DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, SGK borcu gerekçe gösterilerek İller Bankası'ndan gelen payının kesilmesi nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bazı ödemelerini yapamadığına dikkati çekerek, "Hakkımızı alana kadar o sokaklarda olacağız. Eğer kesintiler böyle devam eder, maaşlarımızı alamazsak bilsinler ki İzmir sokakları kırmızıya bürünecek” ifadesini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin SGK borcu gerekçe gösterilerek 1,5 milyar lirasının kesilmesi ve bazı ödemeleri yapmasının engellenmesi üzerine DİSK Genel İş'e bağlı İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu şubeüyesi işçiler eylem yaptı.
Eylemde konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, kesintilerin devam etmesi durumunda alana çıkacaklarını belirterek şunları kaydetti:
'İŞ BIRAKIP ALANLARA ÇIKACAĞIZ VE BUNUN HESABINI SİZDEN SORACAĞIZ'
"Biz, yılın son günü aslında işçiler ve emekçiler için iyi bir yıl temennisi dilemek için yan yana gelecektik. İktidarın başı AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bundan iki hafta önce bir şey söylemişti Çalışma Bakanı’na… ‘Belediyeleri silkeleyin.’ Tamam. Adil ve eşitseniz, tüm belediyeleri silkeleyecekseniz yapın. Ama bunu sadece CHP’li belediyelerde yapıyorsanız bu ayrımcılıktır. Konya'da, Kayseri'de, Malatya'da, Gaziantep'te bu silkeleme hareketini yapıyor musunuz? En borçlu belediyelerin vergisine, SGK’sına çöküyor musunuz? Beşli çetenin vergilerini affedip hesabı emekçilerden mi kesiyorsunuz? O zaman DİSK’lilerin size bir sözü olsun. 10 Ocak'a yakın ilçelerin de belediyelerden İller Bankası payı var. Yılbaşından sonra tüm şube başkanlarımız ve temsilcilerle bir araya geleceğiz. Eğer bu kesintiler, işçilerin emekçilerin yaşamlarını zehir zindana çeviriyorsa sokaklar bizimdir. Tüm belediyelerde iş bırakıp alanlara çıkacağız ve bunun hesabını sizden soracağız. Sizler saraylarınızda, şatolarınızda, yalılarınızda yeni yıl partileri düzenleyeceksiniz. Bu da yetmeyecek, özel jetlerinize binip yurt dışlarına gideceksiniz. Ama bizim gidecek bir yerimiz yok. Alın terimiz var, bir iş yerimiz var, bir de sokağımız var. Hakkımızı alana kadar o sokaklarda olacağız. Bunu böyle bilin. Biz verdiğimiz sözü yerine getiren bir örgütüz. Eğer kesintiler böyle devam eder, maaşlarımızı alamazsak bilsinler ki İzmir sokakları kırmızıya bürünecek."
'KÖŞE BAŞINDAN SADECE ‘BİZ HAK ARIYORUZ’ MÜCADELESİ YAPMAYIN'
‘Silkeleme’ talimatının ülke genelinde yaklaşık 5 milyon vatandaşı etkilediğinin altını çizen Sarı, Türk-İş Konfederasyonu'na da seslenerek şunları kaydetti:
“Türkiye’de yaklaşık 1 milyon 200 bin belediye emekçisi var. Aileleriyle ortalama 5 milyona yaklaşıyor. Zaten emeklilerden bir darbe yediniz, yerel yönetimleri tek tek kaybettiniz. Şimdi sıra alnının teriyle çalışıp emeğinden başka satacak hiçbir şeyi olmayan işçilere, memurlara geldi. Buradan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde örgütlü diğer sendikalara çağrı yapıyorum. Türk-İş’in örgütlü olduğu yerlere. Köşe başından sadece ‘biz hak arıyoruz mücadelesi’ yapmayın. Gelin bu mücadeleyi ortaklaştıralım. Bizim cebimizdekine göz dikenlere karşı yan yana mücadele edelim. Birlikte başaracağız, birlikte kazanacağız.”
'İŞÇİLERİN ÜCRETLERİNİ GECİKTİRMEK, BİR CEZALANDIRMA POLİTİKASIDIR'
Belediye çalışanları adına sendikanın basın metnini Genel İş 2 Nolu Şube Başkanı Ercan Gül okudu. İktidarın tavrının ‘cezalandırma politikası’ olduğunun ifade edildiği açıklamada şunlar kaydedildi:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan üyelerimiz, iktidarının muhalif belediyelere yönelik sistematik baskılarının doğrudan mağduru haline gelmiştir. Belediyelerin hesaplarına konulan blokajlar, yalnızca belediyeleri değil, en ağır şekilde emekçileri vurmuştur. Bugün, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Genel-İş üyesi işçiler, bu adaletsiz ve siyasi motivasyonlu yapılan uygulamalar nedeniyle kışın en soğuk günlerinde geçim sıkıntısıyla karşı karşıya bırakılmıştır. Enflasyonun rekor seviyelere ulaştığı, gıda ve enerji fiyatlarının katlandığı bir dönemde işçilerin ücretlerini geciktirmek, bir cezalandırma politikasıdır. AKP iktidarı, bu politikasıyla hem muhalif belediyeleri itibarsızlaştırmayı, hem de belediyeleri mali olarak çalışamaz hale getirerek halkın belediyelere olan güvenini sarsmayı amaçlamaktadır. Ancak bu yaklaşım, yalnızca belediyeleri değil, aynı zamanda çalışan emekçileri ve onların ailelerini de ekonomik buhranlara sürüklemektedir."
'BUGÜN MÜSAADE EDERSEK YARIN MAAŞLARIMIZA YANSIYACAK'
"İşçilerin alın teri ve emeği, hiçbir siyasi hesaplaşmanın aracı olamaz! Emekçiler, hak ettikleri ücretlere ve insanca çalışma koşullarına zamanında ulaşmalıdır. Belediyelerin hesaplarına koyulan blokajları derhal kaldırın! İşçilerin alacaklarını zamanında ve eksiksiz ödenmesini sağlayın! Emekçilerin, siyasi çekişmelere kurban edilmesine son verin! Bizler, işçilerin emekçilerin hakları için, emek ve demokrasi mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Bu adaletsiz uygulamalara karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Belediyelere geri ödenmezse örgütlü olduğum belediye ve şirketlerde kitlesel bir eylem yapacağız. Bunu yapmak zorundayız. Buna bugün müsaade edersek yarın maaşlarımıza yansıyacak. Mücadelemiz yılbaşı itibariyle tekrardan büyüyecek.”
