yapmazlar kardeşim. Her seferinde gidip oy verirsen niye yapsın ki! Unutmayacaksın kardeşim. Sana söz verilmiş ama gereği yerine getirilmemişse oyunun rengini değiştireceksin.
Efendim ekeriz kuraklık olur e bir şey olmaz dışarıdan ithal ederiz. mercimekten tutun nohuta kadar ithal ediyorlar zaten. Et de dışarıdan geliyor. Daha ucuza alıyoruz diyorlar. Halka yalan söylüyorlar."
128 MİLYAR DOLAR TEPKİSİ
128 milyar doları sorduk tık yok. Şimdi soruyorum kim ahlaklı? Kim adaletli? Kim kul hakkı yiyor kim kul hakkı yemiyor? Onlar (Finlandiya) 300 euronun hesabını soruyorlar biz 128 milyar doları sorduk suçlu hale geldik. Soru sormak ne zamandan beri suç oldu. Bir ülkede suçu sormak için soru soruyoruz sorduğumuz soru suç sayılıyorsa orada demokrasi yoktur. Suçluların iktidarı vardır.
'SUÇU BİLİYOR, SUÇLUYU BİLİYOR'
Bu devletin İçişleri Bakanı TRT'de programa katılıyor. Diyor ki bir siyasetçiyi keklemişler.
Suçu biliyor. suçluyu biliyor. Devletin televizyonunda açıklıyor. Her ay 10 bin dolar rüşvet alıyor. Kim? Bir siyasetçi.
Kişiyi biliyor. Rakamı biliyor. Savcı çağırırsa gideceğim açıklayacağım diyor.
İçişleri Bakanı suçluyu niye gizliyor? Saray'a şunu mu demek istiyor. 'Bana dokunma. Dokunursan bu daha başlangıç.! Normalde İçişleri Bakanı bunun suç olduğunu bilir.
Ne diyor kanun? Yüz kızartıcı suç; rüşvet.
'ŞENTOP MECLİS'İN ONURUNU KORUMAK ZORUNDADIR'
Şentop bu konuyu açıklamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne düşen bu kara gölgeyi kaldırmak zorundadır. Eğer Şentop konuşmuyorsa, acaba 10 bin dolar benzeri bir olay her ay ona da mı veriliyor? Sessiz kalamaz Şentop. Saraydakiler sessiz kalabilir onların tamamı zaten bir yerlerden besleniyor. Ama Şentop TBMM'yi temsil ediyor. Bu Meclis'in onurunu korumak, bu pisliği aydınlatmak zorundadır.
Siz her ay 10 bin dolar kazanmıyorsunuz. Sizin evlatlarınız çocuklarınız da işsiz olabilir. Ama neden birileri her ay çetelerden 10 bin dolar alırken ve iktidar bunun üzerine yürümezken siz önümüzdeki seçimlerde ne yapacaksınız?
Huzurlu bir Türkiye istiyoruz.
Mafya gücünü nereden alır? Siyasi iktidarı ele geçirerek alırlar. Soylu'nun deyimiyle keklerler ve istediklerini, yaparlar.
Devleti yönetenleri yönetiyor yeraltı dünyası. Düşünün 83 milyon insan yeraltı dünyasından bir liderin ne söylediğine bakıyor. Böyle bir tablo Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışıyor mu? Memleketi bu hale kim getirdi.
İki tane rüşvetçiyi büyükelçiyi atadılar. Rüşvetçi arabasında Türk Bayrağı taşıyor.
Asıl suçlu kim? Buna izin verenler. Rüşvetçiyi sonra suçlayacaksın. Boşuna demiyor damat; 'at izi it izine karıştı' diye.
Bu iktidar Türkiye Cumhuriyeti'nin gördüğü en dar görüşlü iktidardır. Bu iktidar illegal organizasyonlarla iç içe geçmiş bir siyasi iktidardır. Bu iktidar bizim omuzlarımıza ciddi yükler getiren bir iktidardır.
O nedenle diyoruz bir an önce seçime gitmeliyiz.
ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI
Türkiye'nin mafyadan beslenen siyasetçilere ihtiyacı yok.
Ben diyorum ki seçim. Erdoğan kaçacak delik arıyor. Halktan, milletten kaçılır mı? Sandığı koyacaksın vatandaş seni seçerse yine geleceksin. Bana ders vereceksin.
Sende yürek varsa ister CNN Türk olsun ister A Haber olsun ikisine de çıkarız. Yüreğin varsa, cesaretin varsa gel kardeşim. Hiçbir Osmanlı Padişahı'na nasip olmayacak kadar sarayların var. Çetelerin trollerin, etrafında beslemelerin var. Devleti çiftlik gibi yönetiyorsun. istediğin gibi hareket ediyorsun. Ama gel arkadaş sandığı koyalım dediğim zaman kaçacak delik arıyorsun. Niye kaçıyorsun? Millet seni istemiyor. Zorla güzellik olmaz. Milleti mahvettin, perişan ettin."