Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Özel ve İBB Başkanı İmamoğlu'nun Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasının ardından kendisine yönelik söylediği sözler nedeniyle Özel ve İmamoğlu'na 1 milyon liralık tazminat davası açtı. Özel, davayla ilgili "Normalleşme sürecinin dışarısına bizi çıkarmak için adımlar atıyorlar." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisine yönelik sözleri nedeniyle CHP genel Başkanı Özgür Özel'e 1 milyon liralık manevi tazminat davası açtı.
Özel'den partisinin İstanbul'daki kapalı oturumu sonrası konu hakkında açıklama geldi. Özel, "Gerçekten sayın Erdoğan geçen sene 5 Kasım'dan bu sene 5 Kasım'a kadar, yani benim genel başkanlığım döneminde, benim ona onun bana tazminat davası açmamasının önemli bir adım olacağını düşünüyordum ama 5 Kasım'a kadar sabredememiş" dedi.
Özel, "AK Partililer söylüyor. 'Efendim normalleşme CHP'ye yarıyor'. Bizi normalleşme sürecinin dışarısına çıkarmak için adımlar atıyorlar. Aslında en sert eleştirileri yapıyoruz ama kelimeleri seçerken hakaretten, küfürden uzak duruyoruz. Bunu hepiniz takip ediyorsunuz. Bunun bize yaradığını söylüyorlar ve normalleşme sürecinin dışarısına bizi çıkarmak için adımlar atıyorlar." ifadelerini kullandı.
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Hakaret duymadan duymuş gibi yapıp dünkü konuşmadan hakaret çıkarıp sanki eden o değilmiş, mağdur olan Esenyurt ve CHP adayına oy verenler değilmiş gibi kendisine bir mağduriyet devşirmeye çalışıyor. Taktik bir hamledir. Bu tip taktik hamleleri Erdoğan'dan çok gördük.
Darbecilikle suçlamışız, terör örgütü üyesi olmakla suçlamışız. Ahmet Özer'i 10 yıl geriye dönüp bakıp da 10 yıl öncesindeki telefon görüşmelerinde bir terör örgütü mensubu ile konuşmaktan terörist yapıyorsanız sizin grubunuzda Fethullah Gülen ile ya da Gülencilerle telefon konuşmayı bırakın, aynı tepsiden maklube kaşıklayanlar herhalde milletvekili olmasalar grup kuracak sayıyı bulamazlar.
Bunu söyleyince sen bize terörist mi dedin? Ya terörist demedim senin yaptığın terör tanımını size uygularsak size de terörist derler dedim. Bunu anlamayıp bir algı yönetimine kalkışmak gerçekten anlaşılır bir mevzu değil. Sayın Erdoğan'ın kapasitesi sabah da söyledim, Hitler ve ekibinde olsa, teşbihte hata olmaz, dönecekler Berlin'e Rus ordusu girerken koşacaklar toplama kamplarında tuttuklarına diyecekler ki, 'Gün birlik ve beraberlik günüdür, hepimiz aynı gemideyiz.' Kardeşim gücü eline geçirdiğinde düşman hukuku uyguluyorsun, gücü elinden gittiğinde veya bir risk gördüğünde dönüyorsun, 'Hadi hep beraber Türkiye olalım' diyorsun. Burada bir samimiyet yok.
"MİLLETİMİZ KAVGA İSTEMİYOR"
Meseleleri kişiselleştirmemeye, hakaret etmemeye devam edeceğim. Çünkü milletimiz kavga istemiyor. Erdoğan'ın elinde bir rapor var. AKP'liler söylüyor. 'Efendim normalleşme CHP'ye yarıyor'. Bizi normalleşme sürecinin dışarısına çıkarmak için adımlar atıyorlar. Aslında en sert eleştirileri yapıyoruz ama kelimeleri seçerken hakaretten, küfürden uzak duruyoruz. Bunu hepiniz takip ediyorsunuz. Bunun bize yaradığını söylüyorlar ve normalleşme sürecinin dışarısına bizi çıkarmak için adımlar atıyorlar. O teğmenlerin kılıç çatmasındaki tutumları da oydu. Devam eden süreçte kutuplaştırıcı söylemlere sarılmaları da oydu."
“TEK TEK NOT ALDIK”
Özel, partisinin TBMM Grubunun yaptığı görüşmeler hakkındaki soruya ilişkin ise şunları söyledi:
“Günün çok verimli geçtiğini tüm görüşlerden arkadaşlarımız ifade ettiler. Günün en ortak mutabakatı şuydu: Çok kaliteli, çok düzeyli, çok iyi tartışmaların olduğu, hepimize yarayan, hepimizin ufkunu açan bir gün oldu. Tabii ki bana, arkadaşlarımıza eleştiriler oldu, bizim eleştirilerimiz oldu ama bunların hiçbirisi yıkıcı değil yapıcı eleştirilerdi. En çok yapılan vurgu, grubun birlik ve beraberliğine verilen önem, bu dönemde Cumhuriyet Halk Partisi grubuna çok önemli bir görev düştüğü. Bunun açısından da hep birlikte, bir ve bütün olarak bir mücadele vermemiz gerektiği konusunda bir ortaklaşma vardı. Biz tabii teknik konularda da gerek eleştirileri, gerek yönlendirmeleri, önerileri tek tek not aldık. Zaten bu toplantı o yüzden yapılıyor. Ama ‘Teker teker anlatır mısınız?’ derseniz, o zaman basına açardık toplantıyı, kapalı yapılmasının da bir gerekçesi, haklı bir gerekçesi var” ifadesini kullandı.