Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuştu. Gündem konusu İsrail'in Orta Doğu'da akıttığı kan olurken, Netanyahu'nun şimdi de gözünü Lübnan'a diktiğini söyledi. Erdoğan'ın Türkiye'ye dair gündemi de 'normalleşme' süreci oldu. Amaçlarının 'muhalefeti normalleştirmek' olduğunu ifade eden Erdoğan, "Dilini söylemini düzeltecek olan muhalefettir. Normalleşmesi gereken muhalefettir. İktidar partisi ile ana muhalefet partisi arasında ittifak olmaz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına sert tepki gösterdi. Müslüman ülkelerin tepkisizliğini eleştirerek, "İsrail'in insanlık dışı saldırıları karşısında üç maymunu oynayan Müslüman ülkeler modern dünyanın utanç defterine yazılmıştır. Gazzeli çocukların fotoğrafı, İslam aleminin acizliğinin sembolü olarak hatırlanacaktır" dedi.
Ayrıca siyasette "normalleşme" sürecine de değinerek, muhalefetin dil ve söylem düzeyini düzeltmeleri gerektiğini söylerken iktidar ile ana muhalefet arasında ittifak olamayacağını belirtti.
Erdoğan'ın cümlelerinin satırbaşları şöyle:
"AK Parti'ye gönül veren tüm parti mensuplarına selamlarımı gönderiyorum. Grup toplantısının ülkemiz ve partimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Toplantımıza teşrif eden misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Sözlerimin hemen başında geçen hafta idrak ettiğimiz Kurban Bayramınızı tebrik ediyorum. Hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklara giden vatandaşlarımızın ibadetlerinin de Allah katında kabul olmasını diliyorum.
Her ne kadar Gazze başta olmak üzere yaşanan zulümler nedeniyle biraz buruk geçirsek de kurban Bayramının sevincini dostlarıyla ailesiyle paylaşarak bu mübarek günleri idrak eden kardeşlerimizden Allah razı olsun diyorum.
İsrail daha önceki bayramlarda olduğu gibi bu bayramda da kan dökmeye, çocukların üzerine bomba yağdırmaya devam etti. İnsanlık dışı saldırılar nedeniyle, çadırlarda hayata tutunma mücadelesi veren yüzlerce Filistinli kardeşimiz şehit oldu. İsrail barbarlığının kurbanı olan 38 bini aşkın Filistinli şehidimizi rahmetle anıyorum. Derisi sırtına yapışan Gazzeli çocukların fotoğrafı modern dünyanın utanç defterine yazılmıştır. İslam aleminin acizliğinin bir sembolü olarak acıyla hatırlanacaktır.
Katillerin dimdik karşısında duracağız. Kimse bizden Siyonist şebekenin karşısında boyun eğmemizi, zalimler karşısında düğme iliklememizi beklemesin. Filistin'de işgal politikası devam ettikçe dünyanın hiçbir yerinin güvende olmadığını ifade ettik. Filistin devleti tanınmalı. Filistin'e sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Birileri Filistin direnişine çamur atma eşinde koşuyor.
'ERMENİSTAN'IN FİLİSTİN'İ TANIMASINDAN MEMNUNİYET DUYUYORUZ'
Ermenistan'ın da Filistin Devletini tanıma kararından memnuniyet duyuyoruz.
'İSRAİL GÖZÜNÜ LÜBNAN'A DİKTİ'
İsrail'in gözünü Lübnan'a diktiği belli oluyor. İsrail'in sırtının sıvazlandığını görüyoruz. Lafa gelince adaletten dem vuran devletlerin Netanyahu gibi bir ruh hastasının esiri olmaları zavallılıktır.
Netanyahu’nun savaşı bölgeye yayma planları büyük bir felakete yol açacaktır. Bu kanlı planlara önce İslam alemi ve Orta Doğu ülkeleri tepki göstermelidir. Buna fırsat vermemiz lazım. Türkiye Lübnan'ın yanındadır.
DİYARBAKIR VE MARDİN YANGINLARI
Bundan sonra da millet yol mu yiyecek diyerek yatırım düşmanlığı yapan çapsızlara kulak asmayacağız. Ülkemizin dört bir köşesini demir ağlarla, yollarla, viyadük tünel, alt üst geçitlerle örmeye devam edeceğiz. Aldığımız önlemlere ve yatırımlara rağmen kazaların önünü tamamen kesemiyoruz. Bayram tatilinde 7 bin kazada 72 insanımız hayatını kaybetti. 12 bin 400 kişi de yaralandı. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum.
20 Haziran'da Diyarbakır ve Mardin'de çıkan anız yangını yüreğimizi yaktı. Yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum yaralılara acil şifalar temenni diliyorum. Bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Devletimiz ilk andan itibaren seferber olmuştur. Yangına müdahale öncelikle büyükşehir belediyeleri sorumluluğunda olmasına rağmen bakanlığımız süratle müdahale etmiştir.. Acil yardım ödeneği ile devletimiz maddi destek sağlamaya başladı. Adli tahkikat neticesinde yangın çıkış nedeni ortaya konacaktır. Felaket üzerinde tepinenleri Allah'a ve milletin vicdanına havale ediyoruz. Devletimiz tüm kurumları ile yangını söndürmek için canını dişine takarak çalışırken diğer tarafta bir avuç kefen hırsızı ahlaksızca selden kütük kapma yarışına giriyor.
Mardin'deki taziye evinde DEM'li provokatörlerin kepazelik ise bunların milletin değerlerinden nasıl yoksun olduğunu göstermiştir. Ev sahiplerinin soğuk kanlı tavrı çirkin provokasyonun önüne geçti.
Kimin vekili oldukları milletçe birleştiğimiz spor müsabakalarında da ortaya çıkıyor. Avrupa şampiyonasında Portekiz maçı sonrası kansızların milletin sinir uçları ile oynama girişimi masum değildir. Ne yaparlarsa yapsınlar milletin birliğini bozamayacaklar. Kandil'in ayak takımına meydanı bırakmadık, bırakmayacağız.
Millilerimizin bu akşam inşallah tarihi bir zafere imza atacaklarına inanıyorum. Aslanlarımıza Çekya maçında başarılar diliyorum Rabbim ayaklarına taş değdirmesin diyorum. İnşallah bu akşam 85 milyon tek yürek olarak dualarımızla A Milli Futbol Takımımızın yanında olacağız.
'İKTİDAR PARTİSİ İLE ANA MUHALEFET PARTİSİ ARASINDA İTTİFAK OLMAZ'
AK Parti kuruluşundan bu yana kutuplaşmanın yanında olmadı, asla ve asla gerilim siyaseti gütmedi, hizmetlerinde ayrım yapmadı. Nice darbe ve vesayet girişimi yaşadık. Ana muhalefet partisi bırakın bizim yanımızda durmayı, siyasetin, demokrasinin yanında bile yer almadı. Ana muhalefetin AK Parti'ye yönelik her saldırının yanında durduğunu görürsünüz. FETÖ'cü hainlerden Gezici vandallara kadar hepsine siyasi himaye sağladıklarını görürsünüz. Siyasi çıkarları uğruna toplumun fay hatlarıyla oynamaktan çekinmediklerini görürsünüz. Burada bir hususu üzerine basa basa ifade etmek istiyorum, bizim siyasette yumuşuma çabamız aslında muhalefeti normalleştirme çabasıdır. Dilini söylemini düzeltecek olan muhalefettir. Normalleşmesi gereken muhalefettir. İktidar partisi ile ana muhalefet partisi arasında ittifak olmaz.
'ÖZEL'İN SİYASETİ NE KADAR GERİLİME SÜRÜKLEMEYE ÇALIŞTIĞINI GÖRÜYORUZ'
Muhalefetten kucaklaştırıcı siyasete, devleti ve milleti önceleyen politikalara yaklaşmasını bekliyoruz. Muhalefetin çabalarımıza nasıl karşılık verdiğini hepiniz görüyorsunuz. Biz ülkemizin, milletimizin çıkarları için yapıcı davranmaya çalışırken, CHP Genel Başkanının siyaseti ne kadar gerilime sürüklemeye çalıştığını görüyorsunuz.
Şunu kimse unutmasın, biz 22 yıldır kimi zaman yalnız, kimi zaman da samimi dostlarımızla bu yolu yürüyoruz. CHP'den hoşgörü ve nezaket görmedik. Bundan dolayı hiçbir şey kaybetmedik. Bugün de siyasi bir kazanç peşinde değiliz. CHP milli iradeyle barışsın istiyoruz. Ana muhalefet hazım problemi yaşıyor. Ziyaretimizin üzerinden iki gün geçmeden çiğlik yaptılar
Suç ortağı arayanlar kendilerini fazla yormasın. Nereden geldiğini ve nereye gittiğini açıklayamadıkları para kulelerine baksınlar. Bize çamur atmadan evvel sözde kent uzlaşında kimlerle yol yürüdüklerini sorgulasınlar. Biz bu tür ikili münakaşaya girmeyenlere özen gösteriyoruz.
MHP İLE ORTAKLIK MESAJI
Ortaklık arayışı 22 yıllık hizmet ve reform mirasımızdan pay kapmak ise kimseyi başarı hikayemize ortak etmeyiz.
Cumhur İttifakı her ne kadar farklı siyasi partilerin bir araya gelmesinden teşekkül etmiş olsa da Türkiye adına tek vücuttur. Cumhur İttifakı'nın herhangi bir üyesine yapılan saldırı, doğrudan Cumhur İttifakı'nın bütünlüğüne yapılmıştır. Biz bu saldırılara eyvallah demeyiz. Geçit vermeyiz. Oynanan oyununda farkındayız. FETÖ'nün tetikçi kalemleriyle nereye varılmak istendiğini çok iyi biliyoruz.
Gerek Devlet Bahçeli, gerek şahsım, saldırıların arkasındaki karanlık odakları net biçimde görüyor. Bunların meseleleri MHP'den ziyade Cumhur İttifakı'dır. Bu tuzağa düşmeyeceğiz, milletimizi de düşürmeyeceğiz.
15 Temmuz gecesi darbecilere karşı meydanlarda kurulan Cumhur İttifakı sapa sağlam ayaktadır. Birdir, bütündür, sarsılmadan ayakta kalacaktır. Cumhur İttifakı Türkiye'nin güvencesi.
Bugün saat 16.00'da Sayın Bahçeli ile görüşerek gündemdeki konuları ele alacağız.
'ENFLASYONUNUN ATEŞİNİN DÜŞTÜĞÜNÜ HEP BİRLİKTE GÖRECEĞİZ'
Kızılcahamam Toplantımızda ekonomiden dış politikaya, farklı alanlarda kabine üyelerimiz ve parti yöneticilerimiz sunumlarını yaptılar. Yol haritamızı belirledik. 1-2 Temmuz'da belediye başkanlarımızla bir araya geleceğiz. Bu toplantıyı da yaptıktan sonra artık tam kapasite ülkemize, milletimize ve şehirlerimize hizmet etmeye odaklanacağız. Kalıcı refah artışını sağlayacağız. Enflasyonunun ateşinin düştüğünü hep birlikte göreceğiz. Bu yaz mevsimini çok yoğun bir çalışmayla sürdüreceğiz. Durmak yok yola devam. Ekonomide bu adımları atarken, partimizdeki yenilenme sürecini de hayata geçireceğiz.
Önceki gün MYK toplantısında bazı illerimizde nöbet değişimine gittik. Kendi takvimimiz çerçevesinde başka tasarruflarda da bulunacağız. Bu süreç neticesinde bizden beklediği değişimi gerçekleştireceğiz.
Biz siyasi partilerden bir parti değiliz. Biz kökü mazide gözü atide olan bir dava hareketiyiz. Başkaları gibi kırarak, dökerek siyasette yol yürümek bize yakışmaz. AK Parti davasına inanmış, bu partiye emek vermiş her bir kardeşimizin katkısına ihtiyacımız var. Birilerinin dört gözle AK Parti'den tuğla koparmayı beklediğini biliyoruz. Bunlara izin vermeyeceğiz. Ülkemizi ve partimizi aydınlık yarınlara taşıyacağız. Yaz mevsimini her açıdan dolu dolu geçirmeyi arzu ediyoruz."