CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in, hakkında açılan FETÖ'nün avukat yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında yargılanmasına başlandı. Çelik savunmasında, "O dönem bazılarının 'muhterem' dedikleri adama ben 'FETO' diyordum. Silivri'de Ergenekon, Oda TV duruşmalarını takip ediyordum." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in, "Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olmamakla birlikte yardım", "zincirleme şekilde hakaret", "kamu görevlisine alenen hakaret" ve "silahlı terör örgütü propagandası" suçlarından yargılanmasına başlandı.
Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Çelik ve avukatları katıldı. Duruşmayı CHP'li bazı milletvekilleri de izledi.
Duruşmada sanık hakkındaki iddianamenin özeti okundu.
"FETÖ YARSAV'A SIZMIŞ OLABİLİR"
Savunma için söz verilen Çelik, iddianamenin hazırlanma sürecinde usulsüzlük yapıldığını öne sürdü.
Uzun yıllar hakim olarak görev yaptığını, "Cumhuriyet değerlerine bağlı, sosyal demokrat" dünya görüşüne sahip hakim ve savcılarla YARSAV'ı kurduklarını ve 2011'de Yargıtay tetkik hakimiyken görevinden istifa ettiğini anlatan Çelik, "Bir süre sonra Kılıçdaroğlu'nun avukatlığını üstlendim. O dönem bazılarının 'muhterem' dedikleri adama ben 'FETO' diyordum. Silivri'de Ergenekon, Oda TV duruşmalarını takip ediyordum." ifadelerini kullandı.
FETÖ'nün her kuruma olduğu gibi YARSAV'a da sızmış olabileceğini dile getiren Çelik, "O dönemki YARSAV'a bağış yaptım, yapmaktan da utanmıyorum, tekrar yaparım." dedi.
"O İFADELER BANA AİT DEĞİL"
Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakarette bulunulduğu iddia edilen sosyal medya hesabının kendine ait olmadığını savunarak, "17-25 Aralık sürecindeki tapelerin doğru olduğunu ifade ettim. İfade etmeye devam edeceğim ancak o hesaptaki paylaşılan ifadeler bana ait değildir." iddiasında bulundu.
Digitürk üyeliğini iptal ettirmesinin FETÖ ile bağlantısı olmadığını savunan Çelik, "O dönem 17-25 Aralık soruşturmalarını yayınlayan bu kanalların mahkeme kararı olmadan platformdan çıkartılmasını hukuksuz bulduk. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu da partililere platformdan çıkılması yönünde talimat vermiştir. Ben genel başkanın avukatıyım, tabii ki çıkacaktım." diye konuştu.
Çelik, örgüt mensubu olan kişilerle görüştüğü yönündeki isnatları da kabul etmedi.
Avukatların beyanının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, "celalcelik2" adlı Twitter hesabının gerçek kullanıcısının tespiti için emniyete müzekkere yazılmasına ve bazı kişilerin tanık olarak dinlenilmesine karar vererek, duruşmayı 11 Ocak 2023'e erteledi.
SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün avukatlık yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 15 Eylül 2017'de gözaltına alınan, 28 Eylül 2017'de adli kontrol kararıyla serbest bırakılan ve dosyası yetkisizlik kararıyla Ankara'ya gönderilen Çelik, "terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım", "zincirleme şekilde hakaret", "kamu görevlisine alenen hakaret" ve silahlı terör örgütü propagandası" suçlarından 11 yıl 11 aydan 40 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
İddianamede, Çelik'in kullandığı belirtilen "celalcelik2" adlı Twitter hesabından Mart 2014'te, o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik hakaret içeren, FETÖ üyelerinin kullandığı terimleri kullanarak yaptığı paylaşımlarla "kamu görevlisine hakaret" suçunu işlediği kaydediliyor.
Çelik'in FETÖ'ye ait bazı kanalların kapatılmasının ardından 2015'te Digitürk üyeliğini iptal ettirdiği belirtilen iddianamede, Çelik'in FETÖ'nün kontrolüne geçmesi nedeniyle KHK ile kapatılan YARSAV'a da 2014'te 17 bin lira bağış yaptığı ifade ediliyor.
Çelik'in "FETÖ üyeliği"nden haklarında soruşturma yürütülen çok sayıda kişiyle irtibatı olduğu öne sürülen iddianamede, Çelik'in MİT tırları durdurulmadan, 19 Ekim 2013'te Twitter'dan, örgütün amacı doğrultusunda ve "MİT'in terör örgütlerine silah gönderdiği" algısını oluşturacak şekilde paylaşımda bulunduğu ve "FETÖ'nün propagandası yapma" suçunu işlediği savunuluyor.