Yerel seçimlerde birçok belediyenin el değiştirmesiyle başlayan 'yetki tırpanı', konser ve kreş tartışmalarıyla tavan yaptı. Erdoğan da sekiz ay sonra sandık sonuçlarını yorumladı: "CHP nasıl bu kadar oy alabiliyor, belediye kazanabiliyor? Bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz. Seçimlere kadar sıkıntıları çözüp iktidarımızı sürdüreceğiz."
SORUNU KENDİMİZDE ARAYACAĞIZ
Eskisi ve yenisiyle CHP genel başkanlarına, hırsları boylarını aşan belediye başkanlarına bakıp da ülkeyi bunlardan birine emanet edebileceğine inanan aklı başında tek bir kişi var mıdır acaba? Biz önce sorunu kendimizde arayacağız. Küresel ve bölgesel krizlerin etkisi ile yaşadığımız ekonomik sıkıntılar kimi eksiklerimizle, yanlışlarımızla birleşince milyonlarca insanı CHP'ye oy vermek zorunda bıraktı."
BAHÇELİ’NİN ÇAĞRISI ORTAK VİZYONUMUZ
Ülkenin ve milletin hayrına olan her meselede Sayın Bahçeli ile tam bir mutabakat halindeyiz. Hem Kandil’den hem Dem Parti'den gelen ilk açıklamalar, her iki yapının da aynı kafada olduğunu işaret etmiştir. Silahları gömdüğünüz anda, bizim için her şey sizlerin önünü açmaktır. Ama siz, silahları gömmez, hala her yerde bombaları patlatmaya devam ederseniz, bu devletin eli de sizin omzunuzda olacaktır.”
BAHÇELİ’NİN ÇAĞRISI ORTAK VİZYONUMUZ
Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı, MHP liderinin Öcalan çağrısını sükunet ve soğuk kanlılıkla değerlendirdiklerini söyledi. Bahçeli’nin çıkışı için ‘Cumhur İttifakı’nın ortak siyasi vizyonunu’ ifadesini kullandı. PKK’ya çağrısı yaparak ‘Silahları gömeceksiniz. Silahları gömdüğünüz anda, bizim için her şey sizlerin önünü açmaktır’ dedi. Cumhurbaşkanı, CHP’nin aldığı oyun fazlalığını sorguladı: CHP nasıl bu kadar oy alıyor, belediyeye sahip oluyor?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan “Katliamların ve zulümlerin yanında bölgemiz adeta cayır cayır yanıyor. Cumhur İttifakı olarak tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Türkiye’nin hedeflerine doğru yürümesi için çalışıyoruz. Kardeşlik siyasetimizden eser ve hizmet politikamızdan ödün vermedik” dedi. “İsrail ile Lübnan arasında bu sabah yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından memnuniyet duyuyorum” diyen Erdoğan, “İsrail sorumluluklarını harfiyen yerine getirmeli. Coğrafyamızdaki krizlerin çözümü için çabalıyoruz. Gazze’de katliamın durması ve kalıcı ateşkesin sağlanması için Türkiye olarak her katkıyı sunmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU’NA: YARGIYA HESAP VAR
CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun duruşmada yaptığı savunmaya yanıt veren Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunlara hak ettikleri cevabı vermedikçe densizlik çıtaları yükseliyor. CHP’nin eski genel başkanının davalı olarak bulunduğu mahkeme salonunda savurduğu zırvalar, hakaretler bunun en son örneğidir. Karşımıza çıktığı bütün seçimleri kaybeden bu zat, sürgüne gönderilen biri. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Gündeme gelmenin yolunu bize sataşmakta, bizim üzerimizden prim yapmaktan görüyor. Sandıkta milletten yediği tokatın hırsı gözünü kör etmiş. Kaset kumpasıyla koltuğa getirildiği ilk günden beri bu zat, siyaset sanatını etiğini ve teamüllerini kavrayamadı. Milletimizin verilmiş sadakası varmış. Milletimiz Anadolu irfanı denen o engin ferasetiyle başına geleceklerini görerek bu derme çatma yapıya ülkeyi, evlatlarının geleceğini emanet etmedi. Şimdi de partisinin kendisini attığı çukurdan çıkmak için bize sataşıyor. Sana bu kapıdan ekmek yok. Git yaptığın densizliklerin hesabını yargıya ver. Senin muhatabın yargıdır.”
ANAOKULU KREŞ AYRIMINI BİLMİYORLAR
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bakanlar arasında başlayıp AK Parti-CHP gerilimine dönüşen kreş tartışmasına da değinen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Yeni genel başkanlarının eskisinden geri kalır yanı yok. MEB bir yazı gönderiyor. Bu hatırlatma kanuni bir zorunluluktan kaynaklanıyor. Tıpkı öğrenci bursları meselesi gibi burada da CHP bizzat kendisinin müsebbibi olduğu bir konuda istismar siyasetine sarılıyor. Cehalet tek başına katlanabilir bir eksikliktir. Ama ukalalıkla yan yana gelince çekilmez bir hal alıyor. Son konuda sergiledikleri tablo tam olarak budur. Anaokulu kreş ayrımını dahi bilmiyorlar. Bakanlıktan gelen yazıyı okumamışlar. Hadi okudular anladılar diyelim. Bu sefer de yalan ve iftira alışkanlığından kurtulamıyorlar.
CHP NASIL BU KADAR OY ALABİLİYOR
Ana muhalefet partisine yüklenen erdoğan aldığı yüksek oyu da sorguladı: “Bu süreçte, şu değişmez gerçeğe bir kez daha şahitlik ediyoruz. Ülkenin yaşadığı her sınama, CHP zihniyetinin çarpık ve kirli yüzünün bir parçasını açığa çıkarıyor. Düşünün, Meclis’in ikinci büyük partisi, bir anlamda iktidarın alternatifi olan bir parti ve kadrolarının hali bu. Ne liyakat var, ne ehliyet var, ne de millete ve memlekete hizmet gibi bir dert var. Peki, buna rağmen CHP nasıl bu kadar oy alabiliyor? Nasıl bu kadar belediye kazanabiliyor? Nasıl bu kadar cüret sahibi olabiliyor? Açık konuşmak gerekirse, bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz. Bu, bir özeleştiridir. Açık ve net. İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır demiş atalarımız. Biz de başkalarını eleştirmeden, önce sorunu kendimizde arayacağız. Küresel ve bölgesel krizlerin etkisiyle yaşadığımız ekonomik sıkıntılar, bizim kimi eksik ve yanlışlarımızla birleşince, milyonlarca insanı istemeye istemeye gidip CHP’ye oy vermek zorunda bıraktı. Belki de oy vermediler. Ama netice ortada.” Öte yandan “Konserler üzerinden ortaya saçılan yolsuzluklar buz dağının sadece görünen kısmıdır” diyen Erdoğan, “Suyun altında çok daha büyük hırsızlıklar vardır. Halkçı belediyecilik sloganı altında nasıl bir soygun yürütüldüğünü önümüzdeki dönemde göreceğiz. Bunun hesabını sandıkta benim aziz milletim muhakkak soracaktır” diye konuştu.
TEĞMENLERİN YARIN NE YAPACAĞINI KİM BİLİR
Erdoğan, kılıçlı yemin eden teğmenlerin disipline sevk edilmesine destek vererek şunları kaydetti: “CHP bu konuda önüne arkasına bakmadan konuşuyor. TSK’da disiplin hayati öneme sahiptir. Komutanların talimatına rağmen disiplinsizlik yapan teğmenlerin yarın neler yapabileceğini kim bilir. Ordumuzun yıpratılmasına da provoke edilmesine de izin vermeyiz. 3-5 oy için ‘Mustafa Kemal’in itleri’ hakaretini sineye çekeceksiniz, meclis kürsüsünde bölücü terör örgütü yandaşlarından ayar yerken gıkınızı çıkarmayacaksınız, Pensilvanya’dan gelen destek mesajlarına bir çift laf demeyeceksiniz, utanmadan bize çıkıp vatan ve mehmetçik sevgisinden bahsedeceksiniz. Siz gidin önce kara sicilinizle yüzleşin.”
SİLAHLARI GÖMDÜĞÜNÜZ ANDA BİZİM İÇİN SİZLERİN ÖNÜ AÇILIR
PKK’ya silah bırakma çağrısı yapan Erdoğan Bahçeli’nin Öcalan çağrısına da yanıt verdi: “Sayın Bahçeli gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur. Sayın Bahçeli ile tam bir mütabakat halindeyiz. Uyum ve eş güdüm içinde hareket ediyoruz. Biz de bu meseleyi tüm yönleriyle ele alıyoruz. Kurumlarımız değerlendirmemize hiçbir detayı atlamadan devlet ciddiyetiyle yürütüyor. Bunu da kumarbazlara özgü, ‘el artırıyorum’ sorumsuzluğuyla değil, omuzlarımızdaki ağırlığın getirdiğiyle sükunet ve soğuk kanlılıkla değerlendiriyoruz. Devlet ciddiyeti ve büyük bir hassasiyetle yürütüyoruz. Türklerle Kürtler arasında örülen terör duvarını yıkacağız. Bu hedefimizde samimiyiz, kararlıyız. Nitekim, Sayın Bahçeli’nin, Cumhur İttifakı’nın ortak siyasi vizyonunu yansıtan tarihi çağrısından sonra, hem Kandil’den, hem Dem Parti’den gelen ilk açıklamalar, her iki yapının da aynı kafada olduğunu işaret etmiştir. Bu kafanın mutlaka değişmesi gerekiyor. Açık konuşmak gerekirse, karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor. Geçmişte silahları gömeceksiniz dedim, silahları gömdüğünüz anda önünüz açılır. Silahları gömmezseniz bu devletin eli de sizin omuzunuzda olacaktır. Terörle mücadelemiz son teröristi ortadan kaldırıncaya kadar devam edecektir.”
‘İMRALI İLE DEM GÖRÜŞÜYOR’
Öte yandan Erdoğan’a grup toplantısı sonrasında “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘İmralı ile DEM Parti görüşsün’ çağrısını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Erdoğan bir süre düşündükten sonra “Görüşüyor” yanıtını verdi. Erdoğan’ın cevabının geçen ay gerçekleşen Ömer Öcalan görüşmesine gönderme mi olduğu yoksa devam eden görüşmeleri mi ima ettiği anlaşılamadı. Bazı gazetecileri Erdoğan’ın ‘değerlendiriyoruz’ anlamına gelecek biçimde ‘görüşüyoruz’ dediğini ifade etti. DEM Parti Basın Birimi, Öcalan’ın avukatlarının ilettiği “Siyasi heyetler en son Öcalan ile 5 Nisan 2015 yılında İmralı adasında görüştü. En son Ömer Öcalan kendisini ziyaret etti. Başka bir görüşme yok” notunu paylaştı.