Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tokat'ta yeni havalimanının açılışının ardından çiftçilerle bir araya geldi. Kırmızı ette yaşanan tartışmaya değinen Cumhurbaşkanı yerli üreticinin teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. Ayçiçek tedarikinde ise sorun olmadığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tokat ziyaretinde Tokat Belediyesi Hıdırlık Sosyal Tesisleri'nde çiftçilerle bir araya geldi.
Erdoğan, her ne kadar hala kar yağışı ve soğuklar etkisini sürdürüyor olsa da baharın ilk ayının son günlerinde özellikle Tokat ziyaretinin gerçekten çok farklı olduğunu, çok büyük bir coşku gördüğünü dile getirdi.
"Biliyorsunuz ülkemizde birileri her ağızlarını açtıklarında, Türkiye'de tarımın öldüğünü, bittiğini, çiftçilerin perişan olduğunu söylüyor." diyen Erdoğan, ülkede tarıma ve hayvancılığa en büyük desteklerin kendi dönemlerinde verildiğini, her alanda çok önemli üretim artışlarının bu dönemde sağlandığını vurguladı.
Bu süreci başbakanlığı döneminde başlattıklarını dile getiren Erdoğan, çiftçilerin de bunun kıymetini bildiklerini ifade etti.
Erdoğan, bugünün rakamlarıyla 20 yılda yaklaşık 470 milyar lira destek ödemesi yaptıklarını, bu yıl için 25,8 milyar lira olarak planlanan tarımsal destekleme bütçesini de ilavelerle 29 milyar liraya yükselttiklerini, böylece bu yıl buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale üreticilerine mazot, gübre, sertifikalı tohum ve ek girdi desteğiyle dekar başına 116 lira ödeyeceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımsal hasılanın 337 milyar liraya ulaşmasının verilen bu desteklerin karşılığının alındığını gösterdiğini ifade etti.
Geçen yıl tarımsal ihracatın önceki yıla göre yaklaşık yüzde 21 artışla 25 milyar dolara, dış ticaret fazlasının ise yüzde 31 artışla 7,2 milyar dolara çıktığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu rakamlar nerede olduğumuzu göstermesi bakımından çok çok önemli. Sizlerin gayretli çalışmaları sayesinde sebze ve meyve üretiminde Avrupa'da birinci sıradayız. Son 20 yılda oluşturduğumuz güçlü altyapı sayesinde gıda tedarikinde sorun yaşamayan, kendine yeterlilik oranı yüzde 140 olan bir ülke konumuna geldik. Topraklarımızın verimini artırmak için hükümetlerimiz döneminde yaklaşık 300 milyar liralık su yatırımı yapmak suretiyle 9 bin 989 tesisi hizmete aldık. Bütün bunlar, kiminle yapıyoruz bunu? Çiftçilerimizle yapıyoruz, çiftçilerimiz için yapıyoruz. Cumhuriyet tarihinde yapılan baraj sayısını 2'ye katladık, toplam 47 milyon metreküp su depolanan 654 yeni barajı ülkemize kazandırdık. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey yok. Bu yatırımlar neticesinde 20 milyon dekar araziyi sulamaya açarak sulanan tarım alanımızı 68,5 milyon dekara yükselttik. Böylece çiftçilerimize yıllık 60 milyar lira ilave gelir artışı sağladık."
"6 MİLYAR FİDANI TOPRAKLA BULUŞTURDUK"
Ormancılık alanında da var güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini belirten Erdoğan, son 20 yılda yaklaşık 6 milyar fidanı toprakla buluşturduklarını bildirdi.
Orman varlığını en çok artıran ülkeler sıralamasında Türkiye'nin Avrupa'da birinci, dünyada altıncı sırada olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları ifade etti:
"İspat bu. Bunu laf olsun diye söylemiyoruz. Bütün belgeler hepsi ortada. Tabii bunlar bazılarının işine gelmiyor. Yalan yanlış bilgilerle, kuraklık gibi yangın gibi savaş gibi bölgesel insani krizler gibi konuları bahane ederek milleti paniğe sevk etmek için uğraşıyorlar. Herhalde bunların kimler olduğunu biliyorsunuz. Türkiye'nin dünyanın en önemli gıda ihracatçısı olduğunu, bunun için gereken ham maddelerin önemli bölümünü de dışarıdan aldığımızı bildikleri halde rakam oyunlarıyla kamuoyunu yanıltmaya çalışıyorlar. Maalesef işte son zamanlarda ayçiçeği yağı konusunda kayda değer herhangi bir sorun olmadığı halde böyle bir panik havası oluşturulmuştur. Aynı oyunun diğer alanlarda oynanmak istenmesi muhtemeldir. Halbuki karşımızdaki durum şudur, ülkemizin geçtiğimiz yıl ihracata yönelik üretim yapan gıda sektörleri için dışarıdan ithal ettiği 8,1 milyon ton buğdayın 5,6 milyon tonu Rusya ve Ukrayna menşelidir."
Arpa, mısır, küspe, kepek ithalatında da benzer bir tablo bulunduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla Ukrayna-Rusya Savaşı'nın yol açabileceği tedarik problemleri elbette bizi etkilemiştir, etkileyecektir ama bu etki soframızdaki ekmek değil, ihracat üzerinde olacaktır. Gıda sektörümüz, Kazakistan, Amerika, Kanada başta olmak üzere diğer alternatif tedarik kaynaklarıyla ilgili arayışlarını sürdürmektedir. Ülkemizin savaşan her iki tarafla da sürdürdüğü dengeli ilişkilerin bu bölgeden gelen ürün tedarikini tamamen kesmeyeceğini de ümit ediyoruz. Bunun yanında Tarım ve Orman Bakanlığımız ile Tarım Kredi Kooperatiflerimiz ayçiçeği ve mısır ekimiyle ilgili gerekli tedbirleri alıyor. Sadece Tokat özelinde üreticilerimizle 20 bin ton yağlık ayçiçeği ve 30 bin ton dane mısır için sözleşmeli üretim yapılması planlandı. 35 bin dekar alana ekimi yapılmak üzere 18 ton yağlık ayçiçeği tohumunun yüzde 75'i hibeli olarak dağıtılacaktır. Böylece Tokat'taki yağlık ayçiçeği ve mısır üreticilerimize toplamda 12 milyon liralık üretim desteği sağlanacaktır."
"Çiftçilerimizden ülkemizde ekilmedik tek karış yer bırakmayacak şekilde üretime yönelmelerini istiyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan, "Hem kendi gıda sektörümüzün ihtiyacının karşılanması hem de Avrupa piyasasında ortaya çıkması muhtemel boşluğun doldurulması bakımından üretimimizi artırmamız hayati öneme sahiptir. İşte Rusya-Ukrayna Savaşı esnasında burada gerek Sayın Putin gerek Sayın Zelenskiy ile yaptığımız görüşmelerde de bizim 50'ye yakın gemimiz bölgedeydi ve bu gemilerimizin önünü açtılar ve gerek ayçiçeği yağı gerek diğer hububat gibi bütün o ürünleri getiren gemileri ülkemize gönderdiler ve hemen hemen tamamına yakını ülkemize ulaştı." diye konuştu.
Bir çiftçi, soğuk hava deposu ve paketleme konusundaki sorunlarının atılan adımlarda çözüldüğünü, yeni havalimanının da açılmasıyla ürünlerini doğrudan yurt dışına gönderebileceklerini belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti. Erdoğan da "Paketlemesi, her şeyi burada yapılacak ve artık kargo uçakları da buraya gelecek, ister karadan ister havadan bunları yurt dışına ihraç edeceğiniz ülkeler hazır hale gelmiş olacak." dedi.
Genç bir çilek üreticisi "Köyümde yaşamak için bir sürü nedenim var" projesiyle küçükbaş hayvancılık yapmaya başladığını, başlangıçta 100 hayvanı varken, bu sayının 200'ü aştığını, küçükbaş hayvancılıkta çoban bulmanın zor olduğunu, sigorta primi konusunda destek beklediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Nasıl karlı bir iş mi?" sorusuna genç üretici, "Evet çok karlı. Çilek üretimi daha çok karlı." karşılığını verdi.
Erdoğan'ın, "Ortaklığa kabul eder misin?" esprisi üzerine salonda gülüşmeler yaşandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Biraz da cumhurbaşkanımıza gönderelim demedin." diyerek şakalaştığı genç üretici, "Her zaman inşallah gönderirim. Genç çiftçilerimize verdiğiniz desteklerden dolayı çok teşekkür ederim." karşılığını verdi.
Veteriner teknikerliği bölümü mezunu olduğunu söyleyen kadın çiftçinin çabasının her türlü takdirin üzerinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'ye "Vahit Bey, bu kızımız her türlü tecrübeye sahip." dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ise "Radarımızda efendim" yanıtını verdi. Bakan Kirişci'nin bu cevabı gülüşmelere neden oldu. Erdoğan, bunun üzerine "Hoca da hem profesör hem siyasetçi, dolayısıyla daha yakın çalışmanız lazım. Radarımızda dediğine göre sinyali aldın." ifadelerini kullandı.
Çobanlık konusunun önemine değinen Kirişci ise "Bu sistemin 'Köye dönmek için pek çok sebebimiz var' projesi aslında bizim köyden kente göçü tersine çevirmek adına güzel bir proje." diye konuştu.
Kirişci'nin açıklamaları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vahit Hoca, sen şimdi bize Ferdi Tayfur'u hatırlatıyorsun. 'Evimize geri dönelim' diyordu ya. Senin hemşehrin. Adanalı olunca..." sözleri yine gülüşmelere neden oldu.
Vahit Kirişci, çobanların sosyal güvenliklerinin hükümet tarafından sağlanması şeklinde bir talep geldiğini belirtirken, bu konuda ilgili bakanlıkla çalışmalarının sürdüğünü, kısa zamanda müjdeler vermeyi umduklarını belirtti.
"SÜRATLE BİZİM KAPALI SİSTEME GEÇMEMİZ LAZIM"
Çamdere Köyü Muhtarı olduğunu belirten Adnan Eren isimli çiftçi de serada çilek üretimi yaptığını belirterek devlet desteği ile köylerine gelen basınçlı sulama sistemiyle adeta üretimde çığır açtıklarını söyledi. Tokat'ın sulamasının bel kemiğini Almus Barajı'nın oluşturduğunu belirten Eren, su kayıplarının önlenmesi için kanalların kapalı sisteme alınmasını istediklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunun sürekli konuştukları bir konu olduğunu aktararak şöyle devam etti:
"Bu açık sistemde buharlaşma ile yaklaşık yüzde 60 su kaybı var. Vahit Bey'le de bunu konuştuk, süratle bizim kapalı sisteme geçmemiz lazım. Çünkü yüzde 60 gibi buharlaşma nedeniyle kaybımızı biz büyük oranda geri çevirmemiz lazım. Bunu geri çevirdiğimiz zaman, kapalı sistemden basınçlı sisteme geçmek suretiyle bu sulamayı yapmak, bizim için hem çok daha karlı, çiftçimiz için de çok çok daha karlı bir netice doğuracaktır. İnşallah bunun alt yapısını, her şeyini süratle yapıp bu adımları da atacağız."
Muhtarın teşekkür etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylediği, "Sana kimse muhtar bile olamaz diyemez, sen oldun." sözleri katılımcıları güldürdü.
Erzak Kooperatifi Başkanlığını yaptığına işaret eden Gülşen Bekgöz de 7 kadın bir araya gelerek bağ ürünleri ürettikleri kooperatiflerini kurduklarını anlattı. Dubai'ye salamura yaprak gönderdiklerini vurgulayan Bekgöz, ayrıca 14 kadın kooperatifi daha kurulduğuna, ürünlerini yurt dışına pazarlamak istediklerine dikkate çekti.
Bekgöz'ün kadın kooperatiflerinin ürünlerini Tarım Kredi Kooperatifi Marketlerinde satmak istediklerini belirtmesi üzerine Erdoğan, "Ne demek. Rahatlıkla satışa hazır" yanıtını verdi. Bakan Kirişci de bu marketlerin ana misyonunun bu olması gerektiğine işaret ederek, "Biz gerekli desteği sağlayacağız, oralarda raflarda başka markalar yerine Tarım Kredi'nin kendi markası ve kooperatif marklarından biz mutlu oluruz." dedi.
Yeni açılan Tokat Havalimanı'na atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kargo taşımacılığında kentin önemli bir yere gelebileceğine dikkati çekerek, "Çünkü buralardan çıkacak malların kargo uçaklarımızla gitmesi, Tokat'a farlı bir hava kazandıracaktır. Buradaki kim bilir ihraç edilecek daha nice ürünler var. Bunları da tabii zaman içinde çeşitlendirerek göreceğiz." şeklinde konuştu.
"KENDİ ÜLKEMİZDEKİ HAYVANLARI ALMAK SURETİYLE BU İŞİ BİTİRELİM"
Tuğba Ezmeci isimli bir kadının, hayvancılık alanında çalıştığını ve bu işi bırakmak istemediğini söylemesi üzerine Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin et hayvancılığında hayvan arayışında olduğuna değindi. Erdoğan, "Hayvanlarınızı hemen alır. Şu anda Uruguay'dan hayvan getirmeye çalışıyoruz. Halbuki burada var." dedi.
Salondakilere et hayvancılığında kaç kişinin besicilik yaptığını soran Erdoğan, "Et noktasında iyi bir noktada ise biz hemen Tokat'tan Vahit Bey bu işin içine girelim. Şu anda çünkü kırmızı ette, et hayvancılığında ihtiyacımız var. Niçin Uruguay'dan alalım? Biz kendi ülkemizdeki hayvanları almak suretiyle bu işi bitirelim. Biz süt değil et hayvancılığında alalım ki çiftçimizi de bu noktada rahatlatalım. O da damızlık noktasında da yetiştirmeye devam etsin." ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın sorusu üzerine Ezmeci, kendisinde 22 hayvan bulunduğunu bildirdi. Bunun ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Kirişci'ye kampanyayı Tokat'ta yaygınlaştırması ve hemen adım atılması talimatı verdi. Kirişci'nin "Efendim, karkas fiyatları..." şeklindeki ifadeleri üzerine Erdoğan, "Sen karkası, markası bırak. Önce benim kendi vatandaşımdan, çiftçimden aldığım hayvan, benim için en karlı hayvandır." dedi.
Erdoğan'ın "Vermem diyen var mı?" sorusuna salonda bulunanlar hayvanlarını verebileceklerini söyledi, bazı çiftiler de "Hibe ederiz" karşılığını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da hibeye gerek olmadığına işaret ederek şöyle konuştu:
"Uygun fiyatla, Vahit Bey bu konularda güvenilir bir dava arkadaşımdır. Hiçbir zaman vatandaşımızı dara düşürmez. En uygun imkanlarla vatandaşımızdan biz bu hayvanları alırız, süratle de Tarım Kredi olarak bunları piyasaya süreriz. Ramazan geldi, ramazanımızda da istiyoruz ki ucuz fiyatla vatandaşımıza Et Süt Kurumunda falan eti, kıymayı, kuşbaşını verelim."
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde yaşayan kadın çiftçi Ezmeci'nin açık su kanallarının kapalı sisteme dönüştürülmesini istediklerini söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun yapılacağını, Sulusaray'ın doğal gaza kavuşması noktasında da çalışma gerçekleştirileceğini dile getirdi.
Niksar'da yaşayan Atanur Yılmaz'ın Bakanlıktan kiraladığı bir arazide ceviz bahçesi oluşturduğunu söylemesi üzerine Erdoğan, cevizin çabuk yetişmediğini belirtti. Yılmaz, yaptığı çalışmaları Erdoğan'a anlattı.
Daha sonra söz alan Tokat Arıcılar Birliği Başkanı Ali Demir ise son 4 yılda önemli tesisler kurulduğunu aktardı. Demir, Tokat'a kurulan havalimanının ürünlerin yurt dışına gönderilmesine de katkı sağlayacağını anlattı.
Erdoğan, akşamları manda yoğurduna hurma, kestane balı, yulaf ezmesi karıştırarak yediğini, bu karışımın şifa olduğunu söyleyerek salondakilere de bunu uygulamalarını tavsiye etti.
Tokat Arıcılar Birliği Başkanı Ali Demir'in Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir toplantı yapmak istediklerini söylemesi üzerine Erdoğan, toplantı için gerekenlerin yapılması talimatını verdi. Toplantıya katılan çiftçilere teşekkür eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bütün soru sahibi kardeşlerim bizleri çok çok mutlu eden, memnun eden sorular sordular. Biz, sizler gibi kardeşlerimiz, çiftçilerimiz olduktan sonra bu toprakların hakkını ödeyemeyiz. Unutmayın, ne varsa toprakta var. Topraktan geldik yine toprağa gideceğiz. Onun için toprak kadar verimli bir varlık olamaz. Asrın en önemli zenginlik kaynağı petrol falan değildir, tarımdır. Tarımı çok önemsiyorum. Tarımın sizler birer mihmandarısınız. Hayvancılıkta, tarımda atacağımız adımlarla Vahit Bey sizlerle hemhal olacak. Bu topraklar Türkiye'yi ayağa kaldıracak."
Bugünkü krizin sefaletin mimarı sensin. Bu vebal sana yeter. Başka bir diyeceğin var mı?
Yanıtla (0) (0)Ayçiçek yağında sorun yok. Bu bereketli topraklar bize yeter İnşaAllah. Da; Sorun sizsiniz. Yok yere ekonomik dengeleri altüst ettiniz. Dövizi yükseltip faizi de arada yükselttiniz. Kur korumalı hesaplara üç ayda tüm üreticilere verilen sözde desteğin 1,5 katını verdiniz. Sözde faizi düşürmek için dövize dokunmasaydınız bugün mazot 10 lirayı geçmez, stokçuluk ve fahiş fiyatlar gündemimizde olmazdı. Gidin artık. Zaten gideceksiniz. Sığınmacılarla beraber.
Yanıtla (0) (0)Sorun yokmuş öylemi bir ay önce 99 liraya aldığımız yağ bugün 155 lira olmuş nasıl sorun yokmuş biri bize izah etsin de anlayalım. E tabi kendileri için alım sorunu zaten yok çok haklı.
Yanıtla (0) (0)kendine yeterlilik oranı yüzde 140 olan bir ülke dışarıdan buğday, yağ beklemez. bahsettiğin rakamlar, içinde gerçek çiftçinin köylünün olmadığı rakamlardır. işadamlarıyla bu rakamları yakalamış olabilirsin. ama köylü çiftçiler bu refahın dışındadır. halktan kopuk olduğun nokta budur.
Yanıtla (0) (0)Sorun ete kemiğe bürünmüş
Yanıtla (1) (0)Ne hallere düştük,eeee her hocayım diyenin bostanına sarılırsan olacağı bu
Yanıtla (0) (0)Reis sana göre hiç bir şeyde sorun yok sorunları hep dış güçler ve chp yarattı.
Yanıtla (0) (0)artik zamanin doldu sen sarayda yaşamaya baslayalı bu millet inim inim inlemeye basladı senin memlekette olan hicbirseyden haberin yok halkla işı olmayanin halkinda onla işi olmaz
Yanıtla (0) (0)Bu ülkeyi bir bilir edasıyla yönetmemeye çalışarak ayçiçeği yağı ile sorunlu hale getirdiniz. Bu sizin düştüğünüz durumu en iyi göstergesi Her zaman söylersiniz . gereği neyse yaparız diye.Geregini yapın çekin gidin Ülke bir nefes alsın Ekonomi kitabınızı da alın
Yanıtla (0) (0)et çok pahalandı millet gramla yiyiyor ayçiçek yagıda çok pahalı zamlara hayır
Yanıtla (0) (0)zamlara hayır erken seçim istiyruz
Yanıtla (0) (0)Hayvancılıkta ki yok denilen sorun da ortaya çıkmış oldu.
Yanıtla (0) (0)ayçiçegi yagı çok pahalı ne olacak vatandaşın hali her şey pahalı zamlara hayır
Yanıtla (0) (0)Ülkeyi batırdın batırdın,hala masal anlatıyorsunuz.Mal tedarikinde zaten sorun yok.İnsanlarda alım gücü yok,sabah akşam zam zam nereye kadar.Sizin martaval ve masallarınıza mankurt ve haramilerinden başka kimse inanmıyor.
Yanıtla (0) (0)Ülke talan oldu millet ayçiçek yağı soruyor..bu kitleye ne kitlersen kitle
Yanıtla (0) (0)Manda yogurduna sunu,bunu karistir bu sözleri söyleyen RTE'nin bazi kesimlerde ülkede aclik yokluk sorunu oldugundan haberi yok anlasilan. Bestepe Sarayi'nda sefasini sürüyor.. Bestepe Sarayi'nin "bir eli yagda,bir eli balda" !..
Yanıtla (0) (0)Ay cicek yaginda sorun olmadigini herkes biliyor sorun sendedir Reis senin beceriksizliginde
Yanıtla (0) (0)aycicek yagina zeytinyagi katmadiklari surece yagda sorun yoktur. ne zaman ki aycicek yagi zeytin yagindan pahali olur sorun olmaya o zaman baslar. bu yaziyi mutlaka okuyun. https://baskinoran.com/utaniyorum/
Yanıtla (0) (0)Gübre fiyatlarını, arıcıların şeker bulamamasını, ayçiceğinde desteğin niçin üç yıldan beri aynı olduğunu, mazotun hayalken gerçek olup 24 tl olmasını sormamışlar. Zaten bu kadar oy verdikten sonra soramazlar. Soranlara da ne deneceği belli.
Yanıtla (0) (0)İbitirmişsin tarımı ayçiçek yağın savaşan ülkeden ithal ediyorsun sonra yerli çifçi destekliyoruz bu ney ya artık
Yanıtla (0) (0)Yok muydu akıllı bir çiftçi yakıt pahalılığını hatırlaysaydı. Herhalde dolar gibi yakıtta bilinçli yükseltiliyor.
Yanıtla (0) (0)Öyle algı yönetimiyle yerlerde oturarak tarım sorunu çözülmezzzzz
Yanıtla (7) (0)Çıftçınin desteklenmesi lazım demiş reis.Kime demiş bunu reis?Bize mi acaba?
Yanıtla (8) (0)Çiftçiye verilen destek parası, köylüye verilen hayvan bir çözüm değildir. Verilen para ve hayvanı hak gibi görüp ürüne yansıtmaz. Çünkü çiftçinin sebze ve meyvesi için gerekli olan ilaç ve gübre pahalı. Köylünün hayvanların beslenmesi için gerekli olan yem pahalı. Böyle olunca da oluşan ürünün maliyeti yüksek oluyor. Bu durumda da çalışan aldığı ücretle alamıyor. Bu yapılan vatandaş için değil, ihracat için olur
Yanıtla (0) (0)Et, ekmek, yağ, sebze , meyve ve yakıt fiyatlarına baktığımızda müthiş artışlar var. Çiftçinin durumu, İşsiz sayısı, asgari ücretli sayısı, yoksulluk sınırının altında maaş alan sayısı ve asgari ücretin çok altında maaş alan emekli sayısına baktığımızda milletim % 90' ı çok perişan. Bu sorunlar hiç yokmuş gibi bir hava var. Hatta AKP ve MHP li vatandaş uçtuğuna ikna edilmiş.
Yanıtla (0) (0)Yapılan en büyük yanlış çiftçiye destek adı altında verilen paradır. Çiftçi bu parayı ürüne yansıtmaz. Bunun yerine gübre ve ilaca sübvanse uygulanıp çiftçiye verilse vatandaş ucuz sebze ve meyve yer. Bence bu bilinçli yapılıyor. Çünkü hükümetin asıl amacı iç piyasanın alım gücünü yok edip, üretimi ihraç etmektir.
Yanıtla (0) (0)Yağda sorun yok biliyoruz ama bu stokçu ve artışı yapanlarla ciddi mücadele gerekli
Yanıtla (0) (0)Sıradan bir vatandaş olarak anladığım, hükümet vatandaşın alım gücünü bilinçli olarak yok edip, ürünlere olan iç talebi azaltarak, ürünleri ihraç edip Dolar kazanmaktır. Dar gelirli ne yaparsa yapsın umurlarında değil. Bu görünüyor. Örnek verecek olursak, dar gelirli vatandaş et alıp yiyemezken dışarıya binlerce koyunun ihraç edilmesi.
Yanıtla (1) (0)iyice vatandaşa tiye almaya başladılar 1 litre mazotun 25 tl olmasıyla bu ülkede hiç bir şey yetişmez. yetişse bile vatandaşın sofrasına ulaşmaz. masal düzmekte çok ustalar. aya 4 şeitli yol yaptık deseler buna inanacak bu ülkede yüzde 60 var
Yanıtla (19) (1)cin modeli dedik ya.
Yanıtla (5) (0)Cumhurbaşkanımız her şey var diyor. Tek geliri ücret olana yok çünkü alamıyor. İhracata var, akın akın alışverişe gelen Bulgarlara, Yunanlılara var, zengine var. Oluşan bu kabusu yaşatanlar bu manzara karşısında acı duymuyorlar mı.
Yanıtla (0) (0)yagda sorun yok.sorun fiyatlarda.2016 da 28 tl olan yag bugun 148 tl. yani fiyat 5 misli artmis.peki insanlarin gelirleri maaslari kac kat artti?
Yanıtla (9) (0)Sana göre zaten hiçbir sorunumuz yok.Ayçiçek yağı ucuz, et ulaşılabilir, ülke adaletli yönetiliyor..Sana inansak masal ülkesinde yaşadığımızı zannedeceğiz de artık sözlerinin hiçbir tanesi kıymetli ve inanılır değil...gerçek yüzünü millet gördü..istediğin kadar yalan söyle
Yanıtla (0) (0)bir senede 40 liradan 200 liraya çıkmış yağ için sorun yok diyen bu ülkede yaşamıyor veya halkını uyutnaya çalışıyor ayıp yahu utanmadan millet ile dalga geçiyorlar
Yanıtla (0) (0)muhalefette olsan benzer durumda gözlerinden ateş çıkar mıydı çıkmaz mıydı? şimdi işine gelmiyor tabii.. kuyruklara bile “varlık kuyruğu” diyorsun. işine geldiği gibi her lafı çarpıtan küçük bir çocuksun.
Yanıtla (0) (0)Ayçiçek yağında sorun yoksa niye fiyatı 200 liracık? Elhamdülillah her şey var ama alma sıkıntısı var.
Yanıtla (3) (0)Hiç sorun yok muş, üretim de çok iyi imiş gibi konuşuluyor ama millet de çiftçi de, tarım da, hayvancılık da, emekli de, asgari ücretli de, işçi de, memur da, milyonlarca işsiz çocuklar da perişan. Ballı % 10 luk sınıf hariç, bunlar çok rahatlar çok huzurlular, çok mutlular.
Yanıtla (4) (0)Yatmadan önce manda yoğurdu,5 adet Medine hurması doğra,kestane balı ve çavdar karıştırıp yiyelim.Herkes alsın yesin şifa kaynağı cumhurbaşkanı söyledi.Manda yoğurdunu bulamam diyenler Mamak belediye başkanını arasın afiyet olsun.
Yanıtla (4) (0)Benim çocukluğumda da sulamayi kapalı yapalım buharlasmasin diye konusulurdu. Ben neredeyse 60 a geldim . Tayyip bey 20 yılda yapamamış acaba nezaman yapacak.? Öylesine sordum. Biliyorum cevabı.
Yanıtla (3) (0)Sulama suları için kapalı sistemi Vahit beyle de konusuyorlarmis çok iyi buharlaşma çok oluyor
Yanıtla (3) (0)Komedi programları, ülkemizde yaşanan gerçekliği dalga geçerek anlatsalardı Reis'in anlattığından farklı daha nasıl anlatırlardı!?
Yanıtla (3) (0)Ağa bizimle eğleniy gene!
Yanıtla (3) (0)Ağam bizle egleni ..... Yağ 5 litre nerdeyse 200 liracik oldu
Yanıtla (3) (0)iyi güzelde teşviği abd başkanı mı yapacak.neyi bekliyorsunuz
Yanıtla (3) (0)Allahin izniyle yapilacaj ilk secimde tarihe karişacaksin ,sarayin saltanati bitecek ,ulke ekonomik olarak batirdin ,hazine dunyanin en yuksek faizile borclaniyor ,ciftciler bulusuyor hadi ordan gel bizlen buluş sana gecen sene gupre 2.600 tl bu sene 8100 tl oldu.yaş cayi 2.300 tl özel sektore sattik .aycicek sorun yoksa fiyati nicin anormal arti bu hikayelere artik prim yapmiyor.
Yanıtla (4) (0)“ Çiftçilerimize geçtiğimiz yılda bugünün rakamlarıyla 470 milyar lira destek ödemesi yaptık.” Doğru düzgün bir tarım politikanız olsaydı zaten 470 Milyar lira destek vermek zorunda kalmazdınız. Bir de marifetmiş gibi anlatıyor. Saç baş yoldurur adama. Sanki kendi cebinden vermiş gibi ‘bu rakamlar çok önemlidir’ diyor. Sözün bittiği yer.
Yanıtla (6) (0)Ne derse tersini anlayın.
Yanıtla (8) (0)Millet de bu masallara inanıyor zannediyor.
Yanıtla (5) (0)Masala doyduk.
Yanıtla (4) (0)Ben de sebze ve meyve niye bu kadar pahalı diyordum. Meğer Üretimde Avrupa'da burinciymisiz. Alamasak da yiyemesek de birinciyizya o bize yeter!. .
Yanıtla (21) (1)Sorun sensin.
Yanıtla (19) (0)1. siradayiz cok guzel. Ama kendi vatandasin bu yagi alabiliyor mu? Alim gucu nasil?
Yanıtla (18) (0)ewet sorun yok birileri voleyi vurdu gol oldu!!!
Yanıtla (14) (0)Fiyatı haricinde
Yanıtla (15) (0)Alım gücünde sonuncuyuz. Yok böyle birşey. Herşey önceki yıla göre en az 10 kat artmış.
Yanıtla (17) (0)demekki yakında sebze meyve ithalatı da yapılacak bekleyip görelim hayvancılık da birinci idik samsunluların hala burnunda angut kokuları hatırlanır, samanda da birinci sıradaydık saman ithal ettik vs vs.
Yanıtla (12) (1)Hangi çiftçiyle geldin biraraya Alah Allah avrupanın birincisiymişiz sevsinler seni ondan mı pazardan millet mutfakta pişirebilecek ne alabiliyor Patates soğan 7 lira olmuş Utanmadan konuşuyorsunuz Sanki dağıttığım paralar cebinden çıkıyor Vatandaşın vergi parası Görevin beyefendi görevin Layıkıyla yapabiliyormusunuz
Yanıtla (20) (2)Ondanmı Biber, Kabak, Patlıcan 30 TL
Yanıtla (19) (1)