Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın katledilmesine yönelik davanın ikinci günü. Davanın saat 09:00 itibarıyla başlaması planlanıyor. Duruşmaya 4 sanık ve 26 tanık, geniş güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi.
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın katledilmesine yönelik davada ilk duruşma yapıldı. Duruşmada, sanıklar olan amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve komşu Nevzat Bahtiyar ifadelerini verdi. Bugün saat 09.00'da devam edecek duruşma öncesi tutuklu sanıklar, yoğun güvenlik önlemleri altında yeniden adliyeye getirildi.
İLK GÜN 4 SANIK, 2 TANIK DİNLENDİ
Dosyanın kapsamlı ve tarafların sayısının fazla olması nedeniyle, muhtemel olayların önüne geçilebilmesi için duruşma salonunda, önünde ve adliye çevresinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması için müzekkere yazan mahkemenin talebi üzerine 6 Kasım’da adliyenin çevresi bariyerlerle kapatıldı. Dün saat 09.00’da başlayan ilk duruşmada tutuklu sanıklar, yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi. Duruşmada önce Nevzat Bahtiyar’ın, ardından da sırasıyla Enes, Yüksel ve Salim Güran’ın ifadeleri alındı. Sanıkların ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından, Narin’in babası Arif Güran tanık olarak dinlendi. Ardından da Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar dinlendi. Mahkeme başkanı, saat 23.00 sıralarında duruşmayı bugün saat 09.00’a erteledi.
Bugün devam edecek duruşma öncesi tutuklu sanıklar, yoğun güvenlik önlemleri altında yeniden adliyeye getirildi.
SANIKLAR SALONA ALINDI
Sanıklar ve tanıklar sırayla saat: 09.30'da duruşma salonuna alındı. Önce Arif Güran, ardından Enes Güran geldi. Peşinden anne Yüksel Güran içeri girdi. Üzerinde dünkü siyah kıyafetleri var. Sonrasında da Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar getirildi. Narin'in tutuksuz olan abisi Baran Güran salona çağrıldı.
"ANNEN, KARDEŞİN VE AMCAN SANIK"
Ağabey Baran Güran tanık olarak kürsüye geldi. Mahkeme Başkanı, "Annen, amcan ve kardeşin sanık, tanıklık yapmama hakkın var" dedi.
BARAN GÜRAN: Tanıklık yapacağım. Erzurum'da çalışıyorum. Saat 07.00-08.00 gibi kardeşim Muhammet aradı ve Narin'in kaybolduğunu söyledi. Ben de eve geldim caminin orada toplanmışlardı sonra 112'yi aradım.
HAKİM: Amcanın evine kamera kurulmuş gizli toplantı yapılmış.
BARAN GÜRAN: Gizli toplantı evde mi olur? 'Bakan geliyor evi boşaltın' diyorlardı, bakan geliyordu gizli toplantı olsa köyde olmazdı.
HAKİM: Kadınlar kavgası...
BARAN GÜRAN: Ben orada değildim.
HAKİM: Kadınların ağzı kapatılıyor konuşmasın diye.
BARAN GÜRAN: Herkes gergin.
HAKİM: "Erkekler yaptı neden susuyorsunuz" diye kadınlar söylemiş.
BARAN GÜRAN: Herkes gergin o gerginlikle söylenmiştir.
HAKİM: Narin kaçırıldı veya öldürüldü diye bir şey duydun mu?
BARAN GÜRAN: Olay günü bir araba geldiği söylendi bir araba gelmiş o gün biz kaçırılmış dedik. Şıha gidildi; 'ölse ben bilirdim, kaçırılmış' dedi. Biz de kaçırılmış sandık.
DURUŞMA SALONU KARIŞTI
DİYARBAKIR BAROSU ESKİ BAŞKANI NAHİT EREN: Biz sorgu yaparken sen dışarıdaydın. Salim Güran, "Sen neyin peşindesin" dedi. Baran'ın da peşinde olduğu şeyin peşindeyim.
Bu sırada baba Arif Güran ağlamaya başladı...
DİYARBAKIR BAROSU ESKİ BAŞKANI NAHİT EREN: Arif bey lütfen benim neyin peşinde olduğumu söylemem lazım benim amacım; yaşamıma da neden olsa 3 çocuk babası olarak mis gibi kokan Narin'in katilinin peşindeyim. O yüzden Baran sana Adli Tıp'ta kardeşini göstermedim o kokuyu alma diye sen de mis kokusuyla kalsın diye.
"KIZIM KATLEDİLMİŞ SEN NE DİYORSUN"
Arif Güran haykırarak Kürtçe konuşmaya başladı. Arif Güran, "Kızım katledilmiş sen ne diyorsun" diye bağırdı. Ardından duruşma salonundan çıkartıldı.
Duruşmayı takip eden Güran ailesi mensupları, Nahit Eren'e isyan edip, "Onu istemiyoruz" dedi. Sanık avukatları da "Böyle yargılama yapılamaz" diye tepki gösterdi. Mahkeme başkanı da duruşmayı izleyen Güran ailesi fertlerinin yanına gitti ve kendilerini sakinleştirmeye çalıştı.
Duruşma salonu karıştı. Mahkeme başkanı, avukatlara, "Soruyu direkt soracaksınız. Direkt sorulmazsa salondan çıkartırım" dedi.
ÖZÜR DİLEYİP SORUSUNU YÖNELTTİ
Bunun üzerine Nahit Eren özür dileyerek sorusuna döndü:
- Sana, "Narin nereye defnedilecek farklı bir yere defnedelim" dedim. Sen bana ne dedin?
- "Ne olursa olsun kendi köyüne gömülsün ama..."
- Ben sana hatırlatayım; "Bu konuda benim ve babamın dışında kimsenin söz hakkı yoktur" demedin mi?
Baran: Dedim. Nereye çekiyorsun beni? 7 saat Adli Tıpta beklettiniz, yaralı ağabey olarak babam karar versin" dedim.
- "Kim öldürdüyse ceza alsın" dedin. Ailem de olsa Nevzat da olsa ceza alsın dedin. Sen de bana bunun için vekalet verdin.
Sanık avukatları vekâlet ilişkisi gizlidir soru sorulamaz diyerek itiraz etti.
Mahkeme başkanı "Sanık avukatlarının itirazı doğru" dedi. Bunun üzerine Baran cevap vermedi.
Avukat cezaevindeki kardeşi Enes ile yaptığı kamera görüntülerini sordu.
Baran: Kamera görüntüsü çok yayıldı nerden yayıldı bilmiyorum. Kardeşime "dik dur" dedim moral vermek için. Cezaevinde olduğu için sahipsiz mi bırakalım?
Aile Bakanlığı avukatı Baran Güran'a sordu:
Avukat: Sence ne oldu?
Baran: Biz kardeşimin kaçırıldığını düşündük.
Avukat: 19 gün kardeşin aranıyor. Aileniz yanlış yönlendiriyor, ne diyorsunuz?
Baran: Benim ailem karakol görmemiştir o yüzden yanlış ifade vermiş olabilirler.
Avukat: Enes madde kullanıyor mu şiddet uygular mı?
Baran: Kesinlikle öyle bir şey yok.
Avukat: Kolunu ısırdı.
"BEN DE KOLUMU DUVARA VURDUM"
Baran: Ben de kolumu duvara vurdum, bundan haberiniz var mı? Normal bir durum bu.
Avukat: Nevzat ile ilgili siz ne düşünüyorsunuz mesela ailenle dost mu?
Baran: Uzun zamandır konuşmuyoruz onu biliyorduk.
Sanık avukatı soruyor:
Avukat: Nevzat, Narin dışında başka çocuğa para verdi mi?
Baran: Vermemiş. Yaşıt çocuklara sorduk sadece Narin'e para vermiş.
Avukat: Sence Nevzat babanla tartışması sonucu bu cinayeti işlemiş olabilir mi?
"NEVZAT ÖLDÜRMÜŞ OLABİLİR Mİ?"
Baran: Olabilir. Nevzat çok soğukkanlı 50 cinayet işlemiş gibi.
Hakim: Baran, "Nevzat para verdi" dedin. Neden şüphelenmedin o sırada?
Baran: Normal olabilir.
Hakim: Sen, "soğukkanlı, cinayet işlemiş gibi" dediğin için söylüyorum.
Baran: İnsan ilk kez cinayet işlemiş, insan korkar ama o babamın yanına geldi o derece soğukkanlı.
Salim Güran'ın avukatı soruyor:
- Ali Rıza Güran, Bahtiyar ailesine para teklif etti mi?
Baran: Asla, asla.
Avukat: Salim Güran nasıldı?
Baran: Amcam sürekli jandarmanın yanında arama yapıyordu.
Avukat: Salim Güran yeğenlerini döver mi?
"ENES, AMCAMIN KAFASINA SIKARDI"
Baran: Asla, hiç dövmez.
Avukat: Amcan ile annen arasında ilişki olduğu iddia ediliyor. Enes görse ne yapardı?
Baran: Kafasına sıkardı.
Baran Güran'ın sorgusu tamamlandı.
NARİN'İN AMCASININ OĞLU OSMAN GÜRAN DİNLENDİ
Narin'in amcasının oğlu Osman Güran tanık kürsüsüne çağrıldı.
HAKİM: Narin'in kaybolduğunu nasıl öğrendin?
Osman: Ben fabrikada çalışıyordum 'Narin kayboldu' dendi. Ben merkezde oturuyorum, gittiğimde Enes’i gördüm.
HAKİM: Ertesi gün aramalarda terlik bulunmuş.
BABA ARİF GÜRAN FENALAŞTI
Bu sırada Arif Güran için ambulans geldi. Sağlıkçılar duruşma salonunun dışında müdahalede bulundu.
Osman: Terliği Muhammet, köy yolunun üstünde almış arabaya. Benim yanıma getirdi ben de Baran'a fotoğrafını attım.
HAKİM: Çok ilginç değil mi terliği bulup haber vermemesi?
Osman: Bilmiyorum, öyle dedi. Muhammet buldu deyince araba ile oraya gittik.
SAVCI: Senin 6 kez geçtiğin ve görmediğin terliği, araba ile geçerlerken gözüne takılarak almaları normal mi?
Osman: Görmedim. Muhammet öyle bulmuş.
SAVCI: ANNEN, YÜKSEL'İ SUÇLAMIŞ
SAVCI: Annen, kadınlar kavgasında Yüksel’i suçlamış.
Osman: Bilmiyorum.
Sanık avukatları sorular yöneltti. Kolluk kuvvetlerinden kötü muamele gördüm mü?
Osman: Düz duvara tutup zor kullanma ve tırnakların çekilmesi gibi muamele gördük.
ARİF GÜRAN HASTANEYE KALDIRILDI
HAKİM: Neden şikayetçi olmadın?
Osman: Biz Narin'in katilinin bulunmasını istiyorduk.
Avukat: Enes'in gözünde morluk var mıydı?
Osman: Yoktu, görmedim.
Arif Güran hastaneye götürüldü. Osman’ın ifadesi sona erdi.
MUHAMMET KAYA DİNLENDİ
Tutuklu sanıklardan Muhammet Kaya tanık olarak kürsüye geldi.
Muhammet: Enes dayımın oğlu, Salim dayım olur. O sabah uyandım davetiye dağıtıyordum. Akşam 8'de Devran Güran haber verdi, 'Narin kayıp' diye. Biz de aramaya gittik.
HAKİM: Terliği bulduğun güne gelelim.
Muhammet: Süt almaya giderken terliği gördüm. Es geçtim sütü aldım. Dönüşte tekrar terliği gördüm alayım dedim aldım.
"YÜZLERCE KİŞİ GÖRMEDİ SEN NASIL GÖRDÜN?"
HAKİM: Oradan yüzlerce kişi geçti. Kimse görmedi de sen nasıl gördün? Acaba sana başka biri söylemiş olabilir mi?
Muhammet: Terliği aldım eve geçtim. Evde toplantı yapılacaktı komutan bağırıyordu. Ben de ona yardımcı olayım dedim. Sonra arabaya bindik. Osman arabada terliği fark etti. Baran'a atalım dedi fotoğrafı attı.
"TERLİĞİ NEDEN HERKESE GÖSTERMEDİN?"
HAKİM: Terliği unutmak biraz ilginç belki o yüzden tutuklusun. Neden herkese göstermedin?
Muhammet: Unuttum o panikle. Yüksel terliği gösterince ben olabilir dedim, ki kızın terliği vardı ama sonra baktık numarası farklı. Anladık Narin'in olmadığını.
SAVCI: Salim seni bilmediğin biri ile ayın 22'sinde bir yere göndermiş. Neresi orası?
Muhammet: Bilmiyorum, belki dayım istihbarattan biri ile göndermiştir beni.
Muhammet Kaya gözaltındayken darp edildiğini söyledi.
Muhammet: 9 saat boyunca darp ettiler. Jandarma bana "katil" dedi.
Muhammet Kaya'nın ifadesi tamamlandı.
YENGE MAŞALLAH GÜRAN DİNLENDİ
Tutuklu sanıklardan yenge Maşallah Güran (amca Hüseyin Güran'ın eşi) tanık olarak dinlendi.
HAKİM: Sizin eviniz nerede?
Maşallah: Köyde.
HAKİM: Neresinde?
Maşallah: Tepenin altında.
HAKİM: Arif’in evi ile ne kadar mesafe var?
Maşallah: Bilmiyorum.
HAKİM: Sizin evinizden Ariflerin evini görebiliyor musunuz?
Maşallah: Yok.
HAKİM: Yüksel ilk size geliyor değil mi, Narin nerede diye?
Maşallah: Evet.
HAKİM: 15.15-15.30 arasında Yüksel’in evinde bir hareketlilik gördün mü?
Maşallah: Görmedim.
HAKİM: Nevzat’ın evini görebilir misin?
Maşallah: Göremem.
HAKİM: Hareketlilik duymadın mı?
Maşallah: Duymadım.
"KADINLAR ARASINDA NEDEN KAVGA ÇIKTI?"
HAKİM: Kadınlar arasında kavga neden çıktı?
Maşallah: Narin'in bulunduğu gün, Hülya komutan geldi. Yüksel'e 'başın sağ olsun' dedi. Yüksel de, "bana söz vermiştin hani benim Narin'im" dedi. Ambulansa aldılar ben de 'o Narin'i hangi şerefsiz öldürdüyse Allah belasını versin' dedim. Bana biliyorsanız anlatın dediler.
HAKİM: "Herkes her şeyi biliyor beni konuşturmayın" demişsin.
Maşallah: Hayır öyle söylemedim.
HAKİM: Kızını susturan oldu mu?
Maşallah: Hayır olmadı.
HAKİM: Salim sizi yönlendirdi mi yalan beyanda bulunun diye?
Maşallah: Hayır olmadı.
"NARİN KOŞARAK GİDERKEN NE GÖRDÜ?"
HAKİM: Siz Narin'in saatini yanlış söylemişsiniz.
Maşallah: Kızım söylemişti. Bize gelirdi Narin, hatta Mina gelmişti ama aklımdan çıkmış. 17.40'ta Mina geldi ben onu Narin sandım. Sürekli onu düşünüyordum. Narin benim de çocuğumdu.
HAKİM: O günkü videoda Narin 14'te size gelmiş, koşarak gidiyor. Ne gördü?
Maşallah: Bir şey görmedi.
HAKİM: O saatler arasında Salim evinize geldi mi?
Maşallah: 18.00 gibi geldi. Amcası olan Hüseyin Güran’ın elini öptü.
HAKİM: Narin'i Salim öldürmüş olabilir mi panik var mı?
Maşallah: Yok.
HAKİM: Nevzat'ı tanıyor musun?
Maşallah: Komşumuzdur. Bu saatten sonra artık iyi olmaz.
HAKİM: Salim de Yüksel de Enes de yargılanıyor.
Maşallah: Kamera görüntüleri çıksın.
HAKİM: Nevzat'ın birini öldürme ihtimali var mı?
Maşallah: Yok bugüne kadar.
"SALİM, YÜKSEL VE ENES ÖLDÜRMÜŞ OLABİLİR Mİ?"
HAKİM: Salim, Yüksel ve Enes öldürmüş olabilir mi?
Maşallah: Yok, bir fiske bile vurmazlar.
HAKİM: Yüksel nerede arıyor özellikle 15.30 gibi?
Maşallah: O saatte ne yapıyorlar duymadım, görmedim. Yüksel tepeye çıktı çocuğunu aradı kaybolduğunda.
Aile bakanlığı avukatı soruyor...
Avukat: Bu kızı kim niye öldürdü?
Maşallah: Düşünmedim. Hep biz kayıp sanıyorduk.
Mahkeme Başkanı; Yüksel, Enes ve Salim Güran'a "Soru sormak ister misiniz" diye söz hakkı verdi.
Tutuklu Enes Güran soru sormak istedi.
Enes Güran yengesi Maşallah Güran'a şu soruyu yöneltti.
Enes: Yenge, Narin kaybolduğunda aramaya çıktığında tepede beni görmedin mi yanında?
Maşallah: Görmedim.
O sırada Salim Güran'ın sesi yükseldi: "Bize iftira atanların Allah belasını" versin.
Maşallah Güran da "bin kere bin kere" diyerek destek verdi.
"YÜKSEL BANA 'RÜYA GÖRDÜM KÖY YANIYORDU' DEDİ"
Sanık avukatı, Maşallah Güran’a soruyor...
Avukat: Arif ile Nevzat arasında bir araç yüzünden gerilim olmuş. Daha sonra Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar, "Hakkımı helal etmiyorum, parayı verdik zor durumda kaldık" demiş.
Maşallah: Benim evimde böyle bir şey olmadı.
Avukat: Narin’in kaybolmasının ardından Gazal Bahtiyar, "Biz buralardan gideceğiz" dedi mi?
Maşallah: Hayır. Şunu söylemek istiyorum, yangın çıkmadan önceki gün Yüksel’lerdeydik. Yüksel ağladı, sigara verdim. "Rüya gördüm, köy yanıyordu" dedi. Sonraki gün köy yandı. Böyle bir şey olabilir mi?
Mahkeme Başkanı araya girdi: "Olur, olur, rüyalar alemi diye bir şey var."
Saat: 12.00'ye geldiğinde, 26 tanıktan 5'i dinlendi. 21 tanık arasında yer alan Narin'in akranları ve arkadaşları SEGBİS sistemi üzerinden uzaktan bağlanarak duruşmaya katıldı. İlk olarak M.E.G dinlendi. Çocuklara, psikolog eşliğinde sorular yöneltiliyor.
"NARİN KAYBOLDUKTAN SONRA ENES'E KIZDILAR MI?"
Pedagog, çocuk M.E.G.'ye soruyor; Narin o gün camiye gitti. Kim kim evdeydiniz, neler yaşandı? Anlatabilir misin?
M.E.G.: Narin gittikten sonra Enes abimle oyun oynadık. Annemin telefonu ile oynuyorduk, o da annemin telefonu ile oynuyordu. 2 el attık, çıktık.
Pedagog: Saat kaç gibiydi?
M.E.G.: Saati hatırlamıyorum.
Pedagog: Saat 16.30’a kadar evde uyudun mu?
M.E.G.: O saatlerde bakkalın oraya indim.
Pedagog: Şimdi tekrar sorayım; siz PUBG oynadınız. Sen uyandığında evde kimler vardı?
M.E.G.: Annem vardı ve Eren vardı.
Pedagog: Abin ne zaman evden çıktı?
M.E.G.: Bilmiyorum.
Pedagog: Hediye yengeni gördün mü?
M.E.G.: Geldiğini görmedim.
Pedagog: Nereden biliyorsun geldiğini?
M.E.G.: Eren dedi.
Pedagog: Ne dedi?
M.E.G.: Gördüm dedi.
Pedagog: Sonra nereye gittin?
M.E.G.: Bakkala gittim.
Pedagog: Kim vardı?
M.E.G.: Abim vardı. Ben eve giderken Enes abim oradaydı, konuşuyorlardı.
Pedagog: Ne konuşuyordu?
M.E.G.: Bilmiyorum, Ufuk Kaya vardı. Abimin terliği yoktu, Osman’a "Gelince bana terlik al" dedi. Sonra Osman, Dörtyol’a gitti, terlik baktı. O sırada annem sofrayı bıraktı, Narin’i çağır dedi. Sonra koltuğun üzerine çıktım, camdan "Melike, Narin orada mı?" dedim" Yok dedi. Sonra annem gitti, yengem Maşallah oradaydı. Sonra yengem Hediye'yi aradı. Ben onların evine gittim. "Narin orada mı?" dedim, yok dedi.
Pedagog: Bu aralar saat kaç gibiydi?
M.E.G.: Karanlık olmuştu.
Pedagog: Salim amcan neredeydi?
M.E.G.: Onu okulun orada gördüm.
Pedagog: Okuldan önce hiç görmedin mi?
M.E.G.: Kimi?
Pedagog: Salim amcanı.
M.E.G.: Yok, görmedim. Sonra evine gittik, Gizemgil açtı kapıyı.
Pedagog: Nevzat’ın da evi çok yakın değil mi?
M.E.G.: Oraya gitmedik.
Pedagog: Peki, onlar duymadı mı siz ararken?
M.E.G.: Yok.
Pedagog: Onlara bir şey söylediniz mi?
M.E.G.: Halit Zeyno oradaydı, Narin’i arıyoruz dedim.
Pedagog: Hediye eve geldiğinde kapıyı açmış mı?
M.E.G.: Kapıyı Eren açtı ben yatıyordum içeride yatıyordum annem koltuğun üstünde abim Enes diğer koltuğun üstünde yatıyordu. Hediye 2. kez geldiğinde ben 16.30 gibi uyandığımda Hediye yengem gelmişti.
Pedagog: Saati nasıl bu kadar net hatırlıyorsun?
M.E.G.: Güneş batmamıştı
Pedagog: Eve o gün birileri girdi mi?
M.E.G.: Muzaffer amcam sabah kahvaltıya geldi
Pedagog: Salim amcan geldi mi?
M.E.G.: Gelmedi, gelse sesleri bana gelirdi.
Pedagog: Uyuduğu odanın kapısı kapalı mı?
M.E.G.: Hayır açıktı.
Pedagog: Enes'in telefonu şarjda mıydı?
M.E.G.: Hayır açıktı.
Pedagog: O gün Enes'in davranışları nasıldı? Abinde ısırık izi var gördün mü?
M.E.G.: Görmedim, bilgim yok.
Pedagog: Narin tek başına eve girebiliyor mu?
M.E.G.: Giriyor, açamazsa kapıya vuruyordu.
Pedagog: Narin kaybolduktan sonra Enes’e kızdılar mı "Senin yüzünden kayboldu" diye?
M.E.G.: Böyle bir şey olmadı.
NARİN'İN KARDEŞİNİN İFADESİNİN ALINMASI İPTAL EDİLDİ
Salonda gerginlik arttı. Narin’in 6 yaşındaki kardeşinin ise ifadesinin alınması, mahkeme başkanı tarafından iptal edildi.
Pedagog: Hiç annen yanınıza geldi mi? Enes'ler bir aradayken?
M.E.G.: Hayır. Bir şey diyeceğim. Eren durmuyor, ikide bir gitmek istiyor, söylemek istedim.
Sanık avukatları: Biraz hassasiyet.
HAKİM: Tamam, son soru.
O esnada Narin'in 6 yaşındaki kardeşi Eren ağlayıp bağırmaya başladı.
HAKİM: Eren’i içeri alın.
Sanık avukatları: Hassasiyet.
HAKİM: İki çocuğun da ifadesi alınmasın tamam.
Bunun üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatı "Çocuğun dinlenmesi gerekiyor" dedi.
Mahkeme başkanı sinirlendi ve ses tonunu yükselterek "Size bunu izah etmekten utanıyorum" dedi.
Ardından abi Baran Güran tekrar duruşma salonuna geldi.
Mahkeme başkanı az önce ifadelerini iptal ettiği çocukları kastederek "Baran, kardeşlerinin yanına git" dedi. Gerginlik yatışırken sonrasında 9 yaşındaki kız çocuğu M.K.'nin ifadesi pedagog eşliğinde alındı.
SALİM GÜRAN'IN KIZININ İFADESİ ALINDI
Salim Güran'ın 16 yaşındaki kızı G.G. de pedagog eşliğinde dinlendi.
Pedagog: Baban evden saat kaçta çıktı?
G.G: 15.30 gibi babam çıktı.
- Nereye gitti?
G.G: Tarlaya gitmiş.
- Sonra ne oldu?
G.G: Eve gelmedi.
- Sonra babanı ne zaman gördün?
G.G: Babam eve gelmedi. Narin kaybolunca babamı aradım.
- O zaman saat kaç gibiydi?
G.G: Karanlıktı. Yüksel yenge geldi, kapıyı çaldı.
- Peki, baban 15.30 gibi evden çıktı ya, hiç telefonla konuşup sana "bir şey söyleme" dedi mi?
G.G: Hayır.
HAKİM: Kendisi evden çıkmış mı hiç, babası evden çıktıktan sonra eve gelen oldu mu?
Pedagog: Peki, baban evden çıktıktan sonra siz ne yaptınız?
G.G.: Oturduk.
Pedagog: Evde kimler vardı?
G.G: Duyamadım.
HAKİM: Enes eve gelmiş mi hiç, sorar mısın?
Pedagog: Enes sizin evinize geldi mi?
G.G: Hayır, hiç gelmedi. Ben de evden hiç çıkmadım.
HAKİM: G.G.'ye teşekkür ederiz. M.G.'yi alalım diyerek Salim Güran'ın kızının ifadesini sonlandırdı.
MAŞALLAH GÜRAN'IN KIZININ İFADESİ ALINDI
Pedagog, daha sonra çocuklardan M.G.'ye sorular yöneltti.
Pedagog: Narin kaybolduktan sonra kavga olmuş. Anlatır mısın?
M.G: Narin kaybolduğu gün kadınların arasında kavga oldu. Yüksel yengemi ambulansa götürdüler. Narin’in teyzesi, anneme parmağını salladı, ben de sinirle ayağa kalktım; 'Yeter, biz bir şey bilmiyoruz.' dedim.
Pedagog: Yasemin neden öyle dedi?
M.G.: Annemler çok ifadeye gelip gitti. Herkes herkesten şüpheleniyordu, bence ondan.
Pedagog: Peki annen kavga esnasında bir şey dedi mi Yasemin’e?
M.G.: Hayır, annem ona bakıyordu.
HAKİM: Narin ne zaman eve geldi, sorar mısın?
Pedagog: Narin olay günü size geldi mi?
M.G.: Kapı çaldı, 'Narin' dediler, ben Narin’i görmedim, köydekiler hep 17.00-18.00 diyordu.
Pedagog: Bu olaylardan sonra İstanbul'a gidip geldi. Konuştunuz mu?
M.G: Bize geldi ama hiç konuşmadık.
Pedagog: Anneniz ya da ablanız konuştu mu?
M.G.: Hayır.
Pedagog: Saat konusunda Enes’in size telkini oldu mu?
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren araya girdi: Enes’in "Bu saatte görmeniz imkansız" gibi söylemi olmuştu. Bunu sorar mısınız?
Pedagog sordu: Bu konuda ne düşünüyorsun?
M.G.: Hayır, ben duymadım.
ANNEANNE: KADINLARIN KAVGASINI DUYMADIM
Mahkeme başkanı, "Çocukları çıkarıp evlerine gönderebilirsiniz" diyerek çocukların ifadesini tamamladı.
Mahkeme Başkanı, kürsüden inerek Narin’in anneannesinin yanına gitti. Yakın mesafeden, yanlarında tercümanlık yapan Jandarma personeli eşliğinde, soru-cevap şeklinde ifadesini aldı. Mahkeme Başkanı kadınlar arasındaki kavgayı sordu, anneanne de ben şahit olmadım dedi. Zaten çok yaşlı olan kadını daha fazla yormadan ifadeyi bitirdi.
Tanık olarak Salim Güran'ın eşi Melek Güran geçti.
NE OLMUŞTU?
Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19'uncu gününde dere yatağında çuvalda, üstü 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp çalılıklarla gizlenmiş cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin davanın ilk duruşması, dün 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Soruşturma kapsamında, tutuklu 12 şüpheliden 4'ü hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar'ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtilerek, 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Mahkeme Narin’in babası Arif Güran'ın ‘müşteki’, aralarında tutuklu sanıkların da bulunduğu 21 kişinin ise ‘tanık’ sıfatıyla katılması için ‘zorla getirme’ kararı çıkarıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da ‘müşteki kurum’ sıfatıyla duruşmaya davet edildi.
‘NARİN GÜRAN'I BOĞMAK SURETİYLE ÖLDÜRDÜKLERİ ANLAŞILMIŞTIR’
İddianamede tutuklu sanıklar için şu ifadelere yer verildi:
“Dosyada bulunan kamera görüntüleri, ifade tutanakları, adli tıp raporları, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, HTS daraltılmış baz analiz raporu, kriminal raporlar, görüşme kayıtları, cep telefonları üzerinde yapılan inceleme neticesinde elde edilen veriler, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde izah olunan ve çelişkileriyle ortaya konulan sebeplerle şüpheliler soruşturmanın en başından itibaren çelişkili, hayatın olağan akışına aykırı, toplum düzeninin ve aile yaşantısının getirdiği genel kurallar ve teamüllere aykırı tutum ve davranışlar içerisinde olmuşlardır. İlk günden itibaren kayıp çocuk olarak ihbarda bulunarak ve Narin Güran'ın son görüldüğü saate ilişkin çelişkiler yaratarak bulunmasını ve olayın ortaya çıkmasını engelledikleri tespit edilmiştir. 21 Ağustos günü saat 15.11 sıralarında kamera açısına son kez giren ve evine doğru çıkan patikaya yönelen Narin'in eve ulaştığı saatte dosya kapsamında bulunan HTS analiz raporları, dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu dikkate alındığında, tüm şüphelilerin ikamette bulunduğunun net bir biçimde ortaya konulması karşısında zaman ve mekan birliği içerisinde olan şüphelilerin fikir ve eylem birlikteliği içerisinde iştirak iradesiyle hareket ederek, öldürme eylemi üzerinde ortak hakimiyet kurarak belirlenemeyen bir sebep ve saikle Narin Güran'ı boğmak suretiyle öldürdükleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri hususunda yeterli şüphenin oluştuğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle şüphelilerin üzerlerine atılı 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasına karar verilmesi talep olunur.”