Cinayetin sırrı evin içinde

Cinayetin sırrı evin içinde

Türkiye, Narin’i katleden canavarın bulunması için ayaktayken bugüne kadar susan aile üyelerinin sorgudaki her bir kelimesi sır perdesinin aralanmasında kilit hale geldi. Gözaltındaki şüpheli ise ifadesinde ‘Narin’in muhtar amcası cesedi bana getirip 200 bin lira teklif etti. Ben de dere kenarına götürüp gömdüm’ dedi.

ANNE, BABA VE ABİ İLE BİRLİKTE AMCALAR DA GÖZALTINDA

Diyarbakır’da 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın ölümüne ilişkin anne, baba, iki abi ve üç amcanın da aralarında bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. 8 yaşındaki kızın cansız bedeni üzerinde yürütülen 11 saatlik otopside ise deformasyon nedeniyle ölüm zamanı belirlenemedi. Kesici, delici veya ateşli silahla yaralanma bulgusu tespit edilmediği de belirtildi. Cesetten 91 parça bulgu alınırken dikkatler Adli Tıp’tan çıkacak rapora çevrildi.

ŞÜPHELİ İFADESİ: AMCA CESEDİ GETİRİP ‘YOK EDECEKSİN’ DEDİ

Gözaltındaki isimlerden biri olan köy sakininin ifadeleri ise kan dondurdu. Narin’in muhtar amcası Salim Güran’la görüşmesini anlatan şüpheli “Battaniyeye sarılı cesedi arabayla getirdi. ‘Bunu yok edeceksin’ deyip 200 bin lira teklif etti. Çuvalı kendi aracıma alıp dere yatağına gömdüm” dedi. İtirafçı cesedi sakladıktan sonra dikkat çekmemek için arama-kurtarma faaliyetlerine katıldığını söyledi. Amcanın da çalışmalarda en ön safta bulunduğunu belirtti.

MUSALLADA YATAN İNSANLIĞIMIZ

Narin, komşu köyde düzenlenen cenazenin ardından olayın yaşandığı Tavşantepe Mahallesi’ndeki köy mezarlığında toprağa verildi. Cenaze namazını kıldıran İl Müftüsü Celal Büyük’ün sözleri ise yürekleri dağladı. Büyük “Burada musallada yatan bizim vicdanımız, insanlığımız. Allah’a nasıl hesap vereceğiz” ifadelerini kullandı.

SAYGISIZLIK HATIRASI!

Cenaze töreninde AK Parti milletvekili Suna Kepolu ve bazı kadınların cami önünde toplu fotoğraf çektirdiğine ilişkin görüntüler sosyal medyada infial yarattı. ‘Cenazeye değil sanki şova gitmişler. Bu utanmazlık artık sözün bittiği yer’ paylaşımları yapıldı.

1009krt01a-tum.jpg

‘CESEDİ YOK ET’ PARASI

Türkiye’yi ağlatan Narin cinayeti soruşturmasında 24 kişi yakalandı. Gözaltına alınanların arasında; talihsiz çocuğun annesi, babası, 2 ağabeyi, 3 amcası ve tutuklu amca Salim Güran’ın eşi de var. Ailenin suskunluğu tepki toplarken ilk itiraf, dere kenarına aracıyla gittiği tespit edilen zanlıdan geldi: Muhtar, cesedi yok etmem için 200 bin lira teklif etti. Ben de dereye götürdüm.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos’ta kaybolan ve arama çalışmalarının 19’uncu gününde derede cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) dün ebediyete uğurlandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 24 kişi yakalandı. Gözaltına alınanların arasında; talihsiz çocuğun annesi, babası, 2 ağabeyi, 3 amcası ve 2 Eylül’de tutuklanan amca Salim Güran’ın eşinin de bulunduğu öğrenildi. 2 ağabeyden birinin kolundaki ısırık izi İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerde Narin Güran’a ait olmadığı belirlenerek serbest bırakılan E.G. olduğu belirtildi.

ÖYLE BİR ACI YAŞATACAĞIM Kİ

Şüphelilerin jandarmadaki işlemleri sürerken korkunç bir itiraf geldi. Dere kenarına aracıyla gittiği tespit edilen ve karakola götürülen Nevzat B “Muhtar (amca Salim Güran) cesedi çuval içerisinde bana verdi. Çuvalı alıp dereye götürdüm” iddiasında bulundu. Sıvacılık yapan Nevzat B, ifadesinde şunları anlattı: “Eve giderken Salim Güran da arkamdan otomobiliyle geldi. Aracının ön yolcu koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek ‘Bunu yok edeceksin’ diye konuştu. İnsan olduğunu anlayınca şaşırdım ve tereddüt ettim. ‘İyi düşün, sana 200 bin lira veririm’ dedi. ‘Aracında torba var mı?’ diye sordu. Bagajımdan rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salim Güran’a verdim. Battaniyeye sarılı cesedi alıp çuvalın içerisine birlikte koyduk. Bu esnada çocuğun sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde bir kızarıklık gördüm. Üzerinde asılı bir küçük çanta vardı. Ayrılmadan önce ‘Göl’ diye tabir ettiğimiz Eğertutmaz Deresi’ni işaret etti ve ‘Oraya götür’ dedi. Yolda giderken pişmanlık duydum ancak aldığım şeyden de kurtulmam gerektiğini düşündüm. Dediği gibi dereye gittim. Narin’in çantasının ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım. Ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum. Burada biraz su vardı. Bu alana bıraktım ki, çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir taş koydum. Neden öldürdüğünü bilmiyorum. Sosyal medyada Narin’in babası Arif Güran’a ‘Sana öyle bir acı yaşatacağım ki, asla unutamayacaksın’ diye mesaj atmış. Köyde bu şekilde konuşuluyordu.”

ARAMAYA DA KATILMIŞ

Salim Güran’ın jandarma ekipleri ile birlikte arama çalışmalarına da katıldığını söyleyen Nevzat B. şöyle devam etti: “Saat 19.00 sıralarıydı, köyde insan hareketliliği vardı. Kendi annem ve eşim de Narin Güran’ı arıyormuş. Ben de olay ile ilgili hiçbir şey anlatmadım. Namaz kılıp yemek yemeden Narin’i arama faaliyetine katıldım. Salim Güran jandarma ile birlikte her gün yapmacıktan arama yapıyordu. Teslim olmak aklıma gelmedi, çünkü ben öldürmedim. Er ya da geç olayın ortaya çıkacağını biliyordum. Ceset bulununca tedirgin olmaya başlamıştım. Jandarma da evime gelince itiraf ettim. Salim Güran güçlüdür, adamları var. Onunla sorun yaşarsam beni suçlu görürler. Kendi öldürmemiş olsaydı, cesedi bana getirip ‘Ortadan kaldır’ demezdi.”

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ

Bu arada Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nda otopsisi 10 saat süren Narin Güran’ın cenazesi, dün yakınlarına teslim edildi. Narin için Batıkarakoç Mahallesi Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törende geniş güvenlik önlemleri alındı. Anne ve baba, gözaltında oldukları cenazede yer almadı. Namazının ardından Narin, tabutuna sarılı beyaz duvakla doğup büyüdüğü Tavşantepe Mahallesi’ne götürüldü. Tabutun üstündeki duvak ve beyaz elbiseyi, tören sonrası ağabey Baran Güran aldı. Narin, mahalle mezarlığında gözyaşları arasında defnedildi.

VÜCUDU ÇÜRÜMÜŞ

Öte yandan Narin Güran’ın ön otopsi raporu tutanağı ortaya çıktı. Narin’in küçük bedenden 91 numune alındı. Minik yavrunun bacağında kırık, boynunda lezyon tespit edildi. Otopsi tutanağında, cesetteki çürüme nedeniyle ölüm zamanına ilişkin bir beyanda bulunulamayacağı bildirildi. Kesin ölüm sebebi; moleküler incelemeler, patolojik çalışmalar ve İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilen numuneler üzerindeki araştırmalarla belirlenebilecek. Narin’in cansız bedeni, pazar günü dere kenarında çuval içinde üstü taşlarla ve ağaç dallarıyla gizlenmiş halde bulunmuştu.

MUSALLADA YATAN VİCDANIMIZ

1kapak.jpg

8 yaşında vahşice katledilen Narin’in cenazesi, köy mezarlığında toprağa verildi. Törene katılan çok sayıda kadın, Kürtçe ağıt yaktı. Cenaze namazını kıldıran imam “Masum bir yavrumuz katledildi. Emin olun, o cennette. Bunun mutlaka hesabı sorulacaktır. Ama benim korkum değerli cemaatimiz, Allah’a nasıl hesap vereceğiz? Vicdanımız, insanlığımız... Bunu yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor” dedi.

LANZAROTE SÖZLEŞMESİ’Nİ UYGULAYIN

Narin’in katli, yurt genelinde protesto edildi. Ankara’daki eylemde konuşan CHP milletvekili Sibel Suiçmez “O çuvalın içerisinde sadece Narin yok. Bu ülkenin iktidarının tam kendisi var” dedi. Eskişehirli STK temsilcileri de “Çocukların korunmasını içeren Lanzarote Sözleşmesi uygulansın ki başka Narinler öldürülmesin” çağrısı yaptı.

Diyarbakır’da 19 gün sonra ölü bulunan 8 yaşındaki Narin Güran için Türkiye ayağa kalktı. Sivil toplum kuruluşları, birçok şehirde cinayeti protesto etti. Ankara’daki eylemin adresi Kızılay’daki Sakarya Caddesi’ydi. Ellerinde “Narin’in katilleri bulunsun”, “Narin’in ölümünü karanlıkta bırakmayacağız”, “Narin sönmeyen isyanımızdır” yazılı pankartlar taşıyan grup üyeleri “Çocukların kaderi ölüm değildir” şeklinde slogan attı. Burada konuşan CHP Trabzon milletvekili Sibel Suiçmez, yayın yasağının kaldırılmasını gerektiğini vurgulayarak “Bulunan o çuvalın içerisinde sadece Narin yok. Bu ülkenin iktidarının tam kendisi var. Utancımız var. Hepimiz o çuvalın içindeyiz. Artık beklentimiz; Türkiye’deki cezasızlık politikasının ortadan kalması, çocukların ve kadınların istismarıyla ölümlerinin önünün kapatılması yönündeki çalışmaların artmasıdır” ifadelerini kullandı. Diyarbakır’daki yürüyüşte söz alan DEM Partili Belediye Eş Başkanı Doğan Hatun “Bizim toplumumuzda aileler çocuklarını korumuyor. Bu, içinde yaşadığımız toplumun çürümüş olduğu anlamına geliyor” diye konuştu. Eskişehir Kadın Meclisleri ise, Türkiye’nin 2011’de dahil olduğu Lanzarote Sözleşmesi’ni hatırlattı. Yapılan açıklamada “5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu var, tıpkı 6284 gibi. Lanzarote Sözleşmesi var, tıpkı İstanbul Sözleşmesi gibi. Okullarda risk tarama formları uygulansın. Sözleşme, yasa etkin uygulanırsa çocuklar yaşayacak” denildi. Lanzarote Sözleşmesi, çocuk istismarının önüne geçilmesi amacıyla Avrupa Birliği ülkelerinden tarafından 2007’de imzalandı. Çeşitli yükümlülükler getiren sözleşmeye imza atan devletler arasında, Avrupa Birliği ülkelerinin yanı sıra ABD, İngiltere, Rusya, Japonya ve Türkiye yer alıyor.

CENAZESİNDE TOPLU FOTOĞRAF ÇEKTİREN VEKİLE TEPKİ

Narin’in cenaze törenine katılan AK Parti Diyarbakır milletvekili Suna Kepolu ve bazı kadınların cami önünde toplu fotoğraf çektirmesi eleştirilere yol açtı. Kısa sürede sosyal medyada viral olan görüntünün altına ‘Cenazeye mi yoksa şova mı gittin?’, ‘Sözün bittiği yerdeyiz’, ‘Ahlaksızlığın ve utanmazlığın fotoğrafı’ tepkileri yağdı.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN