CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonunda görüşülen ve Ticaretle ilgili kanunda değişiklik öngören, 20 maddelik yasa teklifi ile ilgili komisyonda yaptığı konuşmada AK Parti iktidarları döneminde tarım kooperatifçiliğin içi boşaltılıp yok edildiğini belirterek, “Çukobirlik gibi büyük kooperatifçilerin yok olması Türkiye'de kooperatifçilik anlayışının tarımdaki varlığını tüketti; şimdi, kooperatif, marketçiliğe döndü” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Plan ve Bütçe Komisyonunda söz alarak, AK Parti hükümetlerinin kooperatifler üzerindeki olumsuz uygulamaları, kooperatiflerin yok edilmesinin yarattığı mağduriyetler, marketlerde yapılan denetimlerin yetersizliği, gıda ürünlerindeki fahiş artışlara yönelik hayata geçirilen uygulamalardaki başarısızlıklara dikkat çekti.
KOOPERATİFÇİLİK; MARKETÇİLİK OLDU
Pamuktan ip, kumaş, sabun ve yağ üretimi yapan çiftçinin dostu ÇUKOBİRLİK gibi devasa bir kuruluşun dahi ortadan kaldırıldığını anımsatan Ömer Fetih Gürer kooperatifçilerin yok olmasının Türkiye'de kooperatifçilik anlayışının tarımdaki varlığını tükettiğini; Tarım Kredi kooperatiflerin, marketçiliğe dönüştüğünü anlattı. Gürer, ”ÇUKOBİRLİK'te çalıştım, orada pamuk geliyordu, harman halaçtan giriyor, katlama bükünsen çıkarken ip, sonra kumaş sonra çekirdeğinden bir taraftan sabun, bir taraftan da yağ oluyordu. ÇUKOBİRLİK gibi devasa, üreticinin yanında olan kuruluşlar ortadan kaldırıldı, yok edildi, içi boşaltıldı ve orada şu söyleniyordu hep: "Rekabette özel sektörün önünü açmak için kooperatiflerin böyle ticari anlamda olmaları doğru değil." Ama ÇUKOBİRLİK'le neler yok oldu Adana'da? Özbucak yok oldu, Paktaş yok oldu, Bossa yok oldu, Güney Sanayi yok oldu, Akdeniz yok oldu, Millî Mensucat yok oldu; ÇUKOBİRLİK'i yok ederken onlar da yok ettiler çünkü birbirini destekleyen, tetikleyen üretimi arttıran, çiftçiyi destekleyen kuruluşlardı.
Bu büyük kooperatifçilerin yok olması Türkiye'de kooperatifçilik anlayışının tarımdaki varlığını tüketti; şimdi, kooperatif, marketçiliğe döndü.” Dedi
ERDOĞAN, KOOPERATİFTE FİYAT İNDİREN İLK CUMHURBAŞKANI OLDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Tarım Kredi Kooperatiflerinde fiyat indiriyorum." Şeklindeki sözlerine hatırlatan Ömer Fethi Gürer, Erdoğan’ın dünya tarihinde Cumhurbaşkanlığı statüsüne sahip olup bir kooperatifte fiyat indiren ilk kişi unvanına eriştiğini ifade etti.
ESKİ BAKANIN İTİRAFI
Ziraat Bankasının Tarım Kredi Kooperatiflerine verdiği krediye yüksek faiz uygulamasının nedenini sorduğu dönemin Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, "Ziraat Bankası artık Tarım Kredi Kooperatifiyle ilişkisini sonlandırdığı, denetimini yapmadığı için, ticari işletme olduğu için Tarım Kredi Kooperatiflerine ticari işletme faizi üzerinden uygulama yapılıyor" şeklinde yanıt verdiğini belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Yani ülkede, ticari işletme statüsündeki bir kooperatifte fiyatı Cumhurbaşkanı düşürüyor veya sabit tutacağını söylüyor. Serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı, bununla ilgili taahhütte bulunulduğu bir süreçte nasıl olur da bir marketteki ürünün fiyatını Cumhurbaşkanı belirler?” diye sordu.
İKTİDAR, VATANDAŞIN KAFASINI BULANDIRIYOR
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’ye yönelttiği şeker fiyatı ile ilgili soru önergesine aldığı yanıtı anlatan CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, ”Tarım Kredi Kooperatifinin satacağı ürünün fiyatı belirlenirken öbür tarafta Şeker Fabrikasının durumuyla ilgili Bakana bir soru önergesi veriyorum; Vahit Bey yanıt veriyor. Diyorum ki "Nasıl olur da Türkiye'de şekerin kilosunun fiyatı 5 .55 kuştan bir yılda 25 liraya gelir?" Türkiye'nin üretim açığı yok. 2021 yılında kilosu bir yıl önce 470 liradan alınan pancardan şeker üretildi ve o şekerin maliyetiyle şeker 5,5 liradan satılırken bir anda şekerin fiyatı 25 liraya çıktı, özel sektörün fabrikaları eliyle karaborsacılık yaratıldı. Türkiye'nin 2 milyon 500 bin ton o yıl şeker üretimi vardı, bir yıl öncesinden 400 bin ton şeker stoku devredilmişti; 2 milyon 900 bin ton şekerle devam eden yılda 400 bin ton da şeker ithalatına karar verildi. Türkiye tüketimi 2 milyon 700 bin ton iken Şimdi, Türkiye'nin şeker açığı yokken şeker ithalatına karar verildiğinde sorduğum soruya Bakanın yanıtı: "Özelleştirme sürecinde fabrikalarla yapılan anlaşma gereği ülkemizde serbest piyasa ekonomisi uygulandığı için şekerin fiyatını fabrikaların belirleme yetkisi var, buna müdahale edemiyoruz." Dedi. bu durumlar dikkate alındığında sorunlar iktidarın yönetim anlayışında ortaya çıkıyor, zamları unutturmak içinde düzenlemeler seçim sürecinde vatandaşın kafasını bulandırmak için kullanılıyor” diye konuştu.
FAHİŞ FİYATA KARŞI NE YAPTILARSA BAŞARALI OLAMADILAR
AK Parti iktidarlarının 2012 yılından beri fahiş fiyatla mücadele sürecinde hayata geçirilen uygulamalardan örnekler veren CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “‘Yüzde 25 ucuzlama olacak” diye 2012 yılında çıkarılan Hal Yasasının bir sonuç alınamadığını, Merkez Bankasının koordinasyonunda bakanlarla oluşturulan yapıdaki Fiyat İstikrar Komitesinden de sonuç alınmadığını hatırlattı.
Depolara basılıp; patatesçi, soğancıların terörist ilan edildiğini, Bakan Nurettin Nebati döneminde marketleri denetleyen Fahiş Fiyat Timlerinin kurulduğunu, geçen seçim öncesi , tanzim çadır marketleri oluşturulduğunu belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Serbest piyasa uygulaması süren ülkede fiyat için akla gelen ne varsa uygulamaya geçirilmeye kalktı ama hiçbir zaman girdi maliyetleri üzerinden değerlendirme yapılmadı, yem fiyatının ya da gübre fiyatının artışına doğrudan bir müdahale olmadı” diye konuştu.
İHTİYAÇ OLMAYAN GÜBRENİN FİYATI DÜŞTÜ, İHTİYAÇ OLANIN FİYATI ARTTI
Tarım ve Orman Bakanlığı sorusuna verdiği yanıtta bir yılda gübre fiyat artışını yüzde 342 olarak açıkladığı ,TÜİK’in yüzde 220 olarak kamuoyuna sunduğunu hatırlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Hangi gübreye ihtiyaç varsa onun fiyatı arttırılıp, ihtiyaç olmayan gübrenin fiyatı düşürülen, buradan da fiyat oluşturulan bir yapı sürüyor” dedi.
HANİ YEME ZAM YOKTU?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yeme yüzde 5 indirim yapılıp 4 ay fiyatların sabitlendiğini belirtmesine rağmen süt yeminin 50 kg torbada satılan ürüne 30 liraya varan zam geldiğini hatırlatan Gürer şu anda samanın ton fiyatının 3 bin lirayı geçtiğine dikkat çekti.
TAKLİT VE TAĞŞİŞ ÜRÜN DENETİMLERİ
CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer kanun teklifi küçük üreticiyi zincir markete karşı korumak adına düzenlemeler getirdiğini ancak küçük üreticinin üretimi sınırlı olduğu için doğrudan ürün verme şansı olmadığını ifade ederek, "Türkiye, marka satışının da egemen olduğu bir pazar alanına sahiptir, küçük üreticinin doğrudan öyle ürün mürün verme hikâyesi olmaz. Ne yaptınız? Sözleşmeli tarım getirdiniz. Tohumunu market verdi, hale mal girmeden markete geldi, halde ne satılıyorsa o fiyatta ürün satıldı yani o da bir hikâye oldu çünkü denetleyemediniz, kontrol edemediniz, sisteminiz buna müsait değil” dedi.
Belediyelerle ilgili denetim yetkisini 2004 yılında Tarım ve Orman Bakanlığına verildiğini hatırlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Denetimde taklit, tağşiş üründen belediyeleri denetimden çıkardınız sonra belediye laboratuvarları yetkisi daraltınız insan sağlığıyla ilgili gıdadan, kontrollerden muaf kıldınız” diye konuştu. Gürer ”eğer market ucuz ürün satacaksa şunu bilin ki onun içeriğindeki değerlerle oynayacak. Örneğin, sütün yağını alacak. Rafta süt var olacak, içindeki yağ o noktada olmayacak yani kalitesiyle, içeriğiyle ürünle oynanacak ki fiyatı düşürebilsin. Yoksa 10 kilo sütten 1 kilo kaşar çıkıyorsa, 5 kilo sütten 1 kilo beyaz peynir çıkıyorsa bunun maliyetini hesapladığı zaman raf fiyatı ortaya çıkar” dedi.
KÜÇÜK ÜRETİCİ KORUNAMADI
Küçük üreticinin korunmadığını; Meksika'dan nohut. Arjantin'den mercimek, Rusya'dan, Ukrayna'dan ay çiçek yağı, Yunanistan'dan pirinç getirildiğini anlatan Gürer, “Ayrıca, stokçulukla ilgili, aracılıkla ilgili sistemi de düzene sokmuyorsunuz” şeklinde konuştu.
SERBEST PİYASA EKONOMİSİ
Konuşmasında AK Parti iktidarına seslenen Ömer Fethi Gürer, “ Türkiye'de serbest piyasa ekonomisinin dışında bizim karma ekonomiyi alacaksanız, kamucu anlayışla olaylara bakacaksanız kooperatifleri ayağa kaldırırken üreten ve tüketeni koruyacak, bu aradaki sömürüyü sürdüren bazı unsurları ortadan kaldıracak düzenleme lazım” dedi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Market zincirleri kavramı ortaya çıktığında Cumhuriyet Halk Partisinin bir de şu önermesi vardı: AVM'ler kent dışına yapılsın, küçük esnaf korunsundu. Bugün, artık mahallede bakkal yok, mahallede kasap yok. Mahallenin bakkalı, kasabı bu zincir marketler oldu. Bu süreci doğru yönetmek lazımdı, yanlış yönetildi. Her seferinde yama yapmaya çalışıyorsunuz, yama dikiş tutmuyor. Gelin, temel kanun olarak bu konuları ele alalım.”