Otomobilin çarptığı basketbolcu Mihrace'nin ailesi isyan etti: Bu bir cinayettir

Otomobilin çarptığı basketbolcu Mihrace'nin ailesi isyan etti: Bu bir cinayettir

Zonguldak Spor Basket 67 Kadın Basketbol Takımı oyuncusu Mihrace Yasemin Buğdaycı memleketi Diyarbakır'da bisikletiyle seyir halindeyken araç çarpması sonucu hayatını kaybetmesinin ardından ağabeyi Abdulvahap Veysel Buğdaycı, "Kişiyi neden bıraktılar. Raporlar neden hazır değil. Bu bir cinayettir, katliamdır, ölümdür. O şoför bir manevrayla orta refüje çıkabilirdi. Hız tabelasını boşuna oraya koymamışlar." diyerek isyan etti.

Spor dünyasını yasa boğan kaza Diyarbakır'ın Sur ilçesine bağlı Kıtıbıl Mahallesi'nde meydana geldi. Zonguldak Spor Basket 67 Kadın Basketbol Takımı’nda geçen sezon forma giyen ve 2. Lig’den 1. Lig’e yükselmesinde büyük rol oynayan Mihrace Yasemin Buğdaycı (31), memleketi Diyarbakır’da bisikletiyle seyir halindeyken trafik kazası geçirdi.

İhbar üzerine kaza yerine sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesinin ardından Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alınan Zonguldak Spor Basket 67 Kadın Basketbol Takımı oyuncusu Buğdaycı, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.

Kazanın ardından gözaltına alınan Mahsun K., emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece adli kontrolle serbest bırakıldı. Mahsun K., ilk ifadesinde, "Yolda seyir halindeyken aniden önüme çıktı" dediği öğrenildi. Bu arada kaza güvenlik kamerasına yansıdı.

BİR GÜN ÖNCE ELEKTRİKLİ BİSİKLET SATIN ALMIŞ

Mihrace’nin, elektrikli bisikletini satın aldıktan 24 saat geçmeden olayın yaşandığı, tamamladığı ilk yardım kursunun sertifikasını almak için Dicle Üniversitesi’ne gittiği sırada kazanın meydana geldiği ortaya çıktı. Mihrecan Yasemin Buğdaycı’nın satın aldığı bisikletini kullandığı görüntüler de ortaya çıktı.

‘TAZİYEMİZ VARKEN SÜRÜCÜNÜN SERBEST BIRAKILDIĞINI DUYDUK’

Mihrace Yasemin Buğdaycı'nın yaşamını yitirdiği kazanın ardından ailesi, DHA’ya konuştu. Mihrace’nin ağabeyi Abdulvahap Veysel Buğdaycı (44), sürücünün serbest bırakılmasına tepki göstererek, “Çarpan kişi ayağını hiç frene basmıyor, manevra yapmıyor. Yaya geçidi ve hız kilometresi 30 olan yerde kendisine çarparak 10 metre ileriye fırlatarak yaşamına son verdi. Bizim taziyemiz varken, serbest bırakıldığını duyduk. Burada veya başka yerde olsun onu sevenler çok fazla… Hayalinin peşinden giden ve daha iyi öğrenciler yetiştirebilmek için çabalayan eğitimine eğitim katan biriydi. Biz bu durumun bu şekilde olmasını kabullenemiyoruz. Kişiyi neden bıraktılar. Raporlar neden hazır değil. Bu bir cinayettir, katliamdır, ölümdür. O şoför bir manevrayla orta refüje çıkabilirdi. Hız tabelasını boşuna oraya koymamışlar” dedi.

‘ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYORDU, HAYALLERİ YARIM KALDI’

Mihrace’nin öğretmen olmak istediğini belirten ağabeyi Abdulvahap Veysel Buğdaycı, “Hayalleri vardı ama genç yaşında hayallerini tamamlayamadan hayata veda etti. Bu da bizi çok üzdü, yıprattı. KPSS sınavına girmeden önce bana, ‘Ağabey bu sefer olacak’ dedi. Kız kardeşim atanıp beden eğitimi öğretmeni olmak istiyordu. Bir hafta sonra onu istemeye gelecektiler. Bunlar bir annenin bir ağabeyin ve kız kardeşin hayalidir. Ama maalesef bu kursağımızda kaldı. Kelimeler düğümleniyor. Taziyemizin son günü ama taziyemiz içimizde devam ediyor. Adaletin yerine gelmesini istiyoruz. Kız kardeşimi arayanlar var ama biz telefonunu açamıyoruz. Telefonları açıp kaybettik diyemiyoruz. Biz şikayetçiyiz. Biz vazgeçersek bile Allah, kulun hakkından vazgeçmez. Yazmamız gerekiyorsa yazarız. Biz davamızdan vazgeçmeyeceğiz. 7 numaralı formayı askıya alan kulübe de teşekkür ederiz. Kardeşim değerli olmasaydı kaldırmazlardı” diye konuştu.

‘KARDEŞİM KEFENE SIĞMADI, ONA ÖLÜM YAKIŞMADI’

Ablası Süheyla Nurdan Buğdaycı ise ölümün Mihrace’ye yakışmadığını belirterek, “Mihrace Yasemin 16 yaşında babasız kaldı. Tek başına bugüne kadar kendi çabasıyla çalıştı ve geldi. Kendi başarılarıyla ödüllerini kazandı. İlk yardım sertifikasını almak için Dicle Üniversitesi’ne gitti. Sertifikasını alırken ablası Servet Buğdaycı’yı arayıp çok acıktığını kendisine yemek hazırlamasını söylemiş. Ondan sonra 2 saat geçmeden biz ölüm haberini alıyoruz. Ciğerimiz yandı, çünkü evin en küçüğüydü. Ciğerimizin bir parçasıydı. Bisiklet kullanıyordu. Çünkü hepimiz küçüklüğümüzden beri bisiklet kullanan insanlarız. Beceriksiz veya kullanmayan biri değildi. Bisikleti çok güzel kullanıyordu. İri yapılı, güzeller güzeli bir kardeşimdi. Sağlıklı bir yaşamı vardı. Morga götürdük, kız kardeşim masaya sığmıyordu. Kefene koymaya çalıştılar kefene sığmadı, ayağını katladılar. Tabuta koydular tabutta dışarı kaldı. Ona ölüm yakışmadı. Biz hala kendimize gelememişiz. Ayak parmaklarında hala bir ay önce yaptığı kına vardı” dedi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN